Tekrar tartışma konusu olan GDOlu yemlerin gıdanın olduğu her yere ulaştığı anlaşıldı. Profesör Doktor Necmettin Ceylan, GDOlu yemlerle balıkların, ineklerin ve kanatlıların beslendiğini belirtirken, Ama korkmaya gerek yok. Bütün dünyada bu böyle, Avrupa Birliğinde de böyle bir durum söz konusu dedi.
Ceylan, Zaten mesela mısırda 40 bin adet gen oluyor, 41 bininci geni aktarıyorsunuz. Ağzınıza aldıktan sonra da DNA parçalanıyor. Dolayısıyla bunları tüketmekle hiçbir şey olmaz diye konuştu. Ceylan, GDOyla beslenen bir hayvanın da dışarıdan anlaşılamayacağını söylerken, bu yemlerle beslenen hayvanların etiketlenmesine gerek olmadığını söyledi.
Türkiyede yapılan hayvancılıkta mısırdan buğdaya, arpadan soyanın işlenmiş tanesi ve küspesine kadar birçok farklı unsurun kullanıldığını belirten Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ceylan, 5 milyon ton mısır üreten Türkiyenin 2010 yılında 1.2 milyon ton da mısır ithalatı yaptığını ve ithal edilen mısırın büyük ölçüde GDOlu olduğunu söyledi.
Soyanın yüzde 95i GDOlu
Soyada da benzeri bir durum olduğunu kaydeden Ceylan, 2010 yılında 2.2 milyon ton soya ithalatı gerçekleştirdik. Bunun yüzde 95i GDOlu. Çünkü ticarete sunulan soyanın yüzde 95i GDOlu diye konuştu. Mısır ve soyanın yem olarak et ve yumurta tavuklarında, balıklarda ve ineklerde kullanıldığını belirten Ceylan, Mısır kullanımı süt ineklerinin yemlerinde genellikle yüzde 10-20 aralığında. Fiyatına göre değişir. Soya ise inek yemlerinde yüzde 10dan daha az düzeyde kullanılır. Balık yemlerinde de, soya ve ürünleri kullanılır. Mısır ve soyanın kanatlıların beslenmesindeki yeri ise yüzde 50 ve hatta daha fazla olabilir dedi.
1996dan beri kullanılıyor
GDOlu yem kullanımına 1996da başlandığını ve kullanım miktarının giderek arttığını belirten Ceylan, Ama tüm dünyada bu böyledir ve normal bir uygulamadır. AB de bu yöntemleri kullanıyor. Avrupa Birliği 27 milyon ton GDOlu soya kullanıyor. Toplam 150 milyon tonluk bir yem potansiyelleri var, 6-7 milyon ton da GDOlu mısır kullanıyorlar dedi. Türkiyede ise kayıtlı 11.5 milyon ton hayvan yemi üretimi olduğunu belirten Ceylan, İthalat rakamlarını ve kullanım oranlarını dikkate aldığımızda karma yemin yaklaşık yüzde 25i GDOlu yemdir diye konuştu.
Havadan, sudan gelmiş
GDO ile ilgili olarak yapılan araştırmaların da eksik aktarıldığını savunan Ceylan, 2006 yılında İtalyada yapılan bir araştırmada market sütleri toplanmış ve GDOya rastlanmış deniliyor. Ancak bu araştırmayı yapan araştırıcılar buldukları DNA parçacıklarının bulaşmadan kaynaklandığını belirtiyorlar. Bu da havadan, sudan, gübreden bulaşıyor demektir. Toprağı elinize sürdüğünüzde de benzeri bir durum oluşabilir dedi.
Mısır bitkisinde 40 bin adet genin bulunduğunu ifade eden Ceylan, GDO yöntemiyle bir gen daha aktarılıyor. O genin de doğru aktarılıp aktarılmadığı 8-10 testle inceleniyor. Bitkide de olsa, hayvanda da olsa, bakteride de olsa genlerin yapısı benzerdir, dolayısıyla tüm genler aynı yolla sindirilir. Bu nedenle endişe etmek gerekmiyor, insanlar ve hayvanlar 10 binlerce yıldır gıda ve yem tüketerek sürekli zaten DNA tüketiyorlar. Tüketmekle bir şey olmaz dedi.
Yem sanayicilerinin danışmanı değilim
Kendisiyle ilgili olarak Türkiye Yem Sanayicileri Birliğinin danışmanlığını yaptığı yönünde bilgiler olduğunu belirten Ceylan, Bu birlik tüm Türkiyenindir. Türkiyenin ve Türk üreticisinin haklarını korur, başka bir gayesi yoktur. Ben bu birliğin yem üreticilerini aydınlatmak için senede 4 defa çıkarılan bilimsel dergisinin yayın kurulunda yer alıyorum ve gönüllü olarak yer alıyorum, dergide basılmak üzere akademisyenlerden gelen makaleleri diğer üyelerle birlikte değerlendiriyoruz. Bunun için bir kuruş dahi almışlığım yok dedi.
Sanal âlemde sor öğren kampanyası
Türkiyedeki Slow Food Hareketi üyeleri, GDOya karşı sosyal medyada kampanya başlattı. Slow Food/Fikir Sahibi Damaklar Grubu üyeleri, Türkiyedeki et, süt ve yumurta üreticisi şirketlere internet ve tüketici hattı numaralarını arayarak GDOlu yem kullanıp kullanmadığını soruyor. Grup, internet sayfasında Biyogüvenlik Kurulu 13 GDOlu mısır çeşidine, onay verdi. Bu yemleri kullananlar etiketine yazmayacaklar ürettikleri ne tavuğun ne yumurtanın ve ne de etin.. Siz oysa bilmek istersiniz, değil mi? diyerek tüketicileri, sorup öğrenmeye çağırdı.
RADİKAL
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle