1 Eylül 2020

Yunanistanla Savaş

Son günlerde yaşanan çapulcu Yunanistan’la Akdeniz’deki kriz gibi görünen, Avrupa Birliğinin Yunanistan’a gaz verip, kahraman Türk donanmasının caydırıcılığı karşısında, tahrikkâr ve blöf kâr davranışları, amiyâne tabirle, vız gelir tırıs gider.

Yunanistan’da biliyor ki, tek başına bırakın Türkiye ile savaşmayı, Türk Avcılar Federasyonunun üyeleriyle bile çatışmaya giremezler. Zira atalarımızın genini taşıyan bizim avcılar, çok iyi domuz öldürür. Avrupa Birliği, açıktan Yunanistan’a gaz vererek ve onu yem olarak kullanarak bu konjonktürde, aklı sıra yüce Türk Devletinin kararlılığını zayıflatmak istemektedir. AB’nin arkasında da Amerika’nın, örtülü olarak İsrail’in ve Arap ülkelerinin gizli ve açıktan desteği görülmektedir. Her ne pahasına olursa olsun, ateş olsalar düştükleri yeri bile yakamayacak kadar kaotik bir konjonktürün içerisindedirler. Kendi aralarında bile, birbirlerine gaz vererek, açıktan Türkiye’nin karşısına çıkacak güçleri ve cesaretleri yoktur. Bunun onlarca gerekçesini yazabilirim, fakat gerek yok. İki NATO ülkesinin savaşa girmesini, başta NATO ve Batı, aynı zamanda Amerika bu kaotik dönemde asla göze alamazlar. Stratejik hamleler yaparak birbirleriyle, 'körler sağırlar bir birini ağırlar' minvalinde, mesnetsiz anlaşmalar yapmaktadırlar. Bu anlaşmaların uluslararası hukuk açısından sürdürülebilirliği olmadığını ve yüce Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve kahraman ordusunun azmi karşısında, bir işe yaramayacağını bilmektedirler. Yaptıkları sadece zaman kazanmak, sözde geçici mevziler tutmaktadırlar. Türkiye'nin bölgesel gücünün farkındadırlar. Şayet Türkiye bölgesel gücünü pekiştirmek için, İsrail’in ve  Batının planlarını bozmak için, eninde sonunda zaten bir şekilde uzlaşılacak olan Mısır ile diploması atağı yaparak, birçok konuda anlaşmaya vararak, diploması atakları yapılırsa, Doğu Akdeniz’de sınırları Türkiye belirler. Aynı zamanda birçok şer planda bozulmuş olacaktır.

Amerika ve Batı bu bölgeye, İŞİD benzeri sözde cihatçı korsanlar yerleştirme planındadırlar. Ve yine sözde kurtuluş terörist ordusu kurarak, başta Türkiye olmak üzere, bölgeyi zora sokma planları mevcuttur. Böyle bir planın faaliyete geçmesi, Arap ülkelerinin haince desteğiyle bölgede sözde cihatçı, terörist faaliyetler baş gösterip, bundan da Türkiye’yi sorumlu tutarak, dünya kamuoyunda Türkiye’yi zora sokmak istemektedirler. Bu da yeni planlar açısından, kendilerinin işine yarayacağı yeni hamleleri doğurabilir.

Mesalâ; bir Arap ülkesi ciddi bir terör saldırısına maruz kalsa, bölge ciddi anlamda, karıştırılıp çıkacak olan kaostan faydalanmak isteyeceklerdir. Hain Arapların Batı’yı ve Amerika’yı kurtarıcı olarak ülkelerine davet etmeleri kaçınılmaz olabilir. Bu plan, göz ardı edilmemelidir.

Şunu açıkça söylüyorum ki; Yunanistan’ın provokasyonları kendilerine askeri alanda zarar verecek olsa da, Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkmayacaktır. Bu bir  Yunanistan’ı piyon  olarak sahaya süren emperyalistlerle, bir sinir savaşı ve yeni oluşacak dengelerde sınır savaşından başka bir şey değildir. Sıcak çatışma söz konusu değildir. Yüce Türk Milleti, Yüce Türk Ordusunun ve devletinin yanındadır. Devletimiz sinek kadar gücü olmayan, Yunanistan için, enerji bile harcamaya tenezzül etmez. Şahsen yüce devletimiz, şahsıma bile yetki verse; on bin Alp Kalperen’le ve Balalarla, Yunanistan’ı üç gün içerisinde teslim alır, Batı Trakya’yı özgürlüğüne kavuşturur, Türk topraklarına katarız.

Yüce Türk Milletini pandemiden sonra, savaş naralarıyla ve fısıltılarıyla, endişe ve korku provokasyonları yayılmak istenmektedir. Dünya şunu çok iyi bilmektedir. Biz Türk’lerin en iyi yaptığı şey “savaşmaktır”. Herhangi bir endişeye gerek yoktur.

Kasım ayındaki Amerikan seçimleri, sonucuna göre dünya, gardını alacaktır ve herkes kendi sistemini stratejik olarak hazırlamaktadır. Bütün dünya gördü ki, Yüce Türk Ordusu, doğu Akdeniz’den Suriye’ye, Irak’tan Balkanlara, mukaddes Kara ve Mavi vatan topraklarında, şahlanarak bayrak açmıştır. Şaşkınlıkla bunu izlemektedirler. Devlet ve Milletçe kararlılığımız kat kat daha da artmıştır. Karşıt güçler her ne kadar blöf yapıyorlarsa da, Türkiye ve Türkler, blöflere karşı pabuç bırakmayacak kararlılıkta ve ciddiyettedir.

Atalarımızın aziz ruhlarını, şad etmek isteyen, biz torunları diyoruz ki; blöfü bırakın cesaretiniz varsa gerçeğini yapın bize de böylelikle Türk’ün gücünü dünyaya ve tarihe kazımak için bir kez daha fırsat vermiş olursunuz. Ama biliyoruz ki, özellikle bu konjonktürde ve bu kaotik ortamda buna cesaret edemeyecekleri gibi, akıllarının ucundan bile geçiremezler. Fakat biz atalarımızın da yaptığı gibi, düşmanı takipte gevşeklik göstermiyoruz. Hodri meydan!

Bu yüzden, endişelenmeye de gerek yoktur.

Yaşasın Yüce Türk Devleti, Yaşasın Şanlı Türk Ordusu, Yaşasın Yüce Türk Budunu.

 Tengri Biz Menen.

Saygılarımla,

Oktan Keleş

 oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com

Twitter:@oktankeles

 https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8091/yunanistan-la-savas

 

Bu yazı 1,955 defa okundu.