Toplanıyoruz,Toparlanıyoruz

5 Aralık 2015 07:37 tsi
Toplanıyoruz,Toparlanıyoruz

TOPLANIYORUZ, TOPARLANIYORUZ

Bismillahirrahmanirrahim....

ALLAH adıyla ...

Tüm zamanların mücadelesi için tüm KALPERENLER; ALLAH'ın izni, ERENLERİN himmetiyle bir araya getiriliyoruz...

Bir tespihin taneleri gibi savrulmuş, kopmuş, ayrı düşmüş bizleri bir lider, bir imam(e), bir SULTAN bir araya getiriyor.

Ashab-ı Kehf gibi uykudaymışız.

Uyumuşuz! Birbirimizden habersiz. Oysa ki bir ananın evladını tanıması gibi ta ötelerden tanışılmış, birbirini sevmiş bir kardeşler topluluğuymuşuz. İlk görüşte AŞK gibi, ilk görüşmemizde hemen hepimiz birbirimizi asırlar öncesinden hatta sanki zaman ötesinden bilmiş ve sevmiş gibiyiz.

Bir kaynakta okumuştum. İnsanlar bu dünya hayatın da kime yakınsa ilk yaradılışta "Bela" diyarında, AN-ın da kime yakınsa, kime dokunduysa onlarla bu alemde bir ve beraber olurlarmış! Yakınlığımızın bir sebebi de Allahu alem kim bilir belki de budur.

Şahsen benim naçizane düşüncem şu; tüm okumalarım, tüm seyredişlerim, sohbet ve muhabbettim. Tüm tanışmalarım, tüm yolculuklarım. Hepsi bu günler içinmiş ve sizleri bulmak içinmiş. Hayatım da hiç İstanbul'a geleceğim aklımdan geçmezdi. Bir şey hep içimde vardı. Bir gün büyük bir şeyler yapacağız.  Ya da parçası olacağım, duygusu her daim içimde idi.

Yaşıtlarıma göre algılayışım, fark edişim ve hissedişim hep farklı ve uzun vade idi. Birçok olayı olmadan önce bilmediğim bir feraset ve şuurla fark ediyordum. (Eminim sizlere de olmuştur.) Birçok değişik ortamlarda, değişik insanlarla bir araya geldim. Sizin gibi..

Her seferinde; inanç, vatan, millet, ailem konusunda bilerek yanlışa düşmemeye gayret ettim. ALLAH'a şükür Rabbim de sahtekârlara ve yanlışa düşürmedi. Bana kalsa düşerdim. Çok ağladım, çok düşündüm. Her seferinde; "ALLAH'ım dostlarına dost. Düşmanlarına da düşman eyle" diye dualar ettim. Çok şükür sizlere kavuştum.

Her şey bir rüya ile başladı. Rüyamızın adı ortak; "Bir Meczubun Rüyası." Aradığımızı sonun da bulduk. Buldurana şükürler olsun. Bulduğumuz bir SULTAN' dı. Gönül Sultanıydı. Gördükçe, tanıdıkça sevdik... Öyle bir sevgi ki, sanki bir parçamız gibiydi. Sanki bendi, benden öteydi...

Yıllarca ararken, aradıklarımıza benzemiyordu. Gerçek ve Hak, hiç bu kadar sade, yalın ve basit değildi. (Basitlikten kastım kolaylık) Oysa hep hissettiğimiz, basitlik en temiz olanıymış. Birileri her şeyi karmaşıklaştırıp karıştırmış. Kolay olanı zor eylemiş. Oysa ki her şey apaçık gözlerimizin önündeymiş!

İnancımızı, dinimizi, kültürümüzü, töremizi ve tarihimizi bize hatırlattı! Çok sade ve basit olan değerlerimiz oysa hep elimizin altın da, gözümüzün önündeymiş!

"Aramakla bulunmaz, yalnızca; bulanlar ARAYANLARMIŞ" derler lakin bizim bulduğumuzdan çok bizi BULANLAR OLDUĞUNA İNANIYORUM. Bizi bulanlara SELAM OLSUN...

Yaşıyor, uyanığız sandığımız zamanlar mı uykudaymışız. Yoksa rüya gibi yaşadığımız şu demlerde yada An'larda mı uyanığız bilmiyorum.

Bir SULTAN çıktı bizi uyardı ve buldu. (Selam olsun Ona) Biz kalperenler birbirimizi tamamlayan bir güzel topluluğuz. Sultanımızın dediği gibi aynı hamurdan yoğrulmuşuz. Sanki geleceğe zor bir zamana bir mesaj gibiyiz. Satır satır, sayfa sayfa her birimiz ayrı mesaj yada bir iş,  KOD'lanmış gibiyiz. Bu KOD ve Mesajın sahibi bunu açacak ve her şey netleşecek gibi...

Tüm zamanların en büyük mücadelesinin sanki neferleriyiz. O büyük mücadelenin Komutanının yanın da sanki onun sahabesi, havarisi ve askeriyiz.

Birçok birlikteliğimiz de biz neyiz? Ne yaptık? Neden bu güzelliğe nail olduk diye sorularımız oluyor. Benim naciz görüşüm; Ya elestte, ya hamurumuzda bir değer var. Ne kadar günahkâr ve hatalı da olsak. Ya çok sevdik yada çok sevildik.... (Allahualem) Bunun yanın da ya SOYCA bir değerimiz var. Gelen asil kandan dolayı, yada  ailemizde bir büyük sevgili var ki onun yüzü suyu hürmetine bu şerefe nail olduk. Ama geçmişte ama gelecekte yapılan çok küçük veya büyük bir iş var ki ALLAH C.C. nü hoşnut ettiğimiz o büyük Rahmet sahibi bizi bir araya topladı. (Belki de  bunu derken hatamı ediyorum bilmiyorum. Hata yapıyorsam ALLAH C.C. EL AFÜV, EL TEVVAP Esmaları hürmetine beni, bizi AF eylesin. Amin)

Hepimiz, ana, baba, evlat, yar sevgisini biliriz. Sultanımıza ve Kalperenlere karşı olan sevgimi anlatamıyorum. Bu sevgiden öte bir şey adını ben bilmiyorum. Adını bilmediğim bu soyut kavramı nasıl anlatayım. Gerçi sevginin adını biliyorum da  ne oluyor, onu bile anlatmaktan, tariften acizim. Sizler arasın da bizden daha deruni bakan, gören ve sevenler var. Onlar dediğimi daha iyi anlamışlardır.

Bilmediğimiz bilişler ve yaşamımız içerisinde ki kırılmalar ( iyi yada kötü hepsi bu güne gelmek içinmiş. Hangisi iyi, hangisi kötü onu bile anlayamıyorum. Ya da iyi - kötü var mı? Yani Ayette ki gibi, "Sizin hayır bildikleriniz de şer. Şer bildikleriniz de Hayır vardır." Amenna)

Sultanımızdan Tefekkürün ne olduğunu, soru sormayı, akıl ve  gönül'ü bir etmeyi öğrenmeye başlayınca dünyaya, insana, tabiata, evrene ve daha ötelere bakışımız değişti. Toplum için de farklı duruş, duyuş, düşünce ve konuşmalarımızda değişti. Artık birçok şey bizi eskisi kadar üzmüyor. Kızdırmıyor. Gülerek izlemeyi de öğrendik. (Sultanımız oturun, gülün ve seyredin demişti)

Dinimizi bilmediğimiz gibi tarihimizi ve dolayısıyla da kendimizi bilmiyormuşuz. Kendini bilmeyen RABBİNİ nasıl bilsin?! ("Kendini bilen Rabbini bilir." Hadisi şerif)

Her bir Kalperen birbirinin ufkunu açan düşünce ve tefekkürünü tamam edenmiş. Biz birbirimizle büyüyor ve tam oluyoruz. Hacı Bektaş Veli hazretlerinin dediği gibi; "Bir olun diri olun iri olun."      

"BİR'likten kuvvet doğar." Ata sözümüz sanki bizim BİRLİĞİMİZ ve KUVVETİMİZ için söylenmiş. Biz, birbirimizle tam ve BİR'iz.

Bizleri bir araya getiren ALLAH C.C  ne  sonsuz Şükürler olsun. OKTAN KELEŞ SULTANIMIZA SONSUZ TEŞEKKÜRLER OLSUN. Tüm Kalperenlere iyi ki varsınız diyorum. Sizi tanıdığım için tekrar tekrar Rabbime şükür ediyorum.

Her bir alan da olan düşünce, tefekkür ve hissedişlerinize saygı duyuyorum.

Kardeşiniz; BEKİR ÖZTÜRK...

Bu haber 6,955 defa okundu.