En Sıcak Konular

Oktan Keleş



Oktan Keleş
24 Ağustos 2011

Türk Milletine Savaş



Türk Milletine Savaş

 

Türk Milletine açılmış bir savaş vardır. Türk Devletine ise zaten çoktandır bir savaş açmışlardı. Bazı utanmaz medya ve dış güçlerin iç maşaları şöyle diyorlar; Bu saldırılarda “derin PKK var”, bu “asıl PKK’nın” işi değil. Onlara göre, iki PKK var ; biri “cici PKK” diğeri, “derin PKK.”  Bu tür söylemlerle, gerçeklerin üzerini örtme görevlerini yerine getiriyorlar.

PKK’yı Kuzey Irak’a çekme planlarını bilmediğimiz mi, sanılıyor. Türkiye’ye karşı, Barzani köpeğinin sözde askerleri ile PKK arasında işbirliği ve  PKK’yı, Barzani’nin sözde ordusuna katma, onun kontrolüne verme istekleri var. Bunları dillendirenleri yakında hep beraber göreceğiz/izleyeceğiz.

Yeter artık! PKK ve işbirlikçileri bu topraklardan temizlenmeli, düşman yok edilmelidir! Artık taziyeler daha da tahrik edici bir hâl almıştır. Ormanın aslanı; tilkinin, çakalın ve itlerin oyuncağı olmuşsa, o zaman da kurtlar, ensesini kalınlaştırır. Hani kurda sormuşlar: “Neden ensen kalın?” diye. Kurtta: “Kendi işimi, kendim görürüm de ondan” demiş.

İktidar ve yandaşları çıkmış: “Doğuda vatandaş tehdit ediliyor, oy bile kullandırılmıyor” diye itiraf ediyorlar. Sen şikâyet mercii misin? Devleti temsil ediyorsun! Şikâyeti biz yaparız. Oradaki ve her yerdeki vatandaşının; can ve mal güvenliğini sen sağlayacaksın.

Aysel Tuğluk denen PKK sözcüsü,  “Kürt halkı olarak ‘demokratik özerkliği’ ilan ediyoruz” diyor. Şimdi bizde, Türk Milleti olarak “bir şey mi ilân edelim.” Türk Milletine her şey haram, diğerlerine mubah mı? Devletin temsilcisi iktidar, gereğini yapmalıdır! Devleti zaafa uğratmaya, şanlı ordumuzu yıpratmaya çalışanlara cevap verilmelidir! Çünkü cevap verme mercii iktidardır. Birilerinin yaptığı gibi "cevabı herkes kendi verirse ne olur," düşünün. Ama önce Türk Milletine öyle bir cevap verin ki, daha öncekiler gibi masal olarak algılanmasın, vicdanları tatmin etsin!

Bütün dünya bilir ki, Türk Devletsiz yaşamaz, yaşayamaz! Devletinin zaafa uğradığına kanaat getirirse; “ya devlet başa, ya kuzgun leşe” diyeceğini herkes bilir. Yazdığım yazılarda,“Arap Baharı”safsatasını bize örnek gösterirler, aynı oyunları burada yaparlar, dedik. (http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=131) Aynen oldu. Diğerlerini saymıyorum… “İsrail’in Mavi Marmara Senaryoları” (http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=776) yazısındaki maddelerinin, biri dışında, hepsi gerçekleşti. Uyuyan uyusun. Pakistan’da terör saldırıları ve operasyonlarda 400’e yakın kişi öldü. Afganistan’da yine 300 ‘ün üzerinde ölen oldu. İsrail Gazze’ye saldırdı. Ölü ve yaralı sayıları tam bilinmiyor.

Türkiye tehdit ediliyor. Suriye büyük oyun oynuyor, ABD  konsolosluğunu işgal ediyor, “uluslar arası güçler müdahale etsin” diye. Bunu 2006 yılında çıkan kitabımda yazdım.

Asıl plan: “PKK, Suriye’ye kaçtı oyunları oynanıp, Türkiye’yi, uluslararası güçle birlikte, Suriye'ye müdahalenin içine çekmek.” Başbakan, Libya’nın işgali sırasında; “NATO’nun işi ne orda?” demiş sonra da yapılan saldırılara boyun eğmiş ve  Kaddafi’yi ABD’den daha sert tehdit etmiştir. Başbakan, Büyük Ortadoğu Projesindeki (BOP)  Türkiye’ye biçilen rolü reddetmelidir. Türk Milleti,  PKK ile tehdit ediliyor ve deniliyor ki, “aklıselim olun, yoksa kan gövdeyi götürür.” İki terörist leşi için tüm Güneydoğu ayağa kalkıyor, bizler şehitlerimiz için, Fenerbahçe ve lig maçları için ayağa kalktıkları gibi kalkmayalım, öyle mi? Bunu, “ayağa kalkalım” diye söylemiyorum, yanlış yorumlanmasın. Bunu,  Türk milletini; PKK ile, bölünmeyle, demokratik özerklikle, dış güçlerle  korkutmaya cüret edenlere söylüyorum. Türk Milleti zaten çoktan ayağa kalkmış, bunu siyasilerin özellikle bilmesi gerekir. Bunu görmezden gelmemesi gerekir. Zira asıl tehlike budur! Siyasiler, millete gerçekleri söylesinler.

Meselâ bazı kişiler, neden İmralı canisinin avukatlarıyla görüşmeler yapmıştır, maksatları neydi? Olayların buraya kadar gelmesinde, iktidarın “Habur karşılamaları” onları cesaretlendirme tiyatroları yok mu?

“Yeter artık, yok öyle karalıyız, yok bu olaylar bizi yıldıramaz” falan filanlar yetmiyor. Bu milletin Mehmetçikleri alçakça şehid ediliyor. Tıpkı 20 sene önce yanımda şehid olan silah arkadaşlarım gibi. Ver yetkiyi orduya, hiç değilse tam yol ileri düşmanın üzerine gitsin. Yok demokrasi, yok falan filan, artık yeter!

Madem, “İç güvenlik işi polisindir,” o zaman,  Mehmetçiği çek kışlaya, polis teşkilatını görevlendir tamamıyla. Birde kafama takılan, polis teşkilatı ve bazı birimler medyadaki haberlere bakılırsa, hep TSK’yı dinlemiş. “Biraz da PKK’yı dinlesinler de istihbarat versinler,” diyenler çoğaldı. Bu tehlikeli bir algı. Tüm güvenlik birimleri her türlü moral bozucu algıdan korunmalıdır. Neden meselâ PKK’lıların ses kasetleri medyaya düşmez? BDP’lilerin düşmez?

"Yeni Anayasa yapılacaktı, YAŞ  toplantıları vardı.  zamanlama manidardı," falan filanları da bizi ilgilendirmez. 13 Mehmetçik bunlar için kurban edilmişse daha vahimdir.  Yine sorumluluk iktidarındır. Bu iş artık bitmeli. Sözlerle, gaz almalarla değil! Hz. Mevlana’nın dediği gibi: “Ateşe odun atmakla, ateş sönmez!”

 Bu şehitler Türkiye’nin değil, Türk milletinindir! Öyle yarım ağızla, “vah vah” diyenlerin değil.

Türk Milletinin başı sağ olsun! Vatan sağ olsun.

  16 Temmuz 2011

  Oktan Keleş

Oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com










Bu yazı 15,062 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Mayıs 2024 Görü
    • 30 Ekim 2023 Necro: Dijital Büyü
    • 1 Temmuz 2023 GÖK TANRI İNANCININ KURANDAKİ İZLERİ
    • 2 Mayıs 2023 Nato Ezoterizmi
    • 23 Şubat 2023 NEKRO İSTİLA
    • 23 Eylül 2022 Adguk Öğretisi - Tanrının Gözü
    • 14 Eylül 2022 Kambaba-24 NATO-Yunan'la Savaş Olur mu? - Elizabeth Peygamber Soyu mu?
    • 28 Temmuz 2022 Mason Kemalistlerin ve Sözcülerinin Yalanları-2
    • 24 Temmuz 2022 Mason Kemalistlerin ve Sözcülerinin Yalanları-1
    • 23 Haziran 2022 KamBaba - Devler Uyanıyor - Bölüm 1
    • 17 Haziran 2022 Beş Büyük Plana Dikkat! AKP; Ana Muhalefet Partisi Olmaya Hazırlanıyor. (Kambaba-23 Gündem Özel)
    • 7 Mayıs 2022 Kambaba Gündem, Mülteci Sorunu - ( Kambaba-22 )
    • 19 Mart 2022 Kambaba-21
    • 27 Ocak 2022 Oktan Keleş ile Gündem-1
    • 19 Ocak 2022 Kambaba-20 Gizlenen 2025 Güneş Patlamaları - OTAĞ - Doğal Yaşam
    • 4 Ocak 2022 Adguk Öğretisi
    • 23 Ekim 2021 Kambaba-19 Gündem
    • 26 Eylül 2021 Kambaba-18 (Yaşanan kimin sistemi ? - Kur'an da her şey var mı? - Balık avı)
    • 24 Eylül 2021 Kambaba-17 ( Cahiliye Devri ile Bugünün Farkı !)
    • 22 Eylül 2021 Kambaba-16 ( Dış Tehditler )

    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,649 µs