En Sıcak Konular

Emir Yıldızdan

Köşe Yazısı
Emir Yıldızdan
11 Ocak 2013

Google ve Singularity



Türkiye’de henüz hiç bilinmeyen Singularity’den Oktan Keleş’in uyarıları ile haberdar olduk.

Oktan Keleş, bu konuda “milat” olan bir makale yazmıştı: “Singularity Tehlikesi Bilinç Kıyameti.” http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=33

Bu makaleyi “milat” olarak nitelendirmemizin sebebi ise, bu yeni akımın “bonibon şekerleri” gibi bize sunulmasının arkasında yatan gerçek planı ilk kez açıklaması ile ilgilidir.

O makalede Singulartiy’den şu şekilde bahsetmişti Oktan Keleş:

“Şeytanî seçilmiş zekaların yeni ürünü. Yeni din anlayışına biçtikleri rol.

1- Önce insanlık bilincini, hafızasını, zekasını silmek.

2- Daha sonra kendi anlayışlarını, insanlığın sıfırlanmış zeka ve hafızasına işleyerek yeni bir bilinç oluşturmak.

Silinecek insanlık bilincinde dinî inançlar dahil olmak üzere tüm bilgiler; dünya insanını ilgilendiren tüm argümanlar mevcut. Böylelikle, seçilmiş bir dünya kitlesine bir nevi bilinç kıyameti yaşatıp yeni bir çağ başlatmak.

Amaçlanan asıl plan dünya hafızasını (tarihini) tümden yok edip; yani insanlık bilgisinden kopartıp yeni bir tarih başlatmak.

Ancak bu planda o kadar yeni kavramlar ve içerikler mevcut ki, "tarihi başlatmak" derken aslında başlayan her şeyi yok etmek üzerine kurulu bir sistem bu...

Singularity içeriğinden birkaç plan:

1- Tüm zekalar aynı seviyeye getirilmeli.

2- Tüm insanlık bilinci yok edilmeli.

3- Bu, aşamalı olarak bilim ve yeni bir akım hâlinde gerçekleştirilmeli.

4- "Bilim öyle ileri gitmiştir ki…" inancı insanlara; yani bilimle alakası olmayan insanlara hissettirilip onlarda aşağılık kompleksi ve işe yaramadıkları psikolojisi yaşattırılmalı.

5- Dahiler, zekiler, bilim adamları elenmeli.

6- Dünyada süper beyinler zümresi ve işe yaramazlar zümresi oluşturulmalı.

7- Bilimde gelinen durumun her insanı ölümsüz kılacağı düşüncesi telkin edilmeli ve buna inandırılmalı.

8- Kafası kesilen bir insanın dondurulup tekrar birleştirileceği çalışmalarının deklare edilmesi… (Birinin kafasını kesip sonra birleştirme -sözde- mucizesi; Deccalî bir vasıf.)

9- Dijital bilimin insan vücudu ve suretini ele geçirmesi… Önce zihinden başlayarak yarı makine (organları plastik) insanların meydana getirilmesi...

10- "Uzun yaşamın sırrı çözüldü." imajının (ölümün yenilmesi) oluşturulması… Böylelikle ortada hesap verilecek bir gün olmayacak.

Singularity felsefesi:

* Var olmayanı var gibi göstermek.

* Deccalî bir yaklaşım.

* Mucizeler (bilimsel) göstererek insanlığı etkilemek.

* Cennet ve cehennem temaları.

* Dünyada yalancı sahte cennetler kurma projeleri.

* Singularity felsefesi hak eden insanlara ömür boyu cennet vaadi ve teknolojik yalancı cennet tabiriyle kurulacak mekanlar…

Akla Hz. Peygamber Efendimiz (sav)'in Deccal ile ilgili hadisi geliyor:

"Kim Deccal'i görürse Deccal yalancı cennet gösterecek. Onun cennetine kimse el uzatmasın. Onun gösterdiği cennet aslında cehennemdir. Cehennem diye gösterdiği cennettir. Dikkat edin." diye buyurmuştur."

Ray Kurzweil işte tam da Oktan Keleş'in yukarıda anlattığı işleri yapan kişilerden biridir. Kurzweil, "ölümsüzlüğü aradığını" söylüyor. Hadisi Şerif'i bir de böyle okumalıdır. Ray Kurzweil, yapacaklarını teknolojiyi kullanarak yapıyor. Teknolojiyi "kılıf" olarak kullanıyor.

Oktan Keleş, makalelerinde ve kitaplarında SİNGULARİTY’nin ne kadar tehlikeli olduğunu dünyaya ilk duyuran kişi oldu. O yazısında ve kitaplarında belli isimlere de özellikle dikkat çekti. Bunlardan biri de Ray Kurzweil’di. Ray Kurzweil Oktan Keleş’in uyarılarından sonra bizim de ilgi alanımıza girmişti.

Ray Kurzweil’in ne kadar tehlikeli bir Şeytani olduğunu yine Oktan Keleş’in uyarıları sayesinde öğrenmiş olduk. Oktan Keleş bu şahısla ilgili olarak:

“En güvenilir insanların bizzat bu işlere, deneylere kendilerini kobay olarak kullandırtmasıyla “güvenilirliğin” arttırılması... Bu işin başındaki adam Ray (Raymond) Kurzweil’dir. Ray Kurzweil, Dünya Büyük Şeytanî Organizasyonu’nun 9’lar konseyi adayıdır. İlk 21 kişi arasında… Bilim dünyasının karanlık prenslerinden biri...

Bu şahıs (Ray Kurzweil) kafasını kestirip klonlanmasını istemektedir. Hz Davud’un Calut’un kafasını kesişinin sembolü gibi…”

Google ve Ray Kurzweil şimdi güçlerini birleştirdiler. Bu durumu, artık yeni bir şeylerin başladığına işaret olarak okumak gerekir. Olay, basit bir transfer olarak görülmemeli. Singularity’in yeni bir adımı olarak okunmalıdır

İşte ilgili haber:

"Google, tanınmış fütürist Ray Kurzweil’i bünyesine kattı. Duyuruyu Kurzweil kişisel internet sitesi Kurzweilai.net üstünden yaptı. Kurzweil, Google’a karşı duyduğu yakınlığı güzel sözlerle ifade ederken, bugün itibariyle işe başlayacağını belirtti. Google’da mühendislik direktörü olarak görev yapacak olan Kurzweil, dil işleme ve makine öğrenme projelerinden sorumlu olacak.

64 yaşındaki Kurzweil, teknolojinin getirebileceği olanaklar ve geleceğe ilişkin öngörülerde bulunan yazılarıyla da tanınıyor. Gelecekte bir noktada bilgisayarların zeka ve farkındalık bakımından insanlarla eşit seviyeye geleceğini söyleyen Kurzweil, bu durumun teknolojik gelişmeleri daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hıza taşıyacağını ifade etti. Kurzweil, bu gerçekleşmesi olası süreçte Google’ın şimdiden sürücüsüz araba ve soruları cevaplayan Android işletim sistemli telefonlarla ön saflardaki yerini aldığını dile getirdi."

http://techcrunch.com/2012/12/14/ray-kurzweil-joins-google-as-engineering-director-focusing-on-machine-learning-and-language-tech/

Emir Yıldızdan 

buulkem@gmail.com

01.01.2012



Bu yazı 9,454 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Aralık 2023 Discovery Skandalı
    • 26 Mayıs 2021 Kara Yöneticiler ve Yılanların Öcü
    • 13 Ocak 2021 30 Saat Savaşları
    • 4 Ocak 2021 Günümüzün Fuggerleri, Aşı ve Korku İmparatorları
    • 30 Mayıs 2020 Göktürklerden Hediye
    • 1 Nisan 2020 Kulbak Bilge İle Çağı Anlamak
    • 7 Aralık 2019 Turks ve Caicos Adaları
    • 19 Mayıs 2019 Barbarosun Sancağı
    • 12 Aralık 2018 NATO mu PESCO mu?
    • 17 Ağustos 2018 Papaz Kaçtı Oyunu
    • 17 Aralık 2017 Yüzyıllık İntikam
    • 13 Ağustos 2017 Gökteki Türklerle Yerdeki Türkler Birleşti!
    • 31 Temmuz 2017 Pentagon'un Planını 5 Yıl Evvel Deşifre Etmiştik
    • 21 Temmuz 2017 Gargad-DNA Görünmezliği Projesi ve Manyetik Biyoloji
    • 23 Haziran 2017 27 Uçağın Sırrı
    • 4 Mayıs 2017 LOLAN (LÜLEN)-ECE-AYSULU TÜRK'e Kavuştu!
    • 6 Şubat 2017 13 Ocak 16.40, Denktaş, İstanbul
    • 1 Ocak 2017 Tarikatlar-Cemaatler ve İstihbarat-1
    • 6 Aralık 2016 Ordu, Bütün Türk Milletidir!
    • 1 Kasım 2016 Sessiz Sözsüz Yaşananlar

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,790 µs