En Sıcak Konular

İçimdeki Ben'le Sohbetler-1

24 Eylül 2019 09:22 tsi
İçimdeki Ben'le Sohbetler-1 İçimdeki Ben'le Sohbetler... Kendime Bile Soramadığım Sorular

İÇİMDEKİ BEN’LE SOHBETLER-1

KENDİME BİLE SORAMADIĞIM SORULAR

  • Bilgi yüktür.

  • Hayır, yanlış biliyorsun. Gereksiz bilgi yüktür.

  • Asıl sen yanlış biliyorsun. Gereksiz dediğin bilginin gerekli mi, gereksiz mi olduğuna neye göre karar vereceksin? Doğrusu, KULLANILMAYAN BİLGİ YÜKTÜR olmalı.

  • Peki kullanmayacaktın da, o bilgiye neden sahip oldun o zaman?

  • Bilgiye sahip olmakta isteyip istememe ön koşulu yok ki. İnsan, çevresiyle etkileşim içinde olan bir varlık olduğu için, her anda; istese de, istemese de bilgiye maruz kalıyor. Bunların arasından bilinçle, isteyerek seçtiği bilgi, zaten işine yarayacak bilgidir. Diğerleri ise aynı mail kutularındaki SPAM BOX  özelliği gibi, dünyanın en büyük SPAM BOX ı olan biliçaltına atılır. Zamanı geldiğinde; eğer lazımsa, oradan çıkarıp kullanırsın o bilgiyi. Tabii bunu yapmak o kadar kolay değil. Düşünsene, spam box ta olduğunu varsaydığın binlerce gereksiz mail olsun. Nasıl ki o kalabalık arasından istediğin maili hemen bulamazsan, bilinçaltındaki yığınlarca gerekli- gereksiz bilgi içinden de, sana lazım olanı bulmak için epeyi bir uğraşmak gerekir.

  • Tamam işte! Yine benim dediğime geldin. Bilinçaltındaki yığınla bilgi yük müdür, değil midir?

  • Bunun cevabı, YÜK e ne anlam YÜKLEDİĞİNE bağlı. Nasıl ki, karnında çocuğunu taşıyan bir anneye de YÜKLÜ denirse; ama o yük, o anne için dünyanın en hafif fakat en anlamlı YÜKü ise; senin de kendin için sakladığın bilgiler arasında hafif ama anlamsız veya ağır ama anlamlı veyahutta tam tersi yükler de olması olasıdır. Bu tamamen, o bilgiyi yük olarak kabul edip etmemekle alakalı bir durum bence…

  • Tabi, tabi.. Şimdi burada ahkam kesiyorsun ama, edindiğin bilgilerin yükü altında nasıl ezildiğini bilmiyorum sanma. Unutma, BEN de SENim. 

  • Nasıl eziliyor muşum?

  • Baksana, o kadar bilgi sahibisin. Çevrendeki bir çok kişiden daha fazla bilgin var ama, hala bir sürü cevapsız soru var kafanda. Ve bu durum, seni eziyor işte. O yüzden diyorum BİLGİ YÜKTÜR diye…

  • Senin ne demek istediğini şimdi anladım. Sen ‘bilgi yüktür’ derken, aslında bilginin insana yüklediği SORUMLULUĞUN yük olduğunu kastediyorsun.

  • Amaann! Öyle veya böyle işte.. Benim bildiğim, bildiklerinin seni ezdiği. Seni rahatlatacağı yerde, daha fazla sıkıntıya soktuğu…

  • Tamam işte. Sıkıntıya sokuyor ama neden sokuyor? Çünkü bilginin verdiği bir sorumluluk var ve o sorumluluğun gereğini yerine getirmek için sıkıntıya giriyorum.

  • Valla bilmem ben. Ne güzel, kendi kendimize bildiğimiz kadarıyla mutluyduk biz.. Cahillik iyiydi be…

  • Sen mi cahilsin? Biz mi cahiliz yani? Biz hiçbir zaman cahil olmadık ki. Unuttun mu, çocukluğunda bile elinden kitabı düşürmezdin. Ne bulursan okurdun. Zamanının ilerisinde olduğun bile söylenebilir o dönemlerin için. Hatta bugün seni rahatsız ettiğini söylediğin bilgilerin alt yapı taşlarını, çocukken okuduğun kitaplardaki, çizgi romanlardaki bilgilerle döşemedin mi? Hatta yine bu yüzden, bugün karşılaştığın yeni bilgileri özümsemekte, içselleştirmekte zorlanmadın. Çünkü zaten bunları biliyormuşsun hissi oluştu her yeni bilgi öğrendiğinde. Öyle değil mi?

  • Orası öyle ama, hala içinden çıkamadığım, cevabını bulmakta zorlandığım sorular var ve bu yüzden ÖFKELENDİĞİM zamanlar oluyor.

  • İyi de, senin cevabını aradığın soruları şimdiye kadar milyarlarca insan sormuş. Bunlardan pek azı cevaplara ulaşmış. Çoğu ise, cevabın kıyısına bile ulaşamadan, hatta soruyu bile soramadan bu dünyadan göçmüş gitmiş. Sen nasıl olup ta cevabı hemen bulacaksın ki? Şimdiye kadar öğrendiklerin seni çevrenden farklı, daha donanımlı, daha bilgili yapıyor diye, aradığın her cevaba da anında ulaşacağını sanıyorsan, yanılıyorsun.

 Hem, söyle bakalım. Ne öğrenmek istiyorsun da, cevabını bulamadın daha?

  • O-hoo! O kadar çok ki. Soru bir tane değil yani..

  • Sen birinden başla o zaman.

  • Gerçekten merak ediyor musun ne öğrenmek istediğimi? Hem, sen zaten biliyorsun. Neden soruyorsun ki? 

  • Sen cevap veresin diye… Kendi kendine sorup, en azından sormuş olmanın gereğini yerine getiresin diye. Hem sormazsan, cevabını nasıl bulacaksın ki? ‘ARAMAKLA BULUNMAZ, AMA BULANLAR ARAYANLARDIR!’ sözünü, ‘SORMAKLA BİLİNMEZ, AMA BİLENLER SORANLARDIR!’ diye dönüştüreyim senin için. Belki sormana yardımcı olur.

  • O halde, cevabını en çok merak ettiğim soruyu sorayım.

  • Buyur, sor…

  • Beni rahatsız edenin ne olduğunu sen de biliyorsun. Dünyanın içinde bulunduğu rezil ortam, insanca olmayan ortam. Yaratıcı neden bu duruma izin veriyor? Neden kötülük her yerde? İyilik de var ama, mevcut kötülüğün yanında ‘YOK’ nispetinde…

  • Bu durum, yaratıcı izin verdiği için mi oluyor sence?

  • O’nun izni olmadan, hiçbir şey olur mu? Asıl anlayamadığım, sistemi neden ZITLIKLARIN BİRBİRİNİ TAMAMLAMASI ÜZERİNE KURMUŞ? NEDEN KÖTÜYÜ GÖRMEDEN, İYİNİN; ACIYI GÖRMEDEN TATLININ KIYMETİNİ BİLEMEYECEĞİMİZ BİR SİSTEM KURGULAMIŞ? DİLESEYDİ, İYİNİN KIYMETİNİ BİLMEK İÇİN KARŞISINA KÖTÜLÜĞÜ KOYMAK YERİNE, DAHA İYİ BİR ŞEY YAPMIŞ OLARAK, SIRF İYİLİĞİN YÜCELTİLDİĞİ BİR SİSTEM OLAMAZ MIYDI? HAKİKATEN İNSANLAR, ÜZÜLME DUYGUSUNA SAHİP OLMADAN, MUTLU OLMAYI ANLAYAMAZ MI? YARATICI DİLESEYDİ, BİR KAVRAMIN DEĞERİNİ İNSANIN ANLAMASI İÇİN, O KAVRAMIN ZITTINI DEĞİL DE, DAHA ÜSTÜN BİR KAVRAM YARATABİLİRDİ. NEDEN BUNCA ACIYA GEREK DUYDU Kİ, SİSTEMİN İŞLEYİŞİ İÇİN? İNSAN OLARAK BİZİ ÜZEN DURUMLAR, OLAYLAR, ÖLÜMLER, İŞKENCELER, HAKSIZLIKLAR, AÇLIK, FELAKETLER, BEBEKLERİN ÖLMESİ, TECAVÜZE UĞRAMASI… KISACASI ‘YARATICI BUNA NASIL İZİN VERİYOR?’ DEDİRTEN HER OLAY. YANİ İNSANI ÜZEN HER OLGU… ACABA YARATICIYI DA ÜZÜYOR MU? YA DA ÜZMÜYOR MU? Açıkça söylemek gerekirse, ‘HER ŞERDE BİR HAYIR VARDIR’ sözü, bu durumu kabullenmeme yetmiyor bazen. ‘Buna gerek var mıydı?’ sorusu dökülüveriyor dudaklarımdan, kıyıda cansız yatan bebeğin görüntüsünü gördüğüm zaman, mesela…

  • Senin merhametin, Yaratıcının merhametinden daha mı geniş ki, böyle bir sorgulama yapabiliyorsun?

  • Bak, gördün mü? Sen de aynı kalıp savunmayı yaptın. ‘Sen, daha mı iyi bileceksin!’ savunması… Ben daha iyi bildiğimi veya, Yaratıcıdan daha merhametli olduğumu savunmuyorum ki. Ben, Yaratıcının bana verdiği BEYİN organının, durmaksızın çalışarak ürettiği soruları ortaya koyuyorum. O dilemese, ben bunları sorabilir miyim? O, biraz önce saydığım olgular karşısında üzülmemi sağlayıp, ‘neden daha iyi bir sistem yaratmadı?’ sorusunu sormamı dilemese, ben bunu sorgulayabilir miyim sence?

Aklıma tek bir cevap geliyor, Yaratıcının İnsan’a verdiği, daha doğrusu İnsan’ın kabul ettiği emanet: ÖZGÜR İRADE! Yoksa Yaratıcının, insanın ortaya çıkardığı bu kadar kötülüğe seyirci kalacağını düşünemiyorum. Ama işte, ‘bundan daha iyisi olamaz mıydı?’ sorusu geliyor bu defa aklıma…


DEVAM EDEBİLİR…

GELECEK BÖLÜM:

  • IROPİYON SALAK MI?

  • KENDİSİNE YARATMA KUDRETİ VERİLENLER HATALI SEÇİM Mİ, YOKSA SİSTEMİN İŞLEYİŞİ AÇISINDAN BÖYLE Mİ OLMALIYDI?

  • YARATICI, YARATIRKEN KUSURLU MU YARATTI, YA DA MÜKEMMELLİK KUSURSUZLUK MUDUR?

  • YARATICI HATA YAPAR MI?


BÜLENT ATEŞ




Bu haber 6,335 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,751 µs