En Sıcak Konular

Emir Yıldızdan

Köşe Yazısı
Emir Yıldızdan
12 Nisan 2010

İNSAN OLMA UĞRAŞI - 1



 

 

İNSAN OLMA UĞRAŞI - 1

 

İNSAN OLMA UĞRAŞI

                                                             "Adem'de alemi seyretmiş Hüda

                    Gönülleri yakar bu aşk-ı Mevla."

 

Allah'a 'kavuşma' teklifi alan Adem…

 Peki bu reddedilemez 'teklif' karşısında biz ne yapıyoruz? Bu teklifi kabul ediyor muyuz? Kabul etmiyorsak, niçin kabul etmiyoruz? Bu teklifin muhatabı olup da, gereğini yapmamak…Acaba neleri kaybettiğimizin farkında mıyız?

  O'nun gönderdiği 'BİNEĞE' niçin binmeyi bilmiyoruz? Bu bineğe binmeyi beceremezsek sonumuz ne olur, hiç düşündük mü?

 Rabbimiz: "Gizli bir hazineydim bilinmek istedim" diyerek, bilinmek için senin bineğini, yani AŞK'ı yarattı…Daha neyi bekliyoruz? İNSAN bu  Aşk'a ulaşmadan Adem olabilir mi? İnsan bu Aşk bineğine binmeden Rabbi'ne gidebilir mi?

 Sermayen 'Aşk' olmazsa, ruhunu nasıl besleyeceksin, nasıl?

 Allah kâinatı, kısaca her şeyi; Aşk ile, sevgi ile  yarattı…İşte burada o Aşk'a binip Kendisine varma 'daveti'  var…Hâlâ bu davete icabet  etmeyecek miyiz?

 Derdi, 'Aşk' derdi olan anlar bizi… Derdi, 'Aşk' derdi olan anlar bizi ….(sh 18.19.20)

 *

 Şeytan, Adem'in suretine aldandı. Onu balçık, toprak, çamur olarak gördü…Kısaca hor gördü… "Beni  ateşten yarattın, onu ise  çamurdan yarattın" diyerek, üstünlük tasladı, Adem'e secde etmedi. Adem'in üstünlüğünü kabul etmedi. Adem'deki eşref-i mahlukatı görmedi, görmeye çalışmadı. Bunun için  Rahmet-i ilâhiyyeden kovulan bir melûn oldu.

  Bu yüzden, hepimiz, insandaki cevheri bileceğiz, insan'a o cevher hatırına saygı göstereceğiz. Şeytan'ın ameli olan kötü zandan kaçınacağız. Şeytan'ı kötü zannımızla beslemeyeceğiz, ona güç, kuvvet vermeyeceğiz. Kötü zannımızla o melûnu daha da güçlendirmeyeceğiz, sevindirmeyeceğiz…Şeytan bizim o kötü zannımızla enerji topluyor, bunun bilincinde olacağız ve böyle bir zan durumunda "hayırdır inşallah" diyerek melekleri sevindireceğiz…Suretinden dolayı – Şeytan gibi-  kimseyi hor görmeyeceğiz…

   Kâinat, bu eşref-i mahlukatı biliyor ve Rabbin emriyle, ona hizmet ediyor…Ya sen, neden kendi kıymetini bilmiyorsun? (sh 23.24.25.26)

 

 (İlk defa yayınlanan bu muhteşim VAV kompozisyonunu bu yazımızda kullanmamıza izin veren Hattat Yusuf Coşkun Benefşe'den Rabbim iki cihanda razı olsun inşallah.E.D)

 Kardeşlerim;

Önce içinizdeki Cebrail'i yaşatacaksınız….Yani Vahiy'i uygulayacaksınız….Ayetler, yeryüzüne, gökyüzüne hayat verir…Siz bunları uygulamazsanız, Cebrail nasıl güçlü olsun, iyilik nasıl hakim olsun? Şeytan nasıl kötülüğü temsil ediyorsa, Cebrail'de iyiliği temsil ediyor. Siz kime destek olacaksınız? Bu savaşın hangi safında yer alacaksınız?

 "Her şeye karşı iyi davranmak,  size ancak şeref kazandırır," diyordu bir Allah Dostu…

 Hadi ne olur, iyilik duvarına bir tuğlada siz koyun! (sh.29.30)

 *

 Yaradan'ın bize  en aziz emaneti: Kalbimiz….

 Ne diyordu güzeller güzeli Efendimiz (sav): "Allah, hiçbir yere sığmamış,mümin kulunun kalbine sığmıştır."

 Şöyle tefekkür edelim; Allah her bir kul yarattığında – adeta-  kendine de yeni bir ev yaratıyor. Yaratıyor amma acaba hangimiz, O'nu O'nun istediği şekilde ağırlayabildik? Kalbimiz O'nunla mı dolu yoksa başka şeylerle mi? Hadi bir ölçün tartın kendinizi…Yoklayın kalbinizi…

 Benim gibi kalbiniz başka şeylerle doluysa, Yaradan'ı nasıl davet edeceğiz?

 Omuzlarım düşüyor, gözlerim yaşarıyor, hüzünle doluyor içim. Ümidsiz değilim, değilim amma; " kalbimizi nasıl  temizleyeceğiz?"

 "Aşk ateşiyle…Temizlenmenin en iyi yolu budur…Kalbimizi, aşk ateşi ile yıkayalım, temizleyelim…." diyor   Ustam…(sh.34.35.36)

 

Not: İnsan olma uğraşında olan bu kardeşinize, bu konuda dualarınızı rica ediyorum.

 

Erol Elmas

 buulkem@gmail.com


 



Bu yazı 8,580 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Aralık 2023 Discovery Skandalı
    • 26 Mayıs 2021 Kara Yöneticiler ve Yılanların Öcü
    • 13 Ocak 2021 30 Saat Savaşları
    • 4 Ocak 2021 Günümüzün Fuggerleri, Aşı ve Korku İmparatorları
    • 30 Mayıs 2020 Göktürklerden Hediye
    • 1 Nisan 2020 Kulbak Bilge İle Çağı Anlamak
    • 7 Aralık 2019 Turks ve Caicos Adaları
    • 19 Mayıs 2019 Barbarosun Sancağı
    • 12 Aralık 2018 NATO mu PESCO mu?
    • 17 Ağustos 2018 Papaz Kaçtı Oyunu
    • 17 Aralık 2017 Yüzyıllık İntikam
    • 13 Ağustos 2017 Gökteki Türklerle Yerdeki Türkler Birleşti!
    • 31 Temmuz 2017 Pentagon'un Planını 5 Yıl Evvel Deşifre Etmiştik
    • 21 Temmuz 2017 Gargad-DNA Görünmezliği Projesi ve Manyetik Biyoloji
    • 23 Haziran 2017 27 Uçağın Sırrı
    • 4 Mayıs 2017 LOLAN (LÜLEN)-ECE-AYSULU TÜRK'e Kavuştu!
    • 6 Şubat 2017 13 Ocak 16.40, Denktaş, İstanbul
    • 1 Ocak 2017 Tarikatlar-Cemaatler ve İstihbarat-1
    • 6 Aralık 2016 Ordu, Bütün Türk Milletidir!
    • 1 Kasım 2016 Sessiz Sözsüz Yaşananlar

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,928 µs