Yeni Dünya Düzeni söylemi aslında hiçte yeni değildir. Bu terim, Eski Dünya Düzencilerinin eski söylemidir. Bu eskiciler, yaşadıkları her dönemde yeni bir düzen, yeni bir devrin hayaliyle, dünyayı kendi batıl şeytanî ritüelleriyle ele geçirmek için, insan aklının alamayacağı hertürlü ciddi organizasyonlarla mücadele verirler. Ve bu emellerini nesilden nesile bir miras gibi nakledip, amaçlarına ulaşabilmek için hertürlü yolu büyük bir gizlilikle uygularlar. Bu yüzden YENİ kelimesi ciddiye alınacak bir kelime olmaktan uzaktır.
Yeni Ortadoğu Projesi, Yeni Dünya Düzeni, Yeni muhafazakarlar (Neo-con’lar),v.s...Velhasıl bu yeniler hiçte yeni değil. Projeleri de yeni değil, eski gördüğümüz filmlerin süslenmiş yeni versiyonları. Kısacası bunlar, eskileri yeniden deneme çabalarıdır. Tüm hadiselere dikkatli bakıldığında resim aynıdır.
Birkaç örnek: Lübnan, Ortadoğu... Tarihsel mücadeleler aynı yakın tarihin tekerrürü. Fazla detaya girmeye gerek yok. Daha önce, dünyada üç ana unsur olduğundan bahsetmiştik: HİLALÎLER, HAÇLI KONSEYİ ve ŞEYTANÎLER. Vatikan ise dördüncü unsurdur. Haçlı konseyinin bir parçası olmasına rağmen onlardan ayrı hareket eder. Dünyada gerçekleşen büyük mücadele bu gruplar arasında cereyan eder. Yazıya Yeni Dünya Düzencileriyle başlayıp İstanbul ve Papa’yı eklememin sebebi kısaca şudur: Yeni Dünya Düzenini Amerika dillendirir ve organize eder. Ama Amerika’yı kuranlar yahudiler ve masonlardır. George Washington, A.B.D.’nin ilk başkanıdır. Bu şahıs Şeytanîlerin adamı ve asrın baş masonudur. A.B.D’nin başkentinin ismi bu şahsa aittir. Hatta Washington adına masonların, yahudi şeytanî teşkilatının yaptırdığı bir anıtta bulunur. Bu anıta devrin papa’sı bir taş gönderir.Fakat masonik yahudi şeytanî teşkilatı şiddetle reddeder. Taşta şu ibareler yazılıdır: “BÜYÜK HAÇ ALTINDA, COSTANİNOPOLİS’TEN KUTSAL TOPRAKLARA BURADAN ADIM ATILACAK. LUTHER’İN SOYUNDAN GELECEK PAPA İSA MESİH’İ ÇAĞIRACAKTIR.” Ayrıca taşın üzerinde belli bazı tarihler vardır. Kısacası bu taşı yahudilerin şeytanî teşkilatı gizlice çalıp Beyaz Saray’ın bügün bulunduğu yere, bahçesinde bir yere gömdüler. Şu an eğer gerekirse Beyaz Sarayı bile havaya uçururlar. Bu notu şunun için yazdım: Yahudi kökenli Şeytanîlerle Haçlı konseyi arasında, Yeni Dünya Düzeni üzerinde, yani kendi inançları üzerine dinsel amaçları ve dünyayı ele geçirme planları vardır. Rekabet ve savaş içindedirler birbirleriyle bu konuda. Yahudiler Amerika’yı, Büyük İsrail’in kuruluşunu ilan edecek bir ülke olarak kurdular. Amerika İsrail’in kuruluş amacı olacaktı. Bugünkü A.B.D.’nin kime hizmet ettiği açıktır. Fakat tarih içinde haçlılarda A.B.D. üzerine söz sahibi oldular ve onlarda kendi amaçlarına ulaşabilmek için Amerika’yı kullandı. Bu durum yahudiler ve haçlılar arasında büyük savaşlara sebep oldu. Birbirlerinin tekerine çomak sokup durdular. Yani o günkü Yeni Dünya Düzencileri Hitler’i beklemeyecekti İsrail’in kuruluşu için. Ama bu rekabet, planlarının aksayıp ikinci dünya savaşının çıkmasına sebep oldu. Dönelim Washington’daki papa’nın çalıntı taşına. Uzun yıllar sonra o taş Vatikan casusları tarafından bulundu. Üzerinde yazan ibarelerin yorumuna göre bir kurgu oluşturdular, bir plan yaptılar. Bugünkü Papa almandır. Luther’de almandı. Dolayısı ile taştaki ibareyi soyuna uydurdular. “Costantinopol’den giriş” ibaresine gelince çok açık: Önce İslam dünyasına aşağılıkça hakaret etti ve ilk ziyaretini bir İslam ülkesine yapıyor...Türkiye’ye... İstanbul’a...Büyük resimde bundan sonraki büyük bir hamlesi ise, zamanı geldiğinde İsa Mesih’in geldiğini ilan etmek. Neyse buraya kadar daha birçok hamleleri var: Fener Patrikhanesi, Ayasofya v.s....Biz devam edelim. İkiz kulelerin sembolik anlamını ilk defa açıklayalım. Biri Şeytanîlerin kulesi yani onları temsil ediyordu diğerleride haçlıları... Washington’da masonların yaptığı birçok bina ve yapı var. Sakın ne alakası var demeyin. Hatta Washington, Eski Mısır’ın sembolik yapı ve efsanelerine göre inşa edildi. Yapılar planlı ve bir sembol tılsıma göre yapıldı. Örneğin Pentagon binası, mason şeytanî yıldızı biçimindedir. Washington şehri yukarıdan kuş bakışı bakılsa ne gizemler çıkar. Örneğin büyük bir BAYKUŞ. Bunlara fazla değinmeye gerek yok zannediyorum. Zaten ayyuka çıkmış şeyler. Haçlılar yahudileri kötüleyen filmler çevirir ve romanlar yazarlar sonra da yahudiler haçlılar için aynısını...Birbirlerine misilleme yaparlar devamlı. Şimdi gelelim İstanbul’a. Osmanlı yıkılırken tarih değişiyor ve dünya yeni düzene dönüştürülüyordu. Şeytanîler Yeni Dünya Düzeninin merkezini İstanbul yapmak istiyorlardı.(ek bilgi: Yeni Dünya Düzenini temsil eden Hürriyet heykelini zamanın Osmanlı padişahı finanse etti. Ülke bîçare bir vaziyette iken, dünyanın parasını verip bu heykele büyük yatırım yaptı. Fransız asıllı Eiifel’e bu heykeli yaptırdı. Fakat İstanbul’un manevi güçleri bu heykelin İstanbul’a dikilmesini kabul etmedi ve reddettiler. Said Halim Paşa bu sefer bir Osmanlı eyaleti olan Mısır’a diktirecekti ki İsmail Paşa Müslüman topraklarında böyle bir putun dikilmesinin caiz olmadığını savunarak uzun bir mücadeleden sonra oraya dikilmesine mâni oldu. Daha sonra bir de puta Fransa’da rötuşlar yaptırılıp, Yeni Dünya Düzeninin merkez ülkesi olma kararı A.B.D. olunca Fransa-ABD ilişkilerine atfen ve bir jest olarak ABD’ne gönderildi. (Bir gerçeği ilk defa açıklamak istiyorum: Olayın Mısır ile alakalı bölümü tarihî kaynaklarda bahsedildiği halde İstanbul ile alakalı kısma hiçbir yerde rastlamıyoruz. İlk defa “MELÂMİ SAVAŞLARI: Bir meczubun rüyası devam ediyor.” kitabında (Kırkkandil Yayınları) açıklandı Hürriyet heykeli ve İstanbul ilişkisi.)) Neyse, devam edelim. Daha önceki bir konuşmada söylediğim gibi (bkz:.......) bu papa hristiyan değil yahudidir. Şimdi herkes “Olur mu?” der. Babası Nazi emniyet müdürü koyu bir yahudi düşmanı olan bir ailenin ferdidir. Ama şunu söylemek lazım; papa’nın babası evlenmek için ilanla kadın aramış ve ellili yaşlarına yakın bir zamanda evlenmiştir. Papa’nın annesi bir bar kadınıdır. Papa’nın babası ile tanıştırılır ve evlendirilir. Elbette bu tanışmayı sağlayan Şeytanîler yani yahudilerdir. Ve papa’nın asıl babası bir yahudidir. Bu ŞEYTANÎLERİN VATİKANI ELE GEÇİRME OPERASYONUDUR. Papa’nın asıl babası sanıldığı gibi bir Nazi emniyet müdürü değildir. Operasyon başarılmıştır ve uzun bir plan ve program sürecinden sonra, nihayet papa bir yahudi olmuştur. Amaç hristiyan dünyasını İslam dünyasıyla karşı karşıya getirip, İsrail’e bir kamufle olarak, yahudilerin amacını gerçekleştirmektir.
Mesela şöyle bir düşünün. Yakın tarihmizde yıllardan beri bir Filistin problemi yani bir Ortadoğu meselesi vardır. Lübnan’ı işgal ettiği sıralarda İslam âleminin ve tüm dünyanın gözü İsrail’deydi. O zaman katıldığım bir canlı yayında “Hizbullah galip gelecek. Bu iş burada biter. İsrail çekilecek, kendi aralarında da anlaşmazlık var.” demiş ve sonrada öyle gerçekleştiğini müşahede etmiştim.Ve birden papa Peygamber Efendimize (sallalahu aleyhi vessellem) ve yüce dinimize dilini uzattı. Bir anda İsrail unutuldu ve gözler Vatikan’a dolayısı ile hristiyan alemine çevrildi. Ama şöyle düşünün: Malum, iki şerrinde ortak düşman olarak ilan ettiği unsur İslam alemi ve müslümanlardır. ABD direkt İsrail lehine hizmet etmeye, güç dengelerini şeytan İsrail lehine çevirince Vatikan’ın yeni projesi çıktı ortaya: AVRUPA BİRLİĞİ. Vatikan Haçlı konseyi ile bu yeni oluşumda, yani AB’de birleşip amaçlarına birlikte devam ediyorlar. Vatikan aynı zamanda İsrail ile de beraber hareket ediyor. Papa, tüm hristiyan alemini birleştirme mesajlarıyla İstanbul’a geliyor. Bunları daha önce uzun uzun anlatmaya çalışmıştık. Bu yüzden detaya girmiyorum. Bu bilgiler çok yakında çıkacak olan MELÂMİ SAVAŞLARI adlı kitaptan alıntılardır. Kitapta tarihi bazı anektodlar vardır bilinen bilinmeyen. Roman kahramanı Adem yine iş başında İlhami Abiyle beraber. Kısaca şunu söyleyeyim, özgürlükler ülkesi A.B.D. aslında bizim yıllardan beri bildiğimiz gibi bir ülke değildir. Şu akla gelebilir: “Bunlar böyle yapıyorlarda İslam Manevi Kuvvetleri ne yapıyor?” Cevap: Bu şer iki tarafın planlarını boşa çıkarıyor. Unutulmamalı ALLAH’IN DA BİR PLANI VAR! Şu an diğer İslam ülkeleri isteselerde istemeselerde Yüce Türk Milleti ahir zamanda da İslam’ın lideri ve sancaktarıdır. Bunu en bariz misali tüm şerler Türkiye ile uğraşıyor. Kapı Türkiye. Şer güçler, papa ve yahudilerde Türkiye’yi bu manada da asıl rakip ve asıl muhatap görüyorlar. Ahir zaman BÜYÜK TÜRKİYE’Yİ DOĞURACAKTIR. TÜRKİYE BİRLEŞMİŞ DEVLETLERİ tüm dünyanın tek lideri olacaktır inşallah. Yanlış anlaşılmasın, ne Osmanlı ne Selçuklu; BÜYÜK TÜRKİYE. (MELÂMİ SAVAŞLARI’ında bu konulara değinmeye çalıştım detayları merak edenler için.) Ülkemizi ve dinimizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, yani PAPA’NIN MAHKEMESİNE götürenlere duyurulu: Milli sorunlarımızı Türk milletinin mahkemesi, en azından milletin vicdan mahkemesi dışında hiçbir mahkeme nin yargılamaya haddi olamaz. Dini konularımızı, İslamî sorunları papa’nın mahkemesine düşürenlerin daha sonra papa karşıtı söylemlerde bulunmasını ve bunun iki yüzlülük olup olmayacağını, düşünen beyinlere ve gönül sahiplerine havale ediyorum. Müslümanların problemelerini müslümanlar çözer AB mahkemeleri değil. A.B.D. yada başka bir yer de değil. Türk milletinin sorunlarını Türk milleti çözer. Evet, hristiyan ve yahudi alemindeki art niyetliler İslam, türklük ve Türkiye üzerinden saldırmaktadır. Çünkü onlar için müslüman türk, türkte müslüman demektir. Sakın ırkî söylemlerde bulunduğum zannedilmesin. Kısa ve öz ne demek istediğimi anlayacak muhataplarıma yazıyorum. “Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir.”- (Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesselem) Evet, müslümanlar kardeştir, barışcıdır. Andreas ve Peter hikayelerinden bahsederek vakit kaybetmek istemiyorum. Bir çift sözüm de papa’ya: “Gel müslüman ol! Huzur İslam’da!”
Oktan Keleş
Not: Bu yazı, 27 Kasım 2006 tarihinde Netpano sitesinde yayınlanmıştır.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle