21 Ekim 2011

Pisrail

Mavi Marmara olayından sonra İsrail ile yaşanan özür polemiğinde, gelinen son noktada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti birtakım kararlar aldı: Türk-İsrail diplomatik ilişkileri ikinci kâtip düzeyine indirildi. Türkiye ile İsrail arasında askeri anlaşmaların tümü askıya alındı. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunana sahildar devlet olarak Türkiye Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacak vs.

Öncelikle şunu belirteyim ki, İsrail’e karşı tüm ciddi yaptırımları destekliyoruz buna savaş da dahil! Ancak aklıma takılan bazı sorular var: Ekonomi Bakanı bugünkü açıklamasında: “İsrail ile ticaret devam edecektir, bir sorun yok." Demiştir. (http://www2.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=191440&cid=8) Eee bu açıklama da ne şimdi? Bu son yapılan hamleler de; önce “one minute” denip, ardından da mayınlı araziler ihalesinin İsrailli şirkete verilmesine benzemesin.

Yine kafama takılan, yıllar önce “kahrolsun İsrail” diye slogan atan birtakım islamcı basın ve medya, şimdi savaş tamtamlarını yalancıktan çalsa da, uyarılar da yapmayı ihmal etmiyorlar ve birden bire; “aklı selim olmak gerek, İsrail’in deniz gücü bizden kuvvetli” vs. türünden yazılar yazmaya hatta Başbakanı bile yalnız bırakacak öneriler gündeme getirmeye başladılar. Hele bazıları var ki, tam anlamıyla gözlerini Suriye’ ye çevirerek, sabah akşam Esad’ın askerlerinin yaptığı işkencelerden söz ediyorlar. İsrail gündemlerinde hiç yok! İsrail’in yaptığı işkenceler hiç gündemlerinde yok! Meşhur bir İslami kanal, “Suriye’den işkence görüntüleri” diye bazı görüntüler yayımladı. Merak ettim baktım, manzara aynen şu: "Bir Suriyeli asker, birinin ensesine tokat atıyor..." Güler misin ağlar mısın... Bunlar Ebu Garib’te yapılan işkenceleri görmezden geldiğinden dolayı, enseye tokatı; “az sonra işkence görüntüleri” diye anons yaparak, görevlerini yerine getiriyorlar.

Bugün gelinen noktada, İsrail konusunda kaçak güreşenleri tarih not ediyor! Acaba İsrail’e karşı açıktan manşet atamayan bazı İslami medya ve birçoğu Yahudi olan TÜSİAD ile ve bunlarla Dubai’deki beş yıldızlı kulelerde yemek yiyen MÜSİAD’ın ticari ilişkileri zedelenir endişesi mi var?

10 sene evvel, "Ordu Gazze'ye" diye bağıranlar, şimdi İsrail'i bir kenara bırakmışlar, "Ordu Suriye'ye" diye bağırıyorlar. Bu ne tezat!

Acaba Yahudi lobisi, yurt dışında bulunan Türk-Müslüman grupları Hükümete baskı yapmaları için manipüle ediyor mu? Yine kafama takılan bir husus da, Gazze'de topu topu 37 kişinin katılımıyla, "Türkiye'ye teşekkür" mitingini de şişirmeleri de çok ilginç! Nerede bu Arap Birliği? Yoksa onlar da İsrail işbirlikçisi mi? Onlardan da çıt yok! "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" sözüne kızanlar nerede? Arap hayranlarına ibretlik bir ders: Hani Araplar'ın bazıları İngilizle işbirliği yapıp, Osmanlı askerlerini kesmişlerdi. Bazıları çıktı dedi ki; "Hiç Müslüman böyle yapar mı?" Bunu diyenler şimdiki yaşananlara baksınlar; Libya'da, Irak'ta, Tunus'ta, Suriye'de millet birbirini kesiyor. Onlar Müslüman değiller mi? Demek ki, Osmanlı'yı da keserlermiş.

Yine kafama takılan diğer bir konu da; Sayın Başbakan, Amerikan Yahudi Kongresi'nin (AJC) verdiği "Cesaret Ödülü"nü neden iade etmiyor? Biliyorsunuz ilk ve tek kez bir Türk’e verildi. Bu ödül Yahudi olmayan tek kişiye verildi. http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=45  

Bizim jenarasyon gayet iyi hatırlar, saz üstadı merhum Özay Gönlüm, bir parça söylerdi yaren adlı sazıyla; GAYDIRI GUBBAK CEMİLE NASIL NASIL EDELİM BİZ BU İŞİ. (Hokus pokus devam ediyor; füze kalkanı yerleştiriliyor, azınlıklara ayrıcalıklar veriliyor vs.)

Şimdi, İsrail ile tarihi günler yaşanırken, sözde müslüman bir kitle -istisnaları tenzih ederim- "EYVAH NASIL NASIL EDELİM BU İŞİ" DEMEYE BAŞLADILAR. ONLARA YAZIKLAR OLSUN!

Korkmayın! İsrail'in Türkiye ile savaşacak cesareti olamaz! Tarih sahnesinden daha erken silineceklerinden dolayı böyle birşeye kalkışamazlar. Bu yüzden bel altı çalışıyorlar. Meselâ ne yapabilirler: Kaos ve terör ortamı yaratırlar. Benim bu konuda bir endişem de şu: Türkiye'de bulunan İsrail vatandaşlarından 19 tanesini MOSSAD gelir öldürür, suçu da Türk radikal grupların üstüne atarlar. Sonra da; "9'a karşı, 19 ödeştik, özüre gerek kalmadı" derler.

Gazze'de veya Orta Doğu'da sansasyonel faaliyetlerde bulunurlar, ekonomik şantajlarda bulunurlar...PKK'ya her zamanki desteklerini verip, Türkiye'de gündemi değiştirirler, belki yeni suikastlerde bulunurlar...

Düşmanı tanıyoruz! Şeytanın yeryüzü temsilcisi; İsrail. Ama maalesef dostlarımızı tanıyamıyoruz.

Yapılması gerekenler; derhal Türkiye'deki İsrailliler sınırdışı edilsin! İsrail ile olan tüm ticaret durdurulsun! Bütün Mason locaları ve benzeri dernekler kapatılsın!

9 vatandaşımızın kanı yerde kalmamalı. Başbakanın atacağı samimi tüm adımlar desteklenmeli. Bu konu Başbakanın veya Hükümetin meselesi değil, Türk Devleti'nin ve Türk Milleti'nin meselesidir! Türkiye'nin kim olduğu gösterilmeli. Zaten birgün görecekler!

Kahrolsun Pisrail !

Saygılarımla...

Oktan Keleş

oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com

6 Eylül 2011

Bu yazı 12,197 defa okundu.