En Sıcak Konular

Emir Yıldızdan

Köşe Yazısı
Emir Yıldızdan
9 Aralık 2013

Gizemli Mason, Oktan Keleş'i mi Okumuş?



Gizemli Mason, Oktan Keleş'in Asa kitabını mı okumuş?

 

Bugün bir gazetede, bir köşe yazarı gizemli bir konuğundan ve o konuğun anlattıklarını yazdı.

http://www.takvim.com.tr/Yazarlar/ergundiler/2013/11/27/iki-mason

O yazıda 9'lardan ve Dikilitaş'ta yapılan ayinden söz ediyordu.

Yazının ilgili kısmı kısaca şöyle:   

"Kim o yahu? İsim veremem! Ama çok akıllı ve yanlış tanınan biridir! İnanılmaz ilişki ağı vardır!

Sanki birileri onu korumak adına KALKAN oluşturuyor! Dünyanın tepesindeki 9 kişi ile İstanbul'da toplantı yaptığını biliyorum!

 -Nerede?

 Sultanahmet'teki DİKİLİTAŞ önemlidir!

İki yılda bir yazları bu adamlar gelip öğleden sonra turist kıyafetiyle DİKİLİTAŞ'taki size söyleyemeyeceğim mucizeyi fotoğraflarlar! Kimse bunları görmez ve fark etmez! Hiçbiri PASAPORT kullanmaz! Devletin fark ettiğini hiç görmedim..."

.... 

Yazı böyle devam ediyor. Şimdi, bu yazarı ziyaret eden kişi acaba Oktan Keleş'in ASA kitabının (170-174.) sayfalarını okuyarak mı, bu ziyareti yapmış, yoksa orada anlattıklarının yıllar evvel kelimesi kelimesine Oktan Keleş'in yazdığından haberi mi yok?

Gizemli mason bir de demiş ki, "Kimse bunları görmez ve fark etmez! Devletin fark ettiğini hiç görmedim..."

Bak bak bak. İşte en gizemli Mason buysa... Oysa o ayinler yıllar evvel biliniyordu ve yazılmıştı. Üstelik neden bu ayinin yapıldığı da açıklanmıştı.  

İşte ASA Kitabında o bölüm:

"İstanbul’daki Sultanahmet Meydanı’ndaki dikilitaşı günde -özellikle yaz sezonunda- yüzlerce turist ziyaret eder. Bunlardan bazıları, boyunlarında fotoğraf makinesi, turist süsü verilmiş Şeytanîlerdir.


  


 

Belli sayıdaki Şeytanî bu taşın etrafında dönerek, tavaf edercesine büyü tılsımını yeniler. Bu işin ihalesi Masonik teşkilatlarca seçilen “emanetçi” adı verilen kişilerce yapılır. Bu ve bunun gibi anıtlar, acaba neden Dünya Yahudi Kuruluşu olan Unesco tarafından gizli şekilde koruma altına alınır?   



Üstteki fotoğrafa iyi bakın. Güneş, taşın en ucunda. Tepe noktasına girmiş vaziyette. Güneş ışınlarına dikkat edin. Aşağıya açı yaparak iniyor. Ne görüyorsunuz? Piramit değil mi? Işık hüzmesi piramidi çiziyor. Dikilitaş ise içinde kalıyor. “Her şeyi gören göz”den güneş ışınları yansıyor ve “ihtişam ateşi” deniliyor. İşte sır bu; binlerce yıl gizlenen sır… Bu taşlara bu şekilde; güneş tepedeyken, belli bir noktadan, çıplak gözle ve gözünüzü az kısarak bakın. Piramit açıkça görülür. Yukarıdaki resme bakın: Güneş ışınlarının çizdiği piramidi gör. İşte Sultanahmet Meydanı’ndaki piramit ve içinde sakladığı (sembolik) Şeytan’ın evi.


İlhami Abi’yle bu yere geldiğimizde bana şöyle demişti:


- Zahirde gördüğün resmin arasındaki mânâyı gör. Tıpkı üç boyutlu resme bakar gibi odaklaş. Yılma; görmeye çalış.

Ne demek istediğini, ancak bu hadiseyi gösterdiğinde anlamıştım.Zahirde gözümüzün önünde ne olaylar cereyan ediyor da bizler görmesini bilemiyorduk; belki de bakmasını…
-1998 senesi...

Dikilitaş'ın sırrı  http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=26  

9'lar ile ilgili olarak neden 9'u seçtiklerini Oktan Keleş yıllar evvel yazmıştı. Sanıyorum ki, o gizemli Mason'un üstatları bile bu 9'un sırrını bilmiyorlardı.  

İşte 9 Şeytaninin sırrı       

"Neden 9'a ulaşmak için gayret gösterilmektedir.9 sayısı bu grup için neden bu kadar önemli? Bu soruların  cevabı kitapta şu şekilde açıklanmaktadır :

 " İlk  insan ,ilk peygamber Hz. Adem (As) kadar gitmektedir. İblis üstünlük taslayıp cennetten kovulunca, insanoğluna düşman oluyor. Hz. Adem'e düşman olan iblis,bu düşmanlarının sayısının ne zaman artacağı endişesi içindeyken, o dönemde şeytani bir cin olan W şeytan ona şu cevabı veriyor; 3. düşmanın 9 ay sonra  gelecek.İnsan 9 ayda doğduğu için, iblis için  bu durum düşmanlarının çoğalması demekti.Bunu engellemek için her ay bir cini Hz. Adem'in eşine musallat ederek yeni bir insanın dünyaya gelmesine mani olmak istiyor.İblis her ay bir cini Hz. Adem'in eşine yolladı ama Allah'ın izni ile bu planlar tutmadı ve doğum gerçekleşti.( 9 canlı deyimi de bu olaydan gelmektedir.) Bu arada Hz. Adem'in eşine verilen vesveseler arasında şunlar vardı: 'Bunu dünyaya getiriyorum,ama bakabilecek miyim?Ya asi olursa Rabbine…vs..Sonraki Ademoğulları için de aynı planlar işledi, doğumlara engel olunmak istendi ama bu çabalar boşa çıktı. Ta ki Ademoğullarından biri karnındaki çocuğu,cenini düşürerek(öldürerek) dünyaya gelmesini engelleye kadar.Bu durum iblis için milat oldu ve artık bu iş için cinlere ihtiyacım kalmadı,insan bu işi artık kendi yapıyor diyerek sevindi" Denilmektedir Oktan Bey'in kitabında.

 "Çocukların doğmadan öldürülmeleri işi bazı ülkelerde yasa ile korunmasına rağmen bazı ülkeler de sınırlı sayıda doğuma izin vererek,çocukların doğmadan öldürülmelerini desteklemektedir.Planlar arasında doğum izinlerini kura ile bazı ailelere vermek, sonra da sadece İsrail oğulları çocuk yapabilir aşamasına getirmek" gibi amaçlarının olduğunu öğreniyoruz Oktan Bey'in kitabından.

 Çocuk sahibi olmanın önüne geçmek için; küresel ısınma,kuraklık,savaş, geçim derdi vs  türü etkenlerle insanların çocuk yapmamaları konusunda psikolojik olarak baskı yapıldığına bugün artık  herkes  şahittir.

 Şimdi tekrar asıl konumuza dönecek olursak: Bu 9 cinin yerini zamanla 9 şeytanlaşmış insan aldı.İşte 9 rakamının sırrı buradan gelmektedir. Bu 9'lar insanoğlu'nun felaketiyle meşgul olup bunun için bir takım planlar yapıp uygulamaya koymaktadırlar."

http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=25

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=377

Her zaman söylediğimiz gibi Oktan Keleş'i, 16 Yıldız'ı okuyanlar her zaman bir adım önde.

Haksız mıyım? 

Emir Yıldızdan                

buulkem@gmail.com    

Twitter: @emiryildizdan 
 



Bu yazı 10,743 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Aralık 2023 Discovery Skandalı
    • 26 Mayıs 2021 Kara Yöneticiler ve Yılanların Öcü
    • 13 Ocak 2021 30 Saat Savaşları
    • 4 Ocak 2021 Günümüzün Fuggerleri, Aşı ve Korku İmparatorları
    • 30 Mayıs 2020 Göktürklerden Hediye
    • 1 Nisan 2020 Kulbak Bilge İle Çağı Anlamak
    • 7 Aralık 2019 Turks ve Caicos Adaları
    • 19 Mayıs 2019 Barbarosun Sancağı
    • 12 Aralık 2018 NATO mu PESCO mu?
    • 17 Ağustos 2018 Papaz Kaçtı Oyunu
    • 17 Aralık 2017 Yüzyıllık İntikam
    • 13 Ağustos 2017 Gökteki Türklerle Yerdeki Türkler Birleşti!
    • 31 Temmuz 2017 Pentagon'un Planını 5 Yıl Evvel Deşifre Etmiştik
    • 21 Temmuz 2017 Gargad-DNA Görünmezliği Projesi ve Manyetik Biyoloji
    • 23 Haziran 2017 27 Uçağın Sırrı
    • 4 Mayıs 2017 LOLAN (LÜLEN)-ECE-AYSULU TÜRK'e Kavuştu!
    • 6 Şubat 2017 13 Ocak 16.40, Denktaş, İstanbul
    • 1 Ocak 2017 Tarikatlar-Cemaatler ve İstihbarat-1
    • 6 Aralık 2016 Ordu, Bütün Türk Milletidir!
    • 1 Kasım 2016 Sessiz Sözsüz Yaşananlar

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,420 µs