En Sıcak Konular

Salih Peygamber ve Semûd

28 Temmuz 2020 12:08 tsi
Salih Peygamber ve  Semûd Savaş Ağca Yazdı: Salih Peygamber ve Semûd

SALİH PEYGAMBER

VE

 SEMÛD

 

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile,

Hakikatin ortaya çıkması duası ile başlayarak, en doğrusunu Allah bilir. “Allah bilir” cümlesi de çocukluğuma ait bir olayı hep hafızamda canlı tutmama sebep oluyor. “Camda bir nokta”.

Bilgi ağlarında yer alan bir bilgiye göre Semud kavmi ismini Ad halkından Hud’un elçiliğini kabul eden ve bu şekilde azaptan kurtularak hayatta kalmış biri olan Semud isimli birinden almaktadır. Kendilerine elçi olarak gönderilen Salih’e inanmamış ve istedikleri doğrultusunda gerçekleşen mucizeyi keserek Ad kavmi gibi helak olmuşlardır. Ayrıca kavmin yaşadığı bölgede yaz mevsiminde suyun azalması nedeni ile bu bölgede yaşayanlara semed (suyu az olmak) kökünden gelen semud isminin verildiğini söyleyenler de vardır(İslam ansiklopedisi).

Kur’an-ı Kerim’de Salih peygamber ve Semud kavminin arasında yaşanılanlar 6 surede ayrı ayrı inananlara öğüt olması için anlatılmıştır. Sure sayısı çok olunca indiriliş sıraları ile alakalı birşey olabilir mi diye bu sıraya göre ayetlere bakmaya çalıştım. Bu sureler indiriliş sıralarına göre şu şekildedir:

Ø  Şems Suresi,

Ø  Kamer Suresi,

Ø  A’râf Suresi,

Ø  Şu’arâ Suresi,

Ø  Neml Suresi,

Ø  Hûd Suresi dir.

Şems 11: Semud azgınlığı yüzünden yalanladı.

Nuzul sırasına göre Şems Suresinin Semud ile ilgili ilk ayetine bakıldığında sanki konunun ortasından girilmiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. (Tamamıyla anlamaya çalışıyorum. Uzmanlık alanım değildir. Bir iddiam da bulunmamaktadır. Niyet hayr akıbet hayrolsun İnşAllah). 

Kur’An sırasına göre sureler:

Ø  A’râf Suresi,

Ø  Hûd Suresi,

Ø  Şu’arâ Suresi,

Ø  Neml Suresi,

Ø  Kamer Suresi,

Ø  Şems Suresi dir.

Semud kavmi ile ilgili ayetler A’râf Suresinde 73. ayet ile başlayıp 79. ayet ile bitmektedir.

A’râf Suresi 78: O sarsıntı hemen onları yakaladı. Yurtlarında dizüstü çöke kaldılar.

A’râf Suresin 73 ile 79 arasında kalan ayetlerde deve ile kavmin su içmesi ile ilgili kısımlar, kavmin yaşayış tarzı ve benzeri gibi durumlar yer almamakta ama kavmin helakını bildiren ayetle konu bitmektedir. Fakat takip eden surelerde bu detay bilgiler de yer almaktadır. Belki de Salih peygamber farklı zamanlarda kavmini birden fazla defa uyarmış da olabilir.

Sıralama kısmını bırakarak Semud kavmi ile ilgili ayetler neler onları bir bütün içerisinde yazmaya çalışacağım.

Neml 45, 46: And olsun Allah’a kulluk etsinler diye kardeşleri Salih’i Semud’a biz gönderdik. Onlar o zaman birbirleriyle çekişen iki grup olmuşlardı. Dedi ki: “Kavmim neden iyilikten önce kötülüğe koşuyorsunuz? Allah’tan mağfiret dilemeniz gerekmez mi? Belki esirgenirsiniz.”

Hûd 61, 62: Semud kavmine kardeşleri Salih şöyle dedi: “Kavmim, Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Sizi yerden yaratan ve orada ömür sürdüren O’dur. O’na tevbe edin sonra O’ndan bağışlanma dileyin. Muhakkak ki Rabbim yakındır, kabul edendir.”

Dediler ki:”Salih doğrusu sen bundan önce aramızda ümit beslenen biri idin. Babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Doğrusu biz, bizi kendisine çağırdığın şeyden derin bir şüphe içindeyiz.”

Şu’arâ 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152: Semud kavmi gönderilen elçiyi yalanladı. Hani kardeşleri Salih onlara demişti ki: “Sakınmaz mısınız?” Doğrusu ben sizin için güvenilir bir elçiyim. Allah’tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız alemlerin Rabbine aittir. Burada güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz? Bahçeler içinde ve pınar başlarında, ekinler arasında ve tomurcuklu yumuşak hurmalıklarda! Ustalıkla dağlardan evler yontuyorsunuz. Allah’tan sakının ve bana itaat edin. Aşırı gidenlerin emrine uymayın. Yeryüzünde bozgunculuk yapan ve düzeltmeyen kimselerin.

Kamer 23, 24, 25, 26, 27, 28: Semud kavmi uyarıları yalanladı. Bizden bir beşeremi uyacağız dediler. Elbette biz o takdirde apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz. Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır, o yalancıdır, küstahdır.

Yarın onlar yalancı ve küstahın kim olduğunu bilecekler. Elbette biz kendilerine fitne olarak dişi deveyi göndereceğiz. Sen onları gözetle ve sabret. Suyun aralarında paylaştırılacağını onlara muhakkak haber ver. Herkes suyu sırasına göre alacaktır.

Hûd 63: Dedi ki: “Kavmim eğer ben Rabbimden apaçık bir delil ile gelmişsem ve O bana kendinden bir rahmet vermişse ne dersiniz? Eğer O’na isyan edersem Allah’a karşı bana kim yardım edebilir? Bana kaybımı arttırmaktan başka bir katkınız olmaz.”

Şu’arâ 153, 154: Doğrusu sen iyice büyülenmişlerdensin dediler. Sen bizim gibi beşerden başka değilsin. Eğer doğrulardansan bize bir mucize getir.

Hûd 64: Kavmim şu Allah’ın devesi sizin için bir mucizedir. Onu bırakın Allah’ın yerinde otlasın. Ona bir kötülük yapmayın. Yoksa sizi yakın bir azap yakalar.

A’râf 73, 74, 75, 76: Semud kavmine kardeşleri Salih dedi ki: Kavmim Allah’a kulluk edin Sizin O’ndan başka hiçbir Tanrınız yoktur. Elbette size Rabbiniz tarafından açık delil geldi. İşte şu Allah’ın devesi size bir alamettir. Bırakın onu Allah’ın arzından yesin. Sakın ona bir kötülük yapmayın. Yoksa sizi acıklı bir azap yakalar. Düşünün, hani Ad’dan sonra sizi halifeler yaptı. Ve yeryüzünde sizi yerleştirdi. Onun düzlüklerinde saraylar ve dağlarını yontup evler yapıyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini hatırlayın. Yeryüzünde bozgunculuk yapıp karışıklık çıkarmayın.

Kavminden ileri gelenler, onlar ki kibirlenenler, zayıf görülen kimselere içlerinden inanan kimselere dediler ki: ”Siz gerçekten Salih’in Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?”

“Doğrusu biz onunla gönderilene inananlarız” dediler.

Kibirlenen kimseler “şüphesiz biz sizin inandığınızı inkar edenleriz” dediler.

Şu’arâ 155, 156: Dedi ki: “İşte bu dişi devedir. Belirli bir gün onun su içme hakkı vardır. Belirli bir gün sizin su içme hakkınız vardır.” Sakın ona bir kötülük yapmayın. Sonra sizi büyük bir günün azabı yakalar.

Kamer 29: Bir arkadaşlarını çağırdılar. O da bıçağı çekti ve kesti.

A’râf 77: Rablerinin buyruğunun dışına çıktılar ve dişi deveyi kestiler. Salih eğer elçilerdensen bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir dediler.

Hûd 65: Yine de onu kestiler. Dedi ki yurdunuzda üç gün yaşayın. İşte bu yalanlanmayacak bir vaaddir.

Neml 47, 48, 49, 50: “Sen ve seninle beraber bulunanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. “Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Doğrusu siz sınanan bir toplumsunuz” dedi. Şehirde dokuz kişi vardı. Yeryüzünde bozgunculuk yaparlardı ve düzeltmezlerdi. Allah’a and içerek dediler ki: ”Biz ona ve ailesine gece baskın yapalım. Sonra velisine ailesinin helak olmasına şahid olmadık ve biz gerçekten doğru söylüyoruz” diyelim. Bir tuzak kurdular. Biz de bir tuzak kurduk. Ve onlar hiç farkında değillerdi.

Şu’arâ 157, 158, 159: Ve onu kestiler. Pişman oldular. Ve azap onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır. Ama yine çokları inananlardan değildir. Şüphesiz üstün olan merhamet eden Rabbin işte O’dur.

Hûd 66, 67, 68: Nihayet emrimiz gelince, Salih’i ve beraberindeki iman eden kimseleri bizden bir rahmetle o günün rezilliğinden kurtardık. Senin Rabbin güçlüdür. O mutlak üstündür. Zulmedenleri korkunç bir ses aldı. Ve yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar. Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, şüphesiz Semud kavmi Rablerini inkar ettiler. Dikkat edin Semud yok olup gitti.

A’râf 78, 79: O sarsıntı hemen onları yakaladı. Yurtlarında çöke kaldılar. Onlardan öteye döndü ve kavmim muhakkak ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim dedi. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.

Kamer 30, 31: Uyarılarım ve azabım nasıl oldu? Elbette biz onların üzerine korkunç tek bir ses gönderdik. Ağıldaki kuru ot gibi oldular.

Kamer 17, 22, 32 ve 40: And olsun biz Kur’An’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Hiç öğüt alan yok mudur?( 4 ayet aynıdır.)

Neml 51, 52, 53: Bak tuzaklarının sonucu nasıl oldu? Biz onların hepsini ve kavimlerini yok ettik. İşte şunlar zulumleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleridir. Şüphesiz bunda bilen bir kavim için ibret vardır. İnanan ve sakınan kimseleri kurtardık. 

Amacım konu bütünlüğünü sağlamaya çalışarak Salih peygamber ve semud ile ilgili ayetleri yazabilmekti. Rablerini inkar ederken Allah’a and içerek tuzak kurmaya çalışan kibirli bir kavim ve bu kavmin sonu ile Salih peygambere itaat eden iman edenler yüce kitabımız Kur’An-ı Kerim’ de tek tek anlatılmış.  Şems suresinde de beş ayet ile bu konu adeta özetlenmiştir. 

Şems 11, 12, 13, 14, 15: Semud azgınlığı yüzünden yalanladı. En haydutları gönderildiği zaman  Allah’ın elçisi onlara “Allah’ın devesini ve onun su içmesini gözetin” demişti. Onu yalanladılar ve onu kestiler. Rableri günahları yüzünden onların başlarına geçirdi ve orayı dümdüz etti. Ve bu işin sonundan korkmaz.

Semûd kavminin kibirli, ileri gelenlerinin yaklaşımı Salih peygamberin onlar gibi bir beşer olması ve onlara göre kendilerinden aşağıda olması nedenleri ile elçiliğine inanmıyorlar. Bir zikir(vahiy) bilgisi ve beklentisi de var(Kamer 25). Bu vahyin Salih peygambere gelmiş olması ayrı bir sorun ki onu yalancı olarak betimliyorlar. Ayrıca bu kavim Allah’ı ve Allah’ın nimetlerini de biliyor. Ama unutmuşlar ki hatırlamaları söyleniyor(A’râf 74).

Bilgi ağlarına bakıldığında Rab kelimesinin; “terbiye eden”, “ıslah eden” anlamlarında kullanıldığı görülmektedir.

Ayetler ışığında birden fazla sayıda Rab (terbiye eden) sıfatına sahip yaratılmışlar olduğunu söyleyebileceğimizi düşünüyorum. (Terbiye edenlerini, Rablerini inkar ediyor kibirliler. Allah’ı değil).

“Nefsini bilen Rabbini bilir.”  

Her nefisni bilenin Rabbi farklı mı? Bireylere mi ait yoksa kavimlere, milletlere mi? Biraz daha netleştirebilirsem, her nefisin mi Rabbi var yoksa bir zümre, grubun mu? Terbiye edenler için de aynı durum söz konusudur. Terbiye edenler hep aynı zümre midir?

Mazlumun yanında olup her koşulda yardım eden zalim olmayan tek millet vardır. Türk Milleti.

“Dünya sulh istiyor ise Türk’e biat etmelidir.” Oğuz Kağan

Rabler (terbiye eden sıfatına sahip yaratılanlar) var. Terbiye olanlar var. Terbiye olmayanlar da var. Terbiye olanlara, olmak isteyenlere, inananlara da bir paye (ödül, mükafat) var. Olmayanlara, olmak istemeyenlere, inkar edenlere de bir paye (ceza, uyarı) var. Semûd kavmi helak cezasına uğrayıp yok oluyor. Peki yok olanların Rabbi, Rableri onların akıbeti ne oluyor?

Esma-ül Hüsna’da Rab yer almamaktadır. Fakat şüphesiz Allh’ın sıfatlarındandır. Ayetlerin çok açık olduğunu düşünüyorum.

Enam 164: De ki: Allah herşeyin Rabbi iken O’ndan başka bir Rabb mi arayayım?

Fatiha 2: Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun.

Bakara 131: Hani Rabbi ona teslim ol demişti. Alemlerin Rabbine teslim oldum dedi.

Son olarak başka tefekkür edilebilecek bir durum olduğunu düşündüğüm bir hususu paylaşarak bitirmek istiyorum. Bu konu ve Kambala videolarında Deruni Babam’ın bahsini ettiği, zihne etki ederek belli bir zamanda harekete geçirilecek malum askerler ile ilgili şu ayetler harmanlanabilir.

Şu’arâ 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98: Cehennem azgınların karşısına çıkarılır.Ve onlara “kulluk ettiğiniz şeyler hani nerede? Allah’tan başkası size yardım edebilir mi? Yahut kendilerine yardımları dokunur mu?” denilir. Onlar ve azgınlar oraya tepe taklak atılırlar. Ve iblisin bütün askerleri.

Onlar, orada birbirleriye çekişerek derler ki: “Vallahi, gerçekten biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk”.

 

Kambabam, CAN Ağabeyim’in gösterdiği yoldan tüm balalar ile birlikte yürüyebilmek duasıyla

Tengri Biz Menen

Savaş Ağca

 

Not: Çalışmayı bitirdiğim zamana yayını denk gelen Kambaba-3 videosu birçok soruya tevafuk olarak cevap olmuştur.

Yazılımı bilenler, yazıyı da bilirler.



Bu haber 2,952 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,051 µs