En Sıcak Konular

Kilis'e Atılan Füzeler

1 Mayıs 2016 07:20 tsi
Kilis'e Atılan Füzeler Kilis'e Atılan Füzeler

KİLİS’E ATILAN FÜZELER


Suriye sınırımızda, özellikle Kilis’den başlayıp Suriye’deki  Celabrus bölgesine kadar devam eden hatta gerçekleşmekte olan hadiseler, moda tabiri ile gerçekten manidar. Bu konu ile ilgili çok farklı senaryolar üretilebilir. Zira bölgede o kadar çok unsur var ki; her birinin, birbirine paralel stratejileri olduğu gibi, birbirinden farklı menfaatlere dayanan stratejileri de var. Bu nedenle bölgede en etkin gözüken, en dominant karakter olduğu anlaşılan aktörün stratejilerini irdelemek gerekiyor. Bana göre o aktör de ABD. Bu ülke, Rusya’nın bölgeye girmesini dahi sağlayan ve bunun üzerinden strateji geliştiren aktör aynı zamanda. Bu durum şüphesiz bizim için sürpriz değildi. (Oktan Ağabey’in uzun zaman önce bu iki aktörün anlaşmış olduğu ve strateji geliştirdikleri öngörüsüne sahiptik çünkü). Bunun nedenleri şüphesiz var ve ayrı birer çalışma konusu. O nedenle detaylarına girmeden bu mevzuyu atlayarak, asıl konuya devam etmek istiyorum.

ABD’nin uzunca bir zamandır PYD konusunda bizi sıkıştırdığı malum. PYD konusunda bizden farklı düşünüyor ve Türkiye’nin PYD ile işbirliği içerisine girmesini istiyor. Bu doğal olarak, Devletimiz tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan bir talep. Ayrıca kendisinin de 3. Göz olarak dâhil olacağı yeni bir müzakere sürecine girilmesi konusunda, bölgedeki partnerleri ile birlikte sürekli tavsiyelerde bulunuyor. Bu taleplerin hiçbirine şimdiye kadar olumlu karşılık verilmedi. Bizi, bu konuda razı etmek için sıkıştırıyorlar. Ancak bu konuda netice alınamayacağını gördükleri için farklı bir yola başvuracaklar. Birkaç gün evvel, ABD Senato’sunun Silahlı Hizmetler Komitesi’nde konuşan ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, PYD ile PKK arasındaki ilişkiyi resmen kabul etti. Soru ve cevaplar aynen şöyle;

“Senatör Lindsey Graham'in, "PYD'yi ve YPG'yi hiç duydunuz mu?" şeklindeki sorusuna "Evet" karşılığını veren Carter, Senatörün, "Bunlar kimdir?" sorusunu ise "Kürt gruplar" şeklinde cevapladı.

"PYD'yi ve YPG'yi hiç duydunuz mu?" şeklindeki sorusuna "Evet" karşılığını veren Carter, Senatörün, "Bunlar kimdir?" sorusunu ise "Kürt gruplar" şeklinde cevapladı.

Sorularına "YPG, PYD'nin silahlı kanadı mı?" diye devam eden Graham'a yanıt veren Savunma Bakanı ise "Evet, doğru" dedi. Ashton Carter, Graham'in "Raporlar, bunların PKK ile bağlantılı ya da en azından önemli ilişkileri olduğunu belirtiyor. Bu doğru mu?" şeklindeki sorusuna ise "Evet" yanıtını verdi.

Graham'in araya girerek, PKK'nin Türkiye için terör örgütü olduğunu söylemesi üzerine Carter, "PKK sadece Türkiye'nin değil ABD'nin nazarında da terör örgütüdür." diye konuştu.

Carter, "Türkler'in Suriye'de YPG'yi silahlandırdığımız için bize kızgın olması sizin için şaşırtıcı mı?" sorusu üzerine ise "Hayır" dedi ve Türkiye ile geniş istişareler içinde olduklarını belirtti.”( http://www.cnnturk.com/dunya/ashton-carterdan-onemli-ypg-pyd-ve-pkk-aciklamasi)

Dolayısıyla bence farklı bir yol olan ve Ekim 2015’de ABD tarafından kurulan Suriye Demokratik Güçleri adını verdikleri unsur ile Türkiye’nin işbirliği yapmasını sağlamaya çalışacaklar. Bu bahsettiğim yapının büyük çoğunluğunu zaten PYD unsurları oluşturuyor. Arap ve diğer unsurlar, %20-30 civarında. Arap ve PYD haricindeki unsurları göreceli olarak artırmak suretiyle, bu yapının PYD kontrolünde olmadığını ileri sürerek, Türkiye’nin bu yapıya olumlu yaklaşmasını sağlayabileceklerini ve Türkiye’nin PYD konusundaki direncinin kırabileceğini düşünüyorlar.

Kilis’te ve civarındaki hatta yaşanan hadiseler de kanaatimce bu konu ile doğrudan bağlantılıdır. Devletimizi kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye zorlamak, bölgenin yeniden dizaynında mümkünse saf dışı bırakma, eğer mümkün olmazsa etkisini en aza indirerek bir köşede tutma amacı ile hareket ediyorlar. Bu nedenle uzunca bir zamandır Güneydoğu’daki hadiseleri yaşıyoruz. Ne hikmetse, harita dikkatlice incelendiğinde, olayların meydana geldiği ilçelerin hemen hepsi petrol boru hatlarının geçtiği veya bu hatlara çok yakın olan bölgeler.

Devletimiz, terör örgütü le girmiş olduğu mücadeleyi, cansiperane bir şekilde savaşarak kazandı. Çokça şehit verdik. Ancak PKK üzerinden denedikleri stratejiyi gerçekleştiremediler. O nedenle başka bir akılla, başka bir stratejiyi devreye soktular. O da yukarıda bahsettiğim Kilis üzerinden başlayacak oyun. Katyuşa füzeleri, DAEŞ’in kontrolü altında bulunan bölgeden, mobil ya da gezer rampalar üzerinden atılıyor. Yerleri sürekli değiştiği için mücadele etmek biraz sıkıntılı. Bu nedenle, bölgeye girip askeri operasyon yapmak gerekiyor. Zira bölgede yer alan muhaliflerin durumu ortada, mecalleri yok. Ancak bölgeye resmen girmek çok riskli ve koalisyon ortaklarının onayına ihtiyaç var. Doğrudan giremediğimiz için ABD, PYD’nin bölgeye girişine müsaade etmemizi istiyor. Yani Kilis’e atılan Katyuşa füzeleri üzerinden bizi PYD veya kontrolünde olan SDG ile muhatap ederek işbirliğine girmemizi sağlamaya çalışıyorlar kanaatimce. Yukarıda bahsettiğim gibi SDG’nin yapısını değiştirerek, bünyesine Suriye’deki diğer unsurları da dâhil etmek suretiyle, sanki PKK kontrolünde değilmiş gibi göstermeye çalışacaklar ve uluslararası kamuoyunu da bu şekilde ikan edip bizi sıkıştıracaklar.

Öte yandan bölgenin yeniden dizaynı konusunda arıza çıkaran ülke konumundayız. ABD, S. Arabistan ve İngiltere’yi de yeni düzen konusunda ikna etmeye çalışıyor. Obama’nın S. Arabistan ve İngiltere ziyaretlerini iyi analiz etmek lazım. Araplar, ciddi olarak endişe içerisinde. Daha doğrusu, yönetici elit kesim, prensler, kraliyet aileleri gibi tuzu kurular, ikbal endişesi içerisinde. Çünkü yeni düzen ile sınırların değişeceğini biliyorlar. Ancak akıbetlerinin ne olacağını, paralarının ne olacağını veya yeni düzende kendilerine ne verileceğini tam kestiremiyorlar veya kestirdikleri ve bildikleri için bir çıkış yolu arıyorlar. Yeni düzen ile ilgili endişeleri olan ülkeler, bu nedenle Türkiye’ye yanaşıyor. Zira bölgede derli toplu olan iki ülkeden biri Türkiye, diğeri ise İran. İran’a mezhebi ve birtakım siyasi nedenlerle yanaşamayacaklarına göre, Türkiye’ye yanaşmaya çalışıyorlar. Bu arada İngiltere’nin öncülüğündeki dünya finans devleri, Rusya’nın bölgeden uzaklaştırılmasını ve yeni düzende Rusya’nın yerine Çin’in ikame edilmesini istiyor. ABD Derin Devleti diyebileceğimiz ve bu finans devlerinden farklı bir yeni düzen öngören yapı ise ( Henry Kissinger’ın Putin’i ziyaretine ilişkin fotoğraf daha önce onaltıyıldız’da yayınlanmıştı) Rusya’nın denklemde yer almasını ve Çin’in sınırlandırılmasını istiyor. Orta Asya’da da Rusya ile işbirliği yaparak strateji geliştirmek istiyor. Her bir unsurun niye bu şekilde strateji kurduğunun gerekçeleri var ancak daha detaylı incelemek lazım. Başlı başına birer konu bunlar.

Büyük resimdeki denklem bu olunca, Ortadoğu denkleminde de bu resmin minyatürü diyebileceğimiz bir resim ortaya çıkıyor. Türkiye’yi yanına çekmek isteyen her grup, bizi kolumuzdan paçamızdan çekerek, orayı burayı patlatıp canımızı yakıyorlar.

