En Sıcak Konular

Alemi Seyirler

12 Nisan 2020 13:14 tsi
Alemi Seyirler Volga Ayhan Yazdı:Alemi Seyirler

Sevgi simyası yağcasıdır ayazın. Her harikuladeyi bürür. Aşkın baştan başa çizilmesidir bundan gidiş. Aşkı içinde saklıdır. Aşkın içinde de başka sevgiler saklıdır. Okuyan okuduğundan sever. Aşık olanda aşık olduğundan dönmekte. Döndüğü ise baş döndürücü aşık eden veya aşık olmada ilerleten bilgilerdir. Her bilgi bir akıl ve aşk çeşitlerinden kendi derinliğince geçecektir. Maksat aşk ise içini matluptan türeten sonsuz seyirler vardır. Zemin zemin ilerleyerek başka seyirleri ve seyirlerden de seyredersin.

 Aşk çiçeği her bir yaprağına döşenmiş nurların seyirlerini kudret aleminin nasibinde ki tınazları, parçaları yazıyor. Ortası ise öz ve gönle giden yolların başkaca ruha büründüğü nasibin temel iletken ruhunu yazıyor. Bu her aşkın damla damla emildiği okoz simaları. Bu yapraklar her mevsim çeşitlenir ve yeni Okoz algısı oluşur. Yeni derinlik algısı ve şaheserler görgünce duru görü sıfatı olmayan o sıfata bürünmüş var oluş sırrıyla bürünür. Aşk çiçeği örgüleri yaratan bir semahın türlerce dolanmasından çarkların feleklerden geçerek çarkı felekleri oluşturmasından gelir. Yaradılışın her ruhunda yeniden dirilir. O zaten daim olan her ruhta da batında vardır. Kim ne yaparsa yapsın.

Ruhaniyete nüfuz edene bir ölçü vardır. Beslenme dozu vardır. Bu doz her çeşit maddi manevi havza ve şekilden boyuttan farklı sistemlerde ve sistemlerce beslenir. Yaza ayaz değmez. Baharda çiçekler çark değiştirir.

Aşk saltanatı fahri bir yazıcı konsolosudur. Süre geldiği tevhidi hayat sahnesine yansıtır. Bu şekilde tiyatrodan asasına yüklenenlerle tiyatroların aksinde ki sebile çıkarsın. Hayat ağacı bu sebilin düzenlenmesidir. İlim ile olur.

Her bahsi sırrı simyada ki gibi alak ile kudret bulduğunda tortulların tabakası asrı inşaya başlar. Demir alak’ın emrinin gölgesidir. Esas gölge ise varlık boyutunda ki insandır. Yani zatıdır bu demirin. Ancak emir ise alakta belli demir ve emirlerde oluşmuş ve buluşmuştur. Başka alaklar ise demir çağını ve gezegenini değiştirmiş. İnsana emir ve demir olarak başka alak insanı olarak canlanmıştır. Bu da göğün daha üst katlarında ki kulda ve yaradılış ve yaşantısında canlanmış.(çevresinde) Bu alaktan (alaka aynı zamanda) başka insan, demir ve emirler canlanmış. Frekansı kudreti insana gelmiş ki kudret yaşantı olmuş ve gökler bu şekilde olmuş. Tengri böyle yaratmış anlaşılan. Tabi bu anlatılamaz. Dem ir der iken her şeyin bir dem çağı var ir çağı var. Demirinde bir sözü var bir maddiyatı var.

Demirin her şeye bir sınır koyan cismani şekilleri tabakalaştıran uzayda açıklanan bir kısmı var. Ay’da demire yaklaşan kuvvetler var. Demirin insana lazım tarafı ve yüklerin azaltılması gereken tarafı var. Bu yükler demirin kâinatta etkilediği genişleme ve hafifleme için başkaca etkinliklerin kurgulanmasıdır. Tefekkürün yanında coşkulu bir sevda ruhunun da zamanlamayla olmasıdır bu. Helal olan nefste (yemek yemek gibi) bu demirin hafiflemesi içindir. Fazla hafifler ise de demir eksikliği yaşayabiliriz. Demirin başka insanlarla aşklarla özlerle süslemesi gerekir. Kılıcında başka özlerle yapılması demirce ve başka demir türleri. Mavi demir olabilir. Eklenenler farklı olabilir.

