31 Ağustos 2020'de Onaltıyıldız sitesinde yayınlanan Hz.Yusuf'un kuyusu-Altın elbiseli adam adlı video, tefekkür gündemine bomba gibi düştü.
https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8087/hz-yusuf-un-kuyusu---altin-elbiseli-adam
Oktan Keleş Sultanımızın ; her zamanki gibi düşünülmeyeni düşünen,söylenilmeyeni söyleyen ,hakikat ilminin sırlarını ve sınırlarını açan anlatımı ile yine hayretler içerisinde kalmıştık...
Bir Türk dünyaya bedeldi! O Türk, Oğuz Kağan Atamızın bize en büyük işaretiydi! Yıllar öncesinden yaptığı araştırmalar ile ,kitapları ile , konferansları ile , gönül dolusu sohbetleriyle bizlere henüz bilinmeyen şeyleri bilinir yapmıştı.O'na teşekkür edebilmenin en iyi yolu,O'nu örnek alarak sürekli çalışmak,çalışmak yine çalışmak olabilirdi... Tengri O'na kutlu davasında yardım etsin,bizleri de O'na ve O'nun gibi güzel gönüllü insanlara layık ve hizmetkar eylesin... Az sonra başlayacak olan yazımda konu edilen şeyler ,zaten Oktan Keleş'in tüm kitaplarında ve sohbetlerinde açılmış olan sır deryalarından ,benim algılayabildiğim damlalar olabilir ancak...
Bismillah diyerek, Sır Kuyularına kovamızı atalım,nasibimizce suları kana kana içelim...
Söz konusu video'da Hz.Yusuf'un adının Türk adı olduğunu ve YU-SU olduğunu öğrendik.Türkçe anlamı Su ile yıkanan. Burada konu edilen SU, bildiğimiz su değil elbette.Bu konuya daha sonra değineceğiz.
Video'da ikinci nokta; Kuyu ile anlatılmak istenen şeyin,alelade bir kuyu olmadığıydı.Kuyu ; bir çeşit boyut kapısıydı ve altın kullanılarak açılıyordu.Altın elementinin, özel işlemlere tabi tutulduğunda 1/10'unun bir yere gittiğini çeşitli çalışma örnekleriyle videodan öğreniyoruz.
Üçüncü nokta; Türklerin altına Kızıl demeleriydi.Hayretlerin en büyüğünü de burada yaşadım. Kızıl Elma gemisini arıyorduk.Kam Babam çok büyük bir ipucu vermişti!
Şimdi; konuları çok dağıtmadan, nasibim ve bilgim dahilinde, bazı kelimelerin Türkçe anlamlarını da göstererek, Kuyu,Yu-su, kızıl ve boyutlara(agartha),Ress ve Araf halkına ,timsale(heykel) değineceğim...
KUYU
Nedir kuyu? İçinde su bulunan,toprağın derinliklerine doğru kazılmış olan kapalı silindirik bir hazne.
Divanı Lügati Türk'te(DLT-3.cilt 282-26) Kudug olarak yazılmış olan bir kelime,ama çok sırlı bir kelime! Kudug 'daki D harfi zamanla ses değişimi ile Y harfine ve Kuyug'a dönüşmüştür.Örneğin Adak kelimesi de D-Y değişimi ile Ayak kelimesine dönüşmüştür.Anlam değişmez,ses değişebilir.
Peki nedir bu kelimenin sırrı?
Türkçede Kud/Kuy= dere,kuytu yer,dip,dökmek olarak kullanılmış DLT'ye göre. Biz videodan ne öğrendik? Belirli ölçüde(Bkz.dirhem/drahmi) Altın madeni kullanılarak kuyu denilen bir yerde bir çeşit boyut kapısı açılıyordu. Türkler Kuyma eylemi ile neyi tarif etmişlerdir peki? Bir madeni dövme ile eriterek şekle sokmayı tarif etmişler! Kuyum dediklerinde ise ziynet eşyasını kast etmişler! Yani altın ve benzerlerini!
Öyleyse ; KUY eylemini altın elementi ile olan ilişkisi üzerinden incelersek: Bir maden(bkz.Altın) kullanılarak ve eritilerek, dipte bir yerdeki SU(ağır su-radyoaktif?) ile tepkimeye girerek, boyut kapısı açma eylemi olabilir mi? Bu düşüncemizi ispat edebilmek için KUYUG kelimesini Türk tamgalarıyla okuyalım:
Evrelendirilmiş(frekanslı) güç kullanarak ,Kanal-Ağ açma anlamı ortaya çıktı.Frekanslı enerji ile Yıkama anlamı da çıkar! KU-YU !
Üstelik KU kelime kökü de, Ötüken Büyüğü Kazım Mirşan hocamızın anlatımı ile "dönüştüren güç" anlamına da geliyor. KU'nun tüm alemleri dengede tutan Tengri'nin yazılımında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. O-KU-mak kelime kökünde bile KU var! Yazılımı okurken,dönüştüren gücü bilirsek okuduğumuzu anlayabileceğimize dair kanıt! Türkler, Ku-yuları açabilen,O-Ku-yabilen ve Ku-t sahibi varlıklardır! Verdiğim 3 kelimede de KU kökü vardır,O'nu anlayabilen için...Allahualem.
Kuyu kelimesine ait bir kanıt daha gösterelim. Kuran-ı Kerim'de Furkan suresi 38.ayete bakalım...
Ve âden ve semûdâ ve ashâber ressi ve kurûnen beyne zâlike kesîrâ.
Ad´ı, Semud´u, Ress halkını ve bunlar arasında daha bir çok nesilleri de ...
Bu ayette dikkatinizi Ress halkına çekmek istiyorum ,çünkü Ress kelimesi incelenirse Ra-Sin-Sin harflerinden oluştuğu ve kuyu, haber, gömmek, batırmak anlamlarına geldiği görülür! Zaten Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinde de "RESS, örülmedik kuyu, demektir. Mu'cemü'l-Büldân'da der ki, Ress; kuyu, maden ve bir topluluğun arasını düzeltmektir. Ebu İshak der ki; Kur'ân'da Ress, kuyu demektir."
Öyleyse Kuran'da Ress halkı olarak geçen Halk/Millet, Kuyu(boyut) açma ilmine sahip olan bir millet olabilir mi? Furkan 39'da geçtiği üzere; Ress kavmi de Ad,semud kavimleri gibi helak edilmişlerdir. Biz ,zaten Hz.Yusuf'un kuyusu-Altın elbiseli adam videosundan biliyoruz ki, şeytaniler de kuyular ile boyut kapıları açmışlardır,açmaktadırlar! Kuran'ın okunması ile ortaya çıkan sonuç, Ress halkının helak edildiğidir. Ne yaptılar da helak edildiler diye sorarsak , Boyut kapılarını, şerlilerin olduğu tarafa açarak,dengeyi bozmaya çalışmış olabilirler.Günümüzde de CERN deneyi ile yapılan/yapılmaya çalışılan şey farklı bir şey midir? CERN=SERN diye okunur ve tersten okunursa yine N'RES harfleri çıkar!
CERN'deki Kuyu şekilli teknik yapılara detaylara dikkatinizi çekerim.
Alın size bir RES daha! SERN'de parçacık hızlandırıcısı ile deneyler yapılmaktadır. Adeta parçacıklar hızlandırılarak,ortaya çıkan enerji ile yıkama yapılmaktadır! Sebe suresi 12.ayette sözü edilen kıtr ile hızlanan rüzgarları çağrıştırmıyor mu? Enerji ile Yıkama demişken, Kam Babam bize videoda ne anlatmıştı? Türkçede YU= yıkama. SU= Su
Bildiğimiz Yusuf aslında YU-SU'dur! Hemen inceleyelim:
YUSU(w)
DLT'ye göre(bkz.3.cilt 45-06,66-13,249-15) Yu eylemi yıkamak anlamına gelir.
YUSUw kelimesi Arabistan'da YUSUf'a dönüşmüştür.Türk tamgalarıyla okursak YUSUw:
Şema incelenirse ortaya 2 benzer anlam çıkmaktadır:
1- Evrelendirilmiş(frekanslı) alemlere(boyutlara) dönüşebilen
2- Özel bir SU ile Yıkanan (Buradaki suyun anlamı için bkz.Baran Aydın'ın makalesi https://www.onaltiyildiz.com/?artikel,610/munun-sirri-kamal/baran-aydin)
SU ile kast edilen ; bir çeşit enerji sahibi olan bir madde olmalıdır. Benim tefekkürüme göre; Boyutlara açılan KUYU'nun ana maddesi bu SU'dur. Altın elementi ile tepkimeye girerek(hızlandırılmış Altın elementi parçacıkları) Boyut kapısı açılmaktadır.Allahualem.
Öyleyse kapıyı açabilmek için:
1-KU = Tengri yazılımındaki en önemli enerji türü
2-SU = Tepkime özelliklerine sahip katalizör SU-Enerji katalizörü
3-YU = Özel yıkama işlemi. Parçacık hızlandırıcı mı? Bir çeşit frekans mı?
Yusuf suresi 19.ayette ne yazıyordu ? Bakıp konumuza derinlik katalım:
Ve câet seyyâretun fe erselû vâridehum fe adlâ delveh, kâle yâ buşrâ hâzâ gulâm, ve eserrûhu bidâah, vallâhu alîmun bi mâ ya’melûn.
Daha sonra bir kafile gelmiş, sucularını da göndermişlerdi. Vardı, kovasını kuyuya saldı, «Müjde hey, müjde! İşte bir çocuk!» dedi. Ve onu satılık bir mal olarak gizleyip korudular. Allah ise onların ne yapacaklarını biliyordu.
Burada inceleyeceğimiz kelimeler Varidehum(sucular?) ve Delvehu(kova?)...
Varidehum kelime köküne baktığımızda ; vav-ra-dal harfleri ile GELMEK eylemi tarif ediliyor. Sucular olarak anlatılan kişiler ; SU'yu kullanarak gelip-gidebilen kişiler olmalı! Kam Babam ; zaten bu konuların derununu açan bir yazıyı kaleme alacağının müjdesini vermişti.Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Delvehu kelime köküne baktığımızda ise; dal-lam-vav harfleri ile SARKMAK,İNMEK eylemi tarif ediliyor.
Yani; sucuların sarkıttığı kova derken, SU'yu kullanabilenlerin bir yere İNMESİ tarif ediliyor olabilir!
Şerlilerin 1990lardan kalan bir film/dizisi var : STARGATE .Yıldız kapısı.
Bu film ve takip eden dizilerinde anlatılan olaylar, hep bir boyut kapısından çeşitli adreslere gidip(inip),oradaki medeniyetler ile temas kurmak üzerinedir. Kam Babam söz konusu çalıştay videosunda, şerlilerin çeşitli boyutlardaki varlıklar ile temas kurmalarından bahis etmişti. ALTIN ELBİSELİ TÜRK ALP'lerinin o boyutlara geçip ,oralarda savaştıklarını da anlatmıştı. Bu konuları da kendisi kaleme alıp,sırlarını inşallah Türklere açacaktır.
KIZIL
DLT'ye göre Kızıl denince, aklımıza kırmızı renk gelmektedir. Kızıl kelimesi, Kız kelime köküne SIL veya GIL ekinin gelmesi ile oluşmuş olmalıdır.Yani; Kız-sıl veya Kız-gıl...
Peki Kız ne demektir? DLT'ye göre(bkz. 1.cilt 7-15,236-15, 2.cilt 94-25,3.cilt 120-6,137-25) kız,kız çocuk,pahalı nesne anlamına gelmektedir.
Türk yazıtlarında geçen kızıl kelimesinde bakalım:
Tonyukuk yazıtı Doğu yüzü 2.satır(Prof Dr. Erhan Aydın -Orhon yazıtları):
Küntüz olormatı kızıl kanım töküti kara terim yügürti işig küçüg bertim...
Gündüz oturmadan kızıl kanımı akıtarak kara terimi dökerek işi gücü verdim...
Ayrıca Türkler ant içerlerken GÖK girsin,KIZIL çıksın derler!
DLT'de kız kelimesinin bir anlamı da pahalı nesne demiştik. Demek ki Türkler kızıl derken, rengi kızıla çalan altını da kast ediyorlardı.
Hz.Yusuf'un kuyusu-Altın elbiseli adam videosunu izlerken aklıma KIZIL ELMA gemisi geldi. Kulbak Bilge kitabında Oktan Keleş Sultanımız ; bakın ne sırları yazıp çizmişti:
Nefislere imtihan olarak bırakılan maden tanıdık geldi mi?
Gökteki HUN tufanından kurtulan Kızıl Elma gemisinin akıbeti anlatılıyor.
Kızıl Elma gemisi...
Oktan Keleş-Kulbak Bilge kitabından alıntı bu 3 sayfayı iyice incelediniz. Şimdi KIZIL ELMA gemisinin sahipleri olan gökteki HUN Türklerini aramaya başlayalım.
HUN kelimesine Türk tamgalarıyla bakalım:
Şekilde görüldüğü üzere HUN kelimesi K-H ses değişimi ile KUN'dan gelmektedir. KUN kelimesini okuduğumuzda 2 anlam bulduk:
1- Uzaydaki OK Türkleri
2-Uzayı dönüştüren Güç
Her iki anlamı ile de HUN kelimesinin , KIZIL ELMA gemisine ve onun sahip olduğu teknolojilere hükmeden bir Türk boyu olduğu görülüyor.
Hz.Yusuf'un kuyusu-Altın elbiseli adam videosunda ; Ötüken boyutu anlatılırken, dünyadaki bazı medeniyetlerin buradan örnek alarak medeniyetler kurdukları da söylendi.UMU,MU,AGARTHA medeniyetleri bunların arasında sayıldı.
Agartha adı o kadar Türkçe geldi ki bana, tamgalar ile okuma ihtiyacı hissettim:
Akan şeyi(konu edilen SUyu) kullanabilen ATAların ülkesi! Allahualem.
Elbette kesin sonuçlara varmıyoruz,ancak Kam Babam'ın anlattıkları ile çalışmaya başladığımızda ,ortaya çıkan tefekkürler sonucu oluşanları paylaşıyoruz. Konuların ehilleri ;Sultanımız Oktan Keleş Beyefendinin kıymetli çalışmalarından yola çıkarak hakikatlere yaklaşabilirler.
Bu yazının hazırlanması sırasında Süleyman Mabedi Sırrı - Altın Elbiseli Adam, Fizik ve Metafizik Sırrı adlı video da yayınlandı.Tam zamanında! Çünkü bu yeni video sayesinde birkaç konuya daha değinme fırsatı bulmuş olacağız.
https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8098
Yukarıda linki olan videoda , Süleyman'ın inşa etmek istediği tapınağın yarısının bizim boyutumuzda ,diğer yarısının da metafizik boyutta olduğunu hayretler içinde öğrendik. Ara bölge adı verilen bir yerde, Şuurlu tüm varlıklar için bir çeşit sulh-uzlaşma-haberleşme-bilimsel paylaşım alanı olarak kullanılması tasarlanmış olan bir Mihrap(karargah,hat) diye düşünüyorum.Günümüzde, bu amaca hizmet eden bir yer var mıdır diye düşündüğümde, dezenforme olmuş batı bilgileri arasında AY'da olduğu anlatılan bir üsse rast geldim.LOC adı verilen Lunar operations command (AY operasyonları komutanlığı) adlı üste , çeşitli şuurlu varlıklar , arabulucu Türler vasıtası ile çeşitli deneyler yapıyorlarmış! Elbette bu bilgiler dezenformasyon! Elbette Süleyman Tapınağı, her 2 boyutta inşa edilmiş durumda. Ancak yine de ; Süleyman öğretisi ile yapımına başlanmış olan Tapınağın ana fonksiyonu açısından, düşüncemizi derinleştirmek için bu dezenforme bilgileri de ekledim. Bir çeşit karşı dezenformasyon yapmaya çalıştığım söylenebilir.
Türk Ataların(Gökteki Türkler) bu tapınağı kontrol ettiklerini,çekilen seddi zaman zaman onardıklarını yine videodan öğreniyoruz.Ulu Türklerin zaten 3.gözlerinin açık olduğunu ,Tengrinin yanında olmak için aracıya,tapınağa ihtiyaçları olmadığını dinledik. Altın elbiseli Türk Alplerinin,ayette adı geçen cin dalgıçlar gibi, özel tasarlanmış elbiseleri ile o boyutun çetin şartlarında hayatta kalıp görevlerini tamamladıklarını da düşünebiliriz. Süleyman'ın öğretisini yayan ve bu anlamda gücünü aldığı ASA'nın da yazılım/frekans bozan bir kurt yüzünden etkisini yitirdiğini öğreniyoruz. Buradaki kurt bir çeşit truva atı olmalı. Yazılımcıların çok iyi bildiği bir sızma ajanıdır bu. ASA Yazılımı demişken Yeri geldi araya girelim.
