En Sıcak Konular

Y. Murat YİĞİT

Köşe Yazarı
Y. Murat YİĞİT
28 Eylül 2018

TÜRKÇE DÜŞÜNMEK - 3






İkinci bölümde, bugünkü Türkçe’de kullandığımız ‘istihbarat’ kelimesine yönelik Arapça ve İngilizce karşılıkları ve anlamları incelemiş; istihbarat işlevleri açısından İngilizce olanın, Arapça olana üstün geldiğini ve yüzlerce yıl öncesinde kullanılan Türkçe karşılığın ise kavramın hem Arapça, hem de İngilizce anlamından daha üstün olduğunu belirtmiştik. Bu üçüncü bölümde, kavramın eski Türkçe’de kullanılan anlamlarını inceleyeceğiz.

İstihbarat kavramına yönelik eski Türkçe’de birçok karşılık bulunsa da bizim bu çalışmada odağımız “çap” kökünden türeyen “çapgan” veya “çapar” kelimeleri olacaktır. Eski Türklerde bilgi/veri götürüp getirenlere, yani elçilik ve postacılık yapanlara çapar (atlı) veya çapgan (postacı) denilmekteydi. Çapar ve çapgan kelimeleri, “çap” fiil kökünden türemiştir.

İsmet Zeki Eyuboğlu’nun 1989 basımı “Türkçe Kökler Sözlüğü”nün 56. sayfasında “çap” fiil kökü şu şekilde tanımlanmıştır:

 



Manalardan biri olan çalmak, hırısızlık yapmak manasında değildir. Çalmak, çalışmak kelimesi ile aynı “çal” köküne sahiptir ve süt çalmak, yoğurt çalmak,vs. süreçlerinde olduğu gibi hareket ederek emek sarfetmek manası vardır. Ayrıca çalışmak kavramıyla aynı kökten gelen çalmak kelimesinin hırsızlık yapmak manasında kullanılması, Osmanlı’nın son yüzyılında dilimize sokuşturulmuştur. Kurnazca yapılan ve amacı açıkça belli olan bu psikolojik algı operasyonunun kimler tarafından planlanıp uygulandığı ise ayrı bir yazının konusudur…

“Alıp götürmek” anlamı, istihbarat bilimindeki “veri toplama” safhasına denk gelmektedir. “Saptırmak, azdırmak, şaşırtmak” anlamları “düşmanın istihbarat toplama faaliyetlerine karşı koyma” safhasına, “kazmak, eşmek” anlamları ise “çapalamak” ile aynı anlamda olup “veri temizleme, işleme ve analize hazır hale getirme” safhasına, “ölçmek, biçmek” anlamları ise “hesap yapma, analiz” safhasına denk gelmektedir. Böylece “çap” fiil kökünden türeyen eski Türkçe’deki Türk istihbaratçısı kavramı (çapar/çapgan), hem istihbarat faaliyetlerinin hem de günümüzün 4.endüstri devrimi olarak anılan veri biliminin

1) veri toplama (alıp götürme),
2) veri temizleme ve işleme (kazma, eşme, çapalama),
3) veri analizi (ölçüp biçme)

adımlarının tümünü mana olarak içinde barındırmış olmaktadır.

Günümüzde ise “çap” kelime kökü ile akla genelde çaput, çapul, çapak, vs gibi kelimeler gelmektedir ki bunların ilk etapta özgün kelime kökü “çap” ile alakası yokmuş gibi görünmektedir; halbuki hepsi bir şekilde birbirine bağlıdır.

Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı Tarama Sözlüğü 2.cildinde, s.829 ve 830’da, “çapul”un anlamı “yağma” demektir ki bunun temelinde “at sürerek yağma” anlamı vardır.



“Tarama Sözlüğü”, 8 cilt olarak yayımlanmış ve 13.yüzyıldan günümüze dek Türkiye Türkçesi ile yazılmış kitaplardan toplanan Türkçe sözleri, tanıklarıyla beraber veren eşsiz bir kaynaktır. Bir diğeri ise Anadolu ağızlarından derlenen ve 12 cilt olarak yayımlanan “Derleme Sözlüğü”dür. Her iki sözlüğe de genel ağ ortamında Türk Dil Kurumu sitesine girerek sözlükler sekmesinden ulaşılabilir (tdk.gov.tr).

“çapak” kelimesi pürüz manasına geldiği gibi (göz çapağı, metal çapağı,vs.), ince dokunmuş bez manasına da gelmektedir.



“çaput” kelimesi de paçavra, eskimiş bez manasındadır.


Tarama Sözlüğü’nde “çapar” kelimesi yine ulak/elçi/postacı manasında açıklanmıştır.



Bu noktada istihbarat kavramı (çapar, çapgan) ile dokuma kavramının (çapak, çaput) aynı kökten (çap) geliyor olması tuhaf karşılanabilir, ancak dokuma kavramı biraz daha derinlemesine incelendiğinde dokuma işlevlerinde tıpkı istihbaratçı atlı birliklerin koşması gibi veya toprağı çapalayan bir çapanın şekil olarak atlı birliklerin koşmasına benzer bir görüntü ve işlev oluşturması gibi, birtakım koşma, çapma eylemlerinin kilit rol oynadığı fark edilecektir.

Bu bağlamda, “Derleme Sözlüğü”ndeki çapar(istihbaratçı) kelimesinin diğer anlamı da manidardır.

 


  Kolan dokuması, Anadolu’da çok eski çağlardan beri Türkmenlerin yapageldiği bir dokuma çeşididir. İplikler, çapar adlı fildişi, deri veya ahşap malzemeden yapılma aygıtlardan geçirilir ve bu aygıtlar döndürülerek dokuma işlevi gerçekleştirilir. Sözlükte bu mananın alındığı bölge olarak İzmir’in Tire yöresi kaynak gösterilmiştir…


Konu ile ayrıntılı bilgiler ve görsellerin tamamına Habibe Kahvecioğlu’nun “Türkiye’de Kolan Dokumacılığı: Güzelpınar Köyü (Denizli) Örneği” adlı makalesinden ulaşılabilir. Bu makalede ayrıca dokumacılığın en eski kaynağı olarak Mısır biliniyorken 1962’de Çatalhöyük’te yapılan kazılarda M.Ö.6000’li yıllara ait dokuma parçalarının bulunmasıyla gözlerin Anadolu’ya çevrilmiş olduğu belirtilmektedir.

Son örneğimiz ise “çapar” kelimesi ise aynı manada olan “çapgan” kelimesinin özel bir durum oluşturması hususudur. Bu kelime, yaklaşık bir asır kadar önce Hindistan Türklerinden İngilizce’ye geçmiştir… Çapgan’ın diğer bir manası da Türklerde “üst elbise, kaftan, bir nevi ceket, cepken” manasındadır.



Hobson-Jobson Anglo-Hint sözlüğünde İngilizce’ye Hint dillerinden geçen sözcükler yer almaktadır. Bu sözlüğün 219. sayfasında, Türkçe “çapgan” sözcüğü, özetle “bir nevi ceket” şeklinde açıklanmış ve kelime kökü olarak Türkçe veya Moğolca belirtilmiştir ki bu kelime Moğolca’ya da Türkçe’den geçmiştir. Kelimeye, İngilizce metinlerde ilk defa 1883 yılında rastlanmıştır.



Öyle sanıyorum ki İngilizler, bu kelimenin sadece elbise manasında olmadığını, “Türk istihbaratçısı” anlamına da geldiğini bilselerdi kelimeyi dillerine almazlardı…

Türk istihbaratçısı, bir asırdan fazla bir süredir anadili İngilizce olanların en değerli varlıklarında, dillerinde, dillerinin kılcal damarlarında atını koşturmaktadır…

 


 Yasin Murat Yiğit
27.09.2018



Bu yazı 1,430 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Mayıs 2023 CIA Psikolojik Harp El Kitabı 2.Bölüm: Silahlı Propaganda
    • 21 Mayıs 2023 CIA Psikolojik Harp El Kitabı
    • 7 Eylül 2022 Siber Operasyon: ?Amtrak Joe
    • 3 Temmuz 2022 Bozkırın Mübarekleri: Temuçin 1
    • 26 Mart 2022 İstihbarat Araştırmaları
    • 2 Ocak 2021 Atatürk, geometri ve Subutay
    • 25 Mayıs 2020 Bilim Bilinci ve Türk Töresi
    • 20 Nisan 2020 Algoritma: Koddaki Kod - 1
    • 3 Nisan 2020 Hangi Yapay Zeka?
    • 15 Mart 2020 Kara Talım - 2
    • 1 Mart 2020 Kara Talım - 1
    • 9 Kasım 2019 Sosyal Medyada Yapay Zeka
    • 12 Temmuz 2019 Kur'an Kurultayı - 1
    • 6 Haziran 2019 Türk Bilim - 2
    • 27 Mart 2019 Türk Bilim - 1
    • 22 Ekim 2018 Atatürk, Karahandır
    • 28 Eylül 2018 TÜRKÇE DÜŞÜNMEK - 3
    • 14 Eylül 2018 TÜRKÇE DÜŞÜNMEK - 2
    • 7 Eylül 2018 TÜRKÇE DÜŞÜNMEK - 1
    • 11 Temmuz 2018 Kutuplaşmanın Anatomisi: 2

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,903 µs