“Mitoloji savaşları geçmişte mi kaldı? Yoksa
günümüzde de devam mı ediyor?”
Medusa'yı sevenler, onu neden gündemde tutmak istiyorlar?
Önce Hürriyet gazetesinde yer alan habere bakalım:[2]
“Amerikan savunma sanayii, yeni kuşak casus uçaklarını gün ışığına çıkarmaya hazırlanıyor.
Washington Post gazetesinin haberine göre ‘Gorgon Gözü’ adı verilen insansız ve uzaktan kumandalı bu yeni uçakta 9 adet kamera bulunacak ve bu kameralar, aynı anda birçok merkeze 65 ayrı görüntü yollayabilecek.
Gorgon adı, Yunan mitolojisinde, kendisine bakanları taşa çeviren yaratıktan geliyor. Ancak düşman sahasını bu kadar ayrıntılı inceleyen bir uçaktan gelecek görüntülerin incelenmesinin nasıl yapılacağı konusundaysa, gazeteye konuşan uzmanlar kuşkulu yorumlar yapıyor. Gorgon Gözü’nün, iki ay içerisinde Afganistan’a götürülmesi bekleniyor.
Amerikalı Tümgeneral James Poss, ‘Gorgon Gözü, bütün bir kenti gözlem altında tutabilecek, hasmımız nereye baktığımızı anlayamayacak, ama biz her şeyi göreceğiz.’ dedi. Yetkililer, gelen görüntülerin tasnif edilmesinin zor olacağını belirterek, bu nedenle yerden gelecek istihbaratın neyin ne olduğunun anlaşılması için önemli olacağını belirtiyor...”
Haber yukarıdaki şekilde gazetede yer aldı.
Şimdi;
Ansiklopedik kaynaklara baktığımızda Gorgon ile ilgili şu bilgiler karşımıza çıkmaktadır:[3]
“Gorgonlar, Yunan mitolojisinde keskin dişli, saç yerine başlarında canlı yılanlar olan, dişi canavarlardır. Efsaneye göre gözlerine bakanı taşa çevirirler. Üç kız kardeştirler; Medusa, Euryale ve Stheno.
Gorgon adı Yunanca gorgo (korkunç, berbat) kökünden gelir.
Medusa, çok güzel bir kız olarak dünyaya gelip sonradan Athena tarafından gorgona çevrilmiştir. Bu nedenle ölümlüdür...”
Bizleri takip edip, okuyanlar, Medusa ile ilgili az çok bir kanaate sahip oldular. Medusa, bir kadındır. Saç örgüleri yılan şeklindedir. 2010 yılının ilk yarısında Medusa karakterine, ‘Titanların Savaşı’ filminde rastladık.
Şimdi dünyada bir ekip var ve bunlar sürekli Medusa'yı gündemde tutma gayreti içerisindeler.
Filmlerden sonra şimdi de uçaklara bu isimleri vermeye başladılar.
Abdülhamid Han'nın emri ile çıkarılan MEDUSA'nın lahiti...
Medusa ile ilgili Oktan Keleş'in tarihi yazısına bakmakta fayda var:[4]
“Yerebatan Sarnıcı diye bilinen mekânın içeresinde bir hazine vardır. Hazine denilen şey; altın, gümüş, mücevher gibi maddi değeri olan şeyler değildir. Hazine, özel yapılmış bir lahit ve lahdin içindeki cesettir.’
Bu lahit ve içindeki ceset, Venedikli elçiye göre, ‘Hazine değerindedir.’ Cesedin ise ‘Medusa’ diye adlandırılan efsanevî kişiye ait olduğu belirtilir. Bu ceset, mumyalanmış haldedir, Medusa diye tabir edilen saçları yılanbaşı ile yaratığı andıran bir şekildedir.
...
İnsan başına benzeyen, kıvrımlı kıvrımlı dev bir yılan gibi, mumyalanmış, ancak bozulmaya başlamış bu yaratığı, orada bulunan çok az kişi görmüş ve onu görenler hayretler içerisinde kalmışlardır.
Abdülhamid Han, bir fermanla, lahdin derhal korunmaya alınmasını, görülen bu lahdin ve içindeki yaratığın kimseye anlatılmamasını emretmiştir.
...
Abdülhamid Han, bu cesedin neye ait olduğunu merak etmiş ve öğrenmek istemişti. Bu ceset, neye ait olabilirdi? Bunun için yurt dışından ünlü bir biyolog bilim adamı getirildi. Cesedi, bu bilim adamına gösterdiler. Cesedi gören bilim adamı, dehşete düştü.
Getirilen bu bilim adamı, incelemesinin neticesini Padişaha sundu. Raporda şu ibareler oldukça dikkat çekiciydi: ‘Bu bozulmaya başlamış olan, dev görünümlü, insan başına benzeyen, yılan gibi kıvrılmış bu yaratık, muhtemelen dinozor çağından kalan dev bir yılan veya dinozora benzeyen bir yaratık…’
Bozulmaya başlamış olan bu mumya, insan başını andırdığı için mi insan denmekteydi?
Acaba bu cesedi halk görseydi ne derdi? Belki de ‘dev bir ejderha’ diye adlandıracaktı.
En ilginç olanı ise, o lahdin orada olduğunu ve lahdin sırrını bilen birilerinin (şeytani bir tarikat) asırlarca orada ayin yapmalarıdır.
Bu sırrı Fatih döneminde, Fatih’in bildiğine göre, bu örgüt, lahit ile ilgili sırrı kendi üyelerine, lahitteki cesedi göstererek veriyorlardı.”
Hürriyet gazetesindeki haberde öne çıkan bir ibare daha vardı: “9 Gözlü Görünmez Canavar.”
9 ile ilgili daha önce bir makale hazırlamıştık. Neden 9, dokuzlar bunlar için neden önemli?[5]
Neden 9'a ulaşmak için gayret gösterilmektedir. 9 sayısı bu grup için neden bu kadar önemli?
“İlk insan, ilk peygamber Hz. Âdem’e (a.s.) kadar gitmektedir. İblis üstünlük taslayıp cennetten kovulunca, insanoğluna düşman oluyor. Hz. Adem'e düşman olan İblis, bu düşmanlarının sayısının ne zaman artacağı endişesi içindeyken, o dönemde şeytani bir cin olan W Şeytan ona şu cevabı veriyor; 3. düşmanın 9 ay sonra gelecek. İnsan 9 ayda doğduğu için, iblis için bu durum düşmanlarının çoğalması demekti. Bunu engellemek için her ay bir cini Hz. Adem'in eşine musallat ederek yeni bir insanın dünyaya gelmesine mani olmak istiyor. İblis her ay bir cini Hz. Adem'in eşine yolladı ama Allah'ın izni ile bu planlar tutmadı ve doğum gerçekleşti...
...
Bu 9 cinin yerini zamanla 9 şeytanlaşmış insan aldı. İşte 9 rakamının sırrı buradan gelmektedir. Bu 9'lar insanoğlunun felaketiyle meşgul olup bunun için bir takım planlar yapıp uygulamaya koymaktadırlar...”
ABD'liler bu yeni nesil insansız uçağa neden Gorgon adını verdiler? Bu ismi kim önerdi?
Anlaşılan şeytani tarikat hala Medusa'dan yana umudunu muhafaza ediyor...
Gorgon 9 gözü ile bizi gözetleyecekmiş. Gözetlesin bakalım... Acaba Gorgon, Yerebatan Sarnıcı'nı da gözetler mi?
Şimdi, bu şeytani tarikat üyelerine soruyoruz:
Medusa'nın neden kafası kesik ve başı ters çevrilmiştir?
Bu sorunun yanıtında gizli Medusa'nın Sırrı ve bunların Medusa ile ilgili çabaları...
[1] 05.01.2011
https://www.onaltiyildiz.com/?artikel,97/
[2] https://www.hurriyet.com.tr/dunya/9-gozlu-gorunmez-canavar-16674595
[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Gorgonlar
[4] https://www.onaltiyildiz.com/?haber,146
Daha Sonra Kitap Olarak Yayımlandı. Oktan Keleş, Sırdaş, 1. Baskı 2014, İlgi Kültür Sanat Yayınları Sayfa 119 vd.
Emir Yıldızdan
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle