En Sıcak Konular

O Kudretin İzni İle

4 Mayıs 2021 08:46 tsi
O Kudretin İzni İle Muhammed Taşdemir Yazdı...

                                                                       O Kudretin İzni İle

              Yazıma nerden başlasam bilemedim. En başa yani bir şeylerin hep eksik kaldığı ve tamamlanmadan da hep eksik kalacağı hislerimin beni savurduğu yıllara mı, yoksa kimsecikleri yormadan direk 9 Mart 2021 gecesine mi gitsek.

              Yoğun ve yorucu bir hafta sonrası yine Sırlar Kahvehanesindeyiz. Kıymetli büyüğümüz, canım Pirimiz Oktan KELEŞ’in ve başta başkanımız Yener DURSUN ağabeyimiz ve diğer koldaşlar ile gönül birliyoruz. Kambaba yine yoğun bir şekilde kitap çalışmasını sürdürüyor. Her eseri ile zihinlerimize vurulan prangaları çözen bu kıymetli şahsiyet bu kez nasıl bir çalışma içerisinde merak ediyorum. Adeta Ötüken’imizden bir parça olan bu ocakta zaman bir farklı işliyor. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru çalışmasının sonlarına yaklaşan Kambaba kitabı okumam için veriyor. Kendisi istirahat etmek için aramızdan ayrılıyor. Kitap henüz basılmamış tabi, mis gibi fırından yeni çıkmışçasına alıp başlıyorum okumaya.

              Kitabın başlangıcı öyle bir anlatıma sahip ki sanki bir kitabın değil de bir anda her şeyin ilk başladığı ana gidiyorum. Kim, ne zaman, nerede, nasıl, neden, ne halini aldı adeta bir film gibi seyrediyorum. Tabi buradaki bu “kim” okur olarak siz oluyorsunuz. Sahi bu okuduğum bir kitap mıydı, yoksa? Ben dediğim, benlik dediğim şey ile tanışmaya başlıyorum. Ne istemişim, ne istiyorum, ne istemeliyim diye düşünüyorum. Şu haz denilen şeyin nelere mal olduğunu görüyorum. Şimdi, bütünden kopmanın ve tekrar bir bütün olmanın öyküsünü daha iyi anlıyorum.

              Nice sırların ayan olduğu Demirci Ocağında bir anda her şeyin yok olduğunu yalnızca bu cümleler ve bir bilincin baş başa kaldığını hissediyorum. Bu satırlar bana unuttuğum yaşanmışlıkları hatırlatır gibiydi. Sanki kul sözleri değildi bu cümleler, kul bir sebepti bir aracı. Sahi O Kudret Musa’ya da seslenir iken bir ağacı sebep kılmış, aracı olarak tayin etmişti. (KASAS -30 ). Okudukça kuru davulun sesinden dostunun sesini duyan Mevlana misali sanki dostun, gerçek dostun sesini seslenişini duyar gibiydim. Aklıma, selam olsun ona Latif Babamızın bir sözü geliyor. “ Aramakla bulunmaz, lakin bulanlar arayanlardır.” diyordu.

              Tefekkür etmek, daha iyi idrak edebilmek için sonrası için notlar alıyordum bu sırada. Bir anda fark ediyorum ki kitabı cümlesi cümlesine yazıyormuşum meğerse. Her cümle o kadar mühim ki içimde bir yerleri dolduruyor adeta. Kitabı bitirememe düşüncesi ile not alma işini biraz azaltmaya başlıyorum.

              Zannım üzere olan O Kudret, perdeleri kaldırıyor gibi hissetmeye başlıyorum sanki. Derken “ Senin tahayyül ettiğin Tanrının tanrılığı senin kadardır, senin gibi” cümlesini okuyorum. Aklıma İmam Ali’nin o sözü geliyor “ Neyi tarif edersen et tarif ettiğin Allah değildir” diyordu. Ne kadar çok şey bildiğimizi düşünme zannımız karşısında hiçbir şeyi bilmediğimiz gerçeği ile yüzleşiyorum. Gece hayli ilerledi sabaha doğru okumaya devam ediyorum. Kitapta Ataizmin sorduğu hatta sormayı akıl dahi edemediği sorular ve cevapları ile karşılaşıyorum. Cevaplanmamış sorular çözümlenmemiş sorunlar yüzünden inançsızlığı kendine çözüm yolu olarak gören fakat gönlü gerçeklere ulaşma arzusu içinde olan samimi inançsız insanların da cevaplar bulabileceğini görüyorum.

              Kitabın üslubu o kadar yüksek bir bilinç, evrensel bir dile sahip ki bu kitabı bilinç sahibi farklı yaşam formları dahi okumuş olsa yaradılışın kökeni, bütünün parçaları olduğumuz ve nerden gelip nereye gittiğimiz hususunda net bir kanaat sahibi olmalarını sağlayabilir. Benzer bir olay Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) zamanında yaşanmış ve Cin Suresinde “ De ki: Cinlerden bir topluluğun Kur’anı dinledikleri ve şöyle dedikleri bana vahyolundu. Doğrusu biz, doğru yola çağıran hayranlık veren bir Kur’an dinledik ve ona iman ettik. Artık rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.” Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına burada konunun üslup olduğunu belirtmek isterim.

              Evrensel ve küresel hapis sistemini şerden yana şekillendiren güçler elbette ki inanç sistemimize de müdahalelerle hakikat bilgilerini manipüle etmişlerdi. İster inançlı ister inançsız her kes bu hakikat bilgileri ile karşılaştığında adeta tokat yemişe dönüyor ya uyanıyor ya da yüzünü çevirip gidiyordu. Sistemin şekillendirdiği, prangalar vurduğu zihnimiz-bilincimiz bu hakikat bilgileri karşısında sarsılırken ve bir taraftan da hakikate ulaşma çabamız bazen bizde “acaba dinden mi çıkıyoruz” gibi sağımızdan ve solumuzdan fısıldanıyordu. Şer sistemin dayattığı sahte bilgiler ile aydınlık bilgeliğin gösterdiği hakikat adeta savaşıyordu.

İşte tam da burada “ İçimde ki Tanrı” çık artık şu dinden (manipüle edilmiş, hakikat olmayan sahte dinden) diyordu. Nihayet sabah olmuştu Demirci Ocağında yeni güne başlanmıştı. Hazırlıklar tamam edilmiş Kambabamız ocağımıza gelmişti. Kitap hakkında ne düşünüyorsun diye sorunca okuduğum bilgilerin verdiği şaşkınlık ve hayranlık ile ‘ çıkalım artık şu dinden ‘ diyebildim. Nargilesinden bir nefes alan Bilge Kambaba OKYAY ise şöyle seslendi. 

“EY İMAN EDENLER, İMAN EDİNİZ.” (Nisa Suresi-136) 

            Her anda sancağı altında nefer olmayı şeref saydığım Kambabamız OKTAN KELEŞ Bey’e  daha önce yazılmayan ve bundan sonra da yazılamayacak olan bu eşsiz eseri için herkes adına şükranlarımı bir borç bilirim. 

Muhammed TAŞDEMİR

      3 Mayıs 2021



Bu haber 2,287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,552 µs