24 Kasım 2011

Deprem+İstanbul

DEPREM+ İSTANBUL

 

17 Ağustos büyük Marmara depreminden sonra, bugüne kadar medyada lakapları deprem profesörü konulan, kanallarda birbiri ile yarışırcasına çıkan bilirkişiler, hep şunu söylediler: “İstanbul’un doğru düzgün bir jeoloji haritası yok, doğru düzgün bir fay haritası yok!”

 

Bu kişiler, birbirlerine zaman zaman da muhalefet ettiler. Olmadı büyük paralarla, Avrupa’dan sualtı araştırma gemisi getirdiler. Buların yanı sıra yine  birçok cihaz ve ekipman getirdiler. (Bu getirilen gemi ve cihazların parasını Türk Devleti ödemiştir.) Getirilen gemi, sözde Marmara’daki fay kırıklarını tespit etti, resimledi, karada da ekipman ve cihazlarla jeoloji haritaları çıkarıldı. Ortak söylem şuydu: "Bugüne kadar, bu kadar kapsamlı bir çalışma Marmara da ve İstanbul da yapılmamıştı." Çalışma sonucunda, hâlihazırda ne bir harita gösterdiler, ne de çalışmanın sonucunu kamuoyuna deklare ettiler.

 

Çıktıkları Tv kanallarında, sadece dijital ekrandan, Marmara haritasından ellerinde bir çubuk; “şu noktada fay var, bu nokta sağlam, şu nokta çürük” dediler. Tabii ki bu konuda da meslektaşları ile ters düştüler. Birbirlerine muhalefet ettiler. Buradan da anladık ki, yine kapsamlı bir çalışma ortada yoktu. Varsa da yoktu.Ya da yoktu da yoktu. Yazımızın bel kemiğini oluşturacak itirazımız  işte bu noktada başlıyor.

 

Bugüne kadar “ jeolojik alanda kapsamlı bir harita yok” diyenler, doğruyu söylemiyorlar!

 

İspatını aşağıda sunacağımız 1960 tarihli, İstanbul  Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan; İstanbul Boğazı ve civarının haritası, Ord Prof. Dr. Malik Sayar başkanlığında  çalışılmıştı. Üstelik, çok detaylı bir şekilde. Tekrar dikkatlerinize 1960 tarihini sunuyoruz.

---

 

---

 

 

---

Şimdi soruyoruz: Hem sunuyoruz hem soruyoruz: Bugünkü yurt dışından gelen ekipman ve geminin hazırladığı haritanın bundan farkı ne? Şimdi diyeceksiniz ki az önce "ortada harita yok" dediniz. Şimdi de diyoruz ki; iki harita arasındaki fark ne? Bu ne tezattır? Tezat yok. Çünkü, yeni bir harita yok. Kamuoyuna sunulan harita, 1960 yılındaki haritanın aynısı.

 

Tv kanallarında Marmara ve çevresi haritası, üzerinde çubukla yapılan sunumlar araştırma haritaları değildir. X deprem profesörünün Y deprem profesörüne karşı birbirileri ile çekiştikleri sunum haritalarıdır.

 

1960’dan beri ki, evveliyatı da var, çalışılmış İstanbul ve Marmara jeoloji haritası mevcutken, inşaat sektörüne sırf rant amaçlı her yere yol neden verilmiştir?

 

ABD’yi tekrar keşfetmiş gibi, deprem bahane edilerek, yeni rantlar hayırlı olsun

 

Saygılarımla.

 

 

Oktan Keleş

 

oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com

24 Kasım 2011

Bu yazı 12,758 defa okundu.