En Sıcak Konular

İsrail’in Şeytani Planı

7 Haziran 2010 10:40 tsi
İsrail’in Şeytani Planı Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlenen baskının perde arkası...Oktan Keleş'in yazısı

 

Açık İstihbarat

 

İsrail’in Şeytani Planı

 

 

Şeytanın Gayrimeşru çocuğu: İsrail

 

Yine bilinmeyen bir konu ile yazımıza başlayalım: Kuran'da "İsrail" tabiri iki yerde geçer. Fakat bir çok ayette "İsrailoğulları" tabiri vardır. Yanlış bilinen konu şudur: Bizim kaynaklarımıza da israiliyattan geçen, İsrail'in Yakub aleyhisselam olduğu meselesi büyük bir yanlıştır. Onların kendi kaynaklarında İsrail'in tanrı ile güreştiğinden ve tanrı'yı güreşte yendiğinden bahsedilir. İsrail ismi ile de irtibat kurulur. Yakub aleyhisselam için bu nasıl düşünülebilir!.. Bu bir derçtir. İsrail, Adem A.S’ın torunlarından bir Ademoğludur. Ve dikkat buyurun lütfen; İsrail, Şeytan'la işbirliği yapan ilk kişinin adıdır. Onun soyuna da, "İsrailoğulları" denilecektir… Bu konuyu inşallah detaylı bir şekilde başka bir yazımızda tekrar ele alacağız

 

Şimdi asıl konumuza dönelim: İsrail’in Gazze’ye yardım götüren, Mavi Marmara Gemisine düzenlenen baskının perde arkasına…

 

İsrail nasıl şeytani bir plan hazırlamıştı?

 

Gemiye helikopterlerle inen İsrailli askerlerin yaşları 18-23 arasındadır. Sözde seçkin komandolardır, öldürücü birliklerdir…Evet gerçekten de bu kişiler özel seçilmiştir…Gemiye yapılan baskını olayın tanığı olanlar nasıl anlatmıştı:

 

“Önce hücum botları ile tacizler başladı, ateş açıldı, sonra gemiye sis ve ses bombaları atıldı…Daha sonra devreye helikopterler girdi ve askerler havadan gemiye inip sağa sola ateş açmaya başladılar…Etraf bir anda savaş ortamına döndü, İsraillerin bu vahşeti karşısında herkes dehşet içersinde kaldı…”

 

İsrail askerleri gemideki yardım gönüllülerine ateş açarak  onları öldürmeye başlarlar…Bu arada ilginç bir şey olur: İki İsrailli asker, ellerindeki silahlarını kolayca aktivistlere kaptırır…Gemide dehşetli dakikalar yaşanmaktadır…

 

Şimdi olayı bir de psikolojik olarak analiz edelim: Yardım gönüllüleri Gazze’ye doğru yola çıkıyorlar. İsrail’in müdahalesinin ne şekilde olacağını bilmiyorlar. İsrail’in vahşileşmiş askerlerinin ne yapacağını kestiremiyorlar…Gecenin karanlığında sessizce yol alıyorlar…Herkes ne olacağını merakla bekliyor…O anda, orada bulunanların psikolojik hallerini düşünün…Gecenin karanlığında, meçhul  bir bekleyiş içersindeler…

 

İşte tam bu  sessiz ortamda, İsrail askerleri barbarca saldırıyorlar…Gece, her yer zifiri karanlık ve denizin ortasındalar yardım gönüllülerimiz…Askerler ateş açıyorlar gönüllülere…Özellikle ‘ses’ bombasını çokça atıyorlar…Nedeni ise, oradakiler üzerinde tam bir panik havası oluşturmak. Sonra devreye helikopterden inen  canavarlarmış İsrail askerleri giriyor. Bu askerler, helikopterden iner inmez, ateş açarak herkesin gözü önünde birkaç kişiyi öldürüyorlar…O anda orada bulunanların psikolojilerini düşünün…

 

Böyle bir  ortamda, silahsız bir insan  nasıl kendini savunur? İnsanlar ister istemez gayri ihtiyarı kendilerini savunmaya başlarlar…Çünkü ölümün nefesi enselerindedir ve kendilerini savunmak zorundadırlar…İşte burada o ilginç dediğimiz olay oluyor: Herkesin olağan gördüğü, iki İsrailli askerin, silahlarını gönüllülere kaptırma hadisesi yaşanıyor…Bu olay için dünya kamuoyunda ne denmişti hatırlayalım: “Nasıl olurda çok iyi eğitilmiş komandolar ellerindeki silahlarını karşı tarafa bu kadar kolay kaptırırlar? Nasıl böyle acemice hareket ederler, komik duruma düşerler…”

 

İşte işin can alıcı noktası burası…İsrail’in hain planı burada gizli…

 

İşte İsrail’in hazırladığı Şeytani plan:

 

İsrail’in özel birlikleri, Mavi Marmara Gemisi’nde, tam bir kaos ortamı yaratarak, özellikle ses bombalarının da etkisiyle  oradaki  yardım gönüllülerinin  psikolojilerini etkilemeye başladılar. Ve daha sonra da, herkesin gözü önünde, birkaç kişiyi şehid ettiler. Gemideki yardım gönüllüleri, bu dehşetli anları  yaşarken, ister istemez kendilerini savunmaya başladılar…

 

İsrailli 2-3 asker, silahlarını bir şekilde  gönüllülere kaptırıp, kendilerine ateş açmalarını sağlamayı amaçlıyorlardı. Bu plandan baskına katılan diğer askerlerin haberi yoktu. Silahlarını kaptıracak bu 2-3 askere, önceden hormon bozucu ilaç verilmişti. Bu ilaç, beyindeki korku hormonlarını harekete geçiriyordu. Tam gemiye indikleri anda bu ilaç etkisini göstermeye başladı. Bu ilaçtan almış olan 2-3 asker, gemiye iner inmez korkuya kapıldılar, titremeye başladılar, elleri gevşedi ve o dehşet anında kendilerini savunmaya çalışan gönüllüler, bu silahları, onların ellerinde kolayca aldılar…

 



 

 http://www.cnnturk.com/2010/dunya/06/06/israilin.sildigi.fotograflar.aglayan.komando/579048.0/index.html

 

Peki bu planın amacı neydi?

 

İsrail’in amacı şuydu: O dehşet ortamında gönüllüler, bu silahları alıp, orada bulunan İsrail askerlerini öldürmeye başlayacaklardı. Gemide bir anda tam bir çatışma ortamı yaratılacak ve etraf İsrailli askerlerin cesetleri ile dolacaktı….

 

Bir çok otoritenin cevap bulamadığı diğer bir soru ise şu: İsrail bu operasyonu neden uluslararası sularda yaptı?

 

Bu da İsrail’in bir planıydı. Eğer hain planlarında başarılı olsalardı şöyle diyeceklerdi:

 

“Biz, uluslararası sularda, tamamen uyarı amaçlı olarak, geminin İsrail kara sularına girmesini engelleyip, rotasını geri çevirecektik. Gemiye müdahale etmeyecektik. Ama bakın, uluslararası sularda,  yardım gemisindeki teröristler (gönüllü kılığında bulunan) askerlerimizi katlettiler.”

 

 İsrail’in bu planları başarıya ulaşsaydı, dünya kamuoyunun tepkisini siz düşünün…

 

Bu arada :

 

İki askerin, bu işin planlayıcıları tarafından öldürüldüğü bilgisi geldi.

 

İsimleri: Yasef Aykekent, Mahey Cambaolt Zevi.

 

Bunlar askerlerin kod isimleri.

 

Bu şeytani planı, Firavun lakaplı Jozep X Mossad’a sunmuştur.