Gök pusatlar kâinat elementlerini etkileşimini ve algısını başkaca dirençten-duaya sığmayan oluşlarla- başka şekil ve türlerde etkileyen kılıçlar. Ritüel dışı ve ritüelde de vardır bu pusat. İnsanlığın faydasına açılımlarda ve insaniyetin algısında bir kanıt oluşturan ilmi kılıç asadır. Kimi zamanda savaşları süsler. Gökdemir hammaddesinin bir anlayışıdır. Kızıl gezegenin öz suyu ve var olan kızıl kaynağı ve su taşıyla yapılanları aşılmaz bir güçtür. Gök pusatın değerlisi su taşından ve o taşın demirinden yapılan gök pusattır. Onla kalpleri süslersin. Kalpleri ve akılları yaratacak güçler; akıl ve gönüller açılır insanlarda. Doğayı demirden feleklerle; Tan ormanlarını ve bu ormanların madenlerini kızıl sırlar eşliğinde bu öğretilerle oluşturursun.

Tilim sunağında eşlik eden ve oluşan kürcanlar oz sığınağından yankılanır demirin aslında macerası canların atasıyla hakikatine kavuşmuş. Hakikatin başka malzemece hakikatine kavuşması ise bizdendir. Biz ol tapınağını canlandırırız. Hayatın simyasında derilir türevlerimiz. Sayısız meteor türe türdeş yankısını dile getirir.

Demirin kalbe baskısı zamanın yankılanmış nüzulüdür. Bu yankı esas gölgesidir ki ; zamanın sınırları bu yankıdan oluşmuş. Demir ötesi ve ateşi de zamansızlığı yaratmıştır. İnsanı açığa çıkaran kalbe has kutupları derdest eden sırrı oz patlayıcılarıdır. Bu her yaradılışta hücrece molekülce patlar. Zamanın arkaik’i her demin muhtar olduğu hakikatin başvurduğudur. Zaman buna başvurur. Bu zamanın Arkaik’i’dir. Bu Arkaik hücreye sınırları aşan oz sayılarını dizer insana.  Ta ki alışın yüklenişi Yaradan veriş olarak zamana sunak olan tartışına ritüellerce yüklensin. İnsaniyetin muhabbeti de bu demin başkaca çizgisi görüntüsünde ritüel gibidir. Ama ritüel işlevinden farklı.

Yaradan sözü çekip çeviren bir kainat masası oluşturmuş. Bu her sözü gediğine oturtan sonsuz sinyalden birbirine denk getiren iletişim toplanışıdır. Her şey tektir de bu var. Yalnız bunun olmadığı anlar boyutlar var ise bu da başka yaradılıştır. Bu denklikler çok çeşitli sözlerin, maddelerin, yansımaların, sonsuz boyutların belli ölçülerinde başkaca yansıması olabilir.

Demir yaradılışta belirsiz ama belirliye bir ışıktan canlanıyor. Hadid ışığı o demir ve demirin hadleri belirlemesidir. Hatta sanırsam Hadid o ışığı da tanımlar. Demirin belirsizliği başlangıçta sistem mi onun yaradılışına dahil ışık mı o sistemin parçası olması bilgisinin melekleri etkileyen belki de aşk sarmalına çeken bir kutsi açıklamasının olmasıdır. Demir sistemi olduran insan gücüdür. İnsana yazılmış. İnsanda demir bir anlamda belki de demir denerek Kur’an’da demir yerine geçebilecek her şey olabilir bu. İnsanda emrin kendisi olduğuna göre demirle tamamlandığına göre melekler demirde insanı görmede ve bu aşk başka ışığı eşyanın isminde ki aşk olarak mana olarak kutsi bir açıklamadır kim bilir.

Işık demiri kuvvetlendiren aşağısında ki tabakayı kuvvetlendiren kuvvetlerden bir baskı gücüne sahipti. Işığın kendisi ise öyle bir ışık ki kendi kuvvetini katı gibi soğutur gibi ama soğutma gibi bir oluş yapmış. Aşağısında ki ise ondan inen bu gün ki demire biraz daha benzeyen başka tür demir. İşte bu ışık emrin her tarafa saçıldığı yanık gibi patlamaları oluşturuyor. Bu hem demir hem emri oluyor. Emirin demir kipinden gelmesi olsa bu gerek. Başka boyutlardan incelenirse bu demirin ruhani ve maddi ve manevi tarihini anlatmış olunmuştur.

 

 Volga Ayhan



Bu haber 2,924 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,919 µs