En Sıcak Konular

Sırlı Olaylar, Ramazan Hub

18 Şubat 2011 10:27 tsi
Sırlı Olaylar, Ramazan Hub Ramazan Hub'un kitabından sırlı olaylar...

AZİZ MAHMUD HÜDAİ’YE
BURSA KADILIĞINI
TERKETTİREN SIRLI OLAY
 
 
Bursa’da, Hz.Üftade’ye seven bir kimse vardı.Her sene hac mevsiminde hacca gitmek ister, parası olmadığı için arzusuna kavuşamazdı.Kederinden de yüzü hiç gülmezdi.Evde hanımı, beyinin bu haline çok üzülürdü.

Yine bir sene hac mevsiminde parası olmadığı için hacca gidememenin üzüntüsü içinde, hanımı ile tartışmışlar , neticede ağzından:

-Eğer bu sene de hacca gidemezsem, seni üç talak ile boşadım, sözü çıkıvermişti.
Günler geçti.Kurban bayramı yaklaştı.Fakiri bir düşüncedir aldı.Hacca gidemezse, bunca yıllık hanımından ayrılmak zorunda kalacaktı.Hiç kimseden borç bulup hacca da gidememişti.            Aklına Şeyhi Üftade geldi.Huzuruna  gidip ağlıyarak durumunu anlattı.O da:       

-Bizim Eskici Dede’ye git.Selâmımızı söyle. Oseni hacca  götürüp derdine derman olur,dedi.
 Sevinçle Mehmet Dedenin yanına koştu.Şeyhinin selamını söyleyip durumunu anlattı.Mehmed Dede:
 -Yum gözlerini, ey fakir! Aç demeden  de açma... dedi.
  Fakir gözlerini açtığında kendini Mekke’de buldu.Alla’ın izniyle, Mehmet Dede, bir anda onu  Hicaz’a götürmüştü.
 Fakir ile Mehmet Dede, güzelce haclarını yaptılar.Bütün vecibeleri ifa ettiler.Daha sonra  bursalı Hacıları buldular.Onlar, hemşerileri Fakir ile Mehmet Dedeyi görünce sevindiler.Fakir bir-kaç hediye alıp bir kısmını kendi yanında alıkoydu, kalanını da Bursalı hacılara dönüşte almak üzere teslim etti.
 Vedalaşarak ayrıldılar.Yine Mehmet Dedenin kerameti ile, bir anda Mekke’den Bursa’ya döndüler.
 Fakir, getirdiği bazı hediyelerle eve dönünce, hanımı, kaç gündür ortalıkta görülmeyen Beyini içeri almak istemedi.
 -Sen beni boşamadın mı?Şimdi hangi yüzle bana hediye alıp eve girmek  istiyorsun? Dedi.
Fakir, karısına, ben  hacca gittim diye ne kadar dil döktüyse de kadın:
-Bir de yalan söylüyorsun.Bu kadar kısa zamanda hacca gidip gelinir mi? Diyerek doğruca Bursa Kadısı Aziz Mahmud Hüdayî gitti.Kadıya durumu anlattı.


Kocasının yalan söylediğini, Eskici Dede diye birini de şahit tuttuğunu, halbuki şer’an nikahlarının düştüğünü, bu konunun mahkemece de tesbitini istedi.
Kadı , şikayetçi hanımın kocasına çağırttı.O da gelip: bu sene hacca gittiğini, Bursalı hacılarla görüşüp onlara emanet  verdiğini, Mehmet Dedenin de buna şahit olduğunu söyledi.
Mehmet Dede, Kadı’nın bütün bu anlattıklarına inanmadığını görünce ,ona şöyle dedi:
-A Kadı efendi!Şeytan Allah Tealanın düşmanı iken, bir anda dünyanın bir ucundan diğer ucuna gider gelir de, bir Allah dostunun, bir velinin bir anda Kâbe’ye  gitmesi, niçin kabul edilmez?
Kadı Aziz Mahmud, hayretler içinde, Mahkemeyi hacılar geldiler.Mahkeme gününde şahit olarak, fakirin ve Mehmet Dedenin hac yaptığını  ve hatta verdikleri emanetleri getirdiklerini bildirdiler.
Kadı, şahitlerin verdiği  bu ifadelere dayanarak nikahın devam ettiğine karar verdi.Boşanma(talak)geçersiz sayıldı. 
***
 Bursa Kadısı Aziz Mahmud Hüdayî, şahit olduğu bu olay üzerine kalben intibaha gelmiş, Şeyh Üftade’ye gidip ona talebe olmaya niyetlenmişti.
Bu niyetini tatbikata geçirmek için de, evine  gitmiş, hizmetçisine atının hazırlanmasını emretmişti.Kendisi de sırmalı kaftanını, kadılık sarığını  giyerek hazırlanan atına binmiş, yanında  seyisi, Üftade’ye gitmek üzere yola koyulmuştu.
Dergahın bulunduğu sokağa girdiklerinde, atın ayaklarının yere saplandığı görüldü.Bütün uğraşmalara rağmen, ata ileri bir adım attırmak mümkün olmadı.Aziz Mahmud, çaresiz atından indi.Kaftanı sırtında, Üftade dergahına doğru yürüdü.
Dergaha vardığında, bahçede yamalı elbiseler içinde,bahçeyi çapalayan bir zat gördü.
Ona hitaben:
-Ben Bursa Kadısı Mahmud’um.Şeyh Üftadeyi görmek istiyorum.Çabuk geldiğimi haber ver...dedi.
O zat, Kadı’nın sözlerini dinledikten sonra, hafifçe doğruldu ve:
-Kadı Efendi!Herhalde yanlış yere geldiniz.Burası yokluk kapısıdır.Ve biz bu kapının kuluyuz.
Halbuki sen varlık sahibisin.Bu durumda ikimiz bir araya gelemeyiz.
Senin ilmin, malın, mülkün,mevkiin,şanın ve mamur bir dünyan var.Bizim gibi kulların ise, Allah Tealadan başka kimsesi yoktur.
Atın bile yolda gelmek istemeyip ayakları  yere saplanmadı mı?  buyurdu.
Bu sözler, Aziz  Mahmud Hüdayî’ye  çok tesir etti.Gözlerinden yaşlar akarak:
-Efendim, herşeyimi, bu mübarek kapınızın eşiğinde terk ettim.Lütfen beni talebeliğe ve hizmete kabul buyurun... dedi.
Bu samimi sözler üzerine,Üftade onu dergaha kabul buyurdu.Artık Aziz Mahmud Hüdaînin önünde, Kadılıktan velayete giden ince, uzun bir yol  vardı... (10)
http://www.kitapelinizde.com/urun.asp?k=TARIHTE_YA%DEANMI%DE_SIRLI_OLAYLAR_kitabinin_yazari_RAMAZAN_H%DBB_kitabinin_yayinevi_KIRK_KANDIL_YAYINEVI&urun_id=722328



Bu haber 6,939 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,231 µs