Türk Çağı'nın Kodları: Yüzüncü Yıl Marşı
“Türk çocuklarının nasibi her muvaffakiyetli hamleden hep sevinç veren neticeler almaktır. Türk çocukları; yürüdünüz, yürüyorsunuz, yürüyünüz!
Yaptığınız hamleler sizi YÜKSEK ÜLKÜYE ulaştırmak üzeredir. Durmayın, yürüyün…
Saadet refah ve sevinç ve hepsinden sonra dünyaya karşı yüksek bir gurur seni BEKLİYOR.
Türk çocukları! Son sözümün son kelimesine dikkat!...
Gurur, azamet; sende zaten vardır. Bunu gösterme! Onu kendi yüksek enerjinin harimine sakla! Gerekirse büyük tevazuunu göster. Fakat gene gerektikçe göster ezici yumruğunu!
İşte bu vasıflarınla ispat edebilirsin ne olduğunu!... Benim bugünkü ve yarın ki Türk çocukluğundan beklediğim haslet; bu suretle belirmelidir.” Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu sözleri, Montrö Boğazlar Sözleşmesi zaferi kendisine ulaştığında zaferin coşkusu ile söylemişti. Fatih Sultan Mehmet’in ilk Kızılelma’sı İstanbul ve boğazlar üzerinde son prangalarda kaldırılmıştı. ‘Yüksek Ülkü’ye ulaşmak ile kastettiği, ‘Durmayın, yürüyün’ diye vasiyet ettiği ‘dünyaya karşı yüksek bir gurur seni BEKLİYOR’ sözleri ile Başbuğ, yeni bir güneş gibi doğan yeni TÜRK ÇAĞI’nı müjdeliyordu. Ta ki Başbuğ Atatürk Kağan’ın son vasiyeti KIZILELMA’yı ele geçirinceye kadar bu KUTLU YOL devam edecektir.
30 Ağustos 2023’de Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı için hazırlanan Yüzüncü Yıl Marşı sözlerine dikkat kesilelim ve devam edelim:
Parlayan yıldızı Anadolu’nun
Çağlayan sel gibi şanlı ulusun
Türkiye Yüzyılı titretiyor dünyayı
Sarsılmaz bir inançla kalpte tutkusun
Bu toprak bu deniz bu bayrak bizim
Tarihe sığmayan destanlar bizim
Türklüğün yazgısı yazılıyor koynunda
Kalplere kazınmış bu vatan bizim
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz
Her zaman aydınlık mavi göklere uzanacak ellerimiz
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz
Gazi'nin açtığı bu kutlu yolda yürüyeceğiz hepimiz
Özgürlük tutkusu damarlarımda
Çelikten her nefer semalarımda
Sarmaşık dal gibi sarılmışız biz bize
Tek yürek bu millet en zor anında
Düşmanlar bir olsa yağsa göklerden
Denizler köpürse taşsa dağlardan
Kimseye eğmedik boynumuzu eğmeyiz
Kahraman yarattı Türk'ü yaratan
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz
Her zaman aydınlık mavi göklere uzanacak ellerimiz
Yüzyıllarca kutlanacak Cumhuriyetimiz
Gazi'nin açtığı bu kutlu yolda yürüyeceğiz hepimiz
Şüphesiz Kalperenler bu sözlerde KUT’ları ve işaretleri bir çırpıda görmüşlerdir. Çünkü Kalperenleri ÇAĞ’layan sel gibi ŞANLI ULU’su yetiştirdi. Bizim görevimiz istikameti, oraya ulaşırken durmayın, yürüyün emrini hatırlatmak ve YÜKSEK ÜLKÜ’nün KIZILELMA GEZEGENİ’nini ele geçirme görevi olduğunu TÜRK bilinçlerine hatırlatma görevini yerine getirmek. Çünkü Türklüğün tüm kodları KIZILELMA GEZEGENİ’nde seni BEKLİYOR.
Parlayan yıldızı Anadolu’nun. İstiklal marşımızın ilk kıtasında geçen ‘O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak’ sözlerine mükemmel bir atıf var. Peki, O ile kastettiği parlayacak diye müjdelediği ne idi: ‘…yurdumun üstünde tüten EN SON OCAK.’ Töreyi ayakta tutan Börülerin yuvası.
ÇAĞ’layan sel gibi ŞANLI ULU’sun. Yol göstericilerin yolunda seni yalnız bırakmadılar, bırakmayacaklar ‘KORKMA.’ O’nu da yalnız bırakmadılar. 16. Kolordu Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kemal Parsbörü ile birlikte.
Sahipsiz değildi TÜRK.
Daha sonra Gökbörü olarak ün saldı Türk diyarlarında.
Türk Devlet Sembolü Pars, Türk millet sembolü Börü oldu.
Ergenekon'da yol gösteren de ondan başkası değildi.
Türkiye Yüzyılı titretiyor dünyayı (Türk Çağı’na giriş yaptığımız ilk kez 2019 yılında Baş Kam Oktan Keleş tarafından müjdelenmiştir.)
Sarsılmaz bir inançla KALP’te tutkusun (Türk Çağı, sarsılmaz bir inançla Kalperenler’in tutkusu değil midir?)
Bu toprak bu deniz bu bayrak bizim
Tarihe sığmayan destanlar bizim
Türklüğün yazgısı yazılıyor koynunda
KALPLERE kazınmış bu vatan bizim (Türklüğün yazgısı KALPERENLERİN KODLARINA KAZINMIŞ)
Yüzyıllarca KUT’lanacak Cumhuriyetimiz.( 100. yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Çağı’nda yüzyıllarca sürecek yeni serüveninin başlangıcı olduğu hatırlatılıyor.)
Her zaman aydınlık mavi GÖKLERE uzanacak ellerimiz (Töre’nin daha ileri GÖKLERE bayrağını dikeceğini anlatıyor. Kim yapacak bunu hatırlat kendine. Sana bu yazının sonunda kimin yapacağını söyleceğim.)
Özgürlük tutkusu damarlarımda
Çelikten her nefer semalarımda (Resimler Kulbak Bilge – 14 Onaltıyıldız)
Sarmaşık dal gibi sarılmışız biz bize
Tek yürek bu millet en zor anında
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim Başbuğ Atatürk Kağan’ın Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip Beye gönderdiği telgrafı tekrar dikkatinize sunuyorum ve devam ediyorum:
“Yüksek Cumhuriyetimizde bilgi işlerini değerinde görmeye çalışmak, Türk budununun ilerisi için üzerinde çok durulacak bir prensiptir. Bu prensibin ülkede yaptırılması savaşını doğrudan doğruya elinde bulundurmak ülküsü, bunun yüksekliğini anlamış her yurttaş için benzeri olmayan bir değerdir. Bugün Cumhuriyet Hükümetinin bu değerli işi üzerinde bulunarak, çalışmakta olduğunuz için kutlanmalısınız.
Türkiye bilgi ordusunun durmadan yükselen canlı bir kuruluş olduğunu, ülkemizin her yerindeki Türk Yavrularının, Türk Gençlerinin alınlarında açık okudum. Sevindim. Cumhuriyet, kendilerine emanet edilmiş olan bugünkü Türk Gençleri, yarının muhakkak büyük adamlarıdır. Yalnız Türkiye’nin büyük adamları değil, onların, bütün medeni beşeriyette büyük adam olacaklarına inanmakta kendimi haklı görüyorum. Benim haklı olduğumu, bu Türk Gençlerinin henüz ben yaşarken dünyaya göstereceklerinden eminim. Çünkü onlar, kendilerine söylediğimin manası üzerinde nasıl çalışmak lazım geldiğini anlarlar. Bütün dünyanın bilgi âleminde, yüksek ahlaklı, disiplinli, efendi vasıflarıyla taşarak yükselmek istidadında bulunan Türk Çocuklarının, Türk Gençliğinin GÖKTÜRKLÜK işini idare etmekte olduğunuzdan dolayı, siz Maarif Vekilini tebrik ederim ve bunda sizin için yüksek muvaffakiyetler dilerim.”
Yüzyıllarca KUT’lanacak Cumhuriyetimiz (Türk Çağı)
Gazi'nin açtığı bu KUTLU YOL’da yürüyeceğiz hepimiz
Türk Çağı’nda Gazi’nin açtığı KUTLU YOL. İki soru soralım ve KUTLU YOL’a bakalım. Yolu açan Gazi kim? Kalperenler’in gülümsediğini görebiliyorum.
KUTLU YOL’da yürümeyi vasiyet eden kim?
Başbuğ Atatürk Kağan’ın 1935 yılında, Ankara Mülkiye mektebi mezunlarına gönderdiği telgraf üzerine yaşamak, O’nun gerçek izinden gidenlere vasiyeti, buyruğu ve töresidir:
“…İşte onların hepsine söyleyiniz ki, şimdiye kadar yaptıkları temiz ve Türklüğe layık olabilen işlerine karşı kendilerine minnetle mütehassisim.
Fakat yine o arkadaşlara söyleyiniz ki, Türk milletine, Türk Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yapmaya mecbur olduğumuz ödevler bitmemiştir ve bitmeyecektir.
Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır:
Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemişti, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonra benim sözümü tekrar ediniz.
Bu sözler bir ferdin değil, Türk milleti duygusunun ifadesidir. Bunu her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk milletinin nefesinin sönmeyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir.
Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur!”
Başbuğ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Parola: Kızılelma’dır.
‘Durmayın, yürüyün.’ Başbuğ Atatürk Kağan’ın sana buyruğu budur.
100. yıl marşının son satırının son iki kelimesi neydi? Bu sözü OK-OZ’da kendisine vermiş olabilir miyiz?
‘…yürüyeceğiz hepimiz’
Ali Erim
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle