En Sıcak Konular

Endonezya’daki Mağarada 25.000 Yıllık İnsan Çenesi Bulundu

13 Ekim 2021 13:55 tsi
Endonezya’daki Mağarada 25.000 Yıllık İnsan Çenesi Bulundu Endonezya’daki mağarada bulunan çene kemiği, modern insanların Sulawesi’ye sanılandan binlerce yıl önce gittiğini gösteriyor.

Endonezya’daki Mağarada 25.000 Yıllık İnsan Çenesi Bulundu

 

Endonezya’daki mağarada bulunan çene kemiği, modern insanların Sulawesi’ye sanılandan binlerce yıl önce gittiğini gösteriyor.

Sulawesi’de bulunan Leang Bulu Bettue mağarasındaki kazı alanından bir görüntü. C: Brumm ve diğerleri., 2021, PLOS ONE

Arkeologlar; Endonezya’nın en büyük adalarından Sulawesi’nin güneybatısındaki bir mağarada bir insan çene kemiği keşfettiler. Söz konusu insan kalıntısı, iklimin değişip insanların hızlı bir şekilde yayıldığı Pleistosen Çağ’da, adada insan varlığına dair ilk işaret. 

Üzerinde tam bir sıra diş olan çene kemiği 25.000 ila 16.000 yıl öncesine tarihlendi, ancak arkeologlar kemiğin sahibinin ne cinsiyetini ne de yaşını belirleyebildiler.

“Bu kişi, büyük ihtimalle, Sulawesi’ye on binlerce yıl önce deniz yoluyla gelen modern insanların soyundan geliyordu.” diye belirtiyor arkeolog Adam Brumm.

(Denisovalılar Sulawesi Adası’nda İnsanlarla Çiftleşmiş)

Güneydoğu Asya’nın kireç taşı mağaraları, antik hominin kalıntılarıyla dolu. Geçtiğimiz yıllarda, Filipinler’deki ve Endonezya’daki adalarda, Homo floresiensis ile Homo luzonensis keşiflerine imza atıldı. Bu soyu tükenmiş insan türleri, adlarını keşfedildikleri adalardan aldılar. Uzak geçmişte homininler (kendi türümüz ve diğerleri); adalara doğru yola çıktılar, bölgedeki mağaralara yerleşip duvarlarına çizimler yaptılar. Hatta, Filipinler’deki bazı insan türleri ağaçta yaşayan dev kemirgenleri bile avlamış olabilirler.

Sulawesi’de bulunan çene kemiği, adanın güneybatısında kalan Maros bölgesindeki Leang Bulu Bettue’de keşfedildi. Arkeologlar, önceki çalışmalardan, kemiğin bulunduğu toprak katmanın 25.000 ila 16.000 yıl kadar önceye tarihlendiğini biliyorlardı. Bu tarih birkaç farklı yöntemle elde edilmişti: Kazılar sırasında yüzeye çıkan dikitlerin izotop analizleri; aynı katmanda bulunan deniz kabuklarının radyokarbon tarihlendirmesi; bulunan bir domuz dişinin lazer ablasyonuyla tarihlendirilmesi; katmandaki bir feldispat kayasını optik tarihlendirmesi katmanın yaşı hakkında bilim insanlarına fikir veriyordu.

Radyokarbon tarihlendirmesi yapılan deniz kabuğu çoğunlukla katmanın maksimumu olarak kabul edililyordu, ancak suyun sonuçları etkilemiş olabileceği şeklindeki bazı şüpheler arkeologların izotop tarihlendirmesi yapılan dikitlerin yaşını (24.800 ila 16.000 yıl) temel almasına sebep oldu. 


Sulawesi’deki bir Pettakere mağarasındaki el izleri. C: Cahyo – CC BY-SA 3.0

Geçtiğimiz ay, Brumm’un da dahil olduğu bir ekip, Sulawesi’deki 7.000 yıllık bir iskeletin genetik materyalinin elde edildiğini duyurdular; kalıntılar Holosen sırasında ölen 18 yaşında bir kadına aitti. Yeni bulunan çene kemiği Holosen’de ölen kadından bir çağ eskiye tarihleniyor; yani Holosen kadını, çene kemiği bulunan kişinin dönemine değil, bizim yaşadığımız döneme yakın bir zamanda yaşamıştı.

Bu yeni bulgu ile modern insanların Sulawesi’deki varlığının sanılandan binlerce yıl önceye gittiği anlaşılıyor. “Ne yazık ki bulunan örnek o kadar eksik ki kalıntıların sahibi hakkında söyleyebileceğimiz tek şey kötü dişlere sahip olduğu,” diye belirtiyor Brumm. Yirmilik dişleri sayesinde kemiğin yetişkin bir bireye ait olduğu anlaşılıyor, ancak bunun dışında fazla bir bilgi elde edilemiyor.

“Çene kemiğinin sahibinin diğer kalıntılarına da ulaşmak isterdik.” diye ekliyor Brumm. “Bölgede bir yerde gömülü olmalı, eğer kazmaya devam edersek, bir gün geri kalan kalıntıları da bulabiliriz, ya da belki de, mağarada gömülü başka erken insan kalıntıları bulabiliriz.”

Brumm’a göre, türümüzün, Sulawesi’de yaşamış diğer homininlerle bir arada mı yaşadığı yoksa çatışma halinde mi oldukları henüz bilinmiyor, ancak farklı grupların birbirleriyle etkileşime girmiş olması kesinlikle mümkün. Ne de olsa, aynı zamanda aynı yerde yaşıyorlardı. Belki de gelecekte bulunan kalıntılar bize hikâyedeki boşlukları doldurmada yardımcı olacak. 

 

Haber: arkeofili.com 



Bu haber 1,222 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,679 µs