Da Vinci's Demons isimli dizi, Oktan Keleş'in yazdıklarını birebir alarak yayınlamaya başladı.
Oktan Keleş 25 Aralık 2009 da yani yaklaşık 5 yıl evvel yazmıştı: “TÜRK TARİHİNE AİT YENİ SIRLAR” http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=32 makalesini. Kuşkusuz Oktan Keleş’in bu makalesi de diğer makaleleri gibi yeni sırları ilk defa açıklıyordu.
Bu makaledeki sırlardan birisini Oktan Keleş, üzerinden yüzyıllar geçtikten sonra deşifre ediyordu. Özetle:
“Bilindiği üzere Mukaddes Emanetler, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sonucunda İstanbul'a getirilmiştir. Bu emanetler içersinde Hz. Osman'ın kılıcı da vardır. Şimdiye kadar bilinen budur.
Oysa şimdi ilk defa bir gerçeği, Hz. Osman'ın kılıcı ile ilgili gerçeği Allah'ın izni ile açıklıyoruz;
Hz. Osman'ın, Topkapı Saray'ı Mukaddes Emanetler bölümüne sergilenen bir kılıcı vardır ki, aslında bu kılıç, Yavuz Sultan Selim'in, Mısır Seferi sonucunda getirilen emanetlerle birlikte İstanbul'a gelmemiştir.
Bu kılıç, daha Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan önce, Hz. Osman döneminden, Ertuğrul Gazi'nin eline Şeyh Edebali kanalıyla "kutsal bir işaret" olarak teslim edilmiştir. Şeyh Edebali'nin eline geliş silsilesi ise: Sultan Seyyid Hoca Ahmed Yesevi tarafından onu takip eden halifeleri vasıtasıyla ulaşmıştır; 'bir Allah sırrı olarak'…
Konuyu biraz açalım: Ertuğrul Gazi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu, Osman Bey'in babasıdır. Şeyh Edebali ise, Osman Bey'in kayınpederidir. Osman Bey'in gerçek ismi Orhun'dur. ( Bu isim de ilk defa açıklanmaktadır.) Kayı Boyu'nun, o günkü tüm isimlerine baktığımızda, bir tane bile Arap kökenli isim göremezsiniz. Ertuğrul Gazi, Alp Arslan, Konuralp vs…
Peki Orhun ismi, nasıl olmuş da Osman olmuştur? Osmanlı Tarih araştırmacılarının en çok sordukları ve cevabını aradıkları bu sorunun cevabını inşallah biz verelim:
İşte bu konuda şimdiye kadar gizlenen sır:
Şeyh Edebali bizzat Orhun'a : "Bundan sonra senin ismin Osman olsun, soyun bu isimle anılsın" demiştir. Hz. Osman'ın o kılıcının "mânâ sırlarını" Osman Bey'e söyleyerek teslim etmiştir. Sanıldığı gibi bu kılıç, Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferinden dönüşte getirdiği kutsal emanetler içersinde gelmemiştir.
İşte delili:
Kılıç ustası Ubeydullah ve Sureyc kabilesinden bahsettik. Ubeydullah Arap ismi taşımasına rağmen Türk'tü.
Bu kılıcı, bizzat kılıç ustası Türk Sahâbî yapmış Hz. Osman'a hediye etmiştir. Dünya ve Türk tarihinde ilk defa bu konudaki delili sunuyoruz:
Topkapı Sarayı Mukaddes emanetler bölümünde sergilenen ve Hz. Osman'ın kılıcı olarak bilinen kılıç! Kılıcın üzerindeki Kayı Boyu Damgası net bir şekilde görülmektedir.
Topkapı Müzesi'nde gidip gördüğünüzde kılıcın üzerindeki KAYI BOYU'NUN işareti dikkatinizi çekecektir. Kayı Boyu'nun damgası kılıç üzerinde durmaktadır. Çıplak gözle net bir şekilde görülmektedir. Çünkü bu kılıcın ustası Kayı Boyun'dandır.
Kayı Boyu'nu işareti:
(Türk damgalarının M.Ö. 5000'li yıllarda ortaya çıktığı delilleri ile beraber mevcuttur.Ve burada da Kayı Boyu'na ait damganın benzerine rastlanmaktadır.)