Neml suresi 16.ayette: Süleyman Davud´a varis olup dedi ki: «Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.»
Ayette açıkça mentıka-t tayr denilen şey: KamBaba videolarını da düşünürsek, Uçucuların,uçan araçların,onları kullanabilen şuurlu varlıkların dilidir! Belki de o araçların ve şuurlu varlıkların teknolojik yazılımının dilidir.Bir çeşit bilgisayar dilini gözünüzün önüne getirin.Teknoloji o kadar ileri ki, sadece araçları değil,canlıların kodu üzerindeki yazılıma da hükmedilebiliyor...Dolayısıyla bu dili bilen Süleyman peygamber,Frekans yayabilen ASA'sı ile bir grup cini kontrol altına alabiliyor!
Ye'cüc ve Me'cüc koduyla sırlanmış olan varlıklar topluluğunun da ARA bölgeye çekilen seddin ardında hapis kaldıklarını, yakın zamanda Sed'din muradullah gereği yıkılıp, çeşitli varlıklar ile temasa geçeceğimizi de öğrenmiş olduk. Kısa bir sürede yoğun bilgi aktarımına girip,ilkel beyinden kurtulduğumuzda,aslında Hakikatin ne kadar güzel ve dengede yaratıldığını da anlamış oluyoruz.
Süleyman öğretisindeki bilgi(ilim/yazılım) ile hükmedilen bir güç var. Bu güç ile tüm şuurlu varlıkları bir araya getirebilme projesidir Tapınak. Aslında bir çeşit HUB(taşımacılıkta yolcuların ve kargoların taşıtlar ya da değişik taşımacılık uygulamaları arasında geçiş yaptığı yerlere verilen isimdir) gibi düşünülebilir. Her tür şuurlu varlığın kültür,bilim ve sanatlarını ,O öğreti kanunları altında paylaştığı bir alandır bu. TV dizileri başlamadan önce pilot film çekilir,adettir ya bu. Bu tapınak projesi de Gelecek Türk Töresi çağının bir pilot projesi midir? diye düşündüm.Türkler ; önce dünyada sonra çeşitli gezegen ve boyutlarda Türk Töresini ve Tengri ilmini hakim kılarak adaletle hükmedeceklerdir. Allahualem. Türk Atalar, Süleyman'a verilen güçten çok daha fazlasına sahiptirler,O'nlar Tengri'nin yanındadır.Bu manada Kambaba serisindeki Furkanı ,Kızıl Elma gemisini ve O geminin Türk kaptanını da bir daha hatırlamak gerekir. Bilginin kaynağı Türklerin elindedir.Biz yer Türkleri olarak ça-lış-ma-lı-yız!
Peki Mabedin tam orta noktası olan ARA bölge,yani buluşma uzlaşma sulh etme makamı ; Kuran'da anlatılan ARAF mıdır?
Araf suresi 46.ayete bakalım: Ve beynehumâ hicâb ve alel a´râfi ricâlun ya´rifûne kullen bi sîmâhum ve nâdev ashâbel cenneti en selâmun aleykum lem yedhulûhâ ve hum yatmeûn.
Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A´raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: «selâm olsun size» diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.
Bu ayette bahsedilen cennet ve cehennem ; son videoda anlatılan-kimi türe göre cennet kimi türe göre cehennem- kavramı ile izah edilebilinir mi?
Bu ayette sözü edilen perde(hicab) 2 boyutu bir birinden ayıran enerji/boyut kapısı olabilir mi?
Araf suresi 48.ayete de bakalım: Ve nâdâ ashâbul´a´râfi ricâlen ya´rifunehum bi sîmâhum kâlû mâ agnâ ankum cem´ukum ve mâ kuntum testekbirûn(testekbirûne).
(Yine) A´râf ehli simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki: «Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir yarar sağlamadı.
Bu ayette açıkça ARAF ehli denilerek anlatılmak istenen grup,ARA bölgeyi kontrol eden,oraya Tengri adına hükmedenler midir?
Devamı: https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8099/kuyularin-sirri--ress-ve-araf-halki--asa-yazilimi
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle