ÂŞIKLARIN AŞKI-3
ÂŞIK EDEBİYATINDA NAZİRE GELENEĞİ
Âşıklık geleneği ile ilgili bilgiler vermeye çalıştığım yazılarıma, bu yazımda âşık edebiyatındaki nazire geleneğini anlatarak devam edeceğim.
Kelime “eş, değer” anlamlarındaki nazir’den gelir. Nazire yazma, tanzir, tanzir etme diye anılır.
Bizdeki nazire geleneği en belirgin şekilde Hakîm Süleyman Ata ile ortaya çıkmıştır.
Hakîm Süleyman Ata, Ahmed Yesevî'nin hikmetlerine hikmetlerle karşılık vermiş, onun yolunu sadık bir öğrencisi olarak, devam ettirmiş ve şiirlerine nazireler söylemiştir. Yine Yûnus Baba'nın da Sultan Yesevî'ye nazire yaptığı şiirleri vardır.
(Türk Şiirinde Nazire, Kemal YAVUZ; "Bir Münekkit Var Şarihten İçeri" Türk Şerh Edebiyatı'nda "Reddiye" Geleneği ve Sudî-i Bosnevî Örneği, Ozan YILMAZ)
Bunun dışında Arap şairlerinde de cahiliye dönemine kadar uzanan nazire geleneği bulunmaktadır. Nazire yapmak, bizde halk edebiyatı dışında divan edebiyatında da sıkça görülmektedir.
Nazirenin çeşitli amaçları olabilir. Bu karşı tarafa bir eleştiri niteliğinde olabilir (reddiye) veya sevilen şiir ve şairleri yüceltmek için de nazire yapılabilir. Nazire yapmak aynı konunun farklı şekilde işlenmesini sağlayarak edebiyat dünyasına katkı sunar.
Benzer konuda daha önce yazılmış bir şiir varsa daha sonra aynı kelimeleri kullanarak bu konuda şiir yazan kişi önceki şairin de adını anarak onu yüceltmiş ve hakkını vermiş olur.
Bir şiir bir iki kelimesi aynı diye nazire olmaz, önemli olan redifin (tekrar eden kelimeler) veya kâfiyenin(ses uyumu) veya dize sonunda olmayıp da genel olarak şiir içinde tekrar eden kelimelerin aynı olmasıdır.Kısacası şiir okunduğunda önceki şairin şiiri akıllara gelmeli, bir bağ kurulmalıdır.
Konuya teknik açıdan sıyrılıp baktığımızda ise nazire yapılan âşık, nazire yapan âşığın sevdiği, saygı duyduğu ve elbette gönül bağı hissettiği birisidir.Aynı zamanda bu yolla toplumun hafızası diri tutulur, önceden söylenmiş şiirler hatırlatılır ve yeni öğretiler anlatılmaya çalışılır.
Ben de Ulu Âşık Veysel Baba'nın meşhur şiiri "Benim Sadık Yârim Kara Topraktır"a yaptığım nazireyi sizlerle paylaşmak istedim. Bu vesileyle Ulu Âşık Veysel'e selâm ve hürmetlerimi sunar, bu şiirimi Âşık gönlüne ithaf ederim:
KARA TOPRAK
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne faydalandım
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Âdemden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır
Karnın yardım kazma ile bel ile
Yüzün yırttım tırnak ile el ile
Yine beni karşıladı gül ile
Benim sadık yarim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkesler gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır
Dileğin varısa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Haktan
Benim sadık yarim kara topraktır
Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul da Allah'a
Hak'ın gizli hazinesi toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır
Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım tuzluyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır
Âşık Veysel
MAVİ GÖKLER
Başımı kaldırdım beni kuşattı
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Gökten gelen demir bana pusattı
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Toprağı yeşerten suyumu verdi
Atam gökten geldi soyumu verdi
Töremi gönderdi, huyumu verdi
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Oğuz'a gelinler bu gökten geldi
Gökten atılan ok, çağları deldi
Gök gülünce Türk'ün yüzü de güldü
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Gökleri izlersem, şifa bulurum
Cefamı unutur sefa bulurum
Elden görmediğim vefa bulurum
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Halen soydaşlarım göklerde gezer
Türk'e dokunanı gökteki ezer
Seveni severken üzeni üzer
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Gökteki Gökbörü'm ulusun dursun
Avşarî budunum göklere varsın
Sır arayan varsa, göklere sorsun
Benim sadık yârim mavi göklerdir
Âşık Avşarî
SUNUM: https://youtu.be/oyxzwie5A3A
1.BÖLÜM: https://www.onaltiyildiz.com/?haber,7897/siklarin-aski-1
2.BÖLÜM: https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8020/siklarin-aski-2
Saygılarımla...
Âşık Avşarî
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle