En Sıcak Konular

30 Ağustos

13 Aralık 2015 09:52 tsi
30 Ağustos 30 Ağustos

Yıl 1914…


Birinci Dünya Savaşı’na girilmesine an kala… Türk Devlet Erkanı bir toplantı esnasında, Savaş’ta tarafsız kalma kararı almıştır. Aslında bu tarafsızlık siyaseti Osmanlıya yabancı değildi. Çünkü İkinci Abdlühamit Han’ın yürüttüğü ‘devlet vizyonu’ ile bire bir aynıydı.

Her şeyin planlandığı bir sistemde; hiç hesaba katılmayan bir gelişme yaşanmıştı. Enver Paşa üzerinden Türk devletine oyun oynayan Almanların ittirmesi ile bir savaşa girmiştik. Osmanlı Devleti yapılan hatayı; Sevr adı verilen ve Türkler ile 1000 yıllık hasmı olan batılı hanedanların yönettiği bir anlaşmaya imza atarak ödedi.

Türk Devlet yetkililerinin 1914’te aldığı savaşta tarafsız kalarak, tüm saldırılara el altından hazırlanma planları 1917-1918 yıllarında kaldığı yerden tekrar başlatılmıştı. Özellikle 1918 yılında çok gizli toplantılar yapılmış ve Türk Devleti’nin çekirdek noktası Anadolu’nun kurtarılması üzerine yeni bir sistem kurgulanmıştı. İşte bu gelişmelerin sonucu, devlet içinde alınan ve mahiyetini bugün dahi bilmediğimiz bir karar ile Anadolu’yu teşkilatlandırmak üzere Subaylar gönderilmeye başlanmıştı.

Devletin en gizli operasyonu başlatılmış ve Bandırma Vapuru adı verilen bir tekne ile Samsun’a; içlerinde Gazi Paşa’nın da olduğu bir grup subay gönderilmişti. Sultanımız Oktan Keleş konu hakkında ilk kez Türk kamuoyunu bilgilendirmiş ve ‘Kız Kulesi’ adlı milat yazısında o gün yaşananları bakın nasıl anlatmıştı:

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1572



"Burada  konumuzla alakalı kısım ise;  Atatürk’ün Sirkeci’den değil, Kız Kulesi açıklarında bekleyen Bandırma Vapuru’na,  bir sandalla gelerek Gizlice Bindiği ve hatta  Uğurlama Heyeti dahi istemediğidir, zira İngilizleri uyandırmak istememiştir.

Şimdi sıkı durun: Atatürk, Bandırma Vapuru’na binmeden önceki son ayak bastığı kara parçası KIZ KULESİDİR. Kız Kulesi önünde bekleyen Bandırma Vapuru’na binmeden önce Kız Kulesi’nde bir toplantı yapmıştır.

Şimdi sizlere 1919  tarihli Atatürk ile ilgili orjinal resimler sunuyorum.  

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1572

 Bu resimleri Time Dergisi almış kullanmak üzere ancak kullanmamıştır. Buradaki resimler dediğim aslında yarısı yanmış film negatifleridir. Yarısı yandığı için kağıda basılamamıştır. Tab'ı yapılamayan; 3 cm'ye 2 cm ebatlarındaki bu filmlerdeki görüntüleri yüksek ışık altında fotoğraflamayı başardık. Sandalda ayakta duran kişi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Arkasında Kız Kulesi. Kız Kulesi'nin yanındaki yer ağaçlık gibi görünse de filmlerin yanmasından dolayı meydana gelmiştir.

Trabzonlu Teğmen Mehmet Ali, daha sonraki yıllarda anılarını yazmaya başlamış  maalesef tamamlayamadan vefat etmiştir. Yarım hatırat Genel Kurmayın elindedir. Hayli yıpranmış ve okunaklı bölümleri çok az olan kısımlardaki şu ibare oldukça önemlidir:

 “o gece Mustafa Kemal Paşam, bizi, Kız Kulesi’nin kapısı önünde bıraktı, dışarıyı gözlememiz için. İçeride kimler vardı bilmiyorum. Ama kuvvetli dua sesleri kulağımıza geliyordu: Allahu ekber! Allahu ekber…! 15-20 dakika sonra bir aslan gibi heybetiyle sandala bindiğinde, fırtına iyice hızını arttırmıştı. Endişemi anladı ki; ‘korkma bir gün buralara yeni Devletimizin sancağı altında gezmeye geleceğiz,’ demişti. Demek ki zaferin müyesser olacağını, o anda, bir şekilde biliyordu.” Evet yıllar sonra Atatürk sadece 56 gün kaldığı Savarona yatı ile  Kız Kulesi önünden defalarca geçmiş, kendini selamlayan balıkçılara mendilini sallayarak karşılık vermiştir.’’ 

Bandırma Vapuru ile Türk Devlet Teşkilatı bir kıvılcım atmışı ve bu kıvılcım ile çekirdek merkez Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yeni bir devlet kurulmuştu. Şöyle bir tefekkürümü de bu vesile ile sizlerle paylaşmak isterim. Acaba Kız Kulesi’nde Atatürk, devletimiz hakkında ne tür bilgiler edinmişti? İstanbul Ata hakkında bilgiler edinmiş olabilir mi? Allahu alem…

Yıl 1 Kasım 2014…

Türkiye, Kobani zırvaları ile çalkalanıyor ve bir grup kendini bilmez 1 Kasım’ı Kobani günü ilan ediyor. Kendine milliyetçi diyen kesimler sus pus; meydanı birilerine bırakmış ve koltuk peşinde… Ancak vatan ve Allah aşkıyla bir araya gelen ve kendine Kalperenler diyen bir grup; kendini bilmezlere inat bir gezi düzenler ve 1 Kasım’ı Kalperenler günü ilan eder.

 2014’te görünürde düşman yoktur. Yani fiili bir işgal söz konusu değildir. Ancak düşman son saldırısına bu kez topsuz tüfeksiz saldırıya geçmiştir.Unuturulan tarihimiz,bilinç kıyameti,algı operasyonları,milli manevi değerlerin hiçe sayılarak örf,adet,gelenek,göreneklerin  çağ dışı sayılması gibi milli şuurumuzu benliğimize saldırarak zafer kazanma arzusu ile hazırlanmaktadır. Bunun farkında olan Türk Devleti harekete geçmiş ve değerli büyüğümüz Sultanımız Oktan Keleş’in liderliğinde bir hareket başlatmıştır. Hakiki İslam bilinci ve hakiki vatan aşkının gönüllerde yoğrulduğu bir hareket ‘Kalperenler’’ 

 

 

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=3614

   

1 Kasım günü 41 Kalperen, ‘Büyük Sakarya’ isimli tekne ile İstanbul’u hem fiilen hem de gönülleri ile gezmişti. Belki de gönüller ‘İstanbul Ata’ya’ bir bir tanıtılmıştı. Tıpkı Bandırma’ya gitmeden Gazi Paşa’mız ve mahiyetinin tanıtıldığı gibi…

Türk Devleti yeniden harekete geçmiştir ve bu kez amaç çekirdeği korumak değildir. Hedef; çekirdeğin kocaman bir Çam ağacı olmasının önünü açmaktır!

İşte bu bilinç ile temelleri atılan Türkiye Cumhuriyetinin,30 Ağustos zafer bayramı nasıl ki düşman işgal kuvvetleri Ülke  sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de  sembolik olarak seçilmiş bir günse ,yine bir 30 Ağustos ta fakat 2015 yılında ve saat 16:00 da Kalperenler Dernek çatısı altında Bismillah diyerek yola  çıktılar.

NOT: 1925 yılında Gemi hurdaya ayrılmış ve Bozmacı İLHAMİ sonradan soyadı kanunu ile (SÖKEN) soyadını almış bir armatör tarafından, Haliç Fener’inde parçalara ayrılmıştır.

Gürhan Dişbudak

Sultanın Efe’si


 




Bu haber 4,795 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,613 µs