Decade Volcano projesi:
Bu projenin amacı; uluslar arası boyutta, dünya için risk oluşturan volkanların, olası bir patlama halinde, bu patlamaya karşı, acil eylem planlarının hazırlanması, yerleşim yerlerinin acil olarak tahliyesinin sağlanması ve konuya ulusalar arası statüde müdahalelerde bulunmasını gibi konuları içermektedir.
Decade Volcano Projesi listesinde yer alan 16 yanardağın isimleri şunlardır:
1. Avachinsky-Koryaksky, Kamçatka
2. Colima Yanardağı, Meksika
3. Etna Yanardağı, İtalya
4. Galeras Yanardağı, Kolombiya
5. Mauna Loa, Hawaii
6. Merapi Yanardağı, Endonezya
7. Niragongo Yanardağı, Kongo Demokratik Cumhuriyeti
8. Rainier Dağı, Washington (ABD)
9. Sakurajima Yanardağı, Japan
10. Santa Maria/Santiaguito Yanardağı, Guatemala
11. Santorini Yanardağı, Yunanistan
12. Taal Yanardağı, Filipinler
13. Teide Yanardağı, Kanarya Adaları, İspanya
14. Ulawun Yanardağı, Papua Yeni Gine
15. Unzen Yanardağı, Japonya
16. Vezüv Yanardağı, İtalya
Bu konuda bilinmeyenler ise şunlardır:
Türkiye'de, patlama riski yüksek olan yanardağlarımızdan olan ; Nemrut ve Süphan Dağı'na üniversitelerimizin ilgili birimlerince cihazlar yerleştirilip, volkanların hareketleri izlenmeye alınmıştır. Özellikle buraların seçilip izlenmesinin sebebi, patlama riskinin çok yüksek olmasıdır.
Türkiye'nin ısrarlı başvurularına rağmen; bu bölgelerin Decade Volcano Projesi kapsamına alınmamasının sebebi nedir? Yabancı bilim adamlarınca da; bu volkanların patlama riski çok yüksek bir yer olarak, raporlarında belirtmelerine rağmen, neden bu bölge Decade Volcano Projesi kapsamına alınmamıştır?
Bu bölgelerin, yukarıda bahsedilen projeye alınmamasına rağmen, yerli bilim adamlarımızca bu bölgeler araştırılıp takip edilmektedir? Volkanların hareketlerinin izlenmesi; sismometre gibi cihazlarlarla takip edilmektedir.
Hatırlanacağı gibi 2007 Yılı Ocak ayında bu çok önemli konu Türkiye'nin gündemine gelmişken, daha sonra gündemden düşmüştür.
Sorularımıza devam edelim:
Peki Türkiye'deki Nemrut Dağı veya diğerleri patlarsa ne olur?
Bu bölgenin ( Özellikle Nemrut'un) çok yakınlarında yerleşim yeri olmaması, sanayi tesislerinin bölgede olmaması vs. gibi nedenlerle; "hiçbir şey olmaz" denilebilir.
Cevabın bu şekilde olması sizleri yanıltmasın. Ya peki bu dağların altında bulunan lav damarlarında yüzyıllardır uyumuş; başta petrol olmak üzere önemli madenler varsa? Ve bu madenlerin ve petrolün çıkması bu patlamaya bağlı ise? Olası bir patlama- tektonik bir hareket- volkanı aktif hale getirerek, altta bulunan petrolün ve madenlerin yeryüzüne çıkmasına sebep olacaksa? Bu durum kimin işine yarayacaktır?
Şimdi soruyu tekrar soralım? Peki, bu dağın (Nemrut) ( 2007 yılı raporlarında göre) en az 30–40 yıl arası kesinlikle patlamaz raporu varsa? O zaman bu petrol rezervlerinin ve madenlerin bu araştırmaya göre en az 30–40 yıl daha yer altında kalması anlamına gelmez mi?
Yine bir soru, 30-40 beklemek istemeyenler bu rezervlerin dışarı çıkarılması için dağın patlamasına ihtiyaç duyacakları için bu kadar süre beklerler mi? Peki o zaman doğal bir patlamanın olmasını beklemektense, suni bir patlama ile yanardağın faaliyete geçirilmesi mümkün mü?
Cevabı şöyle verelim: Mümkündür. H.S.Volfer isimli, volkanlar üzerinde gizli çalışmalar yapan, karanlık bilim adamına göre: Harekete geçme özelliğine sahip volkanların belli bölgelerine, belli koordinatlarına, nükleer bomba vs gibi nükleer bir güç uygulandığında volkanların harekete geçmesi mümkündür.
Not: (Yakınlarda dünyada harekete geçecek Volkan'ı izlediğimizde şüphelenelim…)
Peki, böyle bir operasyon Türkiye'de belirlenen bir yanardağa uygulansa, Türkiye buna hazırlıklı mıdır?
Şer sistemin bu oyunlarına karşı, olası saldırısına karşı Türkiye hazırlıklı mıdır?
Cevap:
Herkesin içi rahat olsun.Türk devleti ve Türk Genel Kurmayı her şeyin farkındadır.Değişen tüm savaş tekniklerinin bilincindedir.
Şimdi başka bir soru?
Türkiye Patriot Füzeleri alıyor diye, bir kaşık suda fırtına koparanlar, şunu iyi anlamalıdırlar: Türkiye; "İran'a veya bölge ülkelerinde patlak verecek olası bir savaşa karşı kendini savunma amaçlı füze alıyor" diye meseleyi bu kadar basit düşünülmemelidirler. Meseleye daha yukardan ve geniş bakmanın faydası vardır.
Şimdi başka bir soru:
Tüm bu yazılanları buraya kadar okuduğumuzda şöyle bir anlam çıkmaz mı? Türkiye'nin dünyada yükselişini hazmedemeyen birtakım şeytani-küresel güçler, Ortadoğu ve Asya Bölgelerindeki her an tetiklenebilecek bir savaşta, askeri lojistikten veya müttefiklikten de yaralanarak, (Muavenet gemisi olayını hatırlayınız) savaşın bu karışık ortamını fırsat bilerek, Türkiyede'ki bahsettiğimiz yanardağı/yanardağları faaliyete geçirmek için, belirlenen bu koordinata bir nükleer füze gönderse, Türkiye'de aldığı Patriot Füzelerini havalandırsa ve atılan füzeleri imha etse ( not:patriot füzeleri fırlatılmış havadaki füzeleri imha içindir.) iyi olmaz mı?
Elimizde böyle bir imkan olmasa ve - Allah muhafaza- böyle bir olay yaşansa ilk suçlanacak başta Genel Kurmay olmak üzere Türk Devleti olacaktır.
Şimdi buraya bir çok sorular eklenebilir: ABD silah satmak zorunda, bizim gibi ülkelerde almak durumunda gibi değerlendirilse de herkesin bir planı olduğu unutulmamalıdır.
Başka bir soru da şu olabilir?
İyi de madem bu petrol rezervi var da niye çıkarmıyoruz?
Şu iyi bilinmelidir? Çağımız enerji çağıdır. Bu durum gazete kupürlerinde ve medya haberlerinde yer aldığı kadarıyla basit değildir. Bu bir satranç oyunudur ki; satrançtaki tüm taşların anlamı gibi, bu işin şahları,kaleleri,atları,filleri ve piyonları vardır.En önemlisi ise hamle yapılan bütün bu unsurları taşıyan tahtanın bizzat kendisi vardır.Yani mevcut konjektör ve dengelere göre hareket edilerek hamle yapılırsa tüm satranç oyunu darmadağın olabilir. Bunun için atılacak adımın zamanlaması da önemlidir.
Bir beyin fırtınası: Ortadoğu veya Asya'daki ülkeler; İran;İsrail, Pakistan,Çin;Afganistan vs. küresel güçlerle bir savaş hali yaşansa ve böyle bir rezervler meydana çıksa -enerjiyi elinde tutan,gücü elinde tutar- ilkesini de düşünecek olursak,neler olur? Belki yeni bir dünya savaşı.
Şimdi başka bir konuya geçerek beyin fırtınasına devam edelim:
Kehf suresinde; Allahü Teala Zülkarneyn'ne güç verir. Bilindiği üzere,bozgunculuk yapan Yecüc ve Mecüc kavimlerinden arasını ayırmak için demiri ve bakırı iki dağ arasında körükler kurarak eritir.Eriyen bu madenler sayesinde iki kavim arasında set meydana gelir ve kıyamete kadar baki kalır.Ancak büyük kıyamet alameti olarak bu set delinecektir.
Burada Zülkarneyn'in Allah'ın izni ile yaptığı iki kavmin arasını açması rahmani bir olaydır.
Şimdi, şeytanilerin planına dikkat edelim!
Dağ içine nükleer bomba atıp; madenlerin ve petrolün çıkmasına sebep olsalar,bir çok kavmin arasının açılmasına bir başka manada vesile olacaklardır. Zülkarneyn'in iki kavmin arasına çektiği set bu manada birçok kavmin arasını açma manasında tezahür edebilir.Böyle madenlerin yani gücün meydana çıkması bir çok kavmin zaten direk arasının açılmasına sebep olacaktır.Böyle ortamda büyük bozgunculuk, dünya savaşı kaçınılmaz olur.
Anlayan anladı, Seddi delmek veya delmemek,işte bütün mesele bu….
(Oktan keleş son kitabı Melekler ağlarken adlı kitabında Yecüc ve mecücü ayrıntılı bir şekilide anlatmıştı.)
Ay'ı bombalayan güçler dünyada neler yaparlar, düşünmek lazım...
Bir başka açıdan Mars'ta bulunan yanardağların isimleri:
Olympus Mons
Arsia Mons
Pavonis Mons
Ascraeus Mons
Mars Anka Projesi dahilinde buradaki yanardağlara bomba atıp,harekete geçirme planları vardı.Ta oralarda bunları yapanlar dünyada neler yaparlar?Hiç düşündünüz mü?
Başka bir bilgi:
Geçen yıl haberlerde sıkça yer aldı Konya ve civar bölgede dev çöküntüler,obruklar oluşmuştu.Acaba bunlar doğal bir olay mıydı,yoksa Türkiye'de tatbikat yapan askeri uçakların attığı deneme bombaları mıydı? Bundan şüphelenmemek elde değil….
Tekrar söylüyorum:Türk Devleti ve Türk Genel Kurmay'ı Türk Milleti'nin teminatıdır.
Allah Ordumuza zeval vermesin.
Ayrıca bu konuda özellikle: Filipinler`de Mayon yanardağı'ndaki çalışmaları takip etmek de fayda var.
Birisi Vatikan'a bomba atsa ne olurdu? Netpano okuyucuları bu konuyu iyi hatırlayacaklardır.
Vezüv Yanardağ'ı İtalyada'dır.Acaba oraya bir nükleer bomba atılsa Vatikan yerinde kalır mı?
Şimdi bu konuyla ilgili başka bir dosyaya geçelim:
NAZİLERİN GİZLİ HAYALLERİ
Naziler kimdir, diye Almanlara soracak olursak,onlar şöyle derlerdi: "Onlar Nazi." Yani Alman ırkından olduklarını kabul etmezler. Aslında bu bakış açısı kendilerine göre doğrudur.Nazilerin büyük çoğunluğu Alman ırkından olmasına rağmen,özde Şeytani bir organizasyon içersinde yer almaktadırlar.
Nasyonal Sosyalizm gibi isimlerle, partiyle, şunla bunla anılsa da; işin temelinde, İsrail Devletini kurmak için organize edilmiş Şeytani bir birim olduğu unutulmamalıdır..
Bu konuyu uzun uzun anlatmaya gerek yok.Hitler'in görevi yani ona yüklenen misyon; sözde soykırım adı altında; bir trajedi oluşturarak ve bunu ajitasyonlarla süsleyerek Şeytanilerin planlarını yerine getirerek İsrail Devletini kurdurmaya zemin hazırlamaktır.Şunu kendimize soralım: Acaba Hitler olmasaydı İsrail kurulur muydu?
