En Sıcak Konular

Orkun Akar

Yazar
Orkun Akar
31 Ağustos 2015

Yere Girmek, Göğe Çıkmak, Yerle Göğün İrtibatı



Birçok kere kıymetli büyüğümüz sayın Oktan Keleş’in muhabbetullah sohbetlerine katılma şerefine nail olmuş biri olarak, her dersinde kendilerini büyük bir dikkatle dinlemeye koyulur; bir işaret, bir iz peşinde olmaya çalışırım.Yine böyle müstesna bir dersde iken, konu Kulbak Bilge serisinden açıldı ve peşi sıra gelen soru bombardımanlarına bıkmadan cevap veren hocamız, o günki dersi ‘’Yere girmeden, göğe çıkılmaz. Önce yerin işlerini bir anlayın,idrak edin.’’diyerek konuşmasını bitirmişti. Kulbak Bilge serisi başlı başına bir sırlar okyanusu gibi dalgalanıp yanı başımızda durmaktayken, ona dalıp inci, mercan çıkartmaya çalışmamak olmazdı. Öyle bir emek ve çileli saatler var ki; Allah hocamızın gayretini kutlu kılsın, bizleri ona layık talebeler eylesin. (amin)


O dersten ayrıldıktan sonraki günlerde bu konuya odaklandım. Ne demek istemişti hocamız, "yere girmek, göğe çıkmak" diyerekten acaba? Elimde kağıt kalem, tefekkür etmeye çalışıyorken, sitemizde hocamızın ‘’Gizlenen Hakasya raporu’’ adlı muhteşem çalışmaları yayınlandı. Hemen iştahla okudum ve o anda dedim ki,tefekkürümü bu konuyla beraber yürütmeliyim. Kağıdı kalemi alıp önce şunları yazdım; Yere girmek, göğe çıkmak. Her şeyin görebilen gözlere ayan edilerek anlatıldığı Kur'an'ımız da bu iki kelimenin zikredildiği iki ayet nirengi noktam oldu tefekkürümde. O ayetleri yazarak başlayalım:

57. Hadid-4: Gökleri ve yeri 6 günde yaratan O’dur. Sonra arşın üzerine istiva etti. Arza gireni ve ondan çıkanı ve semadan ineni ve orada uruç edeni (yükseleni) bilir. Ve siz nerede iseniz O, sizinle beraberdir. Ve Allah, sizin yaptıklarınızı en iyi görendir.

34. Sebe-2: (O, Allah) yere gireni ve ondan çıkanı, semadan ineni ve oraya yükseleni bilir. Ve O; Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir), Gafûr’dur (mağfiret eden, günahları sevaba çeviren).

Bu iki ayet aynı konuları işaret etse de sure isimlerinden bize bir işaret veriliyor. Hadid’in demir ve buğday manasına geldiğini düşünürsek  ve ‘’Demiri biz indirdik ve onda zorlu bir kuvvet vardır’’ ayetinden ‘’İndirdik’’kelimesinden de istifadeyle ayrıca Gökleri ve yeri ‘’6’’ günde yaratan ifadesi ile işaret edilen Atom numarası 6 olan Karbon atomunun görünür, katı aleme temel, esas malzeme olması hasebiylede bu ayet, yere gireni hususunu;

Sebe melikesi Belkıs’ın hükümranlık alameti olan tahtının, bir yıldız haritası olabileceğini öğrenmiştik hocamızdan. Buradan haraketle de bu ayet, gökte yükseleni hususunu işaret ediyor tefekkürüme göre. Ayetler’de ilk önce ‘’Yere gireni’’ifadesi zikrediliyor, Kuranımızın sistematiği ile değerlendirirsek demek ki önce Yer’le ilgili hususa bakacağız aynı hocamızın da ifade ettiği gibi önce yer’e gireceğiz. (Hadid-4 ve Sebe-2   4+2=6 Karbon bir işaret daha) 

Girelim o zaman;

Yere gireni     : Yelicu          يَلِجُ  3+30+10=43   4+3=7  (7 Kat Yer)

Yerden çıkanı: Yahrucu       يَخ�'رُجُ 3+200+600+10=813   8+1+3=12  1+2=3

Gökten ineni      : Yenzilu       يَنزِلُ  30+7+50+10=97   9+7=16   1+6=7  (7 Kat Gök)

Gökte yükseleni:Ya’rucu        يَع�'رُجُ  3+200+70+10=283  2+8+3=13  1+3=4

Yere gireni     : Yelicu          يَلِجُ         7

Yerden çıkanı: Yahrucu       يَخ�'رُجُ      3 

Ortak harfleri düşelim : L,H,R  

Bu yedi kat, seviye, bölge  yeri, arzı araştırıp sonucunda  3 bilgi, kod, yer öğreneceksin ! 

Gökten ineni      : Yenzilu      يَنزِلُ      7

Gökte yükseleni:Ya’rucu       يَع�'رُجُ      4

Ortak harfleri düşelim: N,Z,L,A,R,C

Bu yedi kat, seviye, bölge, yörüngede  göğü, semavatı araştırıp sonucunda 4 bilgi, kod, yer öğreneceksin !

Önce yere girip 3’ü öğreneceksin ! Sonra göğe ait 4’ü öğreneceksin !

Yer’e ait kod’lar+Semavat’a ait kod’lar=3+4=7    Yedi kat yer ve gök! Yerleri ve gökleri ihata eden EMR’in mahiyetini idrak. Talak-12: ‘’O Allah ki, yedi kat gökleri ve yerden de onların misli kadarını (yedi kat yerleri) yarattı. Allah’ın herşeye kaadir olduğunu ve Allah’ın herşeyi ilmen (ilmi ile) ihata etmiş olduğunu (kuşattığını) bilmeniz için emir, onların arasında (gökler ve yerler arasında) devamlı iner’’.(Talak;Nikah.Yerle göğün nikahı)Yedi kat yer,yedi kat gök derken,7.Sure 7.Ayete bakma ilhamı doldu gönlüme buyurunuz, 7/Araf-7: ‘’Onlara bir ilmin tanıklığında bütün serüveni mutlaka anlatacağız. Biz olup bitenlerden habersiz değildik’’.Surenin adı bile konuyu ne güzel anlatıyor;Araf iki şey/bölge arası…Bütün serüvenin döndüğü alan,7 kat gök 7 kat yer….

YER : (7;3)    (L,H,R)  ve GÖK : (7;4)  (N,Z,L,A,R,C)  Her iki kısımla ilgili harflere baktığımızda, iki harfin ortak olduğunu görürüz; L ve R harfleri. 


Naçizane kendime özgü yaptığım çalışmalarda sıklıkla kullandığım bir yöntemle bu ortak iki harfi değerlendirelim.


 
        


Arap ve İbrani alfabesinin öncülü olan antik Nebat alfabesinde bu iki harfe göz atalım şimdi;

L: Çoban değneği, asası, çobanın yani işi görenin yetki alameti anlamına gelir.

R: Baş, reis, buyruk sahibi anlamına gelir. Buna göre diyebiliriz ki;Yerde ve gökte işlerin kontrolünü sağlayan ve takip edenler var. Bu kutlu varlıklar kimlerdir acaba?Yerde; Hızır atamız ve boynuzlu asanın sahibi Oğuz kağan makamındaki kutlu Başbuğumuz olabilir mi?

Gökte;Yine Hızır atamız, Zülkarneyn atamız ve mesela Ayboldı ata olabilir mi? En doğrusunu Rabbim ve bildirdiği müstesna kulları bilir.

Bu ortak harfleride düştüğümüzde konu şekillenmeye başlıyor.YER :3  H  ve GÖK:4 N,Z,A,C.

Hakasya yazısıyla beraber düşündüğümüzde, bu Altın boynuzlardan "3 H" tesbitiyle de anlaşılacağı üzerine Dünyamızda 3 yer var. Bunlar Hakasya, Haliç ve Japonya açıklarında deniz altında kalmış batık kenttir. Bunlar, iletişimden sorumlu, sabit yer istasyonlarıdır.


 
Okyanus dibinde olduğu söylenen Batık kent.


                  

Yine Hakasya yazısındaki belirtilen kaya çizimlerindeki tasvir edilen kuyruklu yıldız ve gezegen çizimleri  ‘’4  N,Z,A.C’’ tespitiyle örtüşmektedir. Kaya çizimlerinde, bir kuyruklu yıldız ve üç gezegen ve bunlara yakın boynuzlu bir gezegen betimlemesi var.


 

Bu boynuzlu gezegen muhtemelen bizim göksel kuzenlerimizin Kızıl Elma gemisi. Burada sanki gökte aynı kaya çizimlerinde olduğu gibi bir gezegen dizilimi ve bu dizilim olduğunda bizim güneş sistemimize yaklaşmakta olan bir kuyruklu yıldız görüldüğünde, Kızıl Elma gemisi ile iletişimin mümkün olacağı anlatılmak istenmiş Allahualem. Şimdi bu gezegenler ve kuyruklu yıldızın tanımlamasını yapmaya çalışalım; Yine bir abimden öğrenerek naçizane geliştirdiğim bir teknikle Hadid-4 ve Sebe-2 ayetlerini grafiğe alarak, grafik üzerindeki şekil ve noktaları tevil etmeye çalıştım.



 


Grafiğin aslını burada almıyorum çünkü ham şekil yine başka teknikler uygulanarak farklı kompozisyonlar da kullanılıyor, burada verdiğim şekiller sadece bir tanesi.
                                         
                                                 

                             2                               6  1 6  3
Hadid: YER  3   (H)                GÖK:4 (N,Z,A,C)
                            1                                3  1 2  3
Sebe: YER   3   (H)                GÖK:4  (N,Z,A,C)

Hadid suresinden (H) 2 değeri almış , Sebe suresinden (H) 1 değeri almış. Hadid suresi yer ile ilgili demiştik, 2 değeri yer üstündeki sabit iki istasyon olan Hakasya ve Haliç istasyonları; Sebe suresindeki (H)  1  değeri de deniz altında kalmış istasyona işaret Allahualem. Hakasya ve Haliç (H) harfiyle başlıyor bu bizi çalışma tekniği olarak doğruluyor lakin su altı istasyonu ile ilgili yeterli kanıta ulaşamadım. Gelelim gökyüzüne, gezegenlere;

Kaya resimlerindeki gezegenler ve bir kuyruklu yıldız betimlemesini ele alaraktan, bu kuyruklu yıldızın LULİN kuyruklu yıldızı olabileceğini düşündüm ve bu kuyruklu yıldızı GÖK kümesindeki (N) ile ilişkilendirdim. Neden Lulin? Çünkü uzayda seyrederken BOYNUZ gibi görünüyor.



 

Ayrıca 2007 yılında keşfedilmiş ve C/ 2007 N 3 diye isimlendirilmiş. C:Comet kuyruklu yıldız manasına geliyor.Grafiklerimizdeki (N) nin değerlerine bakalım,
6 ve 3.  6+3=9  ,  2007  2+7=9   N 3’ü anlatmaya bile gerek yok Gökle ilgili Sebe suresinden (N)'nin aldığı değer 3 ve aynı harf. Kaya resimlerinde betimlenen 3 gezegen’e bakalım;


1     6    3
 Z  A    C
1     2    3

Z  :  1+1=2      Zodyak  Taurus (Boğa) , Gezegeni : Venüs, Zühre
A : 6+2=8     Zodyak    Scorpio(Akrep) , Gezegeni : Mars, Aresin yıldızı
C : 3+3=6     Zodyak    Virgo(Başak)  ,    Gezegeni : Merkür,Mercury,Hermesin asası Caduceus,Civa

Gezegenlerin bunlar olduğunu varsayarak devam edelim. Kuyruklu yıldız Lulin olabilir demiştik; Lulin Dünyaya en yakın olduğu tarih 24.02.2009. Libra takım yıldızında konumlanmıştı.(Resim)


  



Hakasya’dan bakıldığında bu 3 gezegenin dizilimi (24.02.2009 tarihindeki) aşağıdaki gibidir; sanki 30.000 bin yıl önceki aynı kaya çizimlerindeki gibi.


  

Gökyüzü diyagramı Hakasya bölgesinden görüldüğü gibidir.


Yalnız Mars ve Venüs’ün konumları ters gibi, bunu da ilerde bahsedeceğim. Kutup tersinmesine/değişimine ve Venüs'ün yörüngede dönüşünün diğerlerine göre ters olmasına bağladım. Bu dizilimi şahsen ben Kızıl Elma gemisiyle iletişim kurulma vaktine bir işaret olarak görüyorum lakin 7 kat yer ve 7 kat gök sistemini koordinat düzlemine taşıyarak bu noktaları (Hadid ve Sebe surelerinden elde ettiğim) ele aldığımda farklı bir dizilim formasyonu çıkmakta.


 

Acaba bu dizilim neye işaret? Kuzenlerle iletişimden öteye kavuşmaya mı? En doğrusunu Rabbim bilir. Çalışmamın bu kısmını tüm bunlara başlangıç olan Hakasya ile ilişkilendirerek devam edeceğim.

Hakasya Rusya federasyonuna bağlı özerk bir bölge. Coğrafi konumunu incelerken komşusu olan özerk bir bölgenin isminin Tuva olduğunu gördüm ve beynimde şimşekler çaktı ve hemen aklıma şu iki ayet geldi;

20/Ta-ha-12: Muhakkak ki Ben, Ben senin Rabbinim. Şimdi pabuçlarını çıkar. Şüphesiz sen, mukaddes vadi Tuva’dasın.

79/Naziat-16: Rabbi ona kutsal vadi Tuva’da nida etmişti (seslenmişti).

Bu iki ayette aynı konuyu anlatıyor fakat iki ayrı hususa dikkat çekilerek.Ta-ha-12 ayetinde; Pabuçlarını çıkar emri ilahisi baktığımız husus: pabuçlar bir yere girerken çıkarılır burada konuma, yere, bölgeye işaret var Allahualem.

Naziat-16 ayetinde; Nida, seslenme, bir şey söylemek ifadesi baktığımız husus: Bu bölgede yapılması gerekenlere, uyulması gereken yöntemlere (Kamın uyguladığı) işaret Allahualem.

Tuva kelimesi, etimolojik olarak, iki kez, kat, defalarca övülmüş manasına geliyor. Mukaddes vurgusu da önemli. Kuddüs kelimesinden kök alan bir kelimedir. Mübarek, temiz, temizleyen, temizlenen yer anlamına gelir. Mukaddes Tuva diye bakarsak, iki kere /defa temizlenen, dış etkilerden yalıtılan yer diye tanımlayabiliriz. Ayette anlatılan olayda, Hz.Musa ateş gördüğü yere (Elektrik arkı) gidiyor. Pabuçları çıkarttırılarak adeta o bölgenin tesiratını hissetmesi ve bu işin gücünü aştığını anlayabilmesi için sanki kontrollü olarak çarptırılıyor. Böylece bu yerin Elektro/radyo/magnetik bir alan olduğunu da anlıyoruz. Tuva kelimesinde, T’nin değeri 9 ; V’nin değeri 6… 69. 6 ve 9 şekilsel olarak birbirinin zıttı.(+) ve (-) kutuplar. Vadi, iki dağ arası demek. 2 kutup arasındaki Magnetik alan. Bölgenin özelliği buradan da anlaşılmakta. Yukarıda verdiğimiz 24.02.2009 tarihli gezegen pozisyonlarını veren resimle kaya resimlerindeki Mars ve Venüs gezegenleri ters konumda. Acaba 30.000 yıl önce Hakasya’da gözlemlenerek kayalara çizildikten sonra Dünyamızın kutupları değişti mi? 6 ve 9 buna da bir gönderme mi? Yapılan bilimsel araştırmalarda manyetik alan şiddetinde son birkaç yüzyılda gözlenen hızlı düşüş bize bu kutup tersinmesinin başladığını göstermekte. Kayaç katmanlarındaki magnetit (Ferrit) kristallerinin elektrik alan yönleri incelendiğinde, çeşitli katmanlarda farklı yönler tespit edilmiştir, bu durum bize daha önceleri de kutup tersinmelerinin yaşandığını göstermektedir. Rahman suresinde geçen ‘’İki doğunun ve iki batının rabbi odur’’ ifadesi de bu tersinmeye işaret olabilir Allahualem. Ayrıca Venüs gezegeni diğer gezegenlerin aksi yönde dönmektedir bu durum da kaya resimlerindeki pozisyonla günümüzdeki pozisyon farklılığını açıklayabilir.

