En Sıcak Konular

Emir Yıldızdan

Köşe Yazısı
Emir Yıldızdan
19 Ekim 2010

Kimler TÜRKİYE'Yİ Hedef Gösteriyor!



Son günlerde, Türkiye’yi “İslamcı-Terörist” bir ülke olarak gösterme gayretlerinin had safhaya çıktığını görmekteyiz.

 

Geçtiğimiz günlerde; ABD'de yayımlanan sabah programlarından "Fox&Friends"in sunucusu Brian Kilmeade'in “11 Eylül’de bize saldıran bir grup insan vardı. Bu tek bir insan değildi, bir dindi. Bütün Müslümanlar terörist değildir, ancak bütün teröristler Müslüman’dır” dedi. Programın diğer sunucusu Steve Doocy ise Kilmeade’i onayladı.

 

Bu bakış açısı; sadece bu programla sınırlı değil elbette.  Müslümanları terörist olarak gösterme gayretleri, medya'nın bütün alanlarında 'bilinçli' bir şekilde işlenmektedir...Türkiye'nin son zamanlarda oldukça ön plana çıkması birilerini rahatsız etmiş olmalı ki  "Müslüman Türkler de teröristtir" imajı oluşturulmaya başlandı. Belli ki, Türkiye ile ilgili bir plan devreye sokulmuştu. Acaba Türkiye'yi içine alan bu plan ne zaman yapıldı? Bu konuda bir bilgimiz olduğu zaman sizlerle inşallah paylaşırız. Ancak sanırım olayın birazda Mavi Marmara baskını ile ilgisi var. (http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=9)

 

Gazetelerde son bir haftadır Türkiye aleyhine yapılan haberlerde artış olması bize bu planın devreye alındığının ip uçlarını vermektedir. Neden mi?

 

İşte o haberlerden birisi daha:

 

“ABD'nin en ünlü çizgi dizisi olan South Park'ta Taliban'ın New Jersey'lileri yok etmek için gönderdiği intihar saldırısı yapan uçakların kuyruklarında Türk bayrağı bulunuyor.

 

Hıristiyan Eylem Şebekesi adlı kuruluşun 11 Eylül'le ilgili hazırladığı belgeselin DVD kapağında Türk bayrağını ikiz kulelerin enkazının üstünde göstermesinin ardından şimdi de South Park isimli dizide Türk bayrağı Taliban ile ilişkilendirildi. Dizinin ilgili bölümünde Türkiye ile ilgili herhangi bir konu geçmezken görüntülerdeki Türk bayrağı izleyenleri şaşkına çeviriyor.

 

Dizinin konusu şöyle:

 

New Jersey'lilerin South Park'a taşınması ve sayılarının gittikçe artması üzerine kasaba sakinleri, Jersey'nin bir parçası olmamak için harekete geçiyor.Bunun için İslami terör örgütü Taliban lideri Usame Bin Ladin'den yardım isteyen South Park halkı barikatlar kurarak Jersey'lilerin gelişini durdurmaya çalışırken Bin Ladin yardımlarına koşuyor.


 



Bin Ladin'in gönderdiği üzerinde Arapça yazılar bulunan kuyruğunda ise Türk bayrağı motifi yer alan uçaklar birer birer Jersey'lilerin üstüne intihar dalışı yapıyor. Bu arada uçakların birinde siyah bant takan pilotlardan farklı olarak kafasına üzerinde Arapça yazılar bulunan kırmızı bant takan bir pilot özellikle gösteriliyor.”

 

 

Aslında Oktan Keleş’i takip edenler ve ON ALTI YILDIZ’ı okuyanlar bu planı hemen hemen çözmüş olmalılar:  Peki, neden (özellikle ABD) Türkiye'yi terörist göstermeye başladılar?

 

Oktan Keleş, Kod 39 yazısında (http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=299

 

 

“Dünya genelinde oluşturulmaya çalışılan sözde 'yeni dünya' düzeni  birçok dengesizliği de beraberinde getirdi. Dünyayı yeraltından yöneten ve kendi planlarınca dünyayı yönlendiren karanlık güçler, yeni dengeler oluşturmak için yeni arayışlara yöneldiler.

