En Sıcak Konular

Sevgi ve Buğz Üzerine

20 Aralık 2015 12:09 tsi
Sevgi ve Buğz Üzerine Sevgi ve Buğz Üzerine


                                 Sevgi Ve Buğz Üzerine


Sevgi; adı geçtiğinde bile insanın içini ısıtan bir kelime… Müminler için beka yolundaki en önemli araçlardan biri, lakin bir o kadar da istismar edilmeye açık bir kavram, bir tuzak…  Sultanımız ASA kitabında; “Şeytan duygulara hitap etmeyi sever, aklı örtmek ister çünkü din akla gelmiştir” demişti. Deruni Devlet kitabında ise tasavvuf kılıfı altında şeytanilerce kurulmak istenen yeni dünya dinine hizmet edildiğini yazmıştı. Tasavvuf kılıfı altında insanlara sunulan en önemli felsefe ise içi tefekkürden boşaltılmış, sorgulamadan her şeyi sevmeyi öğütleyen bir hümanizm anlayışı… Tabi bu anlayışı öğütlerken delil olarak kullanılan tasavvuf büyüklerine ait sözler… Mesela Yunus Emre’ye ait “yaranılanı severiz, yaratandan ötürü” sözü… Burası çok ince bir nokta… İslam’a göre müminler buğz ettiklerinde yaratılış bakımından yaratılana değil, eyleme ve o eylemleri oluşturan sistemlere buğz ederler. Sadece kavramsal açıdan bakarsak buğz olumsuz bir kavram sevgi ise olumlu bir kavram gibi görebiliriz. Ama sonuçları bakımından bakarsak koşullara göre buğz olumlu, sevgi ise olumsuz sonuçlar doğurabilir. İşte sihir de burada başlar. Olumsuz sonuçlar doğuracak yönüyle sevginin empoze edilmesi ve olumlu sonuçlar doğuracak yönüyle buğz kavramının unutturulmasıyla şeytaniler adı bile duyulduğunda insanı çeken ve üzerinde ittifakla olumlu bir kavram olduğu düşünülen sevgi ile istedikleri tüm olumsuz sonuçları elde edeceklerdir. Burada ferasetli bir müminin karşısına şu sorular çıkıyor:


Neyi seveceğiz, nasıl seveceğiz, neyi sevmeyeceğiz? Sorularımızın cevaplarını kitabullahta arayalım. Bakara Suresi 93.Ayet:”Hatırlayın ki, Tur dağının altında sizden söz almış: Size verdiklerimizi kuvvetlice tutun, söylenenleri anlayın, demiştik. Onlar: İşittik ve isyan ettik, dediler. İnkârları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi dolduruldu. De ki: Eğer inanıyorsanız, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor!” Ayetteki buzağı sevgisini bir yönüyle mal sevgisi olarak da yorumlayabiliriz. Buzağının rengi altını sembolize eden parlak sarıdır. Buzağının bir put olması sebebiyle mal sevgisinin de putlardan biri olduğu sonucuna varabiliriz. Buzağının aslında ses çıkararak insanları aldatması için yapılmış bir körüklü makine olduğunu biliyoruz.


Teknoloji ile insanların aldatılması üzerinden gidersek ayetin günümüzde yapılan singularity çalışmalarına da işaret ettiğini düşünebiliriz. Demek ki mal sevgisinin yanında sözde deccali mucizeler olan teknolojik gelişmeler de kapılıp gitmemiz gereken olgulardan bir tanesi. Allah’ın yaratılışının zıtlar prensibi üzerine olduğunu düşünürsek kapılmamız gereken bu olgular aynı zamanda buğz etmemiz gereken olgu ve sistemler… Ayette üzerinde durmamız gereken noktalardan biri de cebrilik meselesi… ayette inkarları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi dolduruldu diyor. Buradaki doldurulma ibaresine baktığımızda bunun inkâr sebebiyle olduğunu yani bir cebrilik olmadığını görüyoruz. Ayetteki bir diğer ibarede ise eğer inanıyorsanız imanınız size ne kötü şeyler emrediyor deniyor. Bu ibareden singularitinin ahir zamanda sözde alternatif bir din hükmünde olduğu sonucuna varabiliriz. Çünkü yapılan eylemlerin bir iman tarafından emredildiği ibaresi ayette yer alıyor…


Şimdi de iman edenlerin durumuna bakalım; Hac Suresi 38.Ayet”İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” Ayete baktığımızda yine gönüllerdeki sevginin Allah tarafından yaratıldığını görüyoruz. Ancak diğer sevgide olduğu gibi bu sevginin de bir önkoşulu var. Rahmani olan bu sevginin önkoşulu ise iman ve salih amel… Yolda yürürken bir sokak kedisine su veren bir insan gördüğümüzü düşünelim, ister istemez tebessüm eder ve güzel duygular hissederiz. Bu bizim içimizde başkasının salih ameli sonucu yaratılan bir sevgi. Derinlemesine tefekkür edersek bu sevginin yaratılmasının sebebi de başka zamanlarda bizim yaptığımız salih amellerdir. Karşımızdaki kişi bize ayna olmuştur, Allah sonsuz rahmetiyle başkasının salih ameliyle bizim gönlümüzde de sevgi yaratmıştır. Mevlana’nın her kuş kendi cinsiyle uçar; karga karga ile, kartal kartal ile sözüne bir de bu açıdan bakalım… Bu arada bir önceki ayette geçen buzağı kelimesine fonetik açıdan bakarsak, buğz kelimesi ile benzeştiğini görürüz. Sevgi ve buğz üzerine daha yazacak çok şey ve örnek verecek çok ayet var. Ben hepimize bir kapı açmak istedim inşaallah…


Melih Kölük




Bu haber 2,867 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,392 µs