20/Ta-ha-12 ayetinde konuma ve yere gönderme var Allahualem demiştik bakalım;

Ayette ‘’Vadil mukaddesi Tuven’’ diye anlatılıyor bu 2 kere yalıtılmış olan yer.’’Vadil mukaddesi’’ ifadesinin sayısal değeri  218  2+1+8= 11   1+1=2  (a)

‘’Tuva’’ sayısal değeri  15  1+5=6  (b)       (a) + (b) = 8

Hakasyanın koordinatları : GEO URI : 53.4 ; 89.85              53.4      5+3=8  .           4
                                                                                              89.85    8+9=8  .   8+5=4
                                                                                                                  16  .           8


1+6=7     8       7+8=15      Tuva: 15   Sayısal değerler bizi doğruluyor.

Yukarıda bahsettiğimiz yöntemle Ta-ha ve Tuva kelimelerini antik Nebat alfabesi ile yazalım ;

Ta-ha : T=depo, kap, saklamak anlamına geliyor  ;  H=Ellerini hayretle açan adam, işaret, göstermek anlamına geliyor. Okuyalım, Hey! Aradığın şey burada!

Tuva: T=depo, kap, saklamak anlamına geliyor ;     V=Kanca/çivi anlamına geliyor. Okuyalım, Aradığın kanca/çivi benzeri nesne burada.


 
Boynuzun şekli kancaya ve çiviye ne kadar da benziyor.


79/Naziat-16 ayetinde, Tuva’daki o yalıtılmış özel yerdeki yapılması ve uyulması gereken yöntem ve uygulamalara işaret var Allahualem demiştik, bakalım;                         

Surenin Mushaf sırası ve ayet numarası toplamları ayrı ayrı 7 sayısını veriyor. 7 kat yer ve 7 kat gök. Bu da demek oluyor ki bu surenin tamamına bakacağız.

1.Ayet : ‘’Dalarak, şiddetle/söke söke alanlara andolsun.’’ And ifadesi bir şeye, olaya dikkat çekmek için kullanılır kitabımızda. Bu bölgeye saygısızca girenler bu ayette dikkat çekilen cürümü yaptılar ve sonuçları kötü oldu.

2.Ayet :’’Yumuşaklıkla, incitmeden çekip çıkaranlara andolsun.’’Bu ayette bu bölgeye saygı ile girilip, uygun yöntemlerle iş görülmesinin işareti var. Yani Kam’ın yapıp, uyguladığı yöntem.

Yani Naziat suresi bize (Birçok anlamlarından birisi olmak üzere); İki hareket tarzının olduğunu, bunlardan sadece birinin ehiller eliyle yapılırsa sonuç vereceğini söylüyor. Bu iki hareket tarzına bakalım;

1.Ayet Yanlış yöntem :Zorla, usulüne uygun yapılmayan yöntem ve bu cürüm işlenirse olacak olaylar silsilesinin verildiği 6-7-8-9. Ayetler,

6.Ayet:O gün sarsan sarsacak.(İlk giriştekiler ve bunların ölümleri)

7.Ayet:2.sarsıntı(Çernobil) 1.yi(ilk girişte ölenler) takip edecek.

8.Ayet:Kalpler dehşete düşecek.

9.Ayet:Bu yanlışı yapanlar korkuyla, zillete düşecek.

Ayet no.larını toplayalım; 1+6+7+8+9=31   3+1=4  4.Ayet’e gönderme var. Başlarına gelecek olana sebep olan şey. Aşağıda doğru yöntemde anlatılacaktır.