 

Bu karanlık güçler, Bush ve ekibiyle planladıklarını tam anlamıyla yapamadılar ve bu planlarının altında kaldılar. Ama emellerinden vazgeçmiş değiller. Bu yüzden hemen rehavete kapılmamak gerekir. Barack Obama da bu  karanlık güçlerin emrinde. Zaafa uğramış tüm planları yeniden rotasına sokmak, yeni Başkan'ın  boynunun borcu. Çünkü Obama sanıldığı gibi demokrasi mücadelesi neticesinde yani seçimle sahneye çıkmamıştır. Obama'nın seçim zaferi tamamen ona yeni görevler yükleyenlerin bir lütfudur. Bu lütufun da bir karşılığı olacaktır tabii ki…

 

Konu derin; fakat vakit almamak için kısa kısa geçiyorum.

 

ABD'nin tüm dünyadaki kötü imajını değiştirme çabaları, her ne kadar Obama bu iş için biçilmiş kaftan olsa da, bu çabalar da Allah'ın izniyle  zaafa uğrayacaktır.Ancak;

 

 Zaafa uğramış planları yoluna koymak  Obama'nın aslî görevidir.

   

* 11 Eylül'den sonra sahneye konulan tüm planlar, hemen hemen şer güçlerin istedikleri gibi olmamıştır.

   

* Tek başarıları İslam'ın terörle anılması ve dünya insanlarının akıllarına  bunu yerleştirmeleridir. Bunda başarı sağlayan şer güçler, bu hediyeyi hâlen önemli bir malzeme saymaktadır.

   

  • O zaman bu malzeme işlenecektir. Yani İslam'ın terörle birlikte anılması.”

 Gerçektende bu plan devreye sokulmuş, 11 Eylül'den sonra LADİN tipi ön plana çıkarılarak, müslümanların terörisit oldukları insanların ZİHNİNE kazınmaya başlanmıştır.

 

 Oktan Keleş, Müslümanların terörizmle birlikte anılmasının arka planını “Melami Savaşları” kitabında ayrıntıları ile anlatmıştı. (sh.171 ve devamı.) Bugün, geriye dönüp baktığımızda, bu planın adım adım ilerlediğini - ne yazık ki- görmekteyiz.

 

Oktan Keleş, "Melami Savaşları" kitabında Şeytanilerin, 1995 yılında yaptıkları toplantıda; 11 Eylül'ün  kararını İstanbul'da aldıklarını açıklamıştı:

  

“Şeytanîlerin,1995 İstanbul Medusa Toplantısı’nda, Telaviv merkezinde alınan ve ileri kare çarpı atmalarıyla temenni edilen okunan bildirge:

 

YÜCE EFENDİMİZ TANRI KRAL VE BEKLENEN HAKİMİYETİ ADINA. TÜM DÜNYADA, HİLÂLÎLERE MENSUP İSLAMI TEMSİL EDEN MÜSLÜMANLARIN, TÜM DÜNYA MENSUPLARI TARAFINDAN ŞEYTAN OLARAK BEYİNLERİNDE ALGILANMASI İÇİN, MÜSLÜMANLARIN DİĞER DÜNYA  MENSUPLARI GÖZÜNDE TEK BİR TİPTE TOPLANMASI.

 

BU TİPİN:BARBAR,UYGAR DÜNYA DÜŞMANI, İNSANLIK DÜŞMANI, MUTLULUK, HUZUR  DÜŞMANI, TEKNOLOJİ ve BİLİM DÜŞMANI, TERÖRİST, CANİ, UZLAŞMAZ ŞEYTAN OLMASI.

 

BU İMAJIN TÜM DÜNYA MENSUPLARINCA ALGILANMASI İÇİN, ÖNCE MÜSLÜMANLARIN ARASINDA "TEK TİP" BİR ÖRNEK OLUŞTURULMALI.

 

BU ÖRNEK  TİP :YAZILI-GÖRSEL MEDYA ALANINDA RAHATÇA HAREKET ETMELİ.

 

GÖRÜŞLERİNİ TÜM DÜNYA MENSUPLARINA İLETMELİ, GÖRÜŞÜN ANA FİKRİ: KENDİLERİNDEN BAŞKA HERKESİ –MÜSLÜMAN DAHİ OLSA- KAFİRLİKLE İTHAM ETMELİ, YAŞAMASININ HARAM OLDUĞUNU TEBLİĞ ETMELİ.

 

BU TİP HER TÜRLÜ FİNANSMANI, PROJENİN BAŞARIYLA UYGULANMASI İÇİN KULLANMALI. YÜCE EFENDİMİZ SİZDEN BU TİPİ YARATMANIZI EMREDİYOR.”

 

Dünya kamuoyu, 11 Eylül'den sonra, BİN LADİN'i tanıdı. Ve hemen denklem kuruldu:

 

BİN LADİN= MÜSLÜMAN= TERÖRSİT

 

Şimdi, kitabın devamında bu planın ayrıntıları şöyle açıklanmıştı:

 

"Bu bildirge, şeytanîler tarafından tebliğ ediliyor. Dünyada çeşitli tarikatların, örgütlerin, derneklerin kulüplerin, locaların başında bulunan Hahamlar bu tebligatı alıp, onların yönettiği kişilere, kuruluşların başında veya içinde satın alınmış uşaklarına bu taslak için ne yapılması gerektiğini bildiriyorlar.

 

Tüm dünyada parçalanmış bir Yap-boz resminin bir parçasını teşkil edercesine herkes üzerine düşen görevi yerine getiriyor. Medya, internet, siyasetçiler, gazeteler, kitap yazarları, daha birçokları buna hizmet ediyor. Finansörler destekliyor.Tüm bu şeytanîlerin bildirgesi, dünyada emri altında bulunan insanları, kuruluşları harekete geçiriyor. Mason locaları,Lions Kulüpleri... Bunlar neredeyse zurnanın  son deliği; çünkü bunları da kamufle eden gizli, legal gibi görünen birçok  kuruluş var. Mason locaları görünür; ama aslında onlar da bir nevi yemdir.Dağın görünen kısmıdır.Sonunda Yap-boz birleşiyor ve resim meydana çıkıyor.

 

KORKUNÇ BİR MÜSLÜMAN TİPİ...

 

Artık tüm dünyada Müslüman denilince insanların hemen gözünün önüne geliyor,zihninde canlanıyor. Şimdi bu nasıl oluyor ?

 

Aynı yıl 1995’te şeytanîlerin  bildirgesini eline alan Orta Doğudan sorumlu HAHAM, konseyini topluyor. Konseyin içinde dâhiler var. Psikoloji, halk, toplum, ırk, din bilimcileri var.Tabii ki bunlar da aynı gruba mensup hizmetçiler.Toparlanıp kararı alıyorlar.Onlar da bildirge  hazırlıyorlar.

 

1995’te Orta Doğu Masasının başında olan HAHAM bir bildirge hazırlıyor. Muhtelif yerlere, ilgili kişilere göndermek üzere...

 

İşte o bilgirge:

 

İLGİLİ MENSUPLARA,

 

İSLAM DÜNYASINDAKİ MÜSLÜMANLARIN BİLE TİKSİNECEĞİ BİR MÜSLÜMAN İMAJI  İSTİYORUM.

 

BUNUN İÇİN TEKNOLOJİK NE VARSA KULLANILMALI. İLGİLİ ÜLKELERİN TELEVİZYONLARINDA, EĞLENCE PROGRAMLARINDAN ÇİZGİ FİLMLERİNE KADAR, ( yukarıdaki örnekte ABD'nin en ünlü çizgi dizisi olan South Park'ı hatırlayın lütfen E.D) BASIN YAYIN ORGANLARININ GAZETE  VE DERGİLERİNE KADAR BU İMAJDA İNSAN TİPLEMELERİ, PARODİLERİ, KOMEDİLERİ OYNANSIN.

 

KARİKATÜRLERDE BİR TİP ÇİZİLSİN.

 

GAZETELERDE BU TİPİ ANDIRAN TİPLER ÇİZİLSİN.