ŞİMDİ DİKKAT:
Hitler, eski Mısır'ın tüm sembollerini tepeden tırnağa bütün organizasyonu içersinde kullanmıştır.Nazilerin temelinde Şeytani bir birimden bahsettik. Bu birim temelinde Yahudi kökenlidir. Bu birim; Kabala ve Şeytani tüm argümanları kullanarak, Hitler'i yönlendirmiş ve emellerine ulaşmışlardır.
Geçtiğimiz yıllarda, Hitlerin Mumyası yazımızda; Hitler'in intihar etmediğini ve detaylarını anlatmıştık. Bu konuyla ilgili daha kapsamlı bilgi yakında çıkacak olan ASA isimli kitapta yer almaktadır.
Nazilerin büyük çoğunluğunu Alman ırkı oluştursa da, Nazi felsefesi Almanlara ait değildir. Nazi Felsefesi tamamen Yahudi, Şeytani bir anlam taşımaktadır.Eski Mısır uygarlığının tüm sembollerini,ayinlerini kısaca ritüellerini içersinde barındırır. Örneğin Şahin Horus,Piramitler, Gamalı Haç vs. Bu Gamalı Haç sembolünün gerçek haç ile alakası yoktur.
İşte Haç sembolünün orijinal hali:
Bu eski sembolün Haç'a uyarlanması, Haç'mış gibi zihinlere sunulmasıdır.
Volkan projesi ile Nazilerin ne alakası var demeyin.2.Dünya Savaşı'nda Alman Hava Kuvvetleri bir takım yanardağlara bomba atmıştı.Bu gibi faaliyetleri tetiklemek için.
Şimdi siz okuyucularımıza tarihi değeri olan önemli bir belge-kitabı sunuyoruz:Nazilerin gizli kitabı.İşte onların kara kitabı:
Kitabın kapağındaki ambleme lütfen dikkat edin.Bir kapı,Şeytani biri, kapının önünde,üste gamalı haç, en üstte Şahin Horus.
Bütün bunların manası: Naziler olarak; Avrupa'nın kapısını ele geçirdiklerini, Avrupa'nın tüm kutsal yerleri artık ellerinde oldukları mesajını vermektedirler. Şimdi kitabın içersinden sizlere iki resim sunuyoruz:
Bu resimler sizlere tanıdık geliyor mu?Tıpkı İstanbul'un giriş kapısı gibi değil mi? Ve lütfen İstanbul Avrupa 2010 Kültür Başkent'i logosuna dikkat edelim.
Kapaktaki resimde de görüldüğü gibi Naziler Sembollerini kapıya asmış durumdalar.Yani Avrupa'nın tüm mabetlerini ele geçirdiklerini ve artık o kapılar bizim kontrolümüzde mesajını vermektedirler.
"İstanbul bizim için büyük bir KAPIYDI." Şimon Peres'in TBMM'de yaptığı o konuşmayı ve bizim analizimiz hatırlayın. http://www.netpano.com/makale/?makale=743
Kitap'ta, Nazilerin; Avrupa'nın (Hıristiyanların) tüm kutsal mekanlarını ele geçirdikleri anlatırlarken, sırada İslam'ın Kutsal emanetleri olduğu ve bunun da İstanbul'un işgali ile mümkün olacağı anlatılmaktadır.
"Şeytani semboller ile eski Mısır'ın sembollerini tüm semavi dinlerin üzerine hakim kıldık " anlamında mesajlar vermektedirler.
Yine kıdemli Şeytani Nazilerin takmış oldukları bazı madalyonlar:
Resim-2
Resim-3
Bizim daha önceki yazılarımıza; " bunlar komplo teorisi" diyenler tekrar düşüncelerini eminim kontrol edeceklerdir.Gün geçmiyor ki, bizi doğrulayan haberler çıkmasın.Netpano'yu takip ve bizlere dua etmeye devam ediniz.
Selam ve saygılarımla.
Oktan KELEŞ / On Altı Yıldız
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle