En Sıcak Konular

Elif ile

29 Eylül 2021 11:00 tsi
Elif ile Elif ile

Elif ile

Her şey bitti buraya kadar dediğimiz anlarda sadece gördüğümüz, bittiğini zannettiğimiz şey neydi.

Ya görmediklerimiz ya düşünemediklerimiz. Bilmediğimiz sadece her şeyin işte o anda değişmesi değil miydi?

Bu hayattan çaldıklarımız işte bunu görebiliyor muyduk. Ya hayata ne kattığımız.

Aşk ile sevda ile gönül ile çıktığınız bu yolda, başına ne geleceğini bilmeden deli gibi koştuğumuz ve sonunda hüsrana uğradığımız neydi? Anlayamadığın, idrak edemediğin, seni senden alan uzak diyarlara savuran kimdi? Neyin nereden geldiğini bilmeden, neyin sorgusu bu. Bilmediğin hissedemediğin bu koca deryada bir sen mi vardın.

Bu gece çok acımasızdı. Yüreğimi bir yumruk gibi sıkıyor üzerime kara bulutları salıyordu. Etlerimi liğme liğme ediyor, sağa sola savuruyordu.

Daha fazla acı çekmemek için boyun eğmiş kendimi karanlığa atıvermiştim. Kendimi taşıyamaz bir halde çıkmaz bir bir sokağın ortasında yapayalnız bir şekilde öylece yere yığılmış bir şekilde buluvermiştim. Yolun sonu burası galiba demeye başlamıştım. Ne oldu da buraya kadar geldim yaşadığım şey ney dide beni bu sokağa atıvermişti.

Ben bunları derin derin düşünürken birden yeri göğü inleten O mübarek ezan sesi ile kendime gelmiştim.O gecenin bütün kasveti karanlığı dağılmaya başlamıştı.Biraz yürümeye çalıştım,bir Camii önüne zor bela ulaşmıştım.Ellerim kan içinde kalmıştı,üstüme sürüp temizlemek istedim.bu ellerle caminin bahçe kapısına sürmek istemedim.sıkıca demir kapıya tutundum.İçeride şadırvanda abdest alan birinin bana doğru geldi.

 -Evlat nedir bu halin ,ne oldu sana böyle diyerek koluma girip beni içeri aldı.

-Yok birşeyim amca şu elimi yüzümü bir yıkasam kendime gelirim herhalde diye cevap derdim.

Üstümü başımı güzelce temizledi,güzelce abdest alıp camiye girip namaz kılmak istedim.Yine koluma girip bir yandan da bana;

         -Sabret! Elbet! dedi durdu .

Beni camii kapısına kadar götürdü,sen gir hele ben abdesttimi tazeleyip yetişirim namaza dedi.Sabah namazı hayırdır evlat dedi.

Teşekkür ederek içeriye girdim ayakta zor duruyordum kimse görmeden bir kenara geçeyim dedim. Ama camii içi boştu evet hiçbir şey yoktu,ne olduğunu anlamadım. Her yer beyaza bürünmüştü adeta kar yağmış gibiydi her taraf. İlerde bir sütuna sırtını yaslamış yerde oturan ve tesbih çeken birini gördüm. Yaklaştım yanına;

 -Burası neden boş tadilat mı var dedim!

Ayağa kalktı,yavaşça tesbiğin başını öpüp yere bıraktı ve bana iyice yaklaşarak 

-Senin yüzünden oldu bu mabed sen bu hale getirdin dedi.bütün umutlar,bütün hayaller bunun içinde sen neyi göremedin dedi.
Çok şaşırmıştım ne diyeceğimi bilemedim, hiç tanımadığım bu adam kimdi niye bana hesap soruyordu ben buna nasıl sebep olabilir ki bir yandan da suçluluk duygusuna bürünmüş başımı yere eğmiştim. Yüzümü yere eğdiğimde o an fark ettim ki ayaklarım çıplak kalmıştı.

 O bana bağıran adam ayaklarımı çıplak görünce birden sevindi beni sarıp bir hamlede havaya kaldırdı. Ve aynı şekilde olduğu gibi beni yere bıraktı. Korku içinde sendelerken yukarıdan gök kubbeden kağıtlar yağmaya başladı ,durmadan yağıyordu önünü alamıyordum.

 Neydi bu kağıtlar sağa sola koşmaya başladım onları tutmak için. Üzerlerinde yazan bir şey var mı diye tutmaya başladım bir kaçını.

Bu inanılmazdı; Allah'ım neydi bunlar beni yere çalan adama baktım kapıyı dışardan usulca örterek çıkıyordu.

Kağıtlar o kadar güzeldi ki tarif edemezdim, bal mumuna batırılmış bir kumaş gibiydiler. Sonunda üzerinde yazan şeyi görmüştüm

evet yanılmıyordum bunlar Arapça Elif harfleriydi ne kadar da asil duruyordu kağıdın üzerinde .gözlerim büyülenmiş gibiydi. Bütün asaleti ile kağıda hükmediyordu yalnız kağıda mı bütün aleme... 

Dünya uzunca bir hayretten ibaret değil miydi.

Üzülme dert etme. Hiç bir şey bitmeyecek her şey yeniden senin istediğin arzu ettiğin şekle kabuğa bürünecektir. Merak etme. Hırsı bırak yarın olmadan kedere kapılma her ne işin varsa sabah olmadan yola çıkma.

Suya düsen 3 ışık vardı; suyun içinde dönmeye başladılar, büyüdüler su içinde 2 oldular sonra büyüdü 1 oldular. Güneş gibi ışık vermeye başladı. Tek olan var olan edası ile.

         -Kedi beni merdiven başında bekliyordu, boynunda kırmızı bir Nar vardı. İleride bir Asa ucunda Lüle taşından yapılmış bir Beyaz Gül

        -Ant kadehini gördüğüm yerde. Balığın yolculuğu başlayacaktır.

        -Sağ elimde yanan yangın nurun ışığı .beni korkutunca elimi göğsüme soktum.

        -Eif' ti eğildi Vav oldu.

        -Diken idim su içtim güle döndüm. Ötüken ormanında ete kemiğe büründüm.

        _Ezel ile Ebed arasında ol dedi!

        -Zaman geldi , Zaman şimdi!

       Devam edecek..........2023,2024.2025.

Gökhan Polat 




Bu haber 3,857 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,501 µs