Bu Katyuşa füzeleri ile ilgili ilginç bir durum daha var. Geçen gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bir açıklaması oldu. Kilis’deki DAEŞ saldırılarına karşı füze kalkanı projesi düşündüklerini söyledi. Bu kapsamda ABD’nin HIMARS(High Mobility Artillery Rocket System ) füze bataryalarının, Suriye sınır bölgemize yerleştirilmesi söz konusu. Bu proje ile güya sınır bölgesi temizlenecek ve güvenli bir bölge oluşturulacak. Bu malesef bana çok mantıklı gelmiyor. Zira buna ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. Kendi imkânlarımız ile bunu halledebilecek durumdayız. KORAL, SOM, yerli İHALAR, ROKETSAN’ın ürettiği füze ve roketler mücadele için yeterli bence. Yerli İHA’lar artık silahlandırıldı. Malum silahlı İHA’lar dünyada 3-5 ülkede var. Zamanında ABD’den istedik, ancak kongre onay vermediği için alamamıştık. Ama şimdi kendimiz yaptık. İnsan sormadan edemiyor, bu Katyuşa saldırılarının bir amacı da HIMARS füze kalkanını bölgeye yerleştirmek için mi acaba?

YERLİ SİLAHLARIMIZA İLİŞKİN HABERLER

1- Bu ilk kez yapıldı

KAYSERİ 2’nci Ana Bakım Merkezi’nde M60 T tank projesiyle ilk kez bir Türk tankına reaktif zırh koruma kabiliyeti kazandırıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan paletli araçların yenileştirilmesini, modernizasyonunu başarıyla yapan 2’nci Ana Bakım Merkezi, NATO kalite güvencesiyle Türk ordusunun elindeki tüm tankları elden geçirerek, yenileme görevini sürdürüp, ülke bütçesine önemli tasarruf sağlıyor. (http://www.milliyet.com.tr/bu-ilk-kez-turk-tankina-yapildi-gundem-1903532/)

2- Ankara’da Roketsan’da üretilen SOM füzeleri, 250 kilometre uzaklıktaki bir binanın penceresinden geçerek hedefini vurabiliyor. Roketsan ürünü roketler, 28 kilometre uzaktaki bir hedefi, 2 metre hassasiyetle tahrip edebiliyor. Bu, dünyada en fazla 5 ülke tarafından yapılabilen bir eylem. Diğer taraftan IŞİD füzesine hedef olan M60 tankı Kayseri yapımı zırhı sayesinde zarar görmedi. Bütün bu gelişmeleri, Roketsan’da Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir ile konuştuk.  Demir, “Başika kampındaki tank olayında olduğu gibi koruma sisteminiz yeterli ise tehdidi bertaraf edebilirsiniz. Başika’daki tank modernize edilen M60 tankımızdır ve orada gördüğümüz sonuçtan memnun kaldık. Tank hedef oldu, hasar görmedi ve kendisine saldıran unsuru vurdu. (http://www.hurriyet.com.tr/insan-yapisiysa-daha-iyisini-yapariz-40093931)

3- Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin 9 Mart’taki son toplantısında gündeme gelen silahlı insansız hava aracı (İHA) projesi için ilk adım atıldı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, ihale için “Bilgi İstek Dokümanı” yayımladı. Proje “Vurucu İHA” olarak adlandırıldı.

Türkiye’nin yerli İHA üreticileri TUSAŞ, Vestel ve Bayraktar, geliştirdikleri İHA’ların silahlı versiyonları üzerinde uzun süredir çalışıyor. 3 üreticinin de açılacak ihaleye teklif sunmaları bekleniyor.

BOZOK HAZIR

TÜBİTAK-SAGE de insansız hava araçları için “Bozok” adı verilen hassas lazer güdümlü mini füzeleri geliştirdi. 16 kilogram ağırlığındaki Bozok füzesinin menzili 6 kilometre.

TB2 İLK ATIŞINI YAPTI

Bayraktar-Kale Kalıp’ın geliştirdiği “TB2 Taktik”in silahlı versiyonunun ilk atış testi 17 Aralık’ta yapıldı. ROKETSAN’ın ürettiği tanksavar füzesini ateşleyen TB2’nin hedefi yüzde 100 isabetle vurduğu açıklandı.

KARAYEL GÜN SAYIYOR

Vestel’in geliştirdiği “Karayel” adı verilen insansız hava aracının (İHA) silahlı versiyonları için gün sayılıyor. Vestel tarafından üretilen 2 prototipin tanıtımının mayıs ayında yapılacağı açıklanmıştı.

ANKA-S YIL SONUNDA

TUSAŞ’ın geliştirdiği ANKA tipi İHA’nın silahlı versiyonuna “ANKA-S” ismi verildi. Geliştirme çalışmaları devam eden ANKA-S’nin bu yıl sonuna kadar görücüye çıkarılması bekleniyor. (http://www.haberturk.com/gundem/haber/1215072-tskya-vurucu-iha)

4- Türk Mühendisleri tarafından tasarlanan yerli İnsansız Hava Aracı(İHA) Bayraktar, yapılan testlerde MAM-L tipi harp başlıklı mühimmat attı. Kale-Baykar ortaklığında geliştirilen taktik sınıftaki İHA’dan Konya atış sahasında ateşlenen Roketsan’ın geliştirdiği mühimmat, 8 kilometreden hedefini tam isabetle vurdu.(http://video.haber7.com/video-galeri/70072-bayraktar-tb2-konyadaki-tatbikatta-hedefi-12den-vurdu

Şahin Karaoğuz



Bu haber 5,990 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,007 µs