 

ÇEŞİTLİ CİDDİ BİLİNEN PROGRAMLARDA BİLE BU TİP KONU EDİLSİN. (Yukarıdaki örnekte ABD'de yayımlanan sabah programlarından Brian Kilmeade'in sunduğu  Fox&Friends'i hatırlayın lütfen)

 

BU TİPE CAN VERİLSİN  ZİHİNLERDE ...

 

BU TİPLERLE ÖZDEŞLEŞEN OYUNCAKLAR YAPILSIN .

 

SLOGANLAR, REKLAMLAR, LOGOLAR .

 

TÜM DÜNYA  MENSUPLARINCA BU TİP KABUL GÖRSÜN...

 

Bu bildirge bildirgeyi alan ilgili şahıslarca, bu ülkelerdeki medya patronları veya önemli yerlerde çalışan mevki sahiplerince,siyasetçilerin bir kısmıyla; yani hizmetçilerince hayata geçirilir:

 

*Örneğin komedi dizileri oynanır.  Bu tip bir şekilde kahkahalarla, insanlar güldürülerek zihinlerine işletilir.

 

 *Oyuncak sektörleri bu iş için devrededir.Çikolata, şeker ve benzeri şeyler gibi. Sektörler çocukların zihinlerine kadar  bunu kazımaları için iş başındadırlar.

 

*Hollywood film sektörü işe girişmiştir bile ve dünyada insanların zihninde bir tip canlanır.

Canlanması için sihirli kelime de: MÜSLÜMANDIR.   

                                          

*Tabii ki tüm bunlar şeytanîlere, İsrail’e, Siyonlara hizmet eden bilim adamlarınca, insan zihnini ele geçirme planları içinde olan uzmanlarca programlanır.

 

*Belli bir süre geçtikten sonra 1995’teki şeytanîlerin bildirgesi domino taşı gibi birçok bildirgeyi harekete geçirir. Bu konuyla ilgili Şeytanîler bir bildirge yayımlamışlardır. Söylemek istediğimiz bu bildirgeye bağlı olarak da bir çok bildirgenin yayımlandığıdır.

 

*Aynı sene Orta Doğu Baş Hahamı’nın şeytanîlerin bildirgesine bağlı yazdığı bildirgeden  sonra da  ilgili mensuplar, bildirgeler yayımlarlar.

 

Ama kaynak şeytanîlerin bildirgesidir.

 

Bir süre geçmiştir. Şimdi 1998’lere gelinmiştir. 1995’te şeytanilerin bildirgesinin planı,1998’te korkunç bir tip yaratılarak zihinlerde başarılmıştır.

 

Şimdi 1998 Orta Doğu Baş Hahamı’nın 98 Bildirgesi:

 

İLGİLİ MENSUPLARA,

 

1995’TEKİ EMİR YERİNE GELMİŞ, ZİHİNLERDE   HERKESİN KABUL GÖRDÜĞÜ TÜM DÜNYA İNSANLARININ ORTAK MÜSLÜMAN TİPİ BAŞARIYLA YARATILMIŞTIR.

 

 YARATILAN BU TİPTE TOPLANAN TÜM KÖTÜ İMAJLARI FAALİYETE GEÇİRME ZAMANI GELMİŞTİR.

 

 ARTIK ZİHİNLERDE CANLANAN BU TİP, İMAJININ GEREĞİ YAPACAĞI TÜM EYLEMLERLE ARTIK ZİHİNLERDEN AKILLARA TAHT KURACAKTIR.

 

VE BU TİP BÖYLELİKLE TÜM DÜNYADA YAŞAYAN GERÇEK BİR ŞEYTAN OLACAKTIR.

 

  Evet.

 

*Artık bu varlık, bu tip zihinlerde sadece bir resim olmamalı, hareket etmeli, canavarlığını yerine getirmelidir.

 

*İlgili mensuplar yine bu bildirgeyi hayata geçirmek için, ellerinin altında kimler varsa kullanarak  hareket planları yapar ve hayata sunarlar.

 

Gizli servisleri, istihbarat örgütlerini;kısaca kendilerine hizmet eden uşaklarını harekete geçirirler.

 

Ve o günkü toplantılardan bir alıntı:

 

BU ÖYLE BİR EYLEM OLMALIDIR Kİ DÜNYADAKİ BİR KESİM DEĞİL,TÜM DÜNYA İRKİLMELİDİR BU EYLEMDEN.

 

*Ve gerekenler yapılır.Aktörler seçilir ve tüm hazırlıklar tamamlanır.

İşte sonuç; meşhur 11 EYLÜL HADİSESİ.

 

Dünya şoktadır. “Aman Yarabbi!” veya “O my god !” “Müslüman barbarlar dünyayı tehdit ediyorlar”. “Bunlar için söylenenler ne kadar doğruymuş.” “ABD’yi bile Pentagon’u bile vuracak güce sahipler.” “Aman Allah’ım. Bu şeytanlara, bu global teröristlere karşı tüm dünya birleşmelidir. Yoksa dünyanın sonu gelecek.” “İslam terördür.” ”Peygamberi teröristtir.” “Müslümanlar kan emici vampirdir.” vs...vs...Bu olay  dünyayı sarsmıştır.

 

*Ve bu olay üzerinden yeni stratejiler geliştirilmiştir.

 

Hemen,  “İslam potansiyel tehlikedir. Onlar bizi vurmadan biz onları vuralım.” “Dizginleyelim.” “Demokratikleştirelim.” “Ehilleştirelim.”

 

*Bu ve benzeri bahanelerle işgaller ve yeni projeler İslam diyarını  bekler. Artık Müslüman canavardır. İslam’ı canavar bilen  halkın herhangi bir mensubu, eline Mevlâna’yı, Yunus’u vs... eserlerini alıp okusa, onları başka dinden zanneder: “Müslümanlarda  böyle insanlar olamaz. Olsa olsa bunlar Budist veya diğer bilgelerdir.” Müslüman olduklarını görünce de şaşırırlar.

 

Peki Mevlânalar,Yunuslar ve niceleri; yani insanlık ateşinin çırasını yakan ulular Müslümansa, bu tip kimdir?

 

Bu canavar kim?

 

Aynı Kur’an’dan,aynı dinden gıdalanmış  bu iki tip kim?

 

Burada bir yanlışlık olmalı diye düşünmeler ve akl-ı selim yaklaşımlar ses getirmeye başlar ki ...

Hemen Avrupa Masası baş Hahamı,yeni bildirgeyle sahneye çıkar:

 

2006 İLGİLİ MENSUPLARA ,

 

YARATILAN VE FAALİYETLERİYLE BAŞARIYA ULAŞAN TİP, ETKİ ALANINI  YİTİRMEYE BAŞLAMIŞTIR. BUNU CANLI TUTMAK, ZİHİNLERDEKİ GÖRÜNTÜYÜ SİSLEŞTİRMEMEK İÇİN DERHAL ZİHİNLERDEKİ TİPE CANLILIK VERİLSİN...

 

*Bu emri alan ilgili kişiler Avrupa’da İslam’a hakaret verici yayınlarda bulunurlar.

 

*Bunu yaparlarken de Avrupa’nın ufak ülkeleri seçilir. İşte meşhur karikatür krizi. Tüm dünya Müslümanlarının can damarına basmışlardır. Bu öfkeyle  Müslümanlar dünyayı tekrar yaksın yıksın diye...

 

*Bunlar ve bunun gibi hadiseler, ülkeler, o güçlü diye psikolojilere durmadan sunulan ABD, birçok kurum ve kuruluş hepsi bu gayelere; yani şeytanîlere hizmet eder ve onun piyonu olurlar. Bu bilerek veya bilmeyerek İslam diyarlarında da böyledir. Müslümanlar bile rollerini, senaryonun bir parçası olarak şeytanîlerin amacına hizmet ederek oynarlar. Tabii ki yüzde doksan dokuzu bilmeyerek. Yüzde biri ise hain satılmışlardır.

 

Anlayacağın gibi birçok olayın temelinde, tarihten bugüne değin dünyayı;hatta Kainatı ele geçirmek isteyen bu şeytanîler var. "

 

Oktan Keleş'in anlattıkları hikaye değil! Bu planın nasıl acımasızca uygulandığının hepimiz gördük. 11 Eylül'den sonra, Irak ve Afganistan işgal edildi. Dünyanın hemen her yanında Müslümanlar 'ötekileştirildi!' Bunları hepimiz yaşadık ve şahit olduk! 

 

Yine Oktan Keleş, Melekler Ağlarken kitabının 218. sayfasında şunları anlatmıştı:

 

Şeytan bir kez daha iğrenç sesiyle şu doktrini haykırdı:

 

- Terör...

 

* Bütün dünyada zihinlerdeki savaş unsurunu teröre endeksleyin.

 

* Öyle bir program uygulayın ki, özellikle terörü Müslümanlıkla bağdaştırın..

 

Firavun da şu cümleleri yazdırdı: 

 

* Dünyada Müslüman denince akla hemen terör gelsin.

 

* Müslümanların kaynağı dinleridir. İslam dinini terörle anın.

 

* İslam isminin başına ve sonuna terör ismini yerleştirin.

 

* Bütün dünya İslam’ı terör dini olarak, onu destekleyen bir öğreti olarak algılasın.

 

  Bugünkü dünyada moda söylemler bu lanetlerin yazdırdıklarının aynısıydı. Haber kanallarında, TV programlarında, gazetelerde hep aynı ibareler: “İslamî terör”, “İslamcı teröristler”... Oysa İslam’ı bir tanısalardı. İsminin mânâsı barış, esenlik olan böyle nezih bir dini neyle suçluyorlar ve ona ne iftiralar atıyorlardı. Amaç bütün bunları zihinlere kazımaktı.”

 

Şimdi geriye dönüp baktığımızda MÜSLÜMAN=TERÖRSİT imajının dünya kamuoyunun zihinlerine yerleştirildiğini ne yazık ki görmekteyiz.

 

Bu imaj, şimdi de TÜRKİYE’nin üzerine yapıştırılmaya çalışılmaktadır.

 

Bu yazı, planın nasıl işlediği hakkında sanırım yeteri kadar ip uçları vermektedir. 

 

Meseleyi başka yerlerde aramayın, enerjinizi ve zamanınız boşa harcamayın, işin kaynağı apaçık ortada! 

 

Erol Elmas

buulkem@gmail.com

 



Bu yazı 9,699 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Aralık 2023 Discovery Skandalı
    • 26 Mayıs 2021 Kara Yöneticiler ve Yılanların Öcü
    • 13 Ocak 2021 30 Saat Savaşları
    • 4 Ocak 2021 Günümüzün Fuggerleri, Aşı ve Korku İmparatorları
    • 30 Mayıs 2020 Göktürklerden Hediye
    • 1 Nisan 2020 Kulbak Bilge İle Çağı Anlamak
    • 7 Aralık 2019 Turks ve Caicos Adaları
    • 19 Mayıs 2019 Barbarosun Sancağı
    • 12 Aralık 2018 NATO mu PESCO mu?
    • 17 Ağustos 2018 Papaz Kaçtı Oyunu
    • 17 Aralık 2017 Yüzyıllık İntikam
    • 13 Ağustos 2017 Gökteki Türklerle Yerdeki Türkler Birleşti!
    • 31 Temmuz 2017 Pentagon'un Planını 5 Yıl Evvel Deşifre Etmiştik
    • 21 Temmuz 2017 Gargad-DNA Görünmezliği Projesi ve Manyetik Biyoloji
    • 23 Haziran 2017 27 Uçağın Sırrı
    • 4 Mayıs 2017 LOLAN (LÜLEN)-ECE-AYSULU TÜRK'e Kavuştu!
    • 6 Şubat 2017 13 Ocak 16.40, Denktaş, İstanbul
    • 1 Ocak 2017 Tarikatlar-Cemaatler ve İstihbarat-1
    • 6 Aralık 2016 Ordu, Bütün Türk Milletidir!
    • 1 Kasım 2016 Sessiz Sözsüz Yaşananlar

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,764 µs