 

4 kamera ile dünyaya yayına hazırdılar.(Gemideki yayını kesemediler 32 kamera vardı)

 

Şimdi gelelim işin sonuçlarına:

 

1- Jozep X’in Mossad’a sunduğu bu  şeytani plan başarılı olsaydı: Türk Devleti, özellikle hükümeti, teröristlikle suçlanacaktı. Dünya kamuoyunu, özelliklede medyayı arkalarına alarak yapacakları yayınları siz düşünün

 

2-Gemide İsrailli askerlerle birlikte ölecek olan gönüllüleri de, yine gönüllülerin üstlerine atacaklardı. Karanlık ve panikten dolayı kendi kendilerini öldürdüler iddialarını ortaya atacaklardı.

 

3-Bu işin bir de enerji boyutu var. Bu iş, bundan sonra ne hale gelecekti?

 

4-Dünyada yeni bir “11 Eylül oldu havası” oluşturulacaktı. Başta ABD, AB ve Vatikan olmak üzere, Türkiye’ye   yeni bir haçlı seferi başlatılacaktı..

 

Bu hain plan başarılı olsaydı, artık bu maddeler 5,6,7,8 vs olarak devam edecekti.

 

Ama ne oldu da bu plan ‘DENİZDE BOĞULDU?’

 

Şeytanilerin plan varsa Allah’ında planı var…Şeytaniler, Mosad’ın  evinde hazırladıkları plan çarşıya uymadı.

 

BİR EL, o kaos ortamının psikolojik atmosferinden yararlanarak, İsrail askerlerinin silahlarını denize attı..ARİFLER ANLADI.

 

Ayrıca şu da araştırılmalı: İHH Başkan’ı, Ahmet Hakan Coşkun’un programında şunları söyledi: İki gemi bozuldu. Biz ön plana çıktık. Bu iki geminin bozulma olayı araştırılmalı…

 

Her şey, Şeytan İsrail’in istediğinin zıddı oldu…

 

Şimdi asıl tehlike:

 

Trende gidiyorum. Karşımdaki iki yolcuya istemeden  kulak misafiri oldum. Biri orta yaşlı, biri genç olan bu yolculardan, yaşlı olan genç olana şöyle diyordu:

 

“Yahu, şarkıcı Linet, İsrail’de askerlik yapmayı reddetmiş galiba. Ama Türkiye’de çifte vatandaş olan Yahudiler var. Bunlar iş adamlarının çocukları, elit insanlar yani. Bunlar Türkiye’de ikamet ediyorlar, iş yapıyorlar ve en iyi şekilde yaşıyorlar. Bağdat Caddesinde, Nişantaşı’nda yiyip içip geziyorlar. Sonra İsrail yasalarınca, oraya gidip askerlik yapıyorlar.Yani orada, bizim bu civan Müslümanları öldürüp, geri geliyorlar.Olur mu böyle abi?”

 

 Konuşma böyle devam ediyordu…Gerisini gayri ahlaki bulduğum için yazmıyorum…

 

Bu tehlikeli algıya dikkat çekmek için bu satırları ekledim…

 

Mavi Marmara Gemi’sinde şehid olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.

 

Türk Devletine, milletine ve bütün insanlığa yapılmış bu hain saldırının elbette bir karşılığının olacağını bekliyoruz…

 

Bir yazımda bizi Orta Doğu’nun bataklığına çekmeye çalışıyorlar demiştim.O yazının tekrar okunmasını ve üzerinde düşünülmesini ümit ediyorum. (http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=30)

 

Bu vesile ile yeni sitemiz www.onaltiyildiz.com ‘un hayırlara vesile olmasını diliyor dualarınızı bekliyoruz.

 

Selam ve saygılarımla…

 

Oktan KELEŞ/ON ALTI YILDIZ

 

oktankeles@gmail.com

 



Bu haber 22,260 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,563 µs