En Sıcak Konular

Dr. Özlem Genç

Köşe Yazarı
Dr. Özlem Genç
28 Ekim 2017

Çok Mu Meşgulsün? Şimdi Dinle Sana Anlatacaklarım Var



Çok mu meşgulsün kardeşim, çok mu yorgunsun? Biraz soluklan, sana anlatacaklarım var. İşte yada evde sürekli çalışıyorsun, ama neden huzursuzsun, mutlu değilsin, hep bir arayış içindesin? Acaba sevgili Oktan Keleş’in bahsettiği labirentte (Kulbak Bilge-13) dönüp duruyor olmayasın?

Hepimiz zaman zaman sistemin bize dayattığı bu dolambaça giriyoruz, hadi itiraf edelim. Bu dolambaçtan çıkmanın yolunu arasak da bazen bulamıyoruz değil mi? Gelin hep beraber aslında genellikle kendimizin yarattığı bu sayısız labirentlerden çıkmanın yolunu bulalım. En kötü ihtimalle labirentin kapısının hangi tarafta olduğunu öğrenip o tarafa doğru birkaç adım atarız. Tek başına mı becereceğiz bu işi? Ne münasebet. Benim labirentten çıkmak için yol göstericim tek. Tanrının bizi muhatap alıp alemlere bir nur olarak gönderdiği hazinemiz sevgili Kuran, Sen nelere kadirsin. Bir aydınlatıcı/yol gösterici olarak yetersin bize. Yine labirentin dönemeçlerinde en başta Sevgili Peygamberimiz bizim için bir kandil ve ilmin kapısı Hz.Ali ve Mevlana, Atatürk, Yunus Emre, Mehmet Akif Ersoy gibi büyüklerimiz mum alevi gibi bizim yolumuzu aydınlatsınlar.

Çalışıyoruz ama niçin? Bir koltukta hükmedici olarak sürekli oturmak, çok para kazanmak, lüks evlerde yaşamak, bir unvan almak yada başkaları tarafından övgü dolu sözler duymak, alkışlanmak için mi çalışıp duruyoruz? İsteklerimiz, arzularımız hiç bitmiyor değil mi? Burada durup “Salih amel” nedir açıklamak gerek sanırım. Kuran’da sayısız ayette salih amelden bahsedilir. İnanıp salih amel işleyenlere çok güzel ödüller vaat edilir, bu kişiler cennet ile müjdelenirler. İyi, doğru, güzel ve faydalı olanı yapmak ve bunun için çalışmaktır salih amel işlemek. Islah etmek ve barış yapmak eylemleri de bunun içine katılabilir. İyi niyetler ile yapılan yaşadığımız zamanı, çevreyi Allahın öğütleri doğrultusunda güzelleştirme çabaları değil midir salih ameller işlemek?

İnsan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur (Necm/39). Allah, erkek ve kadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmaz (Ali İmran/195, Nisa/124). Resullerin hikayelerinde aklını ve gönlünü çalıştıranlar için hep ibretler vardır (Yusuf/111). İşte bize bir ışık. Onlar hep iyilik ve barış için çalışırlardı (Enam/85, Enbiya/72-75-86). Güzel düşünüp güzel iş yapanlardı onlar. Allah güzellik sergileyenleri sever (Bakara/195, Maide/93). RAbbimin sevgisini kazanmaktan daha güzel bir şey var mı? Ne dersin? Sence şimdi aklındaki labirent nerde? Görebiliyor musun hala? İman edip, salih amel işlediğinde elbette bu dünyada ve ahirette karşılığını alacaksın. Yorulduğunda şu ayeti aklımıza getirip gönlümüze su serpip isyanımızın ateşini bastıralım: Hiç kimseye yaratılış kapasitesinin üstünde görev yüklenmez (Araf/42). Devam edelim dosdoğru yolumuza, mertebemizi artıralım (Maide/93). Belki başkalarının da dolambaçtan çıkmasına vesile oluruz. Rabbim doğru yolda gidenin hidayetini artırır (Meryem/76). Rahman ve Rahim esması ile sevgiyle bizi yaratan ve alakasıyla çepeçevre saran Allah, doğru yolda olanları ve kendisinin/diğer yarattıklarının rızasını alarak salih ameller işleyenlerin kalplerine/akıllarına daha fazla hidayeti doldurmaz mı sanırsın? Rabbimiz salih ameller işleyenleri karanlıklardan nura çıkarmak için ayetlerini açık-seçik okuyan bir elçi (Talak/11) indirmemiş mi?