2.Ayet Doğru yöntem : Uygun yöntem ve yöntemin donelerinin verildiği 3-4-5. Ayetler

3.Ayet:yüzerek,akıp gidenler denilerek işaret edilen hassalara dikkat çekiliyor

4.Ayet:Ve de yarışarak öne geçenlere diyerek 3.ayetteki akıp giden hassalardan bir tanesine dikkat çekiliyor. Bu hassalar tefekkürüme göre Radyoaktif ışımalardır. Bu ışımalar 3 çeşittir.(3.Ayet) Alfa, Beta ve Gama ışımaları. Bu ışımalardan en etkilisi , yarışarak öne geçenler ifadesiyle dikkat çekilen Gama ışımasıdır. Alfa< Beta< Gama.                                       

Gama ışıması, diğerlerine nazaran, yüksüz olduğu için manyetik alanlardan etkilenmezler; Kütlesi olduğu için kütle çekiminden etkilenirler ve ancak böyle durdurulabilirler. Boynuzun yerinden çıkarılamaması güçlü bir kütle çekimine işaret etmektedir.

5.Ayet: Emire uygun, tedbirle iş görenlere.

Ayet no.larını toplayalım ; 2+3+4+5=14   1+4=5   5.Ayetteki yöntemi yap ki; 14.Ayette belirtilen felaha ulaş.


  


Şekildeki çizim Kamın kıyafetine ne kadar da benziyor. Çizimdeki sarı alan bölgenin Radyoaktifliğine işaret.

14.Ayet ‘’İşte o zaman onlar yerin üstündedirler.’’

Son doğrulamayı da 11.Ayetle yapalım ’’Biz çürümüş, dağılmış kemikler olduğumuz zaman mı?’’


 


Tüm bu analizlere destek olmak üzere, Hakasya’nın 1000 su’yun birleştiği yer anlamına da geldiğini irdeleyelim; 1000 su, misli, kat. Ağır suya bir gönderme mi?Ağır su bilindiği üzere Nükleer proseslerde kullanılır. Bu done de bize bölgenin Radyoaktifliği hakkında ışık tutmaktadır. Şunuda belirtmekte fayda var, ’’Tuva’’ ile belirtilen yer, tek bir coğrafi bölgeyi işaret etmeyebilir. Dünyamızın farklı bölgelerinde böyle yalıtılmış, temizlenmiş nice ‘’Tuva’’ bölgeleri olabilir.

Çalışmamın bu son bölümünde Rabbimizin "Göklerde ve yerlerde nice ayet/işaretlerim var"  lafzı celilesinden yol alarak, naçizane kendimce uyguladığım bir tekniği kullanarak bu iletişim hususuna değineceğim.                                 


                                            Yere gireni         : Yelicu           : يَلِجُ      

                                            Gökte yükseleni :  Ya’rucu        : يَع�'رُجُ   

Yere gireni ve gökte yükseleni ifadesini bir iletişim tarifi olarak düşünebilir miyiz? Sanki iki istasyon arasındaki trafiği tarifliyor. Yer istasyonuna sinyal girişi, Yer istasyonundan gök istasyonuna sinyalin yükselişi. Bu ifadelerin yazılış şekillerinden hareketle çizdiğim şekilleri yorumlayalım;


  
İlk sekil Hadid süresinden ikinci sekil Sebe süresinden çizilmiştir.


Yere gireni ifadesinden çizilen şekle baktığımızda, iletişimi yapanların boynuz sahibi oldukları görünüyor. El diye yorumladığım çizimde sanki eller boş, yani istenilen bilginin alınmadığını, istendiğini anlıyoruz gök istasyonundakiler tarafından.

Gökte yükseleni ifadesinden çizilen şekle baktığımızda, iletişimi yapanların yersel boynuz sahibi oldukları görünüyor. El diye yorumladığım çizimde  bu sefer eller dolu, yani istenen bilgi veriliyor yer istasyonu tarafından.

Her işaret kıymetlidir. Her iki çizimdeki nokta sayıları 6. Bu 6‘yı iletişim frekansı olarak Mhz, Thz v.b gibi radyo sinyalleri olarak yada örneğin lazer frekansları olarak düşünebilir miyiz? 6 frekans değerli lazer ,TURKUAZ lazer, kim bilir? Yada 6’nın Vav harfine işaret olduğunu bu harfinde Hızır atamızın remzi olduğunu bildiğimizden belki de bu iletişim bilgisinin Hızıri bir bilgi olduğunu ve sadece ehillerinin bilebileceği olarak da düşünebiliriz, en doğrusunu Allah c.c bilir diyerekten.

                                 
Çalışma ve tefekkürümü nihayete erdirirken bize tefekkür deryasında kulaç atmayı öğreten, doğru soruların nasıl sorulması gerektiğini gösteren ve AN’da kalarak, an’ı seyreyleyerek ilahi oluşu izlemeyi hissettiren, talebesi olmaktan onur duyduğum kıymetli Hocam Oktan KELEŞ’e hürmetlerimi arz ediyor, ilmi ve sonsuz gayreti önünde saygıyla eğiliyorum. Bu çalışmamla ilgili olarak eleştiriler olabilecektir. Ben de Fen ilmi almış bir meslek sahibiyim. Tez, hipotez ve kanıt sarmalına göre modern bilimin işlediğini bilmekteyim lakin Bilim ve ilim farklıdır, yöntemleri değişiktir. Hata ve yanlışlarım için affınıza sığınırım. Arif gözlere, gönüllere selam olsun. O zaman şu ayet-i kerimeyle noktayı koyalım mı?

                                  
İnşirah-7 : ‘’ Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.’’

                                 
Orkun AKAR

NOT: Sayısal değerler için Ebced kullanılmıştır.

 

https://www.onaltiyildiz.com/?haber,4361



Bu yazı 1,526 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Ocak 2022 Kendine Gel! İlla Din Mi Diyorsun? Ken Dine Gel...
    • 19 Aralık 2021 Babil İfsadı
    • 18 Kasım 2021 Dünya Değişiyor... Bunu Suda Hissediyorum... Bunu karada Hissediyorum... Havada Koklayabiliyorum
    • 31 Ekim 2021 Çatı Kavram Olarak İnsan;
    • 1 Temmuz 2021 Hız Körlüğü
    • 22 Mayıs 2021 Evren Hapishanesinin Kodu: Kuantum Dolanıklığı mı?
    • 3 Mayıs 2021 Evren Hapishanesi ve Zaman
    • 28 Ekim 2020 KÜN EMRİ İLE VARA ÇIKANA ZAN PERDESİYLE DOKUNMA ÇABASI
    • 15 Ekim 2020 Artemis Antlaşması
    • 16 Eylül 2020 TİNİN SANA NE DER? KODU ÇÖZ! GİYSİNİ GİY GEL!
    • 5 Eylül 2020 KUYUDAN SU / SIR ÇEKENLER
    • 1 Temmuz 2020 Dabbet Ül Arzdan Dabbetül Arşa
    • 18 Haziran 2020 Bekke Protokolüne Karşı Protokol mü? Cekke Steli Ne İçin Dikilmiş?
    • 29 Mayıs 2020 Öyle Bir Ok At Ki!
    • 14 Mayıs 2020 Mu Han Met : Yüksel Ey Türk! Senin İçin Yükselmenin Hududu Yoktur!
    • 5 Mayıs 2020 Tetragrammaton: Ben Benim!
    • 15 Nisan 2020 New York: Ben Bununla Yepyeni Bir Başlangıç Yapacağım Eski New Yorkta Eğer Orda Yapabilirsem, Her Yerde De Yapac
    • 11 Mart 2020 Şeytan Sizi Fakirlikle Korkutur
    • 31 Mayıs 2019 Da Vinci Ve Vitrivius Adamı Üzerine Analizler
    • 29 Mayıs 2019 Kabeyi Yıkacağı Hadisle Zikredilen Habeşli Köle Vurgusuna Dair Kısa Analiz

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,624 µs