GÖKLERİN BİLGİSİ - ARŞÎ BİLGİ
“Yaradan göklerin bilgisini; Rabbani akıl, ruh, tefekkür ve aşkla donatmıştır. Bâtınî mânâ âlemini bu bilgilerle kuşatmıştır. Göklerin âlemi dediğimiz bilgide; melekler,nurlar, vahiyler, peygamberler, nuraniler, arş ve ötesi vardır… Allah’ın rızasına, yani O’na ulaşacak bilgiler yüzer. Dabbetül arzlara benzettiğimiz insanların aksine, bu bilgilere ulaşmak için çaba gösterenlere, gayret denizinde sürünenlere yüzer…
Dabbetül arş: Arşta sürünen dabbeler. Arşın ötesine geçmişlere ise seyyareyi tayy-i arş denir. Yani sürünmeyen, o gayret sonucu adeta setreden, tayyeden, uçan, Yaradan’ına kavuşanlar görüyoruz. Dünya hayatına (ölçü dışında) tenezzül etmeyenlerin, kafasını arştan yere indirmeyenlerin arşa yolculuğu burada. Haram bilgi aksine, teknoloji aksine hayırlar üretilir. Şerler def edilir. Salih amellerin meyvelerinden meydana gelen, hayırlı faydalı ilimler, teknolojiler ve ona yani Yaradan’a giden bilgiler, hayatın güzelliklerini sergileyen, hayatı uzatan, beşeriyeti Rabb’in nimetleriyle donatan bilgiler üretilir. Helâl teknolojiler, bilgiler; ‘Âlimin kaleminin mürekkebi, şehidin kanından azizdir.’ lafzıyla, aşkıyla o mürekkebi, o bilgileri beşeri hayatın mutluluklarla, huzurlarla, barışlarla, rahatlıklarla, hayatı yaşanabilen kılan ve hayatın kaynağı olan sevgililer sevgilisi Yaradan’a götürür. Cennet de cehennemde yerdedir adeta. Onun için Yunus Baba, “Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri/ isteyene ver onları, bana seni gerek seni” demiştir. Cennet üstü gök bilgileri, cennetinde kaynağı olan Rabbimize kavuşturur bizi. Dünya hayatına, yere bakmaya tenezzül etmeyen insanlar nefislerinden (yer bilgilerinden) arınan, gayesi Allah rızası olan ve sadece O olan insanlar arşa uzay gemisiz, aşkla çıkarlar. Onların gemisi, bineği aşktır. Göklerin bilgisinde, yerlerin bilgisine yer yoktur. Bu yüzden Hz. İsa bile yerlerin bilgisine ait olan bir iğne yüzünden üçüncü rahmet katında kalmıştır. (İslam tasavvufunda bu konu böyle anlatılırken, Hıristiyan teolojisinde saptırılarak, o iğneden kastın çarmıha gerildiği çiviler olduğu üflenir.) Yerlerin bilgisinden soyunan, göklerin bilgisinin elbisesini giyenlerin duası üzerimize olsun.
Sınırı olmayan göklerin bilgisi yaratılmışlığın öncesinin bilgisi, gökler bilgisidir. Sevgili Peygamberimizin (sav) dünyadaki son sözü ‘Refik-i Âlâ, Yüce Dostlar Katı’ olmuştur.”
Âmâların Efendisi bu bilgileri verdi, eyvallah. Benim ise aklım fikrim Oğuznâme’de idi. Âmâ sanki içimi okumuşçasına şunları söyledi: “Bu anlattığım bilgilerde Oğuznâme’dendir. Oğuznâme sadece destan kitabı değildir. Manevi ve ruhi bilgileri de içerir.”
Bu bilgiye oldukça şaşırmıştım. Bunlar şunun göstergesiydi: Tasavvufun kökeni de Âdem (as)’dan başlayan bir bilgiydi. Bu konuda İlhami Abi’nin bir sözü aklıma gelmişti. Şöyle demişti İlhami Abi: “İlk derviş Âdem (as)’dır. Âdem (as) cennette iken ne isterse yerdi, dünyaya indirildiğinde ise bulduğunu yedi.”
Oktan Keleş
Deruni Devlet Kutsal Halı Kitabından (sh.160-161)
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle