Arakan'da Neler Oluyor?

28 Ekim 2012 07:50 tsi
Burma’daki Rohingyalı Müslümanlar'a yapılan vahşet...

16 Yıldız dostlarından bir kardeşimiz Arakan'da yaşananlarla ilgili içeriden bilgiler içeren güzel bir ropörtaj yapmış.Bu söyleşiyi İngilizce ve Türkçe olarak yayınlıyoruz. Allah kendisinden bu hizmeti için razı olsun...

Görüldüğü  Müslümanların hepsi BAYRAM yapmıyor... Dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulme uğruyor. 

İşte o ropörtaj:

Burma’daki Rohingyalı Müslümanlar mevcut hükümetin uygulamalarından dolayı etnik temizliğe uğruyorlar. Burma hükümeti bunu yaparken, Rohingyalıların aslında Bangladeş’ten kaçak göçeden göçmenler olduğunu, bu göçmenleri tekrar ülkelerine gönderdiklerini söylüyorlar. Jeffrey Poonohvala, Rohingyalı Müslümanların durumunu en iyi anlayanlardan birisi. Çünkü kendisi ve ailesi de yıllar önce komünist askeri hükümet tarafından bütün mallarına el konularak ülke dışına sürgün gönderilmiş. Ailesi Burma’nın hatırı sayılır varlık sahibi Müslümanlarındanmış. Komünist Burma hükümeti, Jeffrey Bey’in ailesi gibi varlık sahibi binlerce Müslüman’ın topraklarına, mal varlıklarına el koyarak onları sürgüne göndermiş. Şimdi Jeffrey Bey’in ailesinin fertleri farklı memleketlerde yaşıyor: Kimi Afrika’da, kimi Kanada’da, kimi İngiltere’de.  

Müslümanların Burma’da karşılaşmış oldukları zulmün canlı şahitlerinden olması nedeniyle  oturduk, kendisiyle uzunca sohbet ettik. Burma hükümetinin savunduğu gibi sınır dışı edilenler kaçak gelen Bangladeşli göçmenler mi, yoksa Rohingyalılar farklı adlar altında etnik temizliğe mi uğruyor, diye. Jeffrey, perde arkasında mevcut darbe hükümetinin dışarı yansıttığından ve dışarıya sızandan çok daha farklı şeylerin olduğunu da söyledi.

İşte sohbetimizin tamamı:  

Rohingyalılar kimdir? Bunu bize anlatabilir misiniz?

Burma’nın batısı ile Bangladeş arasında bulunan Arakan bölgesinin kuzey taraflarında yaşayan Müslümanlardır.

Rohingyalılar nereden geliyorlar? Kökenleri nedir?

Aslında Hind-Aryan ırkı ile yerli halkın birleşmesinden oluşmuş Müslümanlardır. Tarihi ticaret başkenti Maruk U’da Türk ve İranlı tüccarlar çoğunlukla yaşıyordu. Bunlar, yerli halkla evlendi ve bu yerliler İslam’ı kabul etti. Ayrıca kıyı şeridi boyunca da Arap tüccarlar yaşıyordu ve bunlar da yerli halkla evlenerek onları Müslüman yaptılar. Temelde Hind-Aryan ırkından olanlar çoğunlukla Müslüman oldu.

Rohingyalılar Arakan bölgesine ne zaman gitmişler?

Rohingyalılar miladi 10. yy’dan bu yana Burma tarafındaki Naf ırmağının doğu yakasında, Akyab (Sittwe), Muangda ve buthitaung’da yaşamaktadır.  Bengal Körfezi’ndeki Ramaree Adası’nda da Rohingyalı Müslümanlar yaşamaktadır. Yani miladi 10. yy’dan beri bu topraklarda bulunuyorlar.

---

Arakan Bölgesine çok sayıda Bangladeşli mültecinin yerleştiği söyleniyor. Burma Hükümeti, aslında bunları sınır dışı ettiğini iddia ediyor. Doğru mu?  

Bu, Rohingyalı Müslümanlara yapılan en son suçlamalardan birisi. Bu şekilde söylemek işlerine geliyor. Dünyayı bu sözlerle kandırabileceklerini sanıyorlar. Bu, Rohingyalı Müslümanları kendi haklarından soyutlamak, Rohingyalıları görünmez kılmak için uygulanan stratejilerden birisi. Burma hükümeti bunu söylerken Bangladeş’in 150 milyonluk çoğunluğu fakir nüfusunu öne sürüyor. Bangladeş’in kendi halkını komşu ülkelere göndermesi alternatif bir çözüm değildir. Hindistan, bu göçmen akınına engel olmak için Bangladeş sınırına bariyer çekti. Myanmar’ın da buna benzer bir koruyucu sistemi var. Kaldı ki, işin aslı hiç de düşündüğümüz gibi değil. Bangladeşliler, Arakan Bölgesi’ndeki politik, sosyal ve ekonomik durumu çok iyi biliyorlar. Bu bölgede ne sosyal ne de endüstriyel hiçbir şey olmadığı gibi yerli Müslüman halk da çok fakir. Bu yerli halkın kendi yaşadıkları şehir dışında başka bir yere gitmeleri de yasak.                          

Yani iki taraf da –Bangladeş ve Rohingya- hayatta kalmak için çok mücadele veriyor. Bu zorluk içerisinde bunlar kazançlarını yabancılarla paylaşırlar mı? Sanmıyorum. Ayrıca özellikle Rohingya Bölgesi’nde ekonomik kıtlığa bağlı olarak pek çok ailede mal paylaşımı konusunda ihtilaflar mevcut. Hepsinden de öte devlet mekanizması işleri daha da zorlaştırıyor. Kanunlar hep zorluklarla dolu. Böyle bir yere yabancılar nasıl girebilir ki? Ayrıca Bangladeşliler, Rohingyalılardan ayırt edici bir şekilde farklıdır. Birbirlerinden farklı aksanda konuşurlar.

Tek bir kişinin bile girip çıktığı hükümet ajanları ve birimlerinde anında tespit ediliyor. NaNaSaKa Gücü (sınır Gümrük Kontrol Gücü) sınır boyunca pek çok yere konuşlanmıştır ve şimdiye kadar hiç yasa dışı giriş rapor edilmemiştir. Bu da, bizim daha evvel belirttiğimiz düşüncelerimizi –hükümetin ilgiyi başka yere çekme isteğini- haklı çıkarmaktadır.

Burma’daki hâlihazırdaki bu Müslümanlara yapılan uygulamalardan başka, daha evvel benzeri hadiseler yaşanmış mı?

Maalesef Müslümanların öldürülmesi Burma’da ilk kez olmuyor. 1660-1663 arasında, Arakan kralı Sanda Thudamma ile sürgündeki Moğol Prensi Şah Şuca arasındaki mücadelede sırasında da çok büyük bir Müslüman katledilmişti. 1942’de İngilizler idareyi Burmalılara bırakarak çekildiklerinde de Arakan bölgesindeki Müslümanlara çok korkunç bir katliam uygulanmıştı. Bunlar, Arakan Bölgesindeki iki büyük etnik temizlik hareketi. Burma’da zaman zaman yine Müslümanlara yönelik saldırılar olmuş, bu saldırılar sırasında da yüzlerce, binlerce Müslüman ölmüştür. 1960’larda benim ve ailemin de maruz kaldığı zulüm ve sürgün de bunlardan birisidir.

Rohingyalı Müslümanlara bu zulüm neden yapılıyor?

Burma’yı komünist ordu hükümeti idare ediyor. Ordunun gerçekleştirmek istediği bazı politikalar var. Bunların kolaylıkla gerçekleşebilmesi için kendilerine perde olaylar yaratıyorlar. Rohingyalı Müslümanların yaşadığı Ramaree Adası’ndaki olaylar ve öldürmeler hep bu projelerin gerçekleşebilmesi için yapılan şeyler. Bütün bunların altında maddi kazanç sağlamanın yattığını düşünüyorum.

---

---

Mevcut hükümetin yapmayı hedeflediği politikalar neler ki Rohingyalı Müslümanları bunlara engel görüyor?

 Kanaatimce şunlar:

1. Burma’nın Çin’le sınır olan Doğu bölgesinde Irrawaddy Nehri boyunca beş ayrı baraj yapılıyor. Bu barajlar dolayısıyla yüzlerce köy yerle bir edilecek ve binlerce azınlık halkın malları zorla, herhangi bir karşılığı verilmeden ellerinden alınacak ve bunlar göçe zorlanacak. Burma’daki askeri yönetim, buna çok tepki alacağını bildiği için bunu gözlerden saklamak için bilinçli olarak türlü olaylar çıkartıyor.

2.  Burma’daki askeri yönetim mezhep kavgaları çıkartıp Rohingyalı Müslümanları öldürüp onları mağdur durumda bırakıyor. Askeri yönetim yalnızca Müslümanlara ait mescitleri, evleri, işyerlerini, malvarlıklarını yakmak, yok etmekle kalmıyor, orada aynı zamanda yüzyıllardır yaşayan ve iş güç sahibi Rohingyalı Müslümanlara karşı etnik temizlik uyguluyor. Bu insanlar, ellerinde avuçlarında ne varsa terk etmek zorunda bırakılarak kamplara sürülüyorlar. Askeri yönetim, Müslümanlara zulüm uygulayarak onları evlerinden barklarından uzaklaştırarak Müslümanların mallarına el koyuyor. Kamplardaki mültecilerin durumu ise içler acısı. Birleşmiş Milletler dâhil hiçbir uluslararası kuruluşa, bu kamplardakilere yardım etme izni verilmiyor. Burma’nın Rangoon bölgesindeki ve diğer yerlerdeki Müslümanlar Arakan bölgesindeki dindaşlarına yardım etmeye çalışıyor ancak gönderilen yardımların da çok küçük bir kısmı ihtiyaç sahiplerinin ellerine geçiyor.

3. Bengal Körfezi’ndeki barajlardan, petrol ve gazdan elde edilecek gelir, Arakan Bölgesindeki deniz yoluyla Çin’e ucuz petrol, gaz ve elektrik olarak gidecek. Elde edilecek büyük  gelir de ordu hükümeti ve adamlarına pay edilecek. Buralardan kovdukları Müslümanların mallarını da kendi aralarında pay edecekler.

4. Ülkenin her tarafındaki çiftliklerin gelirleri de nöbetleşe olarak ordu hükümeti ve adamları arasında pay edilmektedir.

5.  Mevcut askeri hükümet komünist idareden dolayı Çin’e çok yakınlık duyduğu için de Çin’e gelir olarak yapılacak barajlar, petrol ve gaz projelerine yoğun tepki olduğu için, askeri hükümet ilgiyi buradan uzaklaştırmak için kasıtlı olarak Müslüman-Budist çatışması çıkarıyor.

Arakan bölgesinden kaçan Müslümanlara ne oldu?

Yıllardır, çoğunlukla erkekler, ağaç botlarla, Bengal Körfezinden Gulf akıntısını takip ederek Tayland ve Malezya’ya ulaşmaya çalışıyor. Eğer şanslılarsa Malezya’ya ulaşabiliyorlar. Denizde kaç kişinin kaybolup gittiğinin sayısı bilinmiyor. Tayland’a ulaşanlara otoriteler kötü davranıyor, onları aşağılıyorlar. Pek çoğu, teknelerinin motorları alınarak çok az su ve yiyecekle denize terk ediliyor. Kaç kişinin açlıktan ya da boğularak öldüğünü Allah bilir.

Öbür taraftan, Arakan Bölgesinden Bengal Körfezi ve Naf Irmağı boyunca Bangladeş’e kaçanları da Bangladeş yönetimi kabul etmiyor. Dolayısıyla Arakan Bölgesi’nden kaçan epey kimse, ırmak üzerinde botlarında yaşam mücadelesi veriyor.

Rohingyalılarla yerli Burmalılar arasında çok fark var mı?

Rohingyalılar, kültür olarak Rakhine’den ya da Myanmar halkından farklıdırlar.: isimleri, konuştukları dilleri, Burmalı Müslümanlardan da farklıdır. Ama Rakhine’den farklı olmak bir suç unsuru değildir.  Rohingyalıları sırf bu farklılıklarından dolayı suçlu görmek ve onlara üvey evlatlık muamelesi yapmak ırkçılıktır. Herkesin kendi kültürünü yaşama ve kendi dilini konuşma hakkı vardır. Deniz aşırı gelen göçmenlerin eski bazı alışkanlıklarını bırakmaları ve içinde yaşadıkları kültüre biraz ayak uydurmaları beklenebilir ve bu gerekçe gösterilebilir ama Rohingyalılar denizaşırı gelen göçmenler değil ki. Rohingyalılar, yüzyıllardır bu topraklarda yaşamaktadır. Buna rağmen mevcut Myanmar kanunlarına göre, -olumsuz anlamda-Rohingyalılar, Rakhine’lerden daha farklı muamele görmektedir.

Myanmar Kanunları, kimseyi, başkasının kültürünü kabul etme noktasında zorlamaz. Rohingyalılar yüzyıllar boyunca kültürlerini özgürce yaşayabilmişlerdir.  Bu bölgedekiler, Burma’nın orta kısımlarında yaşayan Burmalı Müslümanlardan daha farklıdır. Burma’nın orta kesimlerinde yaşayanların ana dilleri doğal olarak Burma dili olmuştur. Çoğu, yaşadığı bölge itibariyle Burmalılarla karışmıştır. Arakan bölgesi her zaman farklı olmuştur. Burası hiçbir zaman RakhinePyi olmamıştır. 1974’ten itibaren Rakhine Pyi olarak adlandırılmaya çalışılsa da burası tarihi boyunca hep Arakanistan olarak anılmıştır.

Dolayısıyla Arakan, bütün Arakanlılarındır. Buralar Rakhine toprakları olsaydı, yüzyıllardır orada olmaları da gerekirdi ama burada onlar yokken Arakanlılar vardı.

Mağdur olan Arakanlı Müslümanlara nasıl yardım edebiliriz?

Bence ilk yapılacak şey, bu insanlara dua etmek ve Bangladeş hükümetine, mültecileri kabul etmesi için ikna etmeye çalışmak. Sonrasında da küçük dahi olsa maddi destekte bulunulabilir.

16 YILDIZ

 

 

Bu haber 6,236 defa okundu.