24 Boy ve Bilgelik

10 Mayıs 2020 11:29 tsi
Pars Taykan Yazdı: 24 Boy ve Bilgelik

24 Boy ve Bilgelik

Bilindiği üzere insan genetik yapısı 23 çift kromozomdan oluşmaktadır. Bunlardan bir çifti cinsiyet kromozomudur. Yani toplamda 46 kromozom bulunur. Cinsiyet kromozomları X veya Y olarak tabir edilir. Bu bilgiler herkesçe malumdur. Aslında gen denilen şey; bir molekül yapısı olup, vücuttaki proteinlerin sentezlenmesi için gerekli düzenlemeyi sağlar.

Konu itibari ile Sultanımızın bahsettiği Türkler’in Oğuz Kağan Ata soyunun 24 boy olması ile 24 kromozom bağlantısı nasıl açıklanacaktır? Kendimce çıkarımlarımı paylaşacağım. Burada amacım kesin bir iddiada bulunmak değil, sadece okuyuculara farklı düşünsel tefekkür kapılarını açmaktır. Yanlışlar benim, doğrular Kağanım ve Siz okuyucularındır.

Yaşayan canlılara bakıldığında dünya üzerinde her canlının koşulları ve gereksinimleri farklı olduğundan, genetik temelleri aynı olmasına rağmen farklı sayı ve çeşitlilikte kromozom barındırmaktadır. Konu çok detaylı olmakla birlikte; örneğin sirke sineğinde 8, kurbağada 26, farede 42, köpekte 78 kromozom vardır. İnsanın kromozom sayısı ise 46'dır; 22'si çift otozom kromozomdur. İnsan hücresinde 1 çift de eşeysel kromozom (X ve Y) bulunur ve toplam sayı 46 eder.

 

Kromozom sayıları aynı olan farklı türden canlılar olabilir. Örneğin sinek ve pirinç gibi.  Burada önemli olan kromozomun genetik materyali nasıl, hangi şartlarda kodladığıdır. İnsan kromozomunun incelenebilmesi için yaradılıştan günümüze bakacak olursak;

Tanrı, insanın Kur’an’da yaradılışından bahsetmektedir:  “Gerçekten biz insanı pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık (Hicr/26)” gibi daha birçok ayet bulunmaktadır. Adem’in cennetten indirilmesi sonrasında bütün macera başlıyor. İnsanoğlunun ahseni takvimde yaratılması neticesinde, yaratılışın ilk zamanlarında insanların birçok farklı ve üstün özelliğini de kullanabildiği bu ayete göre düşünülebilir: “O'dur ki, O yüce Allah'tır ki bütün göklerde ve bütün arzlarda her şeyi katından sizlerin emrine musahhar kıldı. Muhakkak ki bunda düşünen bir kavim için âyetler vardır (Casiye, 45/13).”  Demek ki insanda bu yetenek var. Ama yaşadığımız çağda bu özellikler köreltilmiş, genetik olarak silinmiş olabilir mi? Günümüzde insanoğlu ayet gereği kâinatı emrine almayı bırak, gözle görülmeyen bir korona virüsle bile baş edemiyor. Demek ki özümüzden bilişsel ve bedensel olarak uzaklaşmışız. Tanrı, rahmeti gereği Peygamberleri ve Kutlu kıldığı kulları ile insanlığımızı hatırlatmakta, belki de özümüze dönme eksikliğimizi gidermek için kurallarına uymamızı emretmektedir: “Siz başı boş bırakılacağınızı mı zannettiniz (Kıyamet/36)”  ayeti gereği.

Acaba bu Sultanımız tarafından belirtilen 24 boy ve 24 kromozom ilişkisi, Tanrı’nın bu “Öz yaratılış/İlk yaratılış” kodlaması olabilir mi? 

İnsanı, “insanı kâmil” yapan bu genetik kodlama, zihinsel ve bedensel hassaların verileceği farklı boyutları da açılabilir mi?

Şeytan aleyhillane bizim tekrar bu bilişsel yükselmemizi istemediğinden mevcut durumu mükemmel gösterip, gerçekleri örtmek istemektedir.

Türk Atalar bu sırrı biliyorlardı ve sırrı kıyamete kadar koruyacak olan ve Tanrı tarafından görevlendirilmiş Kut almış kişilerdi. Genetik yaratılış sırrı korunmalı idi. Ekini ve nesli şeytana ve nefsimize uyarak mahvettik. Birçok şey artık ilk yaratıldığı gibi değil. Bunun bedeli olarak bizim genetiğimizdeki değişiklikler, Tengri bilir, belki de on binlerce yıldır devam etmekte. Bunu geri çevirebilmek için belli zamanlarda bozulmuş insan genlerini onarmak amacıyla tohumlamaların (düzenleme) olabileceği, daha önceki Sırlar Kahvesi sohbetlerinden hatırladığıma göre acaba olabilir mi diye düşündüm. Bu konuyla ilgili bulduğum efsanelerden örnekler;

Üç Sümer Dağı Efsanesinde yıldızlardan gelen dokuz kardeşin yeryüzünde kızlarla olan evliliğinden Türk kavminin oluştuğu anlatılır. Detaylar bilgi ağlarından bakılabilir.

İkinci örnekte 13-15. yüzyıllarda yazıya geçirildiği tahmin edilen Uygur harfli Oğuz Kağan Destanı'nda, gökten inen ışığın içinde güzel bir kız vardır; Oğuz onu görür ve evlenir. Daha sonra göl ortasındaki bir ağaç kovuğunda başka güzel bir kız görür; Oğuz onunla da evlenir.

Işıktaki kızdan doğan çocuklara Gün (Güneş anlamında), Ay, Yıldız adları verilir. Ağaç kovuğundaki kızdan doğan çocuklara ise Gök, Dağ, Deniz adları konur. Gün (güneş), ay, yıldız uzay cisimleridir. Gök (atmosfer), dağ, deniz ise dünyadadır. Görüldüğü üzere göksek ve yersel iki farklı ırk bir araya gelmektedir. Genetik tamir, müdahale?

Sümer tabletlerinde Anunnakilerin de dünya insanına genetik müdahale ettikleri iddia edilmektedir.

İnsanda X veya Y kromozomu cinsiyet belirteci görevi görür. 22 kromozom, X ve Y kromozomu olmak üzere insanda 24 farklı kromozom vardır. 24 boydan her bir Oğuz boyu, kromozomlarında kodlanmış bir sırrın genetik taşıyıcısı olabilir mi? 

Aşağıdaki tabloda Türk Oğuz boylarının isimleri ve anlamları bulunmaktadır. Buna göre bu isimlerin temsil ettiği tüm özelliklerin bir kişide toplandığını düşünelim.  O Kutlu Kişi, bilgelik vasfının özelliklerini alacaktır. Atam Oğuz Kağan (Zülkarneyn) bilge idi. Yer ve gök sırlarına mazhar olmuştu. Genetik özelliklerini ve bilgelik cevherini oğullarına aktarmıştı. Sanki özelliklerini evlatlarına ayrı ayrı kodlamış Atam. Diğer Atam ne demiş “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”. Sanki bu sırrı bize Atatürk de hatırlatmış ve içimizdeki cevherin tekrar alevlenmesi için haykırıyor. Sır o ki: Türk’lüğü hatırlamak ve bilgelik yolunda Tengri’nin yanında olan olmak. İşte o zaman kainat emrimizde olur.

Sultanımızın da son videoda bildirdiği “Artık Türk’ün çağı başlamıştır” sözü ile Turan birliği kurulacaktır. Türk boylarının zahiri birlikteliği yanında batıni anlamda da 24 farklı karakteristik özellik ile tek beden olması kainata Türk’ün gücünü de gösterecektir.

Saygılarımla.

Ne Mutlu Türküm Diyene. 

Pars Taykan

 

 

 

 

 

Bu haber 5,753 defa okundu.