En Sıcak Konular

Ya Hazreti Mevlana-1

23 Ekim 2010 16:20 tsi
Ya Hazreti Mevlana-1 Sayın Mustafa Özdamar'ın kitabından...

 

 

 

HALKTA HAKKI MÜŞÂHEDE

Cenâb-ı Peygamber tarafından rüyâ tarikıyle, mânâ âleminde kendisine Sultânül Ulema ünvânı verilen Muhammed Bahâ Veled Hazretleri, bir Cuma günü Belh’de vaaz ederken:

 

– Yüce Allah, öte dünya’da iman sahiblerinin temiz iş ve güzel ahlâkları karşılığında cennetler, köşkler ve hûriler verecektir! Deyice, mescidin bir köşesinde iki büklüm oturan beli bükülmüş, sırtı kamburlaşmış bir ihtiyar usulca ayağa kalkarak:

 

– Ey Müslümanların İmamı! Bu cennetler, köşkler ve hûriler iyi de, o güzeller güzeli yüce Allah’ın cemâl-i kemâlini görmeye ne zaman sıra gelecek? diye sordu.

 

 

Bunun üzerine şöyle konuştu Sultânül Ulema:

 

– Azizim! Bu hûriler ve köşkler sembolü, aklı kıt, idrâki küt insanlar içindir. Yoksa, asıl mesele, tabii ki dostun cemâlini görmektir! O güzeller güzeli yüce Allah’ın cemâlinin türlü türlü adları vardır. Hüdâ erleri her yaratıkta Yaradanı müşâhede ve her zerrede hakikatler güneşini mütâlea ederler!

 

Belh ve civârında çok çok sevilen, sayılan, ayrıca Harzemşahlar Hânedanıyla aynı soy sop zinciriyle bağlantısı bulunan Sultânül Ulema, her yönden kavî ve kâmil bir insandı. Harzem  İnsanlığın Pîr i halkı onu çok tutuyordu. Onun heybet ve mehâbeti karşısında titremeyen yoktu.

 

Birgün bir zâlimin mazlumu fenâ halde incittiğini görünce:

 

– “Mûsâ da onu eliyle itti!” âyetiyle zâlimi yere devirdi.Aynı âyetin devamındaki tecelli içinde “herif yere düştü öldü!”

 

Olayın sorgulanması faslında Harzem Şah:

 

– Bahâ Veled Hazretleri bu adamı niçin öldürdü? Sebep neydi acaba? Filân diye tereddüde düşünce, Şah’ın tereddüdünü kendisine iletenlere şunu söyledi Sultânül Ulema:

 

– Şâh’a selâm edin, tereddüde düşmesin! Çünkü, “Allah’ın emri olmadan bir yaprak bile ağaçtan düşmez!” Ben bir köpek öldürdüm ve zayıf bir mazlumu onun zulmünden kurtardım!

 

Sultânül Ulema böyle söyleyince, Harzem Şah, kabrin açılmasını istedi. Sultânül Ulema’nın bir tek baston darbesiyle can veren zâlimin kabrini açtıkları zaman, orada kara bir köpekten başka bir şey göremediler!..

Sultânül Ulema böylesine heybetli ve mehâbetli, her şeye anında müdahele eden, ülkeyi yönetenleri ve ilim adamı geçinen irfansızları açık seçik eleştirdiği için, bu durumdan rahatsız olan fitneciler, bire bin katarak, aslı da faslı da boş ve batıl olan dedikodular çıkardılar.

 

– Bahâ Veled’in ünü her tarafı tuttu!

 

– Konuşmalarına rağbet çok arttı! Çoğunluk onun vaazlarına gidiyor, ondan fetva alıyor!

 

– Bu gidişle bu adam Harzem Şah’ın tahtına da el koyacak! Bu dedikodu dumanları Harzem ufuklarını kirletmeye başlayınca, Sultânül Ulema bir gün bir vaazında öyle coştu, öle taşdı ki, Harzem Şah’dan ilim adamı geçinen irfan câhillerine varıncaya kadar tek tek, açık seçik bazı isimler vererek, hepsine birden:

 

– Ey bid’atçılar!.. diye gürleyerek şöyle devam etti: Biliniz ve haberdâr olunuz ki, siz rahata kavuşup yüz bin gönlü ve bir çok ilâhi devletleri bırakarak kendinizi karanlığa attınız! Bu kadar mucize ve delilleri bırakarak hayâl peşinde koştunuz! Dünyanın bu kadarcık karanlığı bir çok aydınlıkları size karanlık ediyor. Bu karanlıkların bu aydınlıklara üstünlüğü, nefsin üstünlüğünden ötürüdür. Nefsin bu üstünlüğü sizi işsiz bırakıyor ve siz kötülüğe çalışıyorsunuz. İşsiz kalınca da daima kötülük ediyorsunuz. Bu sebepten karanlık,

vesvese, boş hayâl, insanı bozan sevdalar, sapıklıklar ortaya çıkıyor. Bundan dolayı sizde akıl yabancıdır, nefis de kendi ülkesinde hâkimdir. Nefsin bulunduğu o ülke şeytana âittir..(Eflâki 1/11)

 

Sultânül Ulema’nın bu ağır ve mânidar konuşmasından sonra Harzem Şah, has adamlarından biri ile şöyle bir mesaj gönderdi:

 

– Eğer Şeyhimiz kabûl ederse, bugünden itibaren şahlık, ülke ve askerler onun olsun! Bize de başka bir diyara gitmek için müsaade etsin! Bir ülkede iki şâhın bulunması münâsib değildir!.. Yüce Allah’a hamd olsun ki, ona iki çeşit saltanat verilmiştir: Birincisi dünya, ikincisi ahiret saltanatı!.. Eğer bu dünya saltanatını bize bırakıp ondan vazgeçselerdi, bu çok geniş bir yardım ve büyük bir lûtuf olacaktı!..

 

Harzem Şah’ın habercisi bu mesajı iletince, bu durumdan son derece rahatsız olan Sultânül Ulema:

 

– Harzem Şah’a selâm eyle! Bu dünyanın fâni ülkeleri,askerleri, hazineleri, taht ve talihleri şahlara yaraşır! Biz dervişiz, bize ülke ve saltanat münâsip değildir!.. Madem ki böyle bir fitne var, sefer etmek Şah’a değil bize yaraşır! Diyerek sefer hazırlığını başlattı.

 

 http://www.kitapelinizde.com/urun.asp?k=IRFAN_GUNE%u015EI%7C_HAZRETI_%u015EEMS_kitabinin_yazari_MUSTAFA_OZDAMAR_kitabinin_yayinevi_KIRK_KANDIL_YAYINEVI&urun_id=673859

 



Bu haber 3,764 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,158 µs