“31 Mart Analizi Devam Ediyor...”
30 Mart 2011 tarihinde bir yazı kaleme almıştık:[2]
Kraliçe'ye Soruyoruz: “Neden 31 Mart?” diye.
Başbakan Erdoğan, 31 Mart 2011 Perşembe günü, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından kabul edilmişti. Ve orada yine bir akıl yürütmede bulunmuştuk, demiştik ki: “31 Mart tarihini kim belirledi bilmiyoruz ama tahminimiz odur ki, İngilizlerin bu işte bir parmağı vardır. Devletlerarası ilişkilerde randevu tarihi belirlenirken, bir tarih önerilir, karşı tarafta ya o tarihe uyar veya yeni bir tarih önerir. Bizim tahminimiz odur ki, Türkiye bir tarih önermiştir ama İngiltere özellikle 31 Mart'ı seçmiştir.”
Neden 31 Mart’ta ısrar edildiğinin tarihi sebeplerine bakalım:
İngiltere’nin Yedi Yıl Savaşları sonucu düştüğü ekonomik dar boğazı aşmak için Amerika’da bulunan kolonilere ağır vergiler yüklemesi, Amerikan Bağımsızlık Mücadelesi’nin başlaması yönünde fitili ateşlemişti. 1773’teki Boston Çay Partisi, Amerika’da İngiliz vergilendirmesine karşı bir gövde gösterisiydi.
İngilizler şekerden, pekmeze; puldan, evrak vergisine kadar her şeyi zamlandırıyordu. Koloniler, İngiliz malı ithalatını yasakladı ve 4 Temmuz 1776’da 13 koloninin temsilcileri, kendi kendilerini yönetme hakları olduğunu ileri sürerek Bağısızlık Bildirgesi’ni kabul etti.
Savaş İngiliz yönetiminin ağır ekonomik yaptırımlarına son vermek adına başlamıştır. 4 Temmuz 1776’da Amerikalılar, Amerika Birleşik Devletleri’ni kurup bağımsızlıklarını ilan ettiler.
8 yıl süren Amerikan Bağımsızlık Savaşı sonucunda 1783’te yenilen Britanya, Amerikan bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı ve son Britanya birlikleri de New York’u terk etti
03 Eylül 1783’te imzalanan Paris Antlaşması ile İngiltere, Amerika’nın bağımsızlığını tanıdı.
Amerika’nın bağımsızlık savaşı ile ilgili bu kısa bilgileri vermemizin sebebi anlatacaklarımızla olan ilgisinden dolayı.
31 Mart 1783 tarihinde I. Abdülhamid döneminde, Osmanlı Devleti, Amerika’nın bağımsızlık savaşında, İngiltere’ye karşı el altından ABD’yi desteklemiştir. İşte, 31 Mart tarihinin mihenk noktasını, Osmanlı’nın İngiltere karşısında, ABD’nin yanında yer alması oluşturmaktadır.. İngiltere bu tarihi ‘not’etmiştir.
Osmanlı ile ABD arasında 1795’te ilk denizcilik anlaşması imzalanmıştır. Hatta bu anlaşma ile ABD, Osmanlı’ya vergi vermek durumunda kalmıştır.
ABD-Osmanlı-İngiltere arasındaki ilişkilerin önemli ayaklarından biri de, İngiltere’nin Boston Limanı’nı ablukaya alması, devrin padişahı I. Abdülmecit’in ise 31 Mart 1854 tarihinde, İngiltere’ye karşı ABD’ye destek vermesidir. Buradaki destek, paranın yanı sıra, istihbarat desteğidir. Boston’da özellikle İrlanda kökenlilerin çoğunlukta olduğunu hatırlatalım. (Tıpkı II. Abdülhamit’in Portsmouth Futbol Kulübü’nü kurması için, İrlandalıların çoğunlukta olduğu Portsmouth’u seçmesi gibi.)
Meksika ile 1855 yılında savaşan ABD, çöl şartlarında nakliye işlerinde kullanılmak üzere Osmanlı Devleti’nden 30 deve talep ettmişti. Sultan Abdülmecit ise ABD’ye bu develeri yolladı. (Burada aslında Meksika bahanedir, develeri Kızılderililere karşı kullanmak için istemişlerdir.) Hatta bugünkü Camel sigarasının amblemi Osmanlı’nın göndermiş olduğu bu develere dayanmaktadır.
Bu kısa başlıklardan sonra gelelim işin can alıcı noktasına:
Abdülhamid Han, Boston’un adının Ottoman olarak değiştirilmesini istedi mi?
İngiltere ile Osmanlı arasındaki 31 Mart ile ilgili gelişmelerin seyrini böyle verirken, Sultan II. Abdülhamid Han döneminde akim kalan ve bugüne kadar bilinmeyen bir olaydan söz edelim:
Sultan II. Abdülhamid Han’ın, Boston'un adının değiştirilmesi ile ilgili bir girişimi oldu. Neden Boston denecek olursa, Boston’daki göçmenlerin çoğu İrlanda asıllıydı ve Boston, İrlanda kökenlilerin en etkin oldukları şehirdi. Boston’un, Amerika Birleşik Devletleri'nin Massachusetts eyaletinin başkenti ve en büyük şehri olduğunu da hatırlatalım. Bu isim değişikliğine ABD de ses çıkarmıyordu. Çünkü Boston, New England olarak da biliniyordu. ABD, İngiltere'ye karşı bağımsızlık savaşı vermişti. İngiltere'ye ait bir şehrin isminin değiştirilmesi onların da işine gelirdi.
Sultan II. Abdülhamid Han, adını İngiltere’nin Boston şehrinden alan, bu şehrin isminin OTTOMAN olması için girişimlerde bulunmuştur. Ancak bu plan akim kalmıştır. Massachusetts’de veya Boston’da bu işin organizesi için çalışan devlet yetkilisi suikasta kurban gitmiştir. Böylece Boston şehrinin adının değiştirilmesi gerçekleşememiştir.
İngiltere’nin Osmanlı’ya ve özellikle de II. Abdülhamid’e düşman olmalarının altında yatan nedenlerden biri de budur.
İşte bu sebeplerden ötürü: II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Sultan Abdülhamid yönetimine karşı büyük ayaklanmanın tarihi 31 Mart’tır. Rumî takvime göre 31 Mart 1325'te (13 Nisan 1909) başladığı için bu adla anılmıştır. Şurası bir gerçek ki, İngiltere 31 Mart isyanının ardındaki devlettir.
Türkiye ile İngiltere arasındaki 31 Mart tarihini esas alan birçok olay yaşanmıştır, yaşanmaktadır. Her iki ülke de bunun sebeplerini gayet iyi biliyor.
İngilizler Abdülhamid’i 31 Mart’ta tahttan indirerek, geçmişin intikamını aldılar.
31 Mart ile ilgili karşılıklı rövanşlara bakalım:
31 Mart 1877’de İngiltere ve Rusya Osmanlı hükümetini barışa zorlamak amacıyla Londra’da bir protokol imzaladılar.
31 Mart 1325'te (13 Nisan 1909): Abdülhamid Han tahttan indirildi.
31 Mart 1921’de II.İnönü Muharebesi'nde, Türk ordusunun karşı taarruzu başladı.
31 Mart 1923’te Lozan Antlaşması için Londra'da toplanan İtilaf Devletleri temsilcileri, Türkiye'nin 8 Mart'taki notasına cevap vererek, Lozan'da kesintiye uğrayan görüşmeleri sürdürmeye çağırdılar.
1925 yılında arkasında İngilizlerin olduğu kesinleşen Şeyh Said İsyanı’nı hatırlayalım. Türk Devleti bu isyanın arkasında İngiltere’nin olduğunu gayet iyi biliyordu.
31 Mart 1925’te bu isyana katılanlarla ilgili olarak Divan-ı Harb'in verdiği idam cezalarının, onay gerektirmeden yerine getirilmesi hakkındaki kanun kabul edildi.
Şubat 1975 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye silah ambargosu koydu.
31 Mart 1975 Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti kuruldu.
Bu tarihler daha da çoğaltılabilir. Bunları örnek olarak vermemizin sebebi ise özellikle 31 Mart tarihinin seçilmesinden dolayıdır.
Buradaki görüşler kuşkusuz 31 Mart üzerine tefekkürden ibarettir. Ancak burada öne çıkan iki konu ile ilgili belge arayışlarımız sürüyor:
Birincisi: II. Abdülhamid’in Boston konusundaki girişimi ile ilgili belge.
İkincisi ise Massachusetts veya Boston’da Abdülhamid ile Boston’un adının Ottoman olarak değiştirilmesi için iş birliği yapan ve suikasta kurban giden kişinin (Belediye Başkanı, Vali vs.) kimliği ile ilgili belge.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle