En Sıcak Konular

Sırları Seçilen Açar

9 Kasım 2012 06:30 tsi
Sırları Seçilen Açar Sırları Seçilen Açar DERÛNÎ DEVLET-KUTSAL HALI

Sırları Seçilen Açar    

DERÛNÎ DEVLET-KUTSAL HALI

 

 

Her devlet kurulurken; maddi kurucu unsurlar gerekir. Millet, ordu, hukuk, ülke gibi. Ancak devletin manevî-metafizik kurucu unsuru her şeyden önemlidir. Devletin manevi unsuru, çevresinde oluşan efsane, mit, metafizik bir olay hasılı mensuplarını yükselten bir ruhtur. Bir millete, dine, efsaneye dair alamet ve simgeler devletin imanına dair işaretler verir.

 

Osmanlı Söğüt’ten başlayan, fetihlerle süren bir genişleme sonucunda madden 1299’da kuruldu. Ahiler, alperenler, komutanlar maddî hizmetleri yürütür; aklı harekete geçirir. Şeyh Edebalı manevi mimardır; kendisine damat olmasını sağlayan; Osman Beyin gördüğü rüyadır. Göğsünden bir çınar yükselir, üç kıtayı kaplar. Bu rüya devletin metafizik misyonuna bir imadır. Osmanlı’nın manevî kuruluşu bu rüya çevresinde gerçekleşir.

 

Tuğrul ve Çağrı Beyler; iki kardeşti. Selçukluların başında ortak bir yönetim örneği verirler. Gazneliler devleti; zamanın süper devleti; filleri ile, onların yerleri titreten görkemli saldırısı ile her orduya korku verir. Bu yüzden Tuğrul Bey; Gaznelilerle savaşmak istemez. O, devletin aklını temsil eder. Kenardan dolanalım, bulaşmayalım, uygun zamanın gelmesini bekleyelim, der. Tedbirlidir. Önce ulusunun emniyetini düşünür.

 

Buna karşılık Çağrı Bey; Gazneli bizi yenerse; bundan doğal ne olabilir; bozkırlara çekilir yaralarımızı tamir eder, güç toplamaya bakarız. Amma biz Gazneliyi yenersek; başımıza devlet konar, cihan ayaklarımız altına açılır, der. 1040 Dandanakan savaşı budur. Gerçekten Viyana’ya kadar giden süreç bu savaşla başlar. Çağrı Bey, devletin ruhunu temsil eder, derûnî devletin dile gelişi Çağrı Beyledir. Bilge Kağan’ın yanında bir Tonyukuk mutlaka vardır. Bu her zaman böyledir.

 

Önemli bütün tarikatların ve itikadî mezheplerin önderleri Türkler’dir. Ahmet Yesevî Hz.lerinden Şah-ı Nakşibendi’ye Buhari’den Maturidî’ye İslam’a derinlik kazandıran bu büyükler olmasa Satık Buğra’dan II. Abdülhamid’e uzanan çizgi de güç kazanamazdı. Aslında derunî olan millettir; milletin yüce gönüllü seçkinleri devlete rengini verdiğinde ortaya çıkan metafizik bir yapıdır. Metafizik devlet budur.

 

Bu hikmetin peşinden giden  Oktan Keleş günümüz din anlayışına yeni pencereler açıyor. Bu pencereler;Derûnî Devlet kitabının her bir bölümünde mevcut. Kaf Dağına yönelen bir seyir içindeyken gözümüzdeki perdeler  aralanıyor, yeni dünyalara adım atıyoruz.

 

Oktan Keleş DERÛNÎ DEVLET-KUTSAL HALI kitabında, önceki kitaplarının devamı olarak devletimizin ruhundan; manevî cephesinden haberler verir, yeni umutlar aşılar. Maddi devlet; vatandaşlarına hizmet eder; sağlık, eğitim, adalet, güvenlik temin eder; yine de memnun edemez. Haklı, haksız şikayetlerle bir muhalefet, itiraz ve hukukun üstünlüğünü talep eden bir sorgulama ile karşılaşır. Ki bu da doğaldır. Ancak manevi-metafizik devlet bir sözle, tek bir eylemle milleti kendisine bağlar, ilahî yardım ve ihsanlarla hayatiyetini sürdürür.

 

Oktan Keleş, pozitivizmin ve laikliğin saldırgan bir şekilde uygulandığı; devletliler eliyle yönetim tarzı haline getirildiği bu ülkede bizi devlete bağlayan o bir “söz”ün, “şifre”nin, “işaret” ve “ilham”ın peşindedir. Bu bazen bir “halı” bazen bir “isim” bazen bir “eylem”dir. Ortaya attığı iddialar, tezler, haberler “bilimsel” ve “aklî” görülmeyebilir. İstanbul’un bu şehri kuran Türk’ün oğlunun adı olduğu iddiası gibi. Ancak devletin ruhuna dair arayışları, saygı duyulacak bir çabadır. Anadolu; kavimler halitasıdır. Köprüdür; köprü gelip geçmeye yarar; üzerinde ot bitmez. O Türkiye’de güller, gelincikler, orkideler, menekşeler açması için bir arayış içindedir.

 

Yazar kitabın başında bu eserden “yoğun edebi bir tad aramasınlar” diyor ama kitabın her yerinden “sanat” ve “edebiyat” fışkırıyor. Üstelik; Oktan Keleş’i  şair ve yazar bilirken ressam olduğunu da öğreniyoruz. Saz çalıp “türkü” söylediğini de televizyondan biliyorduk. Bu kadar çok yönlü bir insan ancak Seçilmiş biri olabilir.

 

Herkesin bunamış biri sandığı İlhamî abisinin peşinden İstanbul’un bilinmeyen sırlarına doğru ilerler. Kaf Dağı Ülkesinden başladığı yolculuğa Kutsal Halı ile devam eder. İstanbul’un arşiv odasında gizli hikmetlere varır dayanır.

 

Oktan Keleş “devletleri Allah kurar” derken; bu devletlere nefesini üfleyip üflemediğini söylemiyor. Benim bu ifadeden anladığım; devletler Allah’ın irade ve rızasını gerçekleştirmesi halinde meşrudur. Yoksa bir zulüm makinası; Allah’ın işlevini üstlenmiş despotik bir çatı haline de gelebilir.

 

Bazı milletlerin devletleri de sorunludur. Yani Yahudilere bakarsınız, kendisinden başka kimsenin mutlu, müreffeh olmasına tahammül etmeyen bir anlayış var. Aynı durum Yunanlılarda ve Sırplarda da mevcut. Bunlar fanatik milletler. Yani kendisiyle sınırlı, dünyası küçük  milletlerdir. Bu milletlerin devleti de sorunludur. Aynı sorun Kürtler için de geçerli. Maddi kurucu unsur için her şeyleri var; fakat manevi misyona dair bir işaret, rüya, diğer milletler nezdinde meşruiyete dair metafizik gerekçeleri var mı? Bu nedenle kan ve gözyaşı üzerinden, açlık grevleri ile ölümü kutsayan bir anlayışla devlet mi kurulabilir?

 

 Yugoslavya soğuk savaş döneminde dünya çapında etkili bir devletti. Şimdi kurulan o küçücük devletler AB’ye kendilerini atmak dışında bir kurtuluş, manevî bir misyon dillendirebiliyorlar mı?

 

 “İsrail kuruldu; Yahudilerin başı göğe mi erdi? Binlerce yıldır başka milletlerin zulmünü gördüler. Hâlâ 2. Dünya Savaşı’nda görüp görmedikleri belli olmayan bir zulmü bize her gün televizyonlarda film olarak dayatıyorlar. Fakat kurdukları devlette; aynı kaderi Filistinlilere yaşatıyorlar. Çünkü bunların kompleksleri devletlerinde. Devletten anladıkları zulme dayalı iktidar dilinde yansıyor. Hâlbuki devletlerin kompleksi olmaz. Çünkü devlet her şeyden önce derûnî bir yapıdır. Öncelikle çatısı altındakileri kapsamayan bir anlayış üzerine bina edilen devletler sorunludur.

 

İmparatorluk ruhu; dini,dili, cinsiyeti, milliyeti ne olursa olsun tebaası arasında ayrım yapmaz. Devlete güç verip zenginleştirdikten sonra bütün o etnik unsurların birbirlerinden farkı yoktur. Kapsayıcı bu anlayışa dayanmayan devlet; uzun ömürlü olmaz. Allah nezdinde kullarının ırkı, derisi, cinsiyeti fark etmez;: önemli olan takvadır. Devlet nezdinde bu aidiyettir.

 

Oktan Keleş; Şeytanîlere karşı Melamiliğin mücadelesini bir ırkın; bir devletin değil; insanlığın kurtuluşu için şiirsel bir süreç halinde sergiler. Türk çevresinde dolansa da ufku bütün dünyayı ve insanlığı önceleyen bir genişliğe varıp dayanır. Artık insanlık; insanlığa ve dünyaya düşmanlığı sürdürenlerin şerrinden Oktan Keleş’in işaret ettiği şekilde kurtulacak. “Göğsünde ay-yıldız bulunan bembeyaz kıyafetlerle  ve ellerinde bir kitapla  ve yüksek sesle;

YA SİN VEL KURANİL HAKİM”

diyerek kurtulanların arasına katılacak ve kurtuluşa çağıracak.

Aslında çağrı bize ve bugünlere. Sırları açan kadar; açılan sırlara vukûfiyet de önemlidir. DERÛNÎ DEVLET-KUTSAL HALI buna dair umut veren kitaptır.

 

Mustafa EVERDİ



Bu haber 11,277 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,454 µs