Kendi içimde verdiğim uzun bir aradan sonra tekrar yazıyorum.
Zaman içerisinde Gazi Paşa’nın bazı nutuklarını hep düşünürüm... Onlardan biri, çok meşhur olan “..Türk Milleti, zekidir..” tespitidir. Gazi Paşa’yı bilen bilir, o’nun tarihin derinliklerinden çıkardığı inciler derin bir okuma amelinden süzülüp bize ulaşmıştır.
Soru: Hangi zekâ? Zira söz birinci bakışta çok yalın bir genellemeyi işaret ediyor. Zekâ kavramı Türk Milleti ile birleniyor, neden? Birçok neden sayılabilir ancak bu yazımda Türk Tarihin yazılı ve sözlü kültüründe hiç bahsedilmeyen bir konuyu ele alarak deruni yönüne ışık tutmak, paylaşmak istiyorum.
Konu: Türk tipi misafir perverliği
Türk’ler bu konu üzerinde daima müstesna bir hassasiyete sahip olmuşlardır. Bu haslete dair birçok fazilet sayılır. Müstesnalığın baş ekseni ise salt bir misafirlik ile sınırlı olmadığı kültürümüzce hep dildedir “Tanrı misafirliği”. Bu nasıl bir bilgi veya bilinçtir? Hiç düşündünüz mü?
Ata’dan Ata’ya, nesilden nesile yaşam kodları ile büyütülürüz toplumumuzca. Her bir kod’un aziz bir hatırası olmalı mantıken. Şahsen okumalarımda hep bu hatıralar ile tanış olur ve hayretten hayrete düşerim!
Türk tipi misafir perverliğimizin alametifarikası yemek faslıdır. Çözüm ve dönüm noktası tam da burası diyebiliriz! Ev sahibi, misafirin davranışını mercek altına alır usulünce. Yemeğe iştirak etmesi halinde düşünce dünyası başkalaşır, yemez ise bambaşkalaşır!
Son kitapta bu konuya dair bazı anılar canlı tutulur kıyamet sınırına kadar. İbrahim Ata’nın misafirlerini hatırlayalım;
· Misafirlerin yemeğe ellerini uzatmadıklarını görünce İbrahim hemen kuşkulandı! Bunun üzerine elçiler kendilerini açık ederek Lut kavmine gönderildiklerini bildirdiler (Hud 70.ayet)
Kitap bütününde ve hadiselerde kayıtlara geçmiş kadim bir bilgidir Türk’lerde bilinen. Melekler insan donuna girebilme yetisine sahiptirler ama bizim gibi yemezler, yiyemezler. Don bahsi ise ancak Türk Tarihinde kendine yer bulabilmiştir. Diğer milletlerce anlaşılması oldukça zor bir gerçekliktir. Başka bir zekâ işi gerek!
Toparlayacak olursak;
Türk, yüksek bir bilinç ile misafirini Tanrı’dan gönderilen olma ihtimaline karşı tetiktedir. Misafirlerini günümüz deyimiyle yemek ikramı ile test eder. İşte kadim millet zekâsı ve ürünü budur!
Sıradan gibi gözüken nice öğretilerimizde nice tecrübeler sırlıdır, bilene..!
Yasin Akdoğan
16.12.2021
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle