En Sıcak Konular

Emir Yıldızdan

Köşe Yazısı
Emir Yıldızdan
5 Temmuz 2012

Şaban BENİM Ayım



"Şaban BENİM Ayım…"

Salâtü selâm olsun ona

  

“Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” Tevbe/128

(Allah, Peygamberimizi (sav); Rauf (şefkatli), Rahim (merhametli) olarak nitelendiriyor. Cenab-ı Allah, daha önce hiçbir peygamberi kendi isimleri ile sıfatlandırmamıştır.)

Bu Ayet’i okuduğumda gözlerime yaş doldu. Kendimden utandım. Kendimin kıymetini bilmediğimden, Efendimiz (sav)’in kıymetini bilmediğimden, beni Yaradan’ı -izin verildiği kadar- bilmediğimden utandım.

O Resul ki (sav), benim sıkıntıya uğramamı istemiyor, bana çok düşkün,  müminlere karşı oldukça şefkatli, merhametli. Ya ben? Ya ben nerelerdeyim? Hangi kıyılarda dolaşıyorum? O'nun yanında olmak varken...

Efendimiz (sav)’i nasıl da üzdüğümüzün farkında değiliz. O, bizim için üzülüyor, bizim sıkıntıya uğramamız O’na ağır geliyor, bizi çok seviyor, bizlere düşkün. O, kollarını açmış âdeta haykırıyor! Durun, ümmetim, durun ümmetim, ateşe doğru koşmayın! 

Merhamet Peygamberi bunun için denilmiş.

                                                                   *

Kızı Zeynep, Efendimiz (sav)’e, "Çocuğum ölmek üzeredir, lütfen bize kadar geliniz" diye haber göndermişti.

Efendimiz (sav), büyük sahabilerinden birkaçıyla birlikte kızının evine gitti. Ölümün eşiğinde olan yavruyu O'nun kucağına verdiler. Merhamet Peygamberi ağlamaya başladı. Mübarek gözlerinden dökülen inci tanelerini gören büyük sahabi Sa'd ibni Ubade hayretler içinde kaldı:

-Ya Resûlallah! Bu hâl nedir? deyince, Peygamberimiz de:

-Bu gözyaşı, Allah Teala'nın,  kullarının gönüllerine koyduğu, kendi rahmetinin bir eseridir. Cenab-ı Hak bu duyguyu, kullarından istediğine ihsan eder.” Demişti.

Tıpkı yedi evladından 6’sını kendinden evvel ahrete yolcu ederken yaşadığı hüzün gibi…


Eser: Yusuf Coşkun Benefşe


Kapılar kapandıkça yalnız kalıyoruz. Bu elbette “kendi elimizle işlediklerimizden” dolayı. İmkânları, fırsatları nasıl da cömertçe harcıyoruz. Harcıyoruz  her şeyimizi; zamanı, sağlığımızı, gecemizi… Aldığımız nefesten haberimiz yokmuş gibi yapıyoruz. Oysa her nefeste dirildiğimizin  ne zaman farkına varacağız?

O’nu bilmenin yolu, O’nun seçtiğini “bilmekten” geçiyor.

Kendimizi uzak sanıyoruz. Gaflet içindeyiz.

Bilin ki, O Resul (sav) ümmetinin  başında. Ümmetinin başında hâlâ…Ah bir bilseniz, bizim için nasıl çırpındığını...

 

Madem ki, söz verdik:

“Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah” dedik.

O halde?

Sıfattan Zat’a geçme vakti değil mi?

 

Erol Elmas

buulkem@gmail.com

 21.06.2012



Bu yazı 6,936 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Aralık 2023 Discovery Skandalı
    • 26 Mayıs 2021 Kara Yöneticiler ve Yılanların Öcü
    • 13 Ocak 2021 30 Saat Savaşları
    • 4 Ocak 2021 Günümüzün Fuggerleri, Aşı ve Korku İmparatorları
    • 30 Mayıs 2020 Göktürklerden Hediye
    • 1 Nisan 2020 Kulbak Bilge İle Çağı Anlamak
    • 7 Aralık 2019 Turks ve Caicos Adaları
    • 19 Mayıs 2019 Barbarosun Sancağı
    • 12 Aralık 2018 NATO mu PESCO mu?
    • 17 Ağustos 2018 Papaz Kaçtı Oyunu
    • 17 Aralık 2017 Yüzyıllık İntikam
    • 13 Ağustos 2017 Gökteki Türklerle Yerdeki Türkler Birleşti!
    • 31 Temmuz 2017 Pentagon'un Planını 5 Yıl Evvel Deşifre Etmiştik
    • 21 Temmuz 2017 Gargad-DNA Görünmezliği Projesi ve Manyetik Biyoloji
    • 23 Haziran 2017 27 Uçağın Sırrı
    • 4 Mayıs 2017 LOLAN (LÜLEN)-ECE-AYSULU TÜRK'e Kavuştu!
    • 6 Şubat 2017 13 Ocak 16.40, Denktaş, İstanbul
    • 1 Ocak 2017 Tarikatlar-Cemaatler ve İstihbarat-1
    • 6 Aralık 2016 Ordu, Bütün Türk Milletidir!
    • 1 Kasım 2016 Sessiz Sözsüz Yaşananlar

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,746 µs