Zamanın Arifi

5 Aralık 2020 09:00 tsi
Zamanın Arifi

ZAMANIN ARİFİ

Soru: Oktan Ağabey gelecekten yana bir korkunuz var mı?

Cevap: Hiçbir korkum yok kardeşim çünkü sahibi var. Allah geçmişin, geleceğin anın sahibi.

(Kalperenler programı 3’ten)

Geçmişlerin, şimdilerin, geleceklerin, mekanların, anların, hepsinin sahibi, Hakimi var.

Ve

Bunların hepsinde O’nu anlayan ve anlatan ARİFLER var, ZAMANIN ARİFLERİ var.

Bu onlardan birinin öyküsü, daha güzel yazmak isterdim affedin.

 

KUMANDANIM   KAA-TAN   İÇİN

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR,

Bu dünyadan çok daha küçük bir gezegen vardı. İklimi genel olarak tüm gezegende aynı idi.Yaz mevsimi ile bahar arası bir iklim.Bazı aylar biraz sıcak olurdu bazı aylar bahar ılıklığında ama asla soğuk olmazdı. Oktan Ağabeyim de oradaydı.Oranın halkı aynı soydan,aynı dili konuşan bir halktı.Çok önceden oraya –tüm galaksiye- gelmiş bir Tanrı Elçisinin koyduğu Töreyle yaşıyor ve yönetiliyorlardı.Fakat Tanrı Elçisi gittikten sonra zamanla Törenin çoğu anlaşılamaz olmuştu.Gezegende bir çok cumhuriyetler vardı.Bu cumhuriyetler birliği barış içindeydi.En tepede Bilgeler denilen bir topluluk tüm gezegen için bir onay makamı idi.Gezegende Tek Tanrı inancı vardı.Fakat Törenin çoğu anlaşılmıyordu.Gittikçe de aslından uzaklaşılıyordu.Daha doğrusu unutulmuyordu ama anlaşılmıyordu.Daha da açık söylenebilirse Törenin %95 i anlaşılamıyordu.Geriye kalan % 5 lik uygulanan,anlaşılan Töre bile yüzlerce yıldır gezegeni huzur,barış,birlik ve refah içinde yaşatmıştı.Törenin %5 i yaşanıyordu.Çünkü o kadarı anlaşılıyordu.Bu acı durumun güzel olan tarafı gezegen halkı bilse Töreyi uyacak yaratılışta ve karakterdeydi.Komşu gezegenler yani galaksideki diğer gezegenlerdeki durumu tam hatırlayamadım ama onlarda da durum çok farklı değildi.Onlarla da ilişkiler erdem ve doğruluk ile düzenlenmişti.Gezegenin durumu hiç fena görünmemekle birlikte insanların yaratılıştan gelen bilme,merak duyguları tatmin olmuyordu.İnsanların kafalarındaki,içlerindeki sorulara Bilgeler yanıt veremez olmuşlardı.Çünkü onlarda tam bilmiyordu.İnsanlardan daha çok anlayışa,irfana sahiptiler ama artık sorular onları da aşıyordu.İnsanlardaki bu tatmin olamamışlık durumu bir soruna hatta büyük bir soruna doğru gidiyordu.O sorun da şuydu.O büyük insandan sonradan orada öğrendiğimize göre:Bir takım aşağılık,kurnaz ve zeki varlıklar insan kılığında gezegene sızmıştı.Ustalıkla kendilerini gizleyip gezegen ahalisinin arasına sızmıştı.Eğer yanlış hatırlamıyorsam ‘zaman’ ile ilgili bir ad almışlar kendilerine.Bunun da nedeni gezegen ahalisinin en çok merak ettiği ve merakta kaldığı konular zaman üzerineydi.Töre ve Töreyle anlaşılabilecek kadim tarih anlatıları anlaşılamıyorsa en hayati konularda anlaşılmaz ve insanlar boşluğa düşer,arayışa geçer.Bu iki yüzlü grup kendilerine ‘Zamanın Arifleri’ diyordu.Gezegen ahalisinden aslında hepsi iyi niyetli pek çok kişi bu sözde ‘Zamanın Ariflerini’ dinler olmuştu.Bir nevi orada en şöhretli,sükseli,takip edilen adamlar olmuşlardı.Bu bir avuç bozguncu ardına takılan kişileri doğruyla karışık çarpıtılmış bilgilerle,konuşmalarla zehirliyordu,yönlendiriyordu.Biraz zaman geçince pek acı verici şekilde bu kandırılmış insanlardan bozgunculuk,bölücülük çıkaranlar oldu.Gezegenimiz o %5 lik Töresi ile barış içinde yaşardı.Silahlar bayıltıcı idi kılıçlar merasim günlerine kalmıştı.Törenin uygulanan kısmı ile suç oranları çok çok azdı olanlarda çok küçük olaylardı.Küçük kavgalar,tartışmalar gibi olaylardı.Örneğin yüzyıllardır cinayet,hırsızlık görülmemişti.Bu Sözde Zaman Arifleri  bozguncuya çevirdikleri ile gizli cinayetlerde bulundular.Gezegendeki cumhuriyetlerden,ailelere kadar ayrılık saçmaya başladılar.

Oradaki ismi KAA-TAN’dı .Gene Allah’ın lütfu idi bulunduğu dünyaya.Töreyi tümüyle biliyordu.Oranın barış ikliminde çok küçük ve törensel bir mahiyet kazanmış ordusunda (tüm cumhuriyetlerin ordusu birdi) subaydı.Onunla tanıştığımda Yardımcı Kumandandı.Bir Kumandan bir Yardımcı Kumandan ve azıcık subaydan oluşan bir ordu vardı.Kendisi kadimden gelen artık anlaşılmaz durumdaki bilgileri biliyordu.’Zamanın İrfanlarına’ tam olarak hakimdi.Gerçek ‘Zamanın Arifi’ idi.Fakat Bilgeler arasına girmemiş subay olmuştu.Kendisiyle orada tanışmak nasip olduğunda Yardımcı Kumandandı.Kumandan ‘Sözde Zamanın Arifleri’ tarafından alçakça öldürülünce Kumandan olmuştu.Ama tüm bunlardan önce Töre sayesinde yüzyıllardı yaşanılan barış ikliminin oluşturduğu güven emniyetinin ve bunun oluşturduğu ordu gücü azlığının düşmanlarca (bizim o sırada bihaber olduğumuz düşmanlarca) aleyhimizde kullanılıp korkunç felaketlerin yaşanabileceğini deruni bakışıyla görmüştü.Sanırım uyarmış fakat o sırada dinlenmemiş uyarıları.Yanlış anımsamadıysam kendisiyle birkaç sohbetimden sonra eğer bir şeyler yapılmazsa gezegenimiz halkının yok olmasıyla sonuçlanacak bir felaketin gelmekte olduğunu söylemişti.Hatta tüm olası planları ve olası sonuçları anlatmıştı.Vardır bir hikmeti bunları şu anda anımsayamadım.Allah’a sonsuz şükür olsun  O ve birkaç kişinin büyük çabaları ile bunlar olmadı.

Yaptıklarından birazcık hatırladığım:Töre ve manevi,maddi pek çok konuda her bölgede yüksek katılımın olduğu saatlerce süren toplantılar olurdu.Saatlerce konuşulurdu,herkes söz alabilirdi ve çoğunlukla kimse tatmin olmadan biterdi toplantılar.Kendisi ilk olarak bu toplantılara katılıp (bu toplantıların yapıldığı yerdeki neredeyse herkes katılırdı toplantılara) Sözde Zamanın Ariflerine veya onların öğrencilerine İlim çerçevesinde cevaplar vermeye başladı.En doğrusunu Allah bilir inşaAllah yanlış hatırlamadıysam ben de kendini böyle bir toplantıda tanımıştım.Sevenlerinden,sayanlarından olmuştum.Bu manevi konulardan biri gezegenin,galaksinin zaman-mekan,yaşam-ölüm dengesiydi.İki yüzlü düşmanın amacı  –inşaAllah yanlış hatırlamamışımdır- gezegen ve/veya galaksi olarak zamanda yolculuk ve/veya zamanın döngüsünün değiştirilmesiydi.Zamanın Arifi KAA-TAN bana,bize bu Sözde Zaman Ariflerinin amacının zamanın döngüsünü ele geçirip,bir zamanlar yok edilmiş,hapsedilmiş varlıkları geri getirmek olduğunu söylemişti.Sanırım bu iki yüzlüler ile o varlıklar arasında bir tür anlaşma varmış.Bu varlıklar da kendi içinde grup grupmuş.Zümer suresi 29’daki gibi: Allah; hakkında birbiriyle didişen ortakların bulunduğu bir adamla, bir tek ere teslim olan bir adamı örnek verdi. Örnek olarak bu ikisi eşit olur mu? Hamd, yalnız Allah'adır. Ama onların çokları bilmiyorlar.

Tek Tanrının Eri insanların manevi açlığını giderdi.Korkularını giderdi.Gönüllerini diriltti.Sözde Zamanın Ariflerine karşı gerçek Zamanın Arifi nasıl olurmuş gösterdi.Onların kandırdığı çoğu kişiyi kurtardı.Bozgunculuğa,suça bulaşanları düzeltti tekrar doğru yola getirdi.Sözde Zamanın Ariflerinin cinayetlerini,entrikalarını bitirdi.Gezegenimiz halkı ‘Zamanın Arifleri’ oldu.( Hayal etsenize tüm dünya halkı Kur’an üzerine kutlu Ocağımızdaki Çalıştaylardan yapıyor,tefekkür ediyor.Nasıl güzel olurdu değil mi? )

Gün geldi Kumandanım KAA-TAN tarafından ifşa edilen  Sözde Zaman Arifleri (belki 2 düzine kadarlardı) ve arkalarına takılmış birkaç yüz kadar kandırılmış zavallı ile gezegenin en kritik yerini işgal etti.Orasının adı Zaman Dümeni idi.Kadimden gelen bir yapıydı.Kumandan öldürülünce Kumandan olan büyüğüm onların elinden orayı aldı.Çok hızlı davrandı.Hemen peşlerine düşürttü bizleri.Gezegenin o küçük ordusunu (gönüllüler ile sayı çokça artmıştı tabi).Onun Yardımcı Kumandanıydım ki benim kim olduğumun hiç önemi yok.Düşmanın Zaman Çarkını harekete geçirmesini,Zaman Dümenini yönetmesini engelledi.Bölgeyi ve yapıyı çevirdik onun emriyle.Kumandan KAA-TAN bir tepeden yapıyı gözlüyordu.İçinde zamanın-mekanın yönetilebileceği bir tür aracın işte tam hatırlayamadım çok çok önemli bir şeyin olduğu yapıyı.Yanına gittim.’’Sözde Zamanın Arifleri birazdan dışarıya çıkıp saldıracak.Önden kandırdıkları zavallıları gönderecekler ,kendileri  arkada duracaklar.En kenardan dolaşıp hepsini yakalayıp bana getirin.Kandırdıklarına gelince.Hiçbirini öldürmesinler bayıltıcı silahlarla bayıltsınlar,bağlasınlar.Öfkeye kapılmasınlar bu zavallılara karşı.’’ Onlar bizim insanımızdı.Kandırılmış,suça bulaşmış olsalar da.Daha önce de kendisi bu insanların iyi niyetle yola çıktığını.Hatalarını onlara gösterip,onların ıslah edilmesi gerektiğini söylerdi.Onları kandıran sahtekarların iç yüzünü ve her şeyi gezen ahalisine iyice anlatıp,Töre önünde bu bozguncu,iki yüzlü,fitnecileri yargılatacağını da söylerdi.Kendisine onların kapıları kapattığını.Kapıların yalnız içerden açıldığı.Dümeni her an harekete geçirebileceklerini bu yüzden içerden neden çıkacaklarını anlamadığımı söylemiştim.

‘’Çıkacaklar çünkü onları çıkartacağım ‘’ demişti. Nasıl bir himmet gösterdi ne etti anımsayamasam da SZA Zaman Dümenini harekete geçiremedi ve aldanıp bizi ezip geçmeyi kararlaştırdı. Kendisini dediği gibi oldu .Lider takımı kıskıvrak yakaladık. Önde saldıran birkaç yüz kişiyi ordumuz bayıltıcı silahlarla etkisiz hale getirdi. Bir kaç hafif yaralı dışında iki taraftan kimseye bir şey olmadı.Çok şükür büyük bir felaketi engelledi Kumandanım.

Kumandan KAA-TAN eğer yanlış anımsamadıysam buradaki gibi adım adım gerçekleri öğretiyordu.Onun insanların gönlünü uyandıran anlatımı,üslubu ile kendisini dinleyenlerin sayısı günden güne artıyordu.O içten sadeliği ve bir o kadar deruni bilgisi insanlarca fark ediliyordu.Bir gün geldi ben fakire de onu dinlemek nasip oldu.Oradaki herkes gibiydim.Bulunduğum kentteki bir halk toplantısına ilk defa kendisini gördüm ve dinledim.Stadyum gibi kalabalık bir yerdi.Daire şeklinde idi.Konuşmacılar ortadaki bir platforma çıkar ve Töre üzerine kendi görüşlerini anlatırlardı.Konuşurlar soru olursa yanıtlarlar veya başka konuşmacılarla tartışırlardı.Ne kadar heyecanlı,ateşli olursa olsun her toplantı uygar bir şekilde gerçekleşirdi.Gezegen ahalisi Törenin azıcık kısmı ile bile son derece insaniyetli ve uygardı.Tertemiz bireylerden,ailelerden kurulu bir toplumdu.Günlük işer,gezegen meseleleri,cumhuriyetler arası ilişkiler,sanat,komşu gezegenler ile ilişkiler topluca görüşülür,Töreye uygunluk temel alınarak halledilirdi.

1.Bölümün Sonu.(Eğer Allah nasip ederse kutlu sitenin editörleri uygun görürse devam edecek)

Not-1:Bildiğiniz gibi pek çok film çarpıtmalarla doludur.Kumandanım KAA TAN ile ilgili içime önceden Yüce Allah’ın doğurduğu bir film var.Filmi izlemenizi önermem,kötü adam olarak göstermişler zaten bu film sektöründeki şeytanilerin bir kısmı o yukarda anlattığım yaratıkların yolundan ve/veya soyundan da neyse paylaşacağım videonun 5.49.saniyesinde Kumandanım KAA TAN gösteriliyor.6.03.saniye yanına gelen de benim.Bahsettiğim zaman dümeninde yaşanan olayı başka türlü anlatmışlar.Videonun devamındaki dazlak yargıçlarda Törenin Bilgelerini kendilerince göstermişler.

https://www.youtube.com/watch?v=iv6_duBvfpA&t=264s

Not-2:Bir kurgu veya öykü havasına bürünmek istemiyorum.Biraz bölüm bölüm anlatmaya çalışacağım.Yazdıklarımın %90’ının doğru olduğunu %10’luk kısmında büyük bir sorun olmayacağını Kumandanım söyledi.Yani bu yazıdakiler onaylı,doğrulanmış bilgiler Zamanın ve Mekanın Bilgesi,Arifi tarafından yoksa yollamazdım.Bu anılar beni ilk hatırladığımda pek çok duyguya sokmuştu.Hatırlatan Erenlerin Gülü Pirimden

Not-3:Yazıyı iki aylık bir süreçte yazdım. Bazı kopukluklar var bu yüzden.Kendimi değil oradaki öğretmenim,büyüğüm,arifim ve kumandanımı ve onun gösterdiği çabayı ve oradaki imtihanın koşullarını anımsamak,yazmak istedim Allah razı olsun.

 Saygılarımla,sevgilerimle.

İİL KUAN

 

Bu haber 3,652 defa okundu.