İçimdeki Tanrı Üzerine

3 Temmuz 2021 10:49 tsi
İçimdeki Tanrı Kitabı Üzerine düşündüklerim...

Kafamızda oluşturduğumuz Tanrı profili. Fakat özümüzden ziyade din kisvesi altında bize algılatılan düşüncelerle oluşturduğumuz bir Tanrı. Bu kitapta Tanrı'nın özümüzde, özümüzün Tanrı'dan olduğunu kavrıyoruz. Yıllarca, asırlarca insanın kendini nasıl kandırdığı bir tokat gibi çarpılıyor, cesurca. 

 

     Kendi dileğimizle esir olduğumuz ve asıl olanı unuttuğumuz bilinmezlikte, kendimizi bulmamız için bize yol gösteriyor. 

 

     Farklı yollardan gitseler de, inkâr etseler de, inandıklarını zannederken başkalaştıranlar olsa da herkesin arayışının Tanrı'ya yönelik olduğunu gözler önüne harika tasvirler ve somutlamalarla seriyor. İşte tüm bu doğru veya yanlışlar içerisinde süregelen arayışlarda bizler yolculuğu kendi içimize doğru yaparak ve sonunda özümüze, özümüzde var olan Tanrı'ya ulaşarak hep birlikte Tanrı'nın bizim için seçtiği mutlak barışı sağlayacağız. Temenni edilir ki tüm arayışlar farklı yollarda olsa da temelinde sevgiyle yapılsın.

 

     Kitapta, inanmamanın inanmaktan neden daha zor olduğu çok net bir şekilde anlatılmış. Kendini karanlıkta hisseden, hangi yöne gideceğini bilmeyen herkese güneş olacak bir kitap. 

 

     Bu zamana kadar kendimce ilerlemeye çalıştığım yoluma rehber oldu. Daha doğrusu "İçimdeki Tanrı" ile kendim kendime nasıl rehber oluru öğrendim. Kitabı okurken hayatımın her alanında yaşadığım, deneyimlediğim olgu ve olaylara yönelik cevaplar buldum veya çıkarımlar yaptım. Doğayla olan ilişkimden, hayvanlarla olan ilişkimden, kendi kendimle olan iletişimime kadar hayatımın her alanını kapsayan bir kitap adeta. 

 

     "İçimdeki Tanrı" hangi inanca sahip olursa olsun ortalama bir insanın yaptığı bütün varoluşsal sorgulamalara cevap olacak çok yönlü bir kitap. Bu yüzden okuyucular kitabı eline; ben şuyum, ben bu dine mensubum, ben şu inanca sahibim diyerek değil ben bir insanım diyerek almalıdır. Nitekim okuyucu kitaba yönlendirdiği bakış açısını bu geniş çerçevede ele almakla "insan" olarak tüm sorulara, sorgulamalara verilmiş olan cevapları en iyi şekilde kavrayacaktır. 

 

     Kendimi bildim bileli öğrenmeye çalıştım, bilmeye çalıştım ama neyi? Sonra cevap verdim kendime hakikati öğrenmeye çalışıyorum, bilmeye çalışıyorum.  Sonra yıllardır hep sordum durdum "hakikati arıyorum" diyorum ama hala neyi aradığımı neden aradığımı bilmiyorum diye.  "İçimdeki Tanrı" yı okuyana kadar neyi aradığıma tatmin edici bir cevap veremiyordum. İnsanoğlu hep geri dönmek ister ama nereye? Misal onlarca yıllığına başka bir ülkeye gitmek durumunda kalsa vatanına dönmek ister, başka bir şehre gitse memleketine dönmek ister, başka yere gitse evine, başka odaya gitse kendi odasına dönmenin arzusu içerisindedir bu böyle sürüp gidebilir. İşte "İçimdeki Tanrı" yı okurken farkettim ki "hakikat" arayışımız bu arzunun eseri. İnsan hakikat derken, onu ararken aslında gerçekten ait olduğu yeri aramakta.  Kitabı okuduğumda anladım ki hakikat diyerek ait olduğumuz gerçek yeri, parçası olduğumuz bütünü arıyoruz. Bu arayıştaki ilk hedef "İçim(iz)deki Tanrı". 

 

     Bu zamana kadar bana hep içerimden seslendiğini bildiğim fakat idrak edemediğim Tanrı ile yolculuk etmişim. Artık idrak ettiğim, bildiğim "İçimdeki Tanrı" ile "BİR"likte yoluma devam edeceğim. Öğretmenim Oktan Keleş'e hem içimize ayna tutan, hem yolumuza ışık olan bu kitabı yazdığı için teşekkür ederim.

 

Fatma Gül BOZKURT

Bu haber 2,041 defa okundu.