Yakın zamanda Kutsal topraklarda meydana gelen bir dizi doğal afet cihetinde gerçekleşen olaylar zincirini medyadan öğrenmiş olduk. Mekke'yi önce sel basmış, akabinde ise çekirge ve haşerat istilası takip etmişti. Bu durum bende bu hadisenin öylece sıradan bir doğa olayı gibi değerlendirilemeyeceğini ,mutlaka bir hikmetinin olması gerektiğini düşündürdü. Bu düşüncem yıllarca huzurunda feyizlendiğim, kıymetli atabeyim, muhterem hocamın bizlere söylediği ‘’Olayların salt durumsal görüntüsüne bakmayın arkasındaki hikmeti anlamaya çalışın’’ düsturu doğrultusunda şekillendi haliyle.
Bu konuya baktığımda aklıma Musa as. ve Firavun kıssası geldi. Araf 133 ‘’Biz de onlara, ayrı ayrı birer mucize olarak su baskını, çekirge sürüsü, zararlı böcek salgını, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de burun kıvırarak günahkâr bir toplum oldular. ‘’ Bu ayet analizimde hareket noktam oldu. Kerim kitabımızda zikredilen konuların her çağa bakan bir yüzü vardır. Yani sadece anlatıldığı zaman dilimiyle sınırlı, kayıtlı değildir. Bu çağın Firavunları yok mu? Bu ayeti bu çağın Firavunlarına da uyarlayarak bakmamız gerekmez mi? Kıyamete kadar cari olan hükümleriyle elbette böyle bakmalıyız kitabımıza. Görklü Muhammet Mustafa SAV. Efendimizin ‘’ Kabe'yi habeşli iki kölenin yıktığını görüyorum ‘’ hadisinde geçen kelimelerde saklıydı sanki bu ayetle belirtilen olaylar ve durumlar silsilesi. Habeşlinin Kabe'yi yıkması, Kabe bir sembol. Sembol üzerinden hakikate saldırı ve hakikat algısının yıkılması/değiştirilmesini düşündüm. Yoksa Kabe sonuçta kul yapısı bir bina, tarihinde de bir çok sefer yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş. Bu yıkılmayı salt maddi bir yapının yıkılması olarak değerlendirmiyorum hadiste geçtiği haliyle. Sonuçta maddi olarak yıkılsa bile bu durum hakikat erlerinin zihni yapısında bir değişiklik yaratmaz. Hakikat erleri, sembollerin cismi yapılarına değil manalarına gönül vermiş kişilerdir.
Hadiste geçen ‘’ Habeşli ‘’ kelimesine odaklandım. Zenci diye nitelenen siyahi kardeşlerimiz sadece Habeşli/Etiyopya da değiller ki, zenci, kara derili , siyahi iki köle değil de niye Habeş vurgusu? Burada aramalıydım işareti. Aşağıda Arapça ve İbranice Habeş ismini yazarak analizimize başlayalım. Arapça da ve Türkçe de geçtiği haliyle kelime arkeolojisi uygulayacağız habeş ifadesine. İbranice de ise İbrani harfleri ile yazıp bu kelimeyi de kode etmeye çalışacağız.
İbranice yazımıyla Ha Beş diye ikiye böldüm kelimeyi. Ha ön takısı İbranice de ingilizcedeki The ön takısıyla aynıdır. Beş kısmını İbrani harfiyle yazıp Türkçeye çevirdiğimde beş yazımının Türkçe karşılığının ‘’ Çalı ‘’ anlamına geldiğini gördüm. İşareti yakalamıştım. Arapça ve İbranicenin atası olan Nebatça da Çalı şekliyle tasvir edilen harf Sin/Şın harfidir. Sin harfi de bizi Atabeyimin muhteşem çalışmalarından biri olan sin insanımsılarını anlattığı konuya götürüyor. Yaratılışı değiştirmek, singularity, ilahlık taslamak ve Adem oğlunu ekarte etmek. Sin insanımsılarının çağı... Kuranımızda Ya Sin diye nida edilenlerin çağı...Ya İns/ Ya Eyyühen Nas ifadesi hakikatini, mayasını bozdurmamışlara hitaptır. Ya Sin ise hakikati bozulan, değiştirilen genetiği oynanmış, orası burası sentetik malzemelerle değiştirilmiş Ademliği kalmamış androidlere hitaptır. Şimdi gelelim bu işin müsebbiplerinin kim olduğuna dair işaretlere. Baba ve oğul Bush’lar... Sıkı durun şimdi, Bush ingilizce de çalı manasına geliyor. Bu ülke ,şu ülke, şu kişi, bu kişi önemli değil burada. Bu gün Amerika olur yarın bilmem neresi. Önemli olan kim bunlar? Hangi yapı? Şeytaniler dediğimiz, kıymetli kardeşim Baran AYDIN’ın son eserinde işaret ettiği yapı: On’lar konseyi....Bush’lar hangi partidendi? Cumhuriyetçi partiden...Sembollerine bakınca işareti yine görüyoruz. Üzerinde üç yıldız olan bir Fil... Ebrehenin ordusunun ana gücü...Kabeyi yıkmaya yeltenen zavallı.
Üç yıldız orion kuşağını ve Sirius yıldızını işaret ediyor. Yani ittifak ettikleri Dünya dışı şeytani yapıları. Ayrıca ikincil şekil olarak çalı ifadesinden sonra ‘’ Diş ‘’ manasına da gelir sin/şın harfi. Medeniyet dediğin (hangi medeniyet? ) tek dişi kalmış canavar...Akif dedem bu hakikatleri biliyordu ve şiirine sırlamıştı selam olsun Ruhaniyetine...
Şimdi analizimizi Arapça ve Türkçede geçen şekliyle Habeş ifadesine kelime arkeolojisiyle bakarak bitirelim.
HaBeŞ ��" eŞBaH- S/Şebha- HaŞeB...
Eşbah: Büyük kapılar ( Uzay/Zaman portalları, Ata dedem Oğuz kağanın set çektiği portallar), Benzerler(Tek tip, proto tipler Android vs ler
Ş/Sebha: Ot yetişmeyen yer.
Haşeb: Kuru ağaç. Şebha ve Haşeb ile bilinen canlılığın tersine olan yere atıf var...
Görüldüğü üzere bu çağlara girmiş bulunmaktayız. Aynı Tolkien’in eserinin başlama cümlesinde olduğu gibi. Hissediyorum sular da, hava da...Kokular bozuldu, tadı değişti...O çağlara girdik. İnsanı gübreye çevirmek yani yaratılış malzemesi olan toprağa gömmek istiyorlar. İstiyorlar ki kendi yaratımlarını, Androidlerini vb yapabilsinler. Sohbetlerinin birinde kendilerinden duyduğum gibi bu yaratım malzemesi dünyamızı felaket raddesinde tehdit eden plastik atık yığınları olmasın sakın? Bu malzeme sonuçta insan eliyle üretilen bir malzeme, Tengri toprağı kullandı biz de plastiği, kendi ürettiğimiz mamulü kullanacağız şaşkınlığı. Bu Sin neslinden olanlar yıkacak Allahualem Kabe'yi. Atabeyime şükranlarımı arz ediyor, hepinize hürmetlerimi sunuyorum. Ne ederse etsinler. Tengrimiz nurunu tamamlayacaktır.
Tengri Biz Menen...
Orkun AKAR
https://www.onaltiyildiz.com/?haber,4361
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle