Şeytan ile Türk’ün kadim savaşı devam ediyor.
Allah adına kurulan ve Allah adına, Allah yolunda savaşan ilk ordunun yani “Türk ordusunun” tasfiyesi için yüzyıllardır mücadele ediliyor. Başaramadılar, Allah’ın izni ile de başaramayacaklar.
Hep söylüyoruz, tarihçiler de söylüyor; Türk’ün olmadığı bir "tarih sahnesi" yok. Bilinen ve bilinmeyen tarih içinde Türk’ün varlığının bugüne kadar gelmesinin sebepleri olmalı. Bunu biz düşündüğümüz gibi, “Düşman” da düşünüyor ve o sebepler/teşkilat/kadim bilgiler üzerine çalışıyor. Ne kadar çalışırsa çalışsınlar; Allah’ın izni ile bu sırra ulaşamayacaklar. Bu söylediklerim, hamasi laflar olarak görülebilir, bir sakıncası yok, görsünler…
Başta bilerek yazdım; "Şeytan ile Türk’ün savaşı" diye. Şeytan kendini kimi zaman İsrail, ABD, AB kimi zaman, İŞİD, kimi zaman Soros, Kissinger, Brzezinski vs. olarak kamufle ediyor.
Şeytan’ın askerleri de her dönemde olmuş: Firavun vs.gibi.
“Onların üzerlerine şeytan galebe etmiş de onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur. Onlar, şeytanın askerleridir. Haberiniz olsun ki şüphe yok şeytanın askerleri, onlar, hüsrâna uğramış olanlardır.” (MUCADELE Suresi 19. Ayet)
Yine birçok ayette Yüce Allah; “şeytanın adımlarına uymayın” diye bizleri uyarıyor.
İblis’in bütün askerleri şimdilerde kimlerdir?
Satranç oyunu devam ediyor:
Stratejileri, hamleleri iyi yapmazsak zaafa uğrayabiliriz. Şeytan’ın ve askerlerinin stratejisini iyi analiz edersek, Türk’ün başarısını kolaylaştırmış oluruz.
Yıllardır Oktan Keleş Bey yazıyor: "Şeytan, İslam’ın terörle anılmasını istiyor" diye. http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=5278 geldiğimiz noktada öyle olmadı mı?
Kimler Şeytan’ın değirmenine su taşıdı?
Burada ana sebeplerden anlatıyorum, kaynağından anlamazsak olayı farklı analiz ederiz. Şeytan ile Adem’in savaşını iyi anlamazsak, olayları başka sebeplere bağlarız.
Yoksa biz de biliyoruz akademik çalışmaları, düşünce kuruluşlarını, enstitüleri…
Bu kuruluşların da amaçlarına bakmak lazım. Kime hizmet ediyorlar: Şeytan’a mı, Adem’e mi?
Akademik çalışmalar deyince şunu da vurgulamak lazım; Şeytan ve taraftarları önce işi bu enstitüler ve düşünce kuruluşları vasıtasıyla teorik tartışmaya açarlar. Bütün dünyada bu teori, tartışılmaya başlanır. Parlak isimler, üniversiteler, akademik camia, televizyonlar konuyu bir anda bütün dünya milletlerinin gözüne sokarlar.(Medeniyetler Çatışması vs. gibi)
Bütün dünya milletleri enforme edilir.
Uzun uzun anlatmaya gerek yok: Sonra işin pratiğine geçilir…
Yaşadınız ve gördünüz.
…
Şimdi bizlerin, Türk’ün kadim kodlarını iyi bilmemiz lazım. Düşman da en çok bu kodları çözmek için uğraşıyor, bunun için bize tuzak kuruyor, bu yüzden içimizden, bizden görünen ve sitemizde de sık sık yayınladığımız “Tanrı Ceketli Adamlar” http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=2710 yüzyıllardır içimizden eksik olmuyor.
Diğer bir konuyu vurgulayalım:
Biz Müslümanız. Dinimiz İslam. Irkımız Türk. Biri Din, biri ırk bu ikisini karıştırmayız. “Müslüman mısın, Türk mü gibi” art niyetli soruların tuzağına düşmeyiz.
"Ümmet ümmet" diyorlar. Tamam biz de ümmetiz. Ama nerede bu ümmet? İran ile mi, Arabistan ile mi, Irak ile mi, Suriye ile mi, Mısır ile mi, ümmetiz. Ümmet isek, niye hemen hemen tamamı ile karşı karşıya kaldık? Nerede bu ümmet? Nerede bu ümmetin birliği?
Bir de yıllarca acayip acayip isimlerin peşine düşülmüş, boşuna ABD, ABD olmuyor, sana göre adamı bile yetiştiriyor. Bir örnek; düşmüşler bir Mevdudi’nin peşine. Yahu bu adam Ömer Nasuhi Bilmen’e göre 3. Sınıf bir fikir adamı. Bu adamın fikirlerinin niye bayraktarlığını yapmaya uğraşıyorsun? Yapacaksan, önce ve ilk örnek: Peygamberimiz (sav)’dir. Sonra örnek alacaksan Yesevi Hazretleri var, akaid imamı arıyorsan Maturidi var…
Ümmetçilere de şunu söyleyeyim:
O ümmetleri de toparlayacak olan yine Allah’ın izni ile TÜRK’tür!
Neyse konuyu dağıtmayalım…
Tekrar kadim bilgilerimize dönelim:
Benim düşünceme göre -bu sadece beni bağlar- biz büyük bir milletiz ve bu büyüklüğün kadim kökenleri ve kadim bilgilere dayanan bir yapısı var. Bu bilgileri ve yapıyı çözmek için TÜRK’ün üzerine saldırı üzerine saldırı düzenleniyor. Bu yapıyı çözmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama nafile…
Sezdiğim kadarıyla bu yapıyı çözerseler Türk’ün yeryüzünden tasfiyesini sağlayacaklarına inanıyor ahmaklar.
Oktan Keleş’in kitabındaki Erenlerden biri ne diyordu:
“…Türkiye’yi geçecekler ki, dünyayı geçsinler. Türk’ün sırrında tüm dünyayı korumak vardır. Bu yüzden dünyanın koruyucusunu yok etmeliler ki planlarını faaliyete geçirsinler.”
Türk’ün misyonu belli…
Şimdilerde Teşkilat-ı Mahsus’a ile ilgili vs. çalışmalar yaptırılıyormuş. Yaptırılsın… Örnek olarak, diyelim ki 1.000.000 sayfa kitap içeresinde bir cümledir Teşkilat-ı Mahsus’a. Kalanlara selam olsun…
Yukarıda stratejiden bahsettik. Şimdi kadim bilgilere geri dönersek;
ABD, Suriye üzerinden Türkiye’yi sıkıştıracaktı. Ne zaman bu söylendi: 2006 yılında… Ne strateji kuruldu?
Neyse…
Önümüze bakalım: ABD-Türkiye arasındaki çekişme tırmanacağa benziyor… ABD Şeytanı, tüm güçleri ile Türkiye’yi sıkıştırmaya uğraşıyor. Elbette var gücümüzle mücadele edeceğiz. Satrançta gerekli hamleleri yapacağız. Ama sonucu bilince oyunun pek keyfi olmuyor.
ABD’de üst üste iki deprem, coni ve taraftarlarının boynu bükük geriye dönüşleri …
Baylar:
Şah ve mat…
Çok daldan dala oldu ama şunları da yazmalıyım:
1-BND’ye çalışan İslami görünen gazeteci kim?
2-İngiliz’e çalışan, Türkiye’nin menfaatineymiş gibi yazılar yazan gazeteci kim?
Oktan Keleş Ağabeyimiz “Çırpınırdı Karadeniz’”in http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=2927 nakarat kısmında şöyle diyordu:
Türk'ün Şanlı Bayrağını Çin Seddi ne Asacağız!
Türk'ün Şanlı Bayrağını Beyaz Saray'a Asacağız!
Türk'ün Şanlı Bayrağını Vatikan'a Asacağız!
Ben de diyorum ki,
Türk'ün Şanlı Bayrağını UZAY'a Asacağız!
Asarız değil mi Baran Aydın… Aramıza hoş geldin…
Emir Yıldızdan
buulkem@gmail.com
Twiter:@emiryildizdan
6.09.2016
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle