Son Çalıştaylar Üzerine Acizane Bir Tefekkür Denemesi ve Bir Tavsiye Kitap “SİLMARİLLİON”

Kalpten sevgi ve saygılarımla.Yazdıklarım arasında varsa doğru bir laf sayın Kağan Atam Oktan Keleş’e ve Kalperenlere bolca olacak yanlışlarsa bana aittir.Lütfedip yazıyı okuyacak olan herkese teşekkür ederim.Peki ne yazacağım.Kalbim bilen biliyor zaten diyor ama aynı şekilde  benim gibi siteyi severek durmadan takip edenlere naçizane bir düşünce tavsiyesi olabilir kaanatindeyim.Bu naçizane tavsiyem ise Tolkien’in Silmarillion kitabı tüm eserlerinin öncesini anlattığı ölümünden sonra oğlunun yayına hazırladığı bir kitaptır bu.Bu kitabın ainulindale ve valaquenta kısımları Çalıştaylarımızla alakalı gözüktü bana.Eserin kalan kısımlarında bazı noktaların da bazı şeylerle alakalı olduğunu görebilirsiniz.Tabi bunlar benim açizane görüşlerim takdir siz okumaya tenezzül edenlerin.Müsadenizle hatalı,eksik sözlerime başlayayım.

Önce Eru vardı TEK OLAN, Arda’da Iluvatar diye isimlendirilen; ve ilk önce düşüncesinden doğurduğu Ainur’u,Kutsal Olanları yarattı ve onlar, hiçbir şey yaratılmadan önce onunlaydılar.Müziğin temalarını oluşturarak onlarla konuştu ve onlar Eru’nun huzurunda şarkı söylediler ve o mutlu oldu.Uzun bir süre boyunca her biri sadece kendi başına yada bir kaçı şarkı söylerken geri kalanı dinledi, çünkü her biri, Iluvatar’ın düşüncelerinin sadece kendi doğdukları kısmını kavramıştı. Zamanla birbirlerinin anlayışları gelişti ama yavaş yavaş. Yine de dinledikçe daha derinden anlamaya başladılar,birlik ve uyum çoğaldı.

Ve an geldi, Iluvatar, Ainur’u bir araya toplayıp şimdiye dek açıkladıklarından daha büyük, daha harika şeyleri gözlerinin önüne sererek, çok  daha kudretli bir tema bildirdi. Başlangıcının ihtişamı ve bitişinin görkemi Ainur’u şaşkınlık içinde bıraktı, böylece Iluvatar’ın huzurunda eğildiler ve sessiz kaldılar. (Silmarillion 6.45 yayınları syf.19)


Bu Çalıştayın 39.dksinden itibaren izlemenizi tavsiye ederim. Sayın Yener Dursun büyüğüm de Allah’ın ilminde yaratılan her şeyin olduğunu söylemişti. Bu ‘ilk önce düşüncesinden doğurduğu Ainur’u, Kutsal Olanları yarattı kısmıyla benzerlik takdirinizedir. Iluvatar daha sonra Ainur’dan gösterdiği temayı kendi güçleriyle donatmalarını ister yani onları bir sınava sokar.

Burada affınızı isteyerek canımdan çok sevdiğim canımdan Aziz bildiğim Murat Ateş abimin yazısına sizi yönlendirmek istiyorum.

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=4245

Tevafuk ki Murat abim 19’dan bahsederken Silmarillion’un 19.uncu sayfası da TEK OLAN ile başlıyor. Murat Abimin yazısını vermekteki kastım tekamülün neresinde olduğumuz değil. BEKA alemi yani sonsuzluk ki TANRI karşısında o sonsuzluk hiçtir. Beka ile Deruni arasında bir alaka hissettim. Silmarillion’da Ainur (hazirun)  İluvatar’ın buyruğuyla müzik icra etmeye başlar. Acizane bu müziği tüm güzel iş ve oluşlar olarak düşünülmeli derim. İşte o güzel iş ve oluşlar sonsuz sayıda olur ve BOŞLUK’u doldurur. Ainur bir daha aynı seviyede bir müzik icra edemez fakat daha büyük ve üstününün İluvatar’ın huzurunda yapılacağı söylenir. Acaba İNSAN mı kastedilmektedir?

Kağan Atam Oktan Keleş’ten öğrendiğim ile yokluk yaratıldı ve o yokluktan varlık. Varlık varlıktan Müminun suresi 14.ayetten öğrendiğimiz kadarıyla yaratanlar olmuş. Silmarillion’da bu BOŞLUK a ulaşan sonsuz sayıda uyumlu güzel müziğin o BOŞLUK u doldurmasıyla Varlık’ın olduğu şeklinde yazılmış. Daha sonra Sauron’un da lideri olan Melkor bu uyumu bozar çünkü sabırsızlıkla kendi çalışması diyebileceğim kısmı görkemli ve güzel yapmak istemektedir ve müziği bencilliği bozmaktadır. Acaba Melkor  İblis mi? Takdirinize bırakıyorum. Fakat sonraki kısım her ne kadar TEK OLAN’ı uydurma bir Yunan tanrısı gibi anlatsa da şundan bahsediliyor. İki ses Iluvatar’dan yükselir

  1. Uyumlu, güzel acizane görüşüm Allah’ın vahyine uyan asıl hal DERUNİ hal anladıkça çoğalan çoğaldıkça anlamı bitmeyen ve her şeyiyle uyumlu.
  2. Anlamsız, durmadan tekrar eden. Acizane görüşüm kötü durmadan aynısını tekrar eder çünkü temelde zaten yoktur. İyi artar yücelir ve sonsuzluğa akseder çünkü özü budur.

