En Sıcak Konular

Sahi Siz Habil'in Safında Mısınız?

16 Ekim 2012 08:50 tsi
Sahi Siz Habil'in Safında Mısınız? Mustafa Everdi'nin yazısı..

SAHİ SİZ HÂBİL’İN SAFINDA MISINIZ?

 

Çin’e yaptığım seyahatte ilginç olaylarla karşılaştım.

En ilginci uzun bir sırığın ucuna ayaklarından bağlı karabatağı, ırmağa daldırarak balık yakalayan Çinli oldu. Peygamberimiz “misal” olsun diye “İlim Çin’de bile olsa arayınız” dememişti. Bir hikmeti vardı.

 

Karabatak sık sık suya daldırılıyor; yakaladığı balığı sandaldaki adam ağzından alıp sepete atıyordu. Neredeyse sepet dolmak üzereyken karabatağın boğazındaki ipi fark ettim. Kuşun boğazını sıktığı için yakaladığı balığı yutamıyor, ağzından balıkçı alıp hayvanı olta gibi kullanıyordu. Bu günah; yaptığın zalimce dedim Çinliye.

 

-Ne var; yaptığım Hâbil’in sünnetidir, diye cevapladı. Şaşkın sordum;

-Nasıl yani?

-Kâbil yıllarca uğraşıp ürettiği buğdaya rağmen; tabiattan çaldığı kurbanı sunan Hâbil “kabul edilenlerden” oldu, Ben de onun gibi tabiattan çalıyorum. Hem de fıtratı suya dalarak balık avlamak olan bir kuş vasıtasıyla, dedi.

 

-İnsanoğlu çoluk-çocuğunun birikimi için kovanı dolduran arılardan “bal” çalmıyor mu?

Kendi yavrusunu beslemek onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından halis bir süt geldiğinde (NAHL suresi 66. ayet)  bu “süt”e ortak olmuyor mu? Doğum ertesi; yavrusuna güç ve kuvvet verecek “ağız”a yavrudan önce dadanmıyor mu?

 

-Türünü devam ettirmek için dünyayı velveleye veren bir acıyla ve bin bir sıkıntıyla çıkardığı “yumurta”ya el koymuyor mu?

 

Sonra “süt-yumurta-bal” filmi yapıp öve öve bitiremiyor ve filmlerde derin hikmetler buluyorsunuz.

 

Oysa Kâbil, uzun uğraşılar, kan-ter saçan emek sonucu buğdayı üretir. En az bir yıl çaba göstermek zorundadır. Kuraklık tehlikesine, sel, erozyon afet belasına, yangın zararlı etkisine açık; bütün çabasının boşa çıkma ihtimaline rağmen toprakla uğraşıp alın teriyle ürettiği reddedilmesine neden olur; bunu sebep ve hikmetini araştırmaz, teselli edici bir söz söylemezsiniz. Buna rağmen binlerce yıldır insanlığı beslemek için çiftçi olarak uğraşır durur.

 

“Süt-yumurta-bal” yokluğunda kıtlık çıkmaz ama buğday yokluğunda kıtlık çıkar; bir övün ekmek bulmak için Mısır’a giden İsrailliler gibi sonunda 400 yıl sürecek bir kölelik dönemini göze alır, buğdaya ulaşmaya çabalarsınız.

 

“Süt-yumurta-bal”da böyle bir tehlike yoktur. Biraz zalim; acımasız olmak ve başkalarının kendisine sağladığı birikime el koymak yeterlidir.

 

Yine de Hâbil’in sunağı kabul edilir? Kâbil’in zeka, emek, üreticilik hatta yaratıcılık sonucu ulaştığı ürüne yan gözle bakarsınız! Bu durumda Kâbil cinnet geçirmesinde ne yapsın? Şimdi siz Hâbil’den yanasınız, eminim. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurbanlıkları hazır ediyorsunuz.

Ben Kâbil’den yanayım.

Cinayet saatine kadar!

Bu cinayet cinnet’den gelir. İnsan cinnet geçirmeden birini öldüremez zaten. Bu yüzden Kâbil’e kısas da uygulanmaz.

Oysa size kısasa kısası getiren, sizi katil kılan “önceden hazırlık yaparak, düşünüp tasarlayarak adam öldürme”nizdir. Bu yüzden katliam yapar, katil olur, dünyaya fesat ve fitne yayarsınız.

 

Oysa Kâbil ancak bir cinnet sonunda cinayet işleyebilir. “Dondurmam Gaymak” da kahraman doğru olarak iki de bir “Bir cinnete bakar” deyip duruyordu.

 

Siz önceden hazırlık yaparak, tasarlayıp düşünerek Kurbanlıkları hazırlıyorsunuz. Peki cinnet geçirmeden kurbanı kesip kızıl kanlarını yerlere saçabilecek misiniz? Kurban soğuk yenen yemekmiş deyip soğukkanlı bir şekilde mezbahalara yönelebilecek misiniz? Bütün dünyayı bir mezbahaya dönüştürecek misiniz?

Şimdi ben cinnet geçirmeden kurban kesemeyeceksem; bu yüzden Kâbil’den yanayım desem; bana hangi gözle bakarsınız?

Kurbanlarınız gibi kızıl kanları nasıl yerlere serer; katliam yaparsınız?
Bu yüzden mi Hâbil’den yanasınız?

 

Mustafa Everdi

 

 

NOT: Yuklarıdaki yazı Mustafa Everdi'nin kişisel görüşleridir. 16 Yıldız'ın görüşlerini yansıtmamaktadır.



Bu haber 4,074 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,200 µs