Bıktık sizin bu oyunlarınızdan...
On Altı Yıldız okurları da eminim benim gibi bıkmışlardır; Uzaylılar, garip yaratıklar, ufolar vs. haberlerinden. Ama dünya medyası her gün yeni bir haberle “zihinleri” bulandırmaya devam ediyor. Bu haberlerin bir çoğu da, bizim medya tarafından kullanılarak, Türk okurlara ulaşıyor.
Daha geçtiğimiz hafta bu oyunları yazmıştık: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=400
Bugün ise, gazetelerde Endonezya’dan “garip yaratık” haberi gazetelerde yer aldı.
Haberde:
“Yüzyıllardan beri anlatılagelen, Mezopotamya topraklarında doğmuş Şahmeran efsanesine benzer bir olayın Endonezya'da yaşandığı iddia ediliyor.
Endonezya'nın güneydoğusundaki bir köyde görüntülendiği belirtilen ilginç yaratık, köylüler tarafından öldürüldü. Mitlerde insan, balık ve yılana benzetilen yaratığın, yaklaşık 15 cm uzunluğunda olduğu, yüzünün ve saçlarının insana benzediği görülüyor.”
Haber için: http://www.sabah.com.tr/Dunya/2011/01/07/efsane_aslinda_gercek_mi
Tarık. C. kardeşimizin daha önce şöyle bir analizi olmuştu:
“Oktan Keleş Bey'in 2012 ve gelecek yıllar hakkındaki uyarılarının ne kadar haklı olduğunu gösteren olaylardan birisi bu haber. 2012'ye doğru (ve tabii sonrasında) buna benzer haberlerin debisinin arttığını göreceğiz zannediyorum. Bunlar daha çok;
1) Yeni bir hayvan türü
2) Uzaydan gelen kimliği belirsiz yaratıklar
3) Mitolojilerin doğru olduğunu kanıtlayan; dolayısı ile semavî dinleri yanlışlayan, "tu kaka" dedirten mitolojik yaratıklar ...
4) Genler ile uğraşıp farklı ırklar çıkarmanın ve "üstün insan" (adam kadmon)'a geçisi sağlamanın (transhümanizm) deneysel ürünleri ve başarıları olarak lanse edilebilecektir.
İkinci madde; yani "uzaydan gelen kimliği belirsiz yaratıklar" iddiası şu şeytanî amaca hizmet edecektir: "Evrende sadece biz var değiliz. Başka uygarlıklar, canlılar da var. Dolayısı ile başka anlayışlar ve başka dinler de olacaktır. Demek semavî dinlerin evrenselliği bir -haşa- safsata. Uzaylı kardeşlerimiz ile ortak olduğumuz, daha yüce bir başka inanış, bir başka düşünce sistemimizin olması lazım. Belki de semavî kitapların bahsettiği tanrılar bu uzaydan gelen -haşa- yücelerdir." http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=53"
Endonezya ile Malezya kültürü ve mitolojisinde rastlanan gizemli bir yaratık olan Jenglot, genleri ile oynanmış bir hayvan mı, yoksa bu iş tamamen düzmece mi? Zamanla gerçek ortaya çıkacaktır.
Değerli Ağabey’imiz Oktan Keleş’e ve kitaplarına tekrar müracaat ediyoruz.(Allah ondan ve tüm Hilalilerden razı olsun, makamlarını yüceltsin)
Melekler Ağlarken Kitabı’nın 308-309 sayfasında bu efsaneler ve yaratıklarla ilgili şunları yazmıştı:
“… Ama efsaneleri devam etti. İşte o yarı hayvan, yarı insan şeklinde gördüğün cinler bugün Yunan mitolojisindeki sözde Tanrılar, Apollolar, Herküller, Zeuslar, Pegasuslar; yarı insan, yarı at şeklindeki varlıklar... O dönemde bazı kavimler Allah’ı unutup bu sözde Tanrıları ilah edindiler, din edindiler. Bugün de efsanelerini belli odaklar, bu Şeytanîler sürdürüyor. O günkü mağlubiyetlerinin intikamını kıyamete kadar alma peşindeler. Bu cinnîler şeytanlarla iş birliği içinde. Dabulyu ve Şeytanîler vasıtasıyla bu efsaneyi canlandırmak ve bunun hakikat olduğunu ispat etmek için deneysel çalışmalar yapmaktalar.
İnsan ve hayvan genlerini karıştırarak yeni bir insanlık türü üzerinde çabalıyorlar.
İnsanlığı hayvanlığa çevirmek, -sözde- yarı insan, yarı hayvan yaparak, Allah’tan ve insanlardan intikam almak…
Nelerin içinde yaşıyorduk? Nelere şahit olacaktı kim bilir daha insanlık? Duyduklarım dehşet vericiydi. Her gün gazete, televizyon aracılığıyla bir şeylerden haberdar oluyorduk; ama İlhami Abi’nin anlattıklarıyla hepsi netleştikçe şoka giriyordum.
Herküller, Zeuslar, haklarında yazılan şiirler, çevrilen filmler, okul kitaplarındaki efsaneler, altına ve gümüşe işlenen semboller ve sonra takı olarak taktıklarımız. Demek ki aslın buymuş Yunan Mitolojisi. Bunun içinmiş hepsi. Şiirlerle kalplerimize girdiniz. Takılarla gözlerimize mıhladılar sizi. Ya filmler, kitaplar ve yıkanan onca genç beyin?
Peygamber Efendimiz’in (sav) bir hadisi geldi aklıma:“Atalarınızın dinine tapmadıkça kıyamet kopmaz.”
2007 Eylülünde İngiltere insan ve hayvan genlerini birleştirerek, çalışmalarını “Avam kamarası”ndan geçirip yasalaştırdı. Birçok televizyon ve gazete bu haberi dünyaya duyurdu.
2012 yılına girildiğinde bütün dünya medyasında bir bomba haber “Flaş! Flaş! Flaş!” spotlarıyla yürürlüğe konacaktır.
Konu başlığı:
“İnsanlık bilinci, tüm gerçek diye bildiklerimizi, ezberlerimizi bozacak bir bilgi keşfetmiştir.”
Bazı eski uygarlıklar(!) Şeytan’ı bugün olduğu gibi boynuzlu, sakallı, toynaklı, yarı hayvan biçiminde tasvir etmişlerdir. Bunu rasgele yapmamışlardır…”
Küresel sihirbazların oyunları tüm hızıyla devam ediyor...
Erol Elmas
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle