ADGUK OKUMALARI – I

12 Şubat 2023 15:01 tsi
Bekir Öztürk:ADGUK OKUMALARI – I

ADGUK OKUMALARI -1 

HAKİKAT CENGİ

Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Geçmiş olsun. Ülkemizin 10 ilinde meydana gelen deprem afetiyle sarsıldık. Şehitlerimize rahmetler diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bir daha böyle büyük felaketlerden Allah’ım ülkemizi, vatanımızı korusun.

Bir deprem sonrası bulunan, çeşitli maceralardan sonra Türk devletinin eline geçen bu yitik hazine (‘İlim müminin yitik malıdır.’)  Yine bir deprem öncesi, kitap haline gelip, halka açılması çok büyük bir tevafuktur.

Bu olaylar ve işaretler, hakikat’ın ortaya çıkmasının işaret fişeğidir. Büyük bir dönüşümün başlangıcı olacaktır inşallah.

Büyük olaylara gebe, olan yarınlar ve dünyada, bir başlangıcın ilk müjdesidir, inşallah.

Kalemini yayına OK yapan atam, OKTAN KELEŞ’ten aldığımız emirle, davet ettiği hakikat arayışı cengine, mücadelesine koşarak, ( düşünerek, tefekkür ederek, yazarak ) emrindeyiz diyorum.

Hem nerede görülmüş bir Türk’ün cenkten kaçtığı?

Davete icabet etmek gerekir. Emrindeyiz atam Kağan.

Önsözde yazdığı gibi atamın, bir büyü kitabı değil, lakin BÜYÜLEYİCİ bir kitap!

Binlerce yıl öncesinden bize sesleniyor. Binlerce yıl önceki insanların ilkel olduğunu sanıyorsak, yanılırız. Kitaptaki dil, anlatım, mecaz ve diğer edebi metinler o zamanki düşünce, aklın ve insanın o kadar üst düzeyde bir aklı, anlayışı ve kavrayışı olduğunu net görebiliriz.

KenDİNi arayan insanın hikayesi!

1.   Bölüm:

Kapana, zamanla dezenfermasyona  uğramış ana tanrıça kültünün aslı, çıkış noktası olmalıdır. Kapananın, memelerinden beslenerek ayrılan yol ya da tercihler. Birden doğan ikilikler, yada var oluştaki zıtlıkların tanımıdır. ‘Her şey zıttı ile kaimdir’ bu zıtlıklardan birliğe bir yol var. Amaç zıtlıkları ortadan kaldırıp bir olmaktır.

Ak " Kara pınardan içenler; ZAG ve ZEG meydana geliyor. Bunlardan ise SAK ve SEK, onlardan ise TORU ve TURU meydana geliyor. İstemsizce zıtlıklar ve ikiliklerle aşağıya doğru istemsiz bir iniş var.

Kim bilir bu insanın yaradılış anının tersine bir film rulosu gibi sarılmasıdır. Buradaki ikilik; sırasıyla, fizik " metafizik, zahir " batın, ruh " beden, iyilik " kötülük, şiddet " sakinlik, merhamet " zalimliktir.

Bu ikilikteki tercihin seni iyi ya da kötüye koşar. Hayat zaten iradenle seçtiğin tercihlerinden ibarettir. Asıl hedef iyi ya da kötü olmak değil, erenlerin yaptığı gibi dengeyi kurmak. Kurt ile kuzuyu bir arada tutabilmektir. Büyüklerin dediği gibi şeytanınızı sevin. Oysaki hepsi bizde aşırılık belki de bu yüzden istenmeyen, tavsiye edilmeyen bir durum. Günahta, hata da ısrar etmemek te bununla alakalı olmalıdır.

İyilik " kötülük seni alıkoyar hedefinden sen önüne bak bazen sağa bazen sola devrilir gibi olsan da senin görevin bir cambaz gibi dengede kalmak. İnerken her şeyi gördün! Unutmuş olabilirsin. Ama bir hatırlatan olur. Ya da kenDİN hatırlayabilirsin. O güç, kudret kenDİN de var!

Bunlar seni şaşırtmasın. Hepsi seni oyalar, kenDİNi bilmenden alıkoyar. Gözün şaşmasın. İkilik seni şaşırtmasın. Tercihlerindeki istekleri yok etmek ve ya ret etmek, seni yüceltir.

Kapana dan içilen sütler belki de son andır. İndiğin yerden gelirken geçtiğin safhların, yolun sonudur. Hani hep sultan babam sohbetlerde derdi ya; ‘ilk mi, son. Son mu, ilk?’ işte bam teli bu ADGUK kitabında net örneklerle daha iyi anlayabiliyoruz. Yaptıklarının sonucu olarak herkes finalde ak ya da kara sıvıyı içiyor. Cennet ya da cehennem gibi de anlayabiliriz.7

Sanki bir filmin açılışında ki gibi. Son sahne filmin başında gösteriliyor. Sonrasında olay örgüsü baştan sarılarak anlatıyor gibi. Final sahnesi gösterildikten sonra flash beckler ve birkaç yıl önce diyerek olay örgüsü bizlere baştan anlatılıyor gibi.

Aslında ilk sahne sondur. Son sahne ise filmin başıdır.

 ‘Olacak olan, olmuşun içindedir.’ Sözü de bu devir daim ile daha net anlaşılmıştır. (Kader konusu da bu şekilde anlatılsa daha kolay anlaşılabilir.)

İnerken sorumluluk almaması; belki kendi bile isteye inmek istedi.

Belki emir kesindi, karşı gelemedi.

Belki bir tohumdu. Filizlendi büyüdü. Büyürken de kendi tercih, huy, karakter, ruhu ile günahıyla- sevabıyla, hak ettiğine, ödül ya da cezayı hak etti. Kim bilir?

Büyürken, gelişirken, yaşarken; sorumlulukları, tercihleri, huyları ve aklı ile kendi iyi " kötü bir yol seçiyor. Dengeyi seçenler ise hiçbir şeye şaşırmadan yolunu takip edip gidiyor. Oysaki sağa sola dalan ya da tercih eden oyalanıyor ve bu oyalanma ondan götürüyor.

İnişteki havuzu ana karnı olarak ta anlayabiliriz. O havuzdan çıkıyoruz. Anne karnında çocuklar daha çok bir sıvı içinde beslenip, korunuyor.

Bu kitap başta dediğim gibi büyüleyici bir kitap!

Herkes kendi anlayışına göre makulde bu mecazları, inandığı inançta, törede, kültürde ve ahlakta, tarih ve mitlerle anlayabilir. Anlatabilir.

İnerken, ayrılıp, bölündük. Çıkarken bu ayrılık ve parçalarımızı birleştirmeli ve tam olmalıyız. Bir olmalıyız. Ayrılıklarımızı toplayacağız. Bu insanda da, toplumda da böyledir.

Tam da bu günlerde en çok ihtiyacımız olan budur. Bir olmak. Birlik olmak. Her kese, her şeye rağmen!

Her şerden bir hayır doğar. Yine zıtlık. Zıtlık bir şekilde dengeyi kurdun mu, iyiliğe ve hayra çıkar.

Her ikilik, ya da inişteki her ikilik başka bir yaşam evresimi?

Başka bir çağ yaşamı mı?

Başka bir mekân da ki yaşam formumuz mu? Bunu kitabın ilerleyen sayfalarında ya da öğretenden öğreneceğiz.

En çok dikkatimi çeken konu ise, secde edenlere ve etmeyenlere taraf olanların olması ve TÜRK’ün secde ettiren olması! Bu yaradılıştaki bir görev mi, üstünlük mü? Okuyup öğreneceğiz.

Devam edecek…

Bekir ÖZTÜRK

Bu haber 4,471 defa okundu.