En Sıcak Konular

Aşk'la

15 Aralık 2019 12:37 tsi
Aşk'la Aşk'la

İnsanın görünümü sinesinde ki aşk dolgusudur. İnsanın görünümü de sinesinde ki aşk dolgusunun açıldığı bir görünümdür. Görünüm bilgisi farklılıktan aşkı tabir eden dolgudur. Görünüm bakmasını bilen de teklik ateşini doğurur. Budun aşkı bazı bilgelerce söylenmiş ama yadırganmış. Altını aşkla kazımış nice sinelerde budun sözü kavramış doğal döngüsüne kavuşmuş. İnsanın kalbi dolduğunda rüzgâr olup uçan bir nesneyi keşfeder. O her sevginin içine kazınmış kalp mihrabıdır. Bir üflenmiş türkü gibi gelse de aşka açılan sidre kapılarından gelir. 

Sidretül münteha da söz söylemeye ne hacet aşıklar kalbini uçmağa gezgin eyler. Kalbin anlamı maşuk meşuk meşkin yaradılışı olan sözleri yakıp boyayan sözden o andan gelir. Dengiz bir taleptir kainattan istenen o ak akımı. Ak akımlar aklara karışır sulanır ahenkli közlerde yıkanır gibi. Gibiler türedikçe öz tefekkürü yıkanıp bulunur. Bulananlar durulur ak uçmağı keşfeden gönül yazgı ritmini frekansını da göklerin kalbi olan asli meşkin kaderinde bozgü ozmağında yakalar belki de. Ozmağ kalbi tercihlerin kalesidir. Değişimlerin inşa edilen aşkının iyilik suretini güneş gibi ozmağ kalbinde barındırır.

 İnsandan kainat aşkına bulanır. Ağaçlar ozlaşınca seyirden tefin mazisi tayfları dokur. Dokunur teraziler sedir yaylasının küllerinden doğan cevheri taşır. İnsana bulaşan şahlanış ruhül kuddüs makamını benimser. Ateşli bir yakışın ateş tahtının küllerinde insanın seyrine bakan bir könül vardır. Bunu sorunsuz aşan aşıkın başka türlü türlü cevherlerini seyredecektir. Cinden çıkıp cevherlerine bulanan gönüller kainat aşkının insani seyir hakikatlerini seyredecektir.

Söz söylengeci aşıkları atıştıran temel aşk kaynaklarıdır. Oraya sudur eden gönüller nerede olursa olsun aşkın söz acununun miracından nesne dahi bulacaktır. Kristal ahenkler bu sözü sürdürür. Akşamın ufkunu yazan kainat könülü boyadığı suretleri esmettikçe gök maviye boyanacak ve gökler kendi kapısının esrarını göklerin akşamına boyayacak. Her akşam bunu gökten sevdikçe sever. Ancak akşam mor buzağıyı seyrettikçe tanışır kalbi hasletle dolanır. Bu akşam bilgisinin zerresi közün akşam bilgisidir. Bu akşama kavuşmak kendi diyarlarında resmettiği yankı evrenlerde seciyeli. Kafiyeyi yazdıran ızdırabı silmeye giden aşk ateşidir. İnsan kendi kafiyesini yazdı mı ızdıraplar silindiği bir dünya'ya gider. İnsan bulunduğu kafiyenin özel bilgisiyle ve devamlılığıyla mutlu olur. Devamlılık alıştırdıkça bu alışkanlık gerek devamlılıkta gerek sonuçlarında ki aşk unsuru kazanımlar da mutluluk kazandırır.

Akşamın göz bebeği olan görünmeyen yaldızlar hep o akşamdan bu akşama yansır. Hep doğasında ve insanla olan ilişkisinde bu hakikati bulmak ister. Her şeyde olduğu gibi. İnsan değerleri tüm vücut bulmuş aşıklarca süzmeleri aşkından ol an unsurlarla atinin ufkundan sözlenerek kendine yansıyanı aktarması vardır. Kur'an'da aslında Allah'ın emri der iken insanda meydana gelen aşk ve gördükleri öyle bir hal alacak ki bu onda aslı davet olan ancak aşkından emir ötesinden süzülen bir çekim uygulama gibi her şeyi başarma azmini getiren kapsayıcı kucaklayıcı bir çaba yok olmayı getirmesidir. İşte Kur'an'da bir manada emir anlaşılması tekliğin içinde seyredişin sonsuz çekimin insanı aşktan yok eden vicdan azabından aşkı görmenin kaybettirdiği uçmaktan gelir belki de. Uçulan sır. Uçmak Bekanın sabırsızlığında ki insan olsa gerek..

Kalbi dil yapan aşk ateşinin her şeyidir. Anlaşılınca suretten çıkılır hakikat olur. Aşk ateşi insanın kopuz sesinden türeyince könüller bir olur ilmin duman sesinden sonsuzlukta ki ses işte o aşkın asli sesinden ve bundan çıkan ilk sesten ilk harften türer.. Her şey , duygular o aşkın sesinden türer. Sesine götürür insanı. Bazı insanlar ve hayatlar o ateşin her şeyine ilmine ve hatta sonsuza giden yoluna şartlar gereği daha fazla giriş uygulamalarına açıktır ve sahiptir. Bulunduğu ilim , ortam gereği diğer aşk unsurları bu insanlara daha genişçe verilmiştir. Bu da Allah'ın adaleti olsa gerek. Sıkıntıda şükür faklı olsa gerek. Bazı ortam insanları şartlar gereği belli aşkları canlandırmak gereği vardır. Kendince…

 
Könil sundu sunacağını sinesi ateşten kor gömleğe döner,
Aşar yazgısı dilden dile kalbin sır dolu tastan yazar,
Dağlar dolaşır gönüllerce tin semalarını arşın tüyunu kalpçe dolanır
Diller nazende etmese bülbüllerin gülgüsü solmaz ki hiç ,
Kalbine hayası dönmeden durmaz akar.

Türkidir badesi kaf dağının maşukunu yazması heceden ay taşar,
Ay Turası Türkê söz menekşesini laçin bir söylengecin akar şakıyışında söylenmiş,
Laçin olan aslında latiftir menekşenin kanatlarıyla ezgilenmiş,
Alp'e Yar olan Türk'e tamga olur Türk semalarında kartal bakışlı ay sureti aşık olur.

Gönüllerinize dua ile doğrular Hakkın'dır Yanlışlar var ise affola,,
Bilmek bilmemenin çokluğundan gelir.. Hiççesine sevgiler saygılar,

Volga



Bu haber 3,148 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,668 µs