Bizimle birlikte labirentten çıkmak isteyen salih kullar ile karşılaşabiliriz. Güçlerimizi ve akıllarımızı birleştirebiliriz onlarla. Nasıl tanıyacağız onları? Açık açık söylüyor Kuran sevgili Peygamberimizin yanında olanları anlatarak: Onlar, inkarcılara karşı çetin, kendi aralarında çok merhametli, secde eden, yüzleri nurlu, herkeste hayranlık bırakan ve kuvvetli bir filizden var olan gövdesi dimdik bir ekin. İnkarcılar bu kullara öfkelenmesinde de ne yapsın (Fetih/29).

Dikkat! Çalışıp ürettiklerimiz hem dünyada hem de ahirette boşa çıkmasın (Ali İmran/22). Labirentten daha da kötü karanlık kuyulara düşmeyelim. Seni, beni ve bizim gibi düşünenleri kafası çalışmayan zavallılar olarak görenler, yazık size, haberiniz olsun kafası çalışmayan düşük seviyeliler sizlersiniz (Bakara/13). Bu kurnaz işgüzarlar labirentin her köşe başında bulunur, bize çelme takmaya çalışırlar. Onları görünce gözümüz açık olsun ve salih ameller işlemiş olarak donanımlı olalım ki ilk engelde yerin dibini boylamayalım. Ama yere düştüysek de Allah’ın izni bizim de çabamızla kalkmasını ve yola devam etmeyi bileceğiz inşallah. Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir. O kişiler nasılmış biraz tanıyalım ki bizi de kendilerine benzetmesinler. Sadece servet ve bozgunculuk için çalışır onlar, boşa yorulurlar (Müminün/63, Şuara/152, Gaşiye/3). Allahın lütfunu pazarlık konusu ederek sadaka dağıtırlar (Tevbe/75).  Gerçeği hükümsüz kılmaya çalışanların sonu hüsrandır (Mümin/78). Küfre sapanlar bu dünyada zevk edip eğlenmeye bakar, davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yeri sen düşün (Muhammed/12). O’na ulaşmayı inkar edenlerin bütün işleri boşa çıkar (Kehf/105). Yaptıkları işleri hala güzel zannederler, ne yazık (Kehf/104). Ey şeytan, bazılarına sen ne süslü gösterirsin işlerini. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara ödülleri verilirken, büyüklük taslayanları dost edinme kendine. Labirentin dibine çeker seni, bu kulluktan çekinenler. Allah’tan başka dost yoktur bize, bulamayız arama (Nisa/173). Yani bu dünyada dost bildiğin insanlara dikkat!  Bize işleri olduğundan başka türlü gösterirlerse fitne yanı başımızda biter (Tevbe/48). Onların dünya hayatı ile ilgili sözleri hoşumuza gider, kalplerindekilere Allahı şahit tutarlar. Ancaak amaçları fesat çıkarmak, ekinleri tahrip edip, ekinleri bozmaktır (Bakara/205). Onların elleri, dilleri, ayakları, yapıp ettikleri işler ahirette kendi aleyhlerine tanıklık edecektir (Nur/24). Ne doğru söylemiş Pir Ahi Evran Veli: Ahi kişinin eli, kapısı, sofrası açık; gözü, beli, dili kapalıdır. Kalp gözü kör olmuş, kötülük üretenler ile iman edip salih ameller işleyenler bir mi (Mümin/58) sence?  Biraz aklımızı çalıştıralım.

Şimdi iyi ve kötüyü tanıdık, belledik. Görülen o ki ne için, hangi amaç için çalışacağımıza biz karar vereceğiz. Övgü ise sadece istediğimiz, unutmayalım: Hakikaten Allah, yalnız o zengindir, övgüye değerdir (El-Hamid). Bizim tek iltifatımız Allah’ın selamı olsun inşallah (Ahzab/44). Erkek yada kadın mümin olarak kim iyi amel işlerse o mutlaka güzel bir hayat ile yaşatılır (Nahl/97). Yapmakta olduğumuz her ne iş var ise inşallah Rabbimize döneceğimizi düşünerek kalbimiz çarparak yapalım ki iyilik için koşuşalım (Müminün/60). Yaptığımız iş iyi olsun kötü olsun bir hardal tanesi ağırlığında olsa bile, kayanın içinde/yerin dibinde/göklerde Rabbim karşımıza çıkaracaktır, merak etme (Lokman/16).  İyi işler en sağlam kulpa yapıştırır bizi ki labirentin içine konan kapılar açılıverir (Lokman/22).  İlmin kapısı Hz.Ali ne demişti: Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar.

Nasıl çalışalım ki labirente takılıp kalmayalım. Önce boş/gereksiz çalışmayalım ki ziyan içinde olmayalım. Asr süresinde öğütlenir: Salih amel işleyin, hakkı önerin ve sabredin ki ziyan içinde olmayın. Sabır zordur ama meyvesi de tatlıdır. Unutmayın ki her meyvenin de olgunlaşma süresi farklıdır değil mi? İnsanoğlu acelecidir. Bir gül fidanına iyi bakarsanız önce yeşerir, sonra zamanı gelince tomurcuklanır ve gün gelir siz bir gül beklerken bir de bakmışsınız hediye olarak ikinci bir gül daha açar. Ya da menekşe bire on verir sevgiyle sularsanız. Çalışmak da böyledir. Sabır ister, özen ister. İlim verilmiş olanlar bilirler ki; Karun’un süsü karşısında iman edip iyi işler yapanlara Allah’ın mükafatı daha üstündür (Kasas/80).

 

    
      

     


Beyin denilen ve düşünmeye yarayan organ boşuna mı yaratıldı? Aklını çalıştırana ilim kapılarının kilitleri açılır, ibretler/ayetler görünür hale gelir. Gündüzün-gecenin ahengi, toprağın üretkenliği, meyve/sebzelerin yararı, Kuran’daki verilen ayan-beyan ayetler ve daha niceleri önümüze birer çiçek gibi seriliverir. Bu çiçeklerin güzel kokuları eşliğinde labirentte yol almak güzel olmaz mı sence?

Dünyada insanların kimi kimine farklı işlerde üstün yaratılmıştır ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın (Zuhruf/32). Yani kişi ehil olduğu işin ustası olacak ve çıraklar da ona yardım edecek. Çalışma hayatımızda mevkileri ehil kişilere vermek, adaletli davranmak öğüt veriliyor bize (Nisa/58). Unutmayalım bazen çırak bazen de usta olmak lazım labirentte yürürken. Her işi ben bilirim ukalalığı bizi zayıflatır. Günümüzde biliyoruz ki makam/mevkiler ne yazık ki ehil olmayanların ellerinde. Biz labirentimizden çıkmak isterken bu ehil olmayanlar yeni bir duvar örmeye çalışıyorlar yolumuzun üzerine. Doğru yolda gidene duvar mı dayanır. Varsın biraz da onlar övünsün çokluklarıyla, mallarıyla ve koltuklarıyla. Mevkiler geçer, ancak güzel/doğru işler yapanlar her daim sevgiyle/saygıyla anılırlar ve toplumda daha saygındırlar. Çevremize bakalım, örnek çok. Canım Atatürk; hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığını sadece çalışmaya ihtiyacımız olduğunu ve en büyük makamın çalışanlara ait olduğunu söylemişti vakti zamanında. Günün adamı olmadan inşallah hakikatın adamı olmaya çalışalım. Çünkü gün değişir hakikat değişmez. Kanatlarımız gayretimiz olsun (Mevlana). Yunus Emre’den devam edelim:

Emeksiz zengin olanın
  Kitapsız bilgin olanın
 Sermayesi din olanın
 Rehberi şeytan olmuştur.

Mehmet Akif Ersoy ne der bu konuda peki: Bekayı hak tanıyan, sa’yi vazife bilir. Çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir. 

Bir de tevekkül konusu var. Bu konuyu iyi anlamak lazım. İki büyüğümüzden ders alalım. Hz Ömer “Sakın oturduğunuz yerden Allahım rızkımı ver deyip durmayın. Gökten ne altın yağar ne de gümüş” der. Labirentin duvarına yaslanıp ayağını da uzatıp çıkışa doğru yürümez isek, sadece dua ile ne yazık ki olduğumuz yerde otlar dururuz. Mehmet Akif’ten bir dize bu konuda:

 Allah’a dayandım diye sen çıkma yataktan
 Manayı tevekkül bu mudur?
 Hey gidi nadan!
 Ecdadını zannetme asırlarca uyudu;
 Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?

Sanırım artık hangi amaçlar için ve nasıl çalışmamız gerektiğini, çabalarımızın sonuçlarının ne olduğunu anladık. Boş/gereksiz çalışmalar, zamanı boşa harcayıp debelenmeler bizden ırak olsun diyorum ve sizlere çoğu zaman sabah işe giderken yaptığım bir dua ile yazıyı bitirmek işitiyorum: “Allahım bugün de senin ve yarattıklarının rızasını alarak çalışmama yardım et. Doğru ve faydalı işler yapmamı sağla. Zamanımı ve hevesimi boş işler ile geçirmemi engellemem için aklımı çalıştırmama yardım et”

Sevgiler. Yolunuz hep güller, menekşelerle dolu olsun. Onlara su vermeyi unutmayın sakın.


Özlem GENÇ

 drozlemg@gmail.com 

 https://www.onaltiyildiz.com/?haber,6344



Bu yazı 1,613 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 2 Haziran 2022 Simülasyon Teorisi ve Adguk Öğretisi
    • 25 Mayıs 2022 Monkey Pox; Maymunların Suçu Ne?
    • 22 Haziran 2021 Suyun Hafızası
    • 21 Aralık 2020 Can Suyum-2
    • 16 Aralık 2020 Can Suyum
    • 20 Haziran 2020 Kafesdeki Zihinler
    • 11 Mayıs 2020 Simbiyotik Yaşama Hazır mısınız?
    • 1 Mayıs 2020 Maskeli Bir Dünya mı?
    • 9 Nisan 2020 Sözde Kutsal Korona Aşısı
    • 6 Nisan 2020 Kök Börü - Mavi Kurt ve Göklerin Bilgisi
    • 26 Mart 2020 Korku ve Umut
    • 22 Mart 2020 Covid-19 Hakkında Küresel Gerçekler
    • 7 Mart 2020 Tek Nefes,Tek Nefis
    • 23 Ağustos 2019 Selam Olsun Bizlere
    • 11 Kasım 2018 Türk, Öğün, Çalış, Güven
    • 7 Eylül 2018 Şarbon Nedir?
    • 6 Temmuz 2018 Hatırla
    • 19 Mart 2018 Ah Bu Gönül
    • 4 Ocak 2018 Kimiz Biz?
    • 28 Ekim 2017 Çok Mu Meşgulsün? Şimdi Dinle Sana Anlatacaklarım Var

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,043 µs