Daha sonraki kısımsa şöyle(uzun olduğu için özetliyorum) Ainur (hazirun) yaptıkları müziğin bir dünya(varlık oluşumu, evren, alem, 19 ‘un bir basamağı takdir sizin) oluşturduğunu görürler. İluvatar’ın onlara dediği kadar bilmektedirler. Burası Çalıştaylardan birinde Meleklerin kendilerine bildirilen kadarını bildiğinin söylenmesiyle ne kadar yakın anlamda. Çünkü Ainur o alemde hiç bilmedikleri varlıkları görürler. Iluvatar TEK OLAN onlara geçmiş, şimdi ve gelecekte olacak pek çok şeyi öğretmiştir. Onlar Iluvatar’ın çoçuklarıdır, İlkdoğanlar ve Takipçiler, Elfler ve İnsanlar.

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=2936

Burada Kulbak Bilge 1 ilk sayfayı okumanızı acizane tavsiye ederim. Ainur(ilk haziruna) nispetle insanlar ve elfler küçücüktür. Bulundukları alem onların alemine nispetle ufacıktır. (tekrar Murat Ateş ağbinin yazısını düşünmenizi naçizane tavsiye ederim)

Melkor Iluvatar TEK OLAN’ın bu yeni yaratılmışlara armağan ettiklerini kıskanır ve onlara hükmetmek ister. Onların kendisine tapmasını ister. Ainur üyeleri Ainu olarak adlandırılır. Bunlardan Elmo suya, Manwe ise havaya düşüncelerini yöneltmiştir. Her şeyin sudan yaratılması ayetiyle Elmo tam değilse bence bazı kısmi benzerlikler var şöyle ki, Iluvatar Elmo’yu Melkor’un kötü niyetiyle uyarır ve o dünyanın kendisi tarafından Elmo’nun kontrolüne bırakıldığını Melkor’un da bu dünyayı kontrol etmek istediğini söyler. Sudan yaratılmışlara hakim olmak. Bu Melkor’un isteğidir. Burada Çalıştayarları izlerken yukarda linkini verdiğim Çalıştay videosundan kendimce anladıklarımı ve Silmarillion’daki benzerliği anlatmak istiyorum. Yüce Allah malik olanlara Halife yaratacağım dediğinde üstün anlayışlı olanlar kabul etti. Anlayışı az olanlar Bakara suresinde Bir zamanlar Rabb’in meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. (Melekler): “A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz” dediler. (Rabb’in): “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi. olarak aktarılan kısımdaki gibi itiraz etti. Bazı varlıklarsa bu işin hikmetini hiç anlayamadı. Bazı malik olanlar Müberra melek olurken bazıları Adem’in seyrüseferine katılmaya karar verdi.

       


Bu resmi burada paylaşmak kalbimden geldi açıklamasını yapacak kabiliyette değilim bağışlayın.Tolkien Silmarillion’da da şöyle anlatıyor: Ainuların bir kısmı Iluvatarla kalmayı seçerken bazıları bu yeni var olan dünyaya indi. Bu inişleri Iluvatar’a olan sevgilerindendi. Bu Ea olarak adlandırılan (Iluvatar bırak olsun Ea der ve olur benzerlik gene takdirinize) dünyanın güzelliği korumak ve olgunluğuna erdirmek içindir. Artık onlar Valar olarak adlandırılır soyları insanların ve elflerin bir kısmında devam eder yada şöyle diyeyim bazı insan ve elfler Valar soyundandır. Kağan Atam Orkun komutanımın biz sizi sülalelerden yarattık ayetini Çalıştayda demesinden sonra bu kısmı açıklamıştı sanki. Bu Ainur’dan Valar geçiş bana o açıklamayla biraz alakalı gözüktü. Valar o dünyanın o oluşun ulaşacağı yada ulaşabileceği son yüce noktayı görmüş ve o sebeble inmiştir, geçmiştir. Fakat şimdiki zaman boyutunda Ea (tüm alem) henüz olgunluğuna ermemiştir. Melkor da oradadır ve bu oluşa hakim olmak istemektedir. Acaba İblis ADEM’in var edilerek Halife olacağı tüm bu aleme hakim olarak kendince İNSAN ‘ı engellemek mi istemektedir. Takdir sizin. Tabi İblis ve şeytan ayrımı Melkor Sauron durumu gibidir. İblis ayrı Başkörmez ayrıdır. Çalıştay da şeytanın şeytanı kim diyerek Kağan Atam gözümdeki perdeyi çekti. Valar da Ea’nın insan ve elflerine onlardan biriymiş gibi yaklaşır. Onlar gibi gözükürler o ihtişamlarını çıkarmışlardır. Melkor kıskançlıkla kendi çok büyük gösterirken Valar ses ve güzellikle insan ve elflere erkek ve kadın suretinde gözükerek yardım ederler. Bağışlayın burası da Ben de sizin gibi bir beşerim ayetini anımsattı bana Çalıştaylardan birinde Orkun komutanım çok güzelce açıklamıştı bu ayeti. Bize duydukları sevgiyle bizim gibi olan bizim sınırlarımız içinde bizim iyiliğimiz için uğraşanlar. Melkor ve Valar’ın savaşı başlamıştır artık. Bu savaş hakkında yazar çok bilgi vermese de Melkor yaramaz çoçuk gibi Valar’ın inşa ettiklerini yıkmakta Valar’da tekrar yapmaktadır. Bu yapılışlar insanlar ve elfler içindir. Valaquenta kısmının başındaki ilk kısmın özeti niteliğindeki giriş Çalıştaylarımızla benzerlik içeriyor. En son kısımda orayı toparlayıp bir nevi özet gibi yazacağım. Ainurların en güçlüleri, uluları 14 tanedir (7 yer 7 deniz,7 gündüz 7 gece). Bunlardan 8’i Arda’nın Uluları (Arda her şey anlamında düşünülmeli bence) diye adlandırılır. Valar’ın bir alt seviyesi vardır onlara Maiar denir. İçlerinden bazıları ihtişamına kapılarak Melkor’un safına geçer. Bunlardan Gorthaur ise sonradan Sauron olarak adlandırılır ve efendisi Melkor uzak diyarlara sürüldüğünde Dünyada kötülük etmeye devam eder. Melkor başta iyidir yukarda yazdığım üzere asıl güzelliğe ulaşmak için çalışmaktadır ama ona tek başına sahip olmak istemektedir. Bu kıskançlıkla Iluvatar’ın ona verdiklerini kötülük ve şiddet içinde israf eder. Ainur uluları ayrı birer değeri temsil etmektedirler. Bu konuda sayın İlkay Aydın’ın Orta Dünyanın Analizi isimli kitabını naçizane tavsiye ederim. Yazarı tanımakla beraber iznini sormadığım için kitabındaki bilgileri paylaşamıyorum fakat eserinin alanında sayılı, değerli bir eser olduğunu söyleyebilirim. Tabi tahmin edebileceğiniz gibi Türklükle yakından alakalı hepsi yani tüm Tolkien eserler ve figürleri.

Şimdi özetleyecek olursam tekrar Silmarilion Valaquenta kısmına döneceğim. TEK OLAN Eru ki ona Iluvatar da denir Ainur’u yaratır. Ainur ulu bir müzik(ebedi bir beste,çok güzel bir iş) icra eder. Bu müzikle dünya(tüm evren) oluşur. Bu oluş TEK OLAN’ın isteğiyle olur o BOŞLUK(yoklukta)’un ortasında VARLIK’ı kurar ve içine gizli ateşi koyar(gönülde olan mıdır bu gizli ateş). Ainurların bir kısmı bu oluşta var olacaklara ve ERU-Iluvatar’a olan sevgilerinden oraya inerler orayı inşa edip, yeni yaratılanların görüntüsüne bürünüp onlara yardım eder ve korurlar.

Çalıştaylardan, Kağan Atamdan, sizlerden, Murat Ateş abimden burasıyla ilgili naçizane anladıklarım, Bir TEK O vardı. TEK O. O yokluğu sonra onun içinde var olmayı yarattı. Halef-selef meselesinden anlaşılacağı üzere Adem’den önce var olanlar vardı. Bu var olanlar arasında büyük bir savaş oldu. Bu savaştan sonra bu varlıkların seviyelerine göre bir nevi hiyeraşileri vardı(lütfen o çalıştay videosunda Kağan Atanın anlatımını hatırlayınız). Adem ile başlayacak yeni süreç yada olgunlaşma seferi için bazıları  Adem olmaya talip oldu bazısı Müberra melek oldu bazısı İblis yolundan gitti. İçimizde Adem’den önce var olup geri gelenlere selam olsun onlardan Allah razı olsun. Neler yaptıklarını hayal bile edemiyorum. İnşaAllah öğreniriz.

Naçizane okuma önerilerim: Kopuz Ata serisi, Tengrinin Türkü, Kulbak Bilge, Murat Ateş abinin yazısı. Tolkienden Silmarillion. İlkay Aydın Beyden Orta Dünyanın Analizi.

Naçizane video tavsiyelerim.

 


Kalpten sevgi ve saygılarımla.

Buğra Ayyıldız

 

 https://www.kalpoder.com/2017/12/11/bugra-ayyildiz-son-calistaylar-uzerine/