Hz. Osman'dan, Osman Bin Talhâ'ya geçip, oradan da Hoca Ahmed Yesevî'ye emanet edilmiştir.(Aradaki detayları anlatmıyoruz….)
Daha sonra bu kılıç, Hoca Ahmed Yesevî silsilesi yoluyla Şeyh Edebali'ye gelmiş ve 'sırları ile beraber' Osman Bey'e teslim edilmiştir.
Orhun'un Osman olmasının sırrı bu kılıç ile beraberdir. Nitekim, Osman Gazi'nin oğlunun ismi de yine Türk ismi Orhan'dır.
Kayı Boyu'nun kılıcı; Mekke'de dövülmüş, Hz. Osman'a teslim edilmiş, Hz. Osman'dan Osman Bin Talhâ'ya geçmiş ve Osman Bey'e ulaşmıştır. Yani tekrar Kayı Boyu'na, ait olduğu yere dönmüştür.
Şimdi bunun izahını bize yapsınlar. Şimdiye kadar, iddia edildiği şekilde bu kılıç Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinden dönüşte getirilen Mukaddes Emanetlerin içersinde gelmişse, bu kılıcın üzerinde Kayı Boyu'nun işareti ne aramaktadır?
Horasan Erenleri'nin ve Melâmîlerin Piri, Hoca Ahmed Yesevî'ye selâm olsun!
Bu sırrı ifşa etmeyi sebep kılan Allah'a hamd olsun!”
...
Kısaca Kayı Boyu damgalı Osman Bey’in kılıcının sırrı buydu.
Şimdi bu girişi neden yazdık ve bu konuyu niye şimdi gündeme getirdik?
Hep söylediğim bir şey var, bir gün gelecek inşallah herkes Oktan Keleş'i takip etmek zorunda kalacak. Yine tekrar ettiğim bir şey daha var; Oktan Keleş, yurtiçinden daha çok yurt dışında çok dikkatli bir şekilde takip ediliyor ve her analizi, dizilere ve filmlere konu oluyor.
Özellikle Vatikan Oktan Keleş’in her yazısını takip ediyor ve zaman zaman da mesajlar gönderiyor. Çünkü Vatikan'ın birçok kuyruk acısı var:
Kod 39: http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=29
ATTİLA, Papa Leo ve Barnabas: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1371
Papa'nın Kolu nasıl kesildi: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1955
Şimdi;
Da Vinci'nin Şeytanları (Özgün adı: Da Vinci's Demons) diye oldukça popüler bir dizi var.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Da_Vinci'nin_%C5%9Eeytanlar%C4%B1
http://www.turkcealtyazi.org/mov/2094262/da-vincis-demons.html
Bu dizinin son bölümünde, Osman Bey’in Kayı Boyu Damgalı kılıcının sırrı anlatılıyordu. Kuşkusuz bu bölüm, birebir Oktan Keleş’in makalesinden alınmış. Çünkü bu konuyu ilk gündeme getiren ve çeşitli Tv programlarında da tartışmaya açan Oktan Keleş’ti.
Da Vinci's Demons dizisinin son bölümünde 33. Dakikadan itibaren Osman Bey’in Kılıcı anlatılıyor. Kılıcın üzerindeki oymalardaki sırrın çözümü aranıyor. Yani direkt Kayı Boyu Damgasına atıf yapılıyor. Ancak dizide Kardinal, bir dezenformasyon yaparak, Topkapı Sarayı'nda bulunan kılıcın sahte olduğunu söylüyor. Bu külliyen yalandır ve kılıcın orijinali Topkapı Sarayı'ndadır.
http://www.yabancidiziizle1.com/da-vincis-demons-2-sezon-4-bolum.html
Yabancılar Oktan Keleş’i çok daha dikkatli takip ediyorlar ve mesaj veriyorlar...
Kardinal, sen de mesajı almışsın… Ama korkunun ecele faydası yok!
Da Vinci'nin Şeytanları -Da Vinci's Demons'un Son Bölümünden Sahneler:
Emir Yıldızdan
buulkem@gmail.com
Twitter: @emiryildizdan
Not: Sayın Topkapı Saray'ı yetkilileri, Osman Bey'in bu kılıcı acaba sergileniyor mu?
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=370
14.04.2014
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle