En Sıcak Konular

Tengri’nin Atı

1 Ağustos 2020 08:01 tsi
Tengri’nin Atı Savaş Ağca Yazdı:Tengri’nin Atı

 

Tengri’nin Atı

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile,

Hakikatin ortaya çıkması duasıyla, en doğrusunu Allah bilir.

Gönlüme düşenleri acizane yazmaya çalıştım. Yanlışlar bana aittir.

Kambaba 2 videosunda Kambabam Neml suresi 47. ayetine dikkat çekerek bir kavmin uğursuzluğa uğradığını ve buna binaen uğursuluk kuşunun Allah katından olduğunu ifade etmiştir. Burada uğursuzluk kuşu diye belirtilenin bildiğimiz bir kuş olmadığını vurgulayarak düşünülmesi gerektiğini söylemiştir. Gösterdiği yoldan Allah’ın izni ile ilerlemeye çalışayım.

Kuş bahsi geçen bazı ayetler şunlardır:

A’râf 131: Onlara bir iyilik geldiği zaman bu BİZİMdir derler. Eğer kendilerine bir kötülük ulaşırsa Musa ve beraberindekileri uğursuz sayarlardı. İyi bilin ki onların Uğursuzluk Kuşu Allah katındandır. Fakat çokları bilmezler.

Neml 47: “Sen ve seninle beraber bulunanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. “Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Doğrusu siz sınanan bir toplumsunuz” dedi.

Yasin 18, 19: Dediler ki: “Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız. Ve bizden acıklı bir azap dokunur. Dediler ki: ” Uğursuzluk Kuşunuz sizin kendinize bağlıdır. Size öğüt verilse de öyle mi? Hayır siz aşırı giden bir kavimsiniz.”

İyiliği kendilerinden kötülüğü başkasından bilenler. Günümüzde de çok tanıdık geliyor bu söylem. Halbu ki ATA’lar çuvaldızı kendimize batırmamızı öğütlemişlerdi. Türk Töresi.

Farklı kavimler ve peygamberler olmasına karşın yaşanan olaylar neticesinde verilen tepkiler hatta söylemler aynıdır. Uyarıları dinlemeyen toplumlara terbiye edici olarak gönderilen Uğursuzluk Kuşu da aynı olabilir.

İsra 13: Her insanın Uğursuzluk Kuşunu boynuna bağladık. Ve onun için kıyamet günü açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız.

Burada farklı bir söylem ortaya çıkıyor boyunlara bağlanan Uğursuzluk Kuşu! Bu Uğursuzluk Kuşu ile gelen birileri mi var? Kim uyarıları dinlemez ise dinlemesini sağlamak için. Bir nevi terbiye etmek için de diyebiliriz.

Enbiya 79: Süleyman’a onu bellettik. İkisine bilgi ve hükümdarlık verdik. Onunla beraber Davud’a tespih eden dağları ve kuşları boyun eğdirdik. Ve biz yaparız.

Bu ayet ve öncesi ayetlerden Davud Peygamber ile Süleyman Peygamberin bu kıssa da birlikte anlatıldığını görüyoruz. Süleyman Peygamber’e belleğine yerleştirildiği vurgulanan bir bilgi veriliyor. Sonra hem Süleyman Peygamber’e hem de Davud Peygamber’e bilgi ve hükümdarlık veriliyor. Tüm bu güç verildikten sonra dağlar ve kuşlar tesbih etmeleri için boyun eğdiriliyor.

Allahu alem, ayette geçen kelimelere baktığımız zaman;

Boyun eğdirdik diye çevrilen sehharna kelimesi emrine verdik diye de kullanılmış,

Ttayra; kuş diye çevrilen bu kelime Kambaba’dan ayetler ışığında öğrenmiş olduğumuz gibi gemi

Tesbih eden diye çevrilen yusebbihne  sbh (سبح) kökünden geliyor. Yüzmek anlamına da gelmekte olup bu anlamda kullanılan ayetler vardır.

Enbiya 33: Geceyi ve gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur. Onların her biri bir yörüngede yüzmektedir.

Yasin 40: Ne Güneşin Aya erişmesi yaraşır ne de gece gündüzün önüne geçebilir. Ve hepsi bir yörüngede yüzmektedir.

Enbiya 79.ayet ile ilgili Allah’a sığınarak gönlüme düşeni yazıyorum:

“Süleyman’a onu bellettik. İkisine bilgi ve hükümdarlık verdik. Dağları ve gemileri Davud’un emrine verdik. Onunla beraber yüzerler. Ve biz yaparız”

Takip eden ayetler de zırh yapımının öğretilmesi, rüzgarın Süleyman Peygamber’in emrine verilmesi konu ediliyor. Sanki lojistik bir hazırlık yapılıyor. Lojistik hazırlık içerisinde uçan bir gemi en önemli yeri tutacaktır diye düşünüyorum. Askeri öğretisi olan ehil ağabeylerimiz daha iyi bilirler.

Yüce kitabımız Kur’AN—Kerim’de yer alan ve kuş diye çevrilmiş diğer kelimeleri gemi, gemidekiler, gemiyle gelenler olarak değişitirerek ifade etmeye çalışacağım.

Hac 31: Allah için, O’na ortak koşmadan hanifler olun. Kim Allah’a ortak koşarsa sanki gökten kapanan ve kendisini kapan gemi veya rüzgar onu uzak bir mekana sürükler.

Nur 41: Görmedin mi? Göklerde ve yerde olan kimseler, saflar halinde uçan gemiler şüphesiz Allah’ı, O’nu tespbih ederler. Andolsun hepsi salatını ve tesbihini bilir. Ve Allah onların yaptıklarını bilmektedir.

Neml 16, 17: Süleyman, Davud’a varis oldu. Ve dedi ki: ”Ey insanlar bize gemidekilerin dili öğretildi. Ve bize herşeyden verildi. Bu elbette açık bir lütuftur. Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve gemidekilerden orduları toplandı. Onlar sevk ediliyordu.”

Sad 19, 20: Gemilerle gelenlerin hepsi toplanıp ona katılırdı. Onun mülkünü güçlendirdik. Kendisine hikmet ve ayırt edici hitap verdik.

Lojistik hazırlıklar, cinlerden, insanlardan gemi ile gelenlerle oluşan bir ordu. Toplanıyor ve sevk oluyor. Kafesteki ceninde Kambaba’mın belirtmiş olduğu askerlerle mi mücadele edecekler ya da etmişler. Olan olmuştur, olacak olan olmuşun içinde!

Mülk 16, 17: Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer aniden sallanır. Ya da gökte olanın üzerinize fırtına göndermeyeceğinden emin misiniz? Uyarılarım nasıldır bileceksiniz.

Mülk 19: Üstlerinde gemileri görmüyorlar mı? Onları tutan ancak Rahman’dır. Doğrusu O herşeyi görmektedir.

Ayetler açıkca binengeçleri ile uçan, güç sahibi, insanların boynuna bağlı (ki sürekli onları gözeten manasında kullanılmış olduğunu düşünüyorum) varlıklardan bahsetmektedir. Bu varlıklar bozgunculuk yapanları da Allah katından gelerek terbiye ediyorlar, etmeye çalışıyorlar. Rab sıfatına sahip gibiler. Gökten gelerek terbiye eden biri, birileri terbiye olanlar için uğursuz diye nitelendirilmeleri doğaldır.

Kuş kelimesine, ve uğursuluk kuşuna Türk’ler de bakmaya çalışırsak neler ile karşılaşabiliriz? Aslında konu ile ilgilenenlerin yakından bildiği hususlardır. Bilgi ağlarında da çok detaylı akademik çalışmalar yer alıyor. Küçük bir kısmından alıntı yapacağım.

“Orta Asya Türk inanışlarında kartalın tanrı sembolü olduğu, Türk boylarının kendilerine birer yırtıcı kuşu ongun olarak seçtikleri bilinmektedir (Çal, 2011:236). Türk mitolojisine ve bu konuda yapılan alan araştırmalarına bakıldığında kuşlara ve kuş türlerine ilişkin farklı inanışlar vardır. Göktürk ve Uygurlarda kartal ve yırtıcı kuşlar hükümdar ya da beylerin timsali, koruyucu ruh ve adaletin simgesidir (Çoruhlu, 2002:134).

Avrupa Hun Devletinde kartal gök tanrı olarak görülmektedir (Öney, 1971:158). Altaylarda ise kartal tanrının sembolüdür (İnan, 1972:105). Yakut Türkleri yaşadıkları alanlara uzun bir sırık dikip, bu sırığın tepesine ağaçtan yontulmuş kuş koyarlardı. Bu kuşa genel olarak “Gök Kuşu” derlerdi. Yakut Türkleri ise bu kuşa kendi lehçelerinde “Öksökü” adını vermişlerdi. Onlara göre bu sırık da “Göğün Direği” idi. Bu sırığın göğe kadar uzandığını ve gökte tanrının kuvvet ve kudretiyle birleştiğini kabul ediyorlardı. Yakut Türklerinde “Gök Direği” şeklinde görülen sütun, Orta Asya ve Sibirya mitolojisinde daha ziyade “Hayat Ağacı” olarak tarif edilmiştir. Yakut Türklerinde bu gök sırıklarının ucunda çift başlı kartal bulunurdu. (Ögel, 1993:597-598). Yine çeşitli Türk devletlerinin bayraklarının üzerinde kuş sembollerinin bulunmaktadır (Ögel, 1995:173).

Orta Asya Türk devlet ve boylarının dini inanışlarında yer alan “Gök Tanrı” inancı ile kuşa yüklenen anlam arasında bir bağlantı kurulmuş ve gökte uçmaları sebebiyle tanrı, tanrının temsilcisi ve koruyucu ruh olarak görülmüşlerdir. Göktürklerde, Uygurlarda, Avrupa Hun Devletinde, Yakutlarda, Altaylarda kartal ve yırtıcı kuşlar hükümdar ya da beylerin timsali, koruyucu ruh ve adaletin simgesidir. (G.Y.Halıcı: Gök Tanrı’nın Temsilcileri: Koruyucu Kuşlar)

Ayrıca Seyyahnamede de bir kuş vardır. Doğu ve batı da bulunan bir ağaç vardır. Bu kuş ağaçlardan birine konunca canlandırıyor, diğerine konunca da kurutuyor.

Türk için uğur olup, canlandıran diğerleri için uğursuzluk olup, kurutuyor.

Halihazırda hepimizin az çok izlemiş olduğu bilim kurgu filmlerinde dünya dışından gelen gemiler devasa boyutta ve anlatılanlara göre hep bir uğursuzluk yapıyorlar. Gökte asılı kalan bu uğursuzluk gemileri bir müddet sessiz kaldıktan sonra kimilerini uğursuzluğa uğratıyorlar. Uğursuzluk kuşu adlı gemileri ve mürettebatlarıyla adeta cezalandırıyorlar.

Gelenlerden bazıları da kendileri Tanrı ilan edip, buna inananları kendilerine köle yapmışlar.

Türk’e bir uğursuzluk yok tam tersi uğur var. Azgınlığa müsaade etmeyenler var. Türk ATA’lar var. İYİ ki varlar. Şükürler olsun.

Esasında Tengri’nin Türk’ünde de okuduk. Ok-Yay’ı dahi hayrete düşüren büyüklükte Tengri’nin Atı dediği binengeç. Kitaptan tekrar hatırlayalım.

 

 

Açıkca ifade edildiği gibi Türk soyuna yardıma geliyorlar. Türk soyuna yardıma gelenleri diğerlerinin uğursuz diye nitelendirmelerini çok görmüyorum. Şanslarına küsüp ipine tutunduklarının peşine düşmeleri belki fayda sağlayabilir.

Tengri Masası’nda başlamış olan savaş, her yerde, her yerden gelenlerle devam ediyor. Tıpkı ayetler de belirtildiği Davud Peygamber ile Süleyman Peygamber’in ordularını hazırlamaları gibi. Tüm yıldızdakilerin savaş kararı alıp savaş alanı olarak da Dünya’yı seçmeleri gibi (Tengri’nin Türk’ü S.43.)

Zuhruf 12, 13: O ki bütün çiftleri yaratandır. Size bineceğiniz gemiler ve nimetler var edendir. Sonra onlarına binmeniz için, onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin nimetini anmanız için ve bizim hizmetinize veren eksikliklerden münezzehtir demeniz için. Yoksa biz bunu yanaştıracak değildik.

Yanaştırabilmek için binengecin kaptanı olmak gerekir.

Tevafuk bu ya, çalışmayı hazırlarken Kambaba-4 videosu yayınlandı. Türk Çağı’nda bilgiler şelale gibi akmaya başladı şükürler oldun. Umarım faydalanabilenlerden olurum, oluruz.

Seyir defteri bilgisine sahip olanlar Sad suresi 19-20. ayetlerinde belirtildiği üzere Süleyman Peygamber gibi ayırt edici bilgiye sahip oluyorlar. Seyri bilenler, seyredenlerden edinilen bilgiler ile hüküüm sürenler, ayırt edenler. Bir de Kambala-6 videosu ile yorumlarda Tolga Erdem beyin belirtiği üzere dabbenin de böyle bir özelliği var. Onun üzerine gelen söz ile inananları, inanmayanları ayırt ediyor.

Yazılımı bilenler, seyr edenler.

Tengri Biz Menen

Savaş Ağca

 

Başta Kambabam olmak üzere, Eren Babaların, Erol Elmas ağabeyimin ellerinden öperek ve tüm OnAltıyıldız ailesinine, tüm balalara sağlıklı mutlu bayramlar dilerim.

 



Bu haber 3,484 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,698 µs