İtiraf Ettiler

8 Mart 2020 11:20 tsi
Evrenle ilgili bazı temel ölçümlerimiz yanlış olabilir...

Oktan Keleş 13 Şubat'ta "Şeytanın Ölçüsü: Işık Hızı Muamması" makalesinde ölçü birimleri ile oynandığını ve bir heyetin bu konudaki manipulasyonlarından bahsetmişti.

Özetle:

"Dünyada uluslararası hukuku bağlayıcı ve anlaşmalarla taahhüt altına alınan, mikro ve makro ölçü birimlerini belirleme yetkisi kimlerin elinde? Akademik ve bilimsel anlamda, belirlenen ölçü birimlerinin dışına çıkmak mümkün değil. Neden mi? Çünkü seçilmiş heyet, bu ölçü birimlerini her alanda belirleyip, deklare eder. Bu deklarasyon dünyaca kabul görür ve  egemen güçlerin desteği ile de adeta dayatılır. Bu ölçülerin dışında bilim yapmak mümkün değildir. Yapılan bütün deneyler, laboratuvar dizaynları, teknolojik tüm gelişmeler, tıp alanı, gelişmiş bütün silah sektörü, uzay çalışmaları ve özellikle çağımızın yapay zekâ teknolojisinin, bilimsel dijital entegrasyonları vs. aklınıza gelecek tüm sahalardaki çalışmalar belirlenen bu ölçü birimleri ile yapılır. "

Makalenin Tamamı İçin:

 https://www.onaltiyildiz.com/?haber,7685

Oktan Keleş'in makalesinden sonra nihayet itiraf ettiler:

 Evrenle ilgili bazı temel ölçümlerimiz yanlış olabilir

Evrenin en temel süreçlerinden bazılarıyla ilgili ölçümlerimizin yanlış olabileceğine dair yeni bir araştırma yayımlandı.

Astronomlar, yıldızların kimyasal bileşimine dair bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin hatalı olabileceğini keşfetti. Bilim insanları, yıldızların bu ölçülerini genişleyen evrenin geçmişini anlamak için de kullanıldığından, Hubble sabiti ve karanlık madde miktarı gibi temel süreçlere ilişkin hesaplamaların da yanlış yapılmış olabileceğini belirtti.

Yeni bulgular, Max Planck Astronomi Enstitüsü'nden Maria Bergemann'ın öncülüğünü yaptığı astronomlardan oluşan ekip tarafından ortaya çıkarıldı. Yıldızların hangi atomlardan oluştuğunu ölçen araştırmacılar, beklemedikleri sonuçlara ulaştı.

Astronomlar şimdiye kadar "Tip la" ismi verilen özel bir süpernova patlamasının genellikle beyaz cücenin normal bir yıldızın yörüngesinde dönmesi ve dış katmanlarını uzaklaştırmasıyla oluştuğunu düşünüyordu. Ancak yeni ölçümler, bu patlamaların genellikle daha farklı astronomik olayların sonucunda meydana geldiğini gösteriyor.

Bu da bir yıldızın ne kadar parlak olabileceği, parlaklığının zaman içinde nasıl değiştiği ve ne kadar uzun süre belirli bir parlaklıkta kalabileceğiyle ilgili bildiklerimizin yanlış olabileceği anlamına geliyor. Diğer tür patlamalarda, parlaklık bu kadar katı sınırlamalara sahip olmadığı için bir yıldızın ne kadar parlak oması gerektiğini kesin olarak bilemeyiz.

Bu yeni zorluk astronomların yıldızların parlaklığını ve bir yıldızın ne kadar parlak olması gerektiğiyle bize nasıl göründüğü arasındaki farkı, yıldızların ne kadar uzakta olduğunu ölçmek için kullanmasından kaynaklanıyor.

Bu varsayım şimdiye kadar evrenle ilgili pek çok temel araştırmada kullanıldı. Daha önce doğruluğuna güvenilen bu kabuller, evrenimizin yüzde 70'inin karanlık enerjiden oluştuğunun hesaplanmasında, Hubble sabitinin ve dolayısıyla evrenin genişleme hızının ölçülmesi gibi pek çok çalışmada kullanıldı.

Yeni ölçümler, bazı açılardan bilim insanları için kullanışlı olabilir. Yeni elde edilen sonuçlar bazıları "Tip la" süpernovalarını, bazılarıysa kozmik arkaplan ışımasını kullanan bilim insanlarının eşleşmeyen farklı sonuçlara ulaştıkları Hubble sabitindeki açık uyuşmazlığı açıklamaya yardım edebilir.

Gelecekte yapılacak çalışmaların, bu yeni bulguların evrenin diğer kısımlarında da geçerli olup olmadığını karşılaştırmada yardım etmesi bekleniyor. Önemli testlerden biri, Avrupa Uzay Ajansı'nın gelecek yıl Gaia uzay aracı ve programından gelen üçüncü toplu verilerin yayımlaması olabilir.   
https://www.independentturkish.com/node/142211/bilim/evrenle-ilgili-baz%C4%B1-temel-%C3%B6l%C3%A7%C3%BCmlerimiz-yanl%C4%B1%C5%9F-olabilir

 

Bu haber 6,227